Gelecekten gelen haberlerle bir kez daha karşınızdayız.
Algler, değişik yeme – içme trendleri derken bir kez daha uçan arabalarımıza biniyor, bu kez market raflarındaki değişimleri incelemeye gidiyoruz.
Gelecekte neyle besleneceğimiz konusunda ilginç teoriler var. Yakın zamanda normal süt almak yerine zürafa sütü içebilir, salatalarımızın içine havuca benzer, turp tadında beyaz renkli bir sebze ilave ediyor olabiliriz.
Henüz kinoa, chia gibi kavramlara yeni yeni alışmışken, bambaşka tatlarla tanışmaya hatta belki alışveriş listelerinize eklemeye dahi başlayabilirsiniz.
Hazır olun.
Laktozsuz süte bile yeni alışmışken: Zürafa sütü
Hayır, hayır, gayet doğru okuyorsunuz. Gelecekte market raflarında kutu kutu zürafa sütü görmeniz ve hatta belki de onları afiyetle tüketmeniz olası. "İneğin sütünü tüketiyoruz da zürafa sütünü neden tüketmeyelim?" diyen bilim adamları ilk kez 1962’de kolları sıvamış ve araştırmalara başlamış. Hemen sonuçlarını anlatalım.
İnek sütünden çok daha fazla sağlıklı yağ içerdiği kanıtlanmış ve diyabet hastalığına yakalanma riskini azalttığına dair bulgular çıkmış ortaya. B6 ve B12 açısından ciddi bir hazine olan zürafa sütünün yakın zamanda hayatımıza gireceği söyleniyor.
Bir fincan: Mantar kahvesi
Ayılmak için her sabah elimizin gittiği, keyif anlarının en nefis eşlikçisi kahvenin yerini gelecek dönemlerde mantar kahvesi alacakmış gibi duruyor. Kan şekerini dengelediği ve kalorisinin normal kahveye nazaran çok düşük olduğu bilinen mantar kahvesi, farklı farklı birçok çeşit mantardan yapılabiliyor.
Lezzetinin ise normal kahveden daha hafif bir tada sahip olduğu söyleniyor. Bekleyelim, görelim.
1 kilo yosun alacağız: Kelp
Gelecekte markete gidip salatamızı süslemesi için kırmızı algler, yeşil algler hatta bir çeşit yosun olan kelp’leri dahi alacağımız söyleniyor.
Faydaları say say bitmeyen kelp’ler halihazırda Uzak Doğu mutfağında tüketiliyor aslında. Ciddi bir mineral, magnezyum ve demir kaynağı olan kelplerin zayıflamaya da yardımcı olduğu kanıtlanmış. Metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ yakımına destek olduğu da biliniyor.
Salatalarınızın yeni favorisi geliyor: Beyaz turp (Daikon radish)
Havuca benzer görüntüsü ve hafif acı turp tadıyla yepyeni bir sebzeyle tanışalım. Bazı ülkelerde çok uzun zamandır tüketilse de birçok insan için yeni olan beyaz turp, diğer adıyla daikon radish, gelecek senelerde en çok tüketilecek sebzeler arasında görülüyor.
100 gramında 20 gram fosfor bulunmasının yanında, B12 yönünden zengin ve içerisinde portakaldan çok daha fazla C vitamini bulunuyor. Sabah kahvaltılarında da tüketilebilen bu sebze, salataların aranan yüzü olmaya aday.
Yemeye kıyamazsın: Mikro yeşillikler
Ülkemizde de biraz biraz rastlamaya başladığımız mikro yeşilliklere geldi sıra. Turp otundan maydanoz filizine birçok sebzenin ve tahılın tohumlarının filizlendirilmesi mantığına dayanan mikro yeşillikleri evlerimizde yetiştirmeye başlayacağımız, faydalarından daha fazla yararlanmaya başlayacağımız söylenenler arasında.
Kremi bile var: Kakadu erik (kakadu plum)
Antioksidan onda, bol bol C vitamini onda. Enerji veriyor, cildin daha geç yaşlanmasına destek oluyor. Hafif ekşi tadıyla tokluk hissi veriyor. Gelmiş geçmiş en farklı erik çeşitlerinden biri sayılan kakadu erik bizi gelecekte büyük bir heyecanla bekliyor.
Kinoanın tahtı elden gidiyor: Sorgum
Sebzesi meyvesi olur da tahılı olmaz mı? Kinoa gibi tahıllara henüz alışmışken onun da tahtını sallayacak ve aslında çok uzun yıllardır tüketiliyor. Ancak kıymeti de yeni yeni bilinmeye başlandı. Her türlü toprak çeşidinde yetişebiliyor oluşuyla tanınan ve buğdaygiller familyasının bir üyesi olan sorgum (sorghum), Türkçe’de süpürge darısı olarak biliniyor. Tok tutma özelliğine sahip olmasıyla da kalbimizden vurdu.
Yorumlar
0