Bugün size insanın isterse her şeyi başarabileceğinin kanıtı, kalbinizi eritecek bir hikaye anlatacağız.
Hikayemizin kahramanları 44 yıldır evli olan dünya harikası bir çift.
Arif ve Sema Elibol...
Onların sıfırdan başlayıp azim ve sevgiyle herkesin imrendiği bir noktaya geldiği başarı hikayesinin detaylarına şöyle buyursunlar.
"Burası tek bir insanın bile giremeyeceği durumdaydı"
Her şey sebze-meyve halinde çalışan Arif Elibol'un bundan 20 yıl önce Aydın'daki kullanılamaz ve bataklık haldeki arsayı satın almak istemesiyle başlıyor.
Çevresindekiler "Deli misin? Burayı alırsan zarar edersin" deseler de Arif Bey'in eşinin de desteğiyle orayı dünya güzeli bir yer haline getireceğine inancı tam. Bu yüzden eşine de araziyi gösteriyor ve Sema Hanım da "Sen varsan ben de varım" diyor.
Zira onlarınki tam 44 yıllık bir aşk hikayesi.
Arif Bey'in şu sözleri de bu yüzden tam yüreğimize dokunuyor:
"Burası tek bir insanın bile giremeyeceği durumdaydı. İçimden 'Ben burayı alacağım' dedim. Eşimi alıp geldim ve araziyi gösterdim. 'Zor ama sen varsan ben de varım' dedi."
Kimsenin yüzüne bakmadığı bataklık meyve ağaçları ve yapay gölle çevrili Arif Abi'nin Yeri'ne dönüşüyor
Arif Amca ve eşi böylelikle bataklığı satın alıyor ve 6 sene boyunca sadece onu kurutmakla uğraşıyor. Bataklığı temizledikten sonra burayı içinde balıkların, üzerinde ördeklerin yüzdüğü, sandalla gezinti yapılan yapay bir gölete çeviriyorlar.
Bununla da kalmayan azimli çiftin ektikleri fidanlar da boy boy ağaçlara dönüşüyor, böylelikle meyve bahçeleri ve korulukların arasından geçen patikalardan oluşan yürüyüş parkuru da tamamlanmış oluyor.
Eskiden kimsenin yüzüne bakmadığı o bataklık artık insanların başka illerden bile gelip ziyaret ettiği Arif Abi'nin Yeri olarak ünleniyor.
İnsanlar düğün fotoğrafı çektirmek için, spor yapmak için, balık yemek için akın ediyor
Meyve ağaçları içindeki Arif Abi'nin Yeri artık fotoğrafçılarının gözdesi. Düğün fotoğraflarının da tercih edilen mekanı olan bu dünya harikası mekanda insanlar özellikle hafta sonu gelip balığını yiyor, çayını içiyor, dinleniyor, spor yapıyor.
Kısacası Arif Abi ve eşi başardı. Ama Arif Abi'ye göre eşi olmasaydı asla yapamazdı.
Bu sadece bir başarı hikayesi değil, aynı zamanda bir aşk hikayesi
En başta dedik ya bu sadece bir başarı hikayesi değil, aynı zamanda büyük bir aşkın hikayesi.
O yüzden son sözü onlara bırakalım:
"Araziyi satan kişiler 'Bir deli bulduk, satalım' dediler. Ağaçları diktik, burayı yeşerttik. Kepçeler, iş makineleri, işçiler geldi ama biz de yaz kış çalıştık. Gece gündüz burada bir ideal peşinde koştuk. Kafayı taktık, 'Ya olacak ya olacak' dedik.
'İnsanlar gelecek, dinlenecek, balığını, meyvesini yiyecek, hizmet görecek' dedik. Ben Allah’a sırtımı dayadım ve eşimle el ele verip burayı bu hale getirdik. Hanım arkamda olmamış olsa burayı bu hale getirmem imkansızdı. Arkanda bir kadın olmazsa başarılı olamazsın.
44 yıl kolay değil. Ben onun her şeyini seviyorum. Ufak tefek tartışmalar olur ama sonra hemen barışırız. Ona olan sevgim ilk günkü gibi. O, 3 gün kaybolursa 4. gün nerededir diye ararım."
Yorumlar
0