Hayallerimizi hep erteliyoruz, risk almıyoruz, gerçekleşeceğine bile yürekten inanmıyoruz çoğu zaman. Ama öyle güzel hikayeler, öyle güzel insanlar var ki etrafımızda, bize asla hayallerimizden vazgeçmemizi yeniden hatırlatıyorlar, umutla ve sevinçle dolduruyorlar içimizi.
Bu güzel hikayelerden birinin kahramanı ise Diyarbakır'da köftecilik yapan Abdulkadir Aslan yani "uçan köfteci." Kendi halinde bir köfteciyken en büyük hayali olan uçmanın peşinden gidiyor, ne kadar zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın vazgeçmiyor ve paramotorla gökyüzünde özgürce süzülmeyi başarıyor.
Al-Jazeera'da yayınlanan özel röportajı aslında bize birçok ders verecek nitelikte.
Diyarbakır'da köftecilik yapan Abdulkadir Aslan'ın hayatı internette uçuş videoları izleyince bir anda değişiyor
Can sıkıntısından internette videolar izleyen köfteci, sırtına motor takan bir pilotun kanadıyla havada süzüldüğü videoyu izlediğinde hayatı değişiyor ve her zaman içinde olan ama sürekli ertelediği uçma hayalini gerçekleştirmeye karar veriyor. Paramotorla ilgili internetteki neredeyse tüm videoları izleyen köftecimiz şöyle anlatıyor hayalinin ilk adımlarını:
“Çok etkilendim videolardan, büyülendim âdeta. ‘Bunda ne var ki gazı verip gidiyor, ben de yaparım’ dedim. Başladım ikinci el ucuz bir paramotor aramaya. Kemer’de paramotorunu satan birini buldum. 6 bin liraya anlaştık ama benim eğitim almamış olduğumu öğrenince satmaktan vazgeçti. Sonra Çanakkale’de birini buldum. Bana nereden aradığımı sordu. Ben, Diyarbakır’dan aradığımı söyleyince ‘Diyarbakır’a satmıyorum’ dedi. Benim paramotoru kullanarak bir yerlere bombalı saldırı yapabileceğimi söyledi. Canım çok sıkıldı ama vazgeçmedim.”
"Eğitime verecek param yoktu ama sınırsız internetim vardı”
Uçan köftecinin paramotor bulamaması onu vazgeçirmiyor yolundan. İnternette forum sitelerini sürekli kontrol eden Abdulkadir Aslan sonunda Antalya'da paramotorunu satmak isteyen birini buluyor ve satın almak için atlayıp gidiyor. Ancak maddi engeller çıkıyor karşısına ama bu onu yıldırır mı? Hiç de yıldıramıyor.
"Fiyatta anlaştık. Ödedim parasını aldım. Satıcı eğitim almadan uçmaya kalkmamamı özellikle tembih etti. Eğitim veren birkaç yeri aradım. En ucuzu 5 bin liraydı. ‘Ya ben paramotoru 6 bin liraya zorla denkleştirip almışım eğitime nasıl o kadar vereyim.’ Açtım interneti girdim paramotor uçuşlarına. Nasıl yapıyorlar adeta ezberledim. Eğitime verecek param yoktu ama sınırsız internetim vardı."
İlk uçuşunu unutamıyor: "O an dünyanın en mutlu insanı olduğumu düşündüm"
İnternetten günlerce uçuş videolarını, eğitim programlarını izleyen köfteci provalardan sonra ilk uçuşunu Silvan ilçesi Yolçatı köyünde gerçekleştiriyor. İlk uçuşu harika ama bir de ilk düşüş hikayesi var ki, ondan dinlemek lazım:
"Tarlaya serdim kanadımı. Kuşandım ve motoru çalıştırdım. Koşup kanadı açtım ardından gaz verince ayaklarım yerden kesildi. O an dünyanın en mutlu insanı olduğumu düşündüm. Tam 15 dakika havada kaldım. Muhteşem bir duyguydu, kendime güvenim geldi. İstenirse olabileceğini görmüş oldum. İkinci uçuşum için birkaç gün sonra yine aynı yere gittim. Bu kez öncekini kaçırmış köylüler toplanmıştı. Yine başarılı bir kalkış yapınca o sıra minarede ezan okuyan hoca bile şaşırdı. Bütün köylüler alkışlayıp tempo tutmaya başlayınca çok fena gaza geldim. Biraz artistik hareketler yapınca yamaca çarpıp düştüm. Bir ay kabamın üzerine oturamadım. Paramotorum da hasar görmüştü."
Bir kez uçarken az kalsın vuruluyormuş bile
Paramotorla uçma denemelerine hız kesmeden devam eden uçan köfteciyi bir kere tarla sahipleri ekinlerine zarar verdiği gerekçesiyle tüfekle kovalamış. Asıl başına gelen trajikomik olaysa kuzenin düğününde sürpriz yapmak isterken gerçekleşiyor. Düğüne gökten inip herkesi şaşırtmak isteyen uçan köfteciyi görenler heyecanlanıp havaya ateş açmışlar. Köfteci uçarak zor kaçmış ve köyün dışında bir alana iniş yapmış. Bundan sonra da kimseye sürpriz yapmadım diyor 
"Adımı da uçan köfteciye çıkardılar. Gocunmuyorum, hatta hoşuma bile gidiyor, çünkü en büyük hayalim uçmaktı"
Şimdilerde uçan köftecimiz yeni paramotoruyla uçma denemelerine devam ediyor. Hatta tutkusunun peşinden giderek kendi kendine öğrendiği paramotor kullanımını şu an oğluna ve öğrenmek isteyen diğer kişilere öğretiyor. Yeni paramotor alma hikayesi de en az kendi hikayesi tatlı. Onun sözleri ile veda edelim:
"İkinci el aldığım motorum çok arızalanıyordu. Baktım olmayacak. Bir gün çiğköfte ve tatlı alarak kayınpederimin evine gittim. Çiğköfte ve tatlıya hiç dayanamaz. ‘Dedim ki biraz borcum var sıkıntıdayım’ çıkarıp 5-6 bin lira verdi. Ben de biraz biriktirmiştim, aldım yeni kanadımı ve motoru. Ben uçmak için, öğrenmek için çok çaba harcadım. Ailem, çevrem ve uçmakla ilgili muhataplarım türlü engeller çıkardılar. Ancak tutkum daha güçlüydü ve kendi kendime video izleyerek öğrendim. Öğrenince ustalaşınca daha çok korkuyorsun, daha temkinli davranıyorsun. Şimdi oğluma öğretiyorum, öğrenmek isteyenlere de elimden geldiği kadar yardımcı oluyorum. Çünkü, kendimi en iyi hissettiğim zaman uçtuğum zaman ve peşini hiç bırakmayacağım."
Yorumlar
0