Zargana

Favorilerime
Ekle

Belonidae familyasından gelen zargana ince ve uzun bir yapıdadır. Tüm deniz balıklarında olduğu gibi zarganada da yüksek miktarda fosfor, vücut için gerekli birçok mineral ve vitaminler bulunmaktadır. Zargana balığı, uzunluğu 1 metreyi bulan yapısı ve 18 yıl yaşam süresi ile denizlerimizde bol miktarda bulunabilen, ticari değere sahip yerli balıklarımızdandır. Etinin lezzetli olması nedeniyle buğulama, fırın, pilaki ve kızartması yapılabilen zargana sofralarda sıklıkla yer almaktadır.

Zargana nasıl temizlenir?

Ülkemizde Akdeniz ve Ege’de yaygın olarak sürüler halinde gezen zargananın en belirgin özelliği kılçığı ile pişirildiğinde yeşilimsi bir renk almasıdır. Bu yeşilimsi renk, balıkta bulunan fosfordan kaynaklanmakla birlikte birçok kişi için iştah kapayıcı sayılabilir. Böyle durumlarda balığın orta kılçığını çıkarmak ya da fileto olarak hazırlamak çözüm olabilmektedir.

Zargana uzun bir balık olduğu için geniş bir temizleme alanına gereksinim duyulabilmektedir. Sivri bir çene yapısına sahip olan zargananın kafası kesildikten sonra, karın kısmından kesik açılarak balığın içi temizlenir.

Zargana temizliğine gereken önem verilmediğinde, orta kılçık tarafında kan pıhtısı kalabilmekte bu da pişirildikten sonra balığa acı bir tat verebilmektedir. Balığın derisi üzerinde bulunan ince pullar, bıçak ile temizlendikten sonra pişirmeye hazır hale gelmektedir.

Zargana nasıl pişirilir?

Zargana, fazla yağlı bir balık olmadığı için ızgara ve fırında buğulama olarak yapılması, balığı kurutabileceğinden önerilmez. Bu nedenle zargana balığının pişirilmesinde genellikle kızartma tavsiye edilmektedir.

Uzun bir yapıya sahip olan zargana, tavaya sığmayacağı için uygun parçalara ayrılarak una bulandıktan sonra kızartılması, balığın tadını ortaya çıkarmaktadır. Zargana kızartılarak tüketilmesinin yanı sıra çeşitli yemeklerde de yer alabilmektedir. Türk mutfağında yaygın olarak kızartmadan sonra dolması, çorbası, pilakisi ve sebzeli yahnisi yapılabilmektedir.

Zargana ne zaman tüketilmelidir?

Zargana dondurulmuş olarak her mevsim bulunabileceği gibi genellikle sonbahar aylarında taze olarak tüketilmelidir. Özellikle ekim – kasım aylarında taze olarak tüketilecek zargana, içerisinde yüksek miktarda fosfor barındıracağından hamile kadınların besin ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılayabilmektedir. İnsan vücudunun üretemediği Omega 3 yağı, zarganada bol miktarda bulunduğundan çocukların gelişimi açısından mevsiminde tüketilmesi göz ardı edilmemelidir.

Görselin kaynağı: http://justhungry.com/


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?