Kediler, kedilerimiz.
Uzaya mantı istasyonu açacak kadar teknolojiye sahip olsak da kendileri hakkında hiçbir zaman kesin sonuçlar elde edemeyeceğimiz tatlılık abideleri.
Mesela kapıyı kapatıyorsun, o kapıyı açman için ortalığı birbirine katıyor, kapıyı açıyorsun, dönüp arkasını gidiyor. Özgür ruhlar.
Mesela en iyi mamayı veriyorsun yemiyor, elindeki pizzayı yemek için evi havaya fırlatıyor.
"Onu eşit kesiyorsun di mi bak?"
"Adamı bu saatten sonra kaplana bağlattırmayın lan"
"Bu bir sevgi olayı Ercan, kokuyu alıyor musun?"
"Nasıl gidiyor oyun, kazanıyor musunuz, şifre yazmadan oynayın, görüşürüüüz "
"Bir de beni tek çek"
"Şişşşt ses çıkarma, ürkütme sürüyü"
"Mundar ettin güzelim dilimi, ver bakiyim şunu"
"Kamil boynum uzadı Kamil, indir şu dilimiz biraz aşağı"
"Pizza mı ne pizzası, yok o gitti buradan"
"Yaktım çıranızı yoğurtlu sos sipariş etmediniz mi?"
"Size dedim o kadar jalapeno biberi koymayın diye, dark side'a geçtim yine"
"Bunu niye yere koydunuz olum?"
"Sen bunu yemiyorsun galiba"
"Tükürürüm bak dedim sallamadınız, üstüne yattım ben de, hadi şimdi alın pizzayı"
"Neee Roberto, Rosalinda'dan ayrılmış mı, açsana televizyonun sesini"
tumblr
Doyamayanlar için bir de videomuz var!
Yorumlar
0