Bir yiyeceğin değerini yalnız onun lezzeti belirlemez, gelin önce bu konuda bi' anlaşalım. Bir yiyeceğin değerini, onu ne zaman ve kimlerle yediğiniz belirler.
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Aşağıda yer alan başlıkları okurken, 'Aaaa eveeet!' diye duygulanabilir, çocukluğunuza geri dönebilir ve yanınızdakilere belli etmemeye çalışarak, aklınıza gelecek tatlı anılar yüzünden kendi kendinize sırıtabilirsiniz. Bunlara hazırlıklı olun, uyarmadı demeyin.
Emek emek işlenmiş bir lezzet macerası: Avucun ya da bardağın içinde biriktirildikten sonra yenilen ay çekirdeği
Bir çocuk büyürken, karakterini geliştirirken, eğer sabrı kendine katabiliyorsa, o çocuk avucunun içinde çekirdek biriktirmiş bir çocuktur.
Sakatat severler derneği: Sabaha karşı köşe başında mideye gömülen bol kimyonlu çeyrek kokoreç
Düşünsene mekandan çıkmışsınız. Mideniz kazınıyor açlıktan, tatlı tatlı. Sevdiceğin sana hiç sormadan bi' koşu gidip köşedeki kokoreççi abiye çeyrek siparişi vermiş bile. Hem de bol kimyonlu, tam da senin sevdiğin gibi. Hayır ya, çeyrek yetmez, yarım yarım! Allah be!
Bu seferki yenmediğinde daha kıymetli: Sokak hayvanları için ayrılmış yemekler
Etrafınızda, 'çöpe gideceğine sokak hayvanlarına ayıralım, karınları doysun yavrucakların bu soğukta.' gibi ve benzeri cümleler kuran insanlar varsa onlara dikkat edin. Çünkü neymiş? Vicdan insanın içindeki tanrıymış. Evet.
Daha ne olsun: 'Eve gideriz, menemen yaparız, yanına da çay koyarız.' krallığında yaşayan menemen
Romantiklik illa mumla gülle olacak diye bir kaide yok.
Bir başarı hikayesi: İlkokul öğretmeninin ödevlerini eksiksiz yaptığın için verdiği minik çikolatalar
Belki de süreç şöyle gelişmiştir: Öğretmenin sana bir hikaye kitabı getirmiş ve bilmem kaç gün içinde o romanı okumayı bitirebilirsen sana çikolata vereceğini söylemiştir. Sense çikolata için o kadar heyecanlanmışsın ki, öğretmeninin belirlediği zamanın yarısında kitabı bitiriverip, kapısını çalmışsın, çikolatanı kapmışsın. İşte o çikolata dünyanın en lezzetli çikolatasıdır.
Kızma, Bakkal Amca da olmasa sakız çiğnemek nedir unutacaksın: Para üstü yerine verilen sakız
Neymiş efendim, küçük hesap yapıyormuş da para üstü yerine sakız veriyormuş bakkallar. Haydi oradan efendim! Siz ne anlarsınız?(!) Hem şöyle düşünün, bakkal amca da olmasa neredeyse sakızın nasıl bir şey olduğunu unutacaksın. Para üstü yerine de verse, keyifle çiğnemiyor musun?
Babacanlık her zaman kazanır: Bıyıklı babanın 'Hanım bugün çoluk çocuk hepimiz dışarıda yiyelim!' cümlesindeki restoran yemekleri
Piknik fikri de çalışır.
Piknik deyince: Babanın yaktığı mangalda pişen her şey
Bu but da olabilir, köfte de, kanat da, soğan, patates, biber ve hatta közde pişirilmiş Türk kahvesi... Önemli olan, babanın o mangalı ekmek kesmeye yarayan plastik gereçle yellemiş olmasıdır.
Mutfak kapısının dibine sinsice tüneyenler şimdi büyük adam oldu: Tencerenin dibinden parmakla sıyrılan muhallebi
Annelerin her zamankinden daha çok sevildiği, insanın içinin umutla dolduğu, sabretmenin dayanılmaz varlığına tokat gibi bir elveda etkisi yaratan o mutluluk anı... O sıcacık tencere, o telaş... Çırpıverelim mi bi' puding? Olmadı kek. O da pişmeden yenir, cennettir.
Annelerin en halden anlayanları bizdeydi: Anne tarafından ekmeğin arasına özenle yerleştirilmiş börek harcı
Börek harcı, olabileceği en lezzetli anlarını ekmeğin arasında yaşar. İştah açarken karın doyurur; anneyi belki biraz kızdırır, çocuğu coşturur.
Sayesinde mutluluk 10/10: Geldiği sokaklarda tam güç bağırılarak haber verilmiş sıcak simit
En üşengeç Pazar sabahlarını bile festivale dönüştüren bir gevreklik... Yaşasın sokakta satılan simit! Yaşasın susam! Yaşasın simitçi amcalar!
Aniden diyet bozulur: Kız kankanın 'Kızaaam boşver diyeti, zaten Merkür geriliyomuş!' diyerek sana yedirdiği pizza
Yanında biraz dedikodu sosuyla dünyanın en lezzetli pizzaları bu pizzalardır. Kimse, 'Kanka oha o kadar yiyemeyiz!' demezse büyük boy pizzalar ard arda gömülebilir. Aman dikkat!
Artık yaza doğru: Erkek kankanın 'Kanka ne halı sahası bu soğukta, çiğ köfte söyleyelim hadi!' cümlesindeki bol acılı çiğ köfte
'Ne bicepsi ne adonisi b'oolum, yumul bak mis gibi acısı bol!'
Yorumlar
0