karavanda-yasayan-zeynep-ozgur-cifti-4-one-cikan

1700'lü Yıllardaymış Gibi Beslenen ve Karavanda Yaşayan 3 Kişilik Şahane Aile

Favorilerime
Ekle

Modern hayatın getirilerinden ne kadar yararlanıyorsunuz bilemiyoruz ama birazdan tanışacağınız çiftin hayatını öğrendikten sonra kendi hayatınızı sorgulamaya başlayabilir, benzer hayallerinizin peşinden gitmek isteyebilirsiniz, eminiz.

Bir hastalık nedeniyle hayatlarını tümden değiştirmeye karar veren, şimdilerde 2,5 yaşındaki minik kızlarıyla bir karavanda yaşayan, beslenme düzenlerinden kişisel bakımlarına kadar, hayatlarının her köşesine ait detaylarla şaşırtan bir çift onlar.

Zeynep ve Özgür Karaman çifti ile tanışın.

Zeynep ve Özgür Karaman çiftinin bu yeni hikayeleri Zeynep'e diyabet teşhisi konulmasıyla başlıyor

3-4 yıl öncesine kadar birçoğumuz gibi ev ve iş arasında hayatlarını tüketen bir çift olan Zeynep ve Özgür'ün 'yeni' hayatlarına başlamaları Zeynep'in rahatsızlanmasıyla başlıyor. 2014 yılında bir anda hızla kilo vermeye başlayan Zeynep'e tip 1 diyabet teşhisi konuluyor ve günde 6 kez insülin iğnesi öneriliyor. Bunun üzerine Zeynep, eşiyle birlikte hayat kalitelerini artırmak adına sıra dışı bir adım atıyor ve hayatlarını tümden değiştirmeye karar veriyorlar.

Hürriyet'ten Serkan Ocak'a verdikleri röportaja göre, bunun için ilk adım olarak İstanbul'dan uzaklaşmaya ve onlara zarar verdiklerini düşündükleri tüm alışkanlıkları arkalarında bırakmaya karar veriyorlar.

Tabii bu öyle kolay olmuyor...

Genç çift, önce Didim'e, ardından Karadeniz Ereğlisi'ne gidiyor gitmesine ama sonunda soluğu hazırladıkları karavanda buluyorlar

İstanbul'da yüklü miktarda kira verdikleri ve aslında iş yoğunlukları nedeniyle çok az vakit geçirebildikleri evlerinden ayrılan çift, önce Didim'de soluğu alıyor. Bu arada Zeynep hamile kalıyor ve memleketleri Karadeniz Ereğlisi'ne geçiyorlar. Özgür'ün hep hayalinde olan karavan fikrini de burada hayata geçirmeye kesin olarak karar veriyorlar.

Önce bir minibüs alıyor ve bu minibüsü kendi ihtiyaçlarına uygun özel bir karavana dönüştürüyorlar. Bu tam tamına 14 ay gibi uzun bir zaman alsa da başladıkları bu yeni hayatlarında minik kızları Nil'in de onlara katılmasıyla daha da şenlikli bir maceraya dönüşüyor aslında. Ardından çift, kendilerini üç kişilik bir aile olarak yollarda buluyor.

Mutlaka aklına takılanlar olacaktır, nasıl geçindiklerini de hemen açıklamış olalım: Özgür Bey, yazılımcı olduğu için işlerini ofis olmadan sürdürmenin yollarını çoktan bulmuş, eşi Zeynep Hanım da onunla birlikte çalışıyor ve geçimlerini bu şekilde sağlıyorlarmış.

Hayatlarında değiştirdikleri en önemli alışkanlıklarından biri beslenme düzenleri

Zeynep'in hastalığının ardından değiştirdikleri hayatlarında değişen tek şey de bir ev yerine bir karavanda yaşamaya başlamaları değil elbette. Çift, hem kendileri hem de minik kızları için çok daha sağlıklı olduğunu düşündükleri bir beslenme düzenine de geçmiş durumda.

Yeni beslenme düzenlerinde çift, gün içinde sadece kahvaltı ve akşam yemeği olmak üzere 2 öğün yemek yiyormuş mesela. "Aynı anda iki farklı hayvansal ürünü bir arada tüketmeme" kuralları da varmış. O nasıl oluyor derseniz, örneğin Zeynep ve Özgür bir öğünde yumurta yemeye karar verdilerse, o yumurtanın yanında peynir, tereyağı gibi diğer hayvansal ürünleri asla tüketmiyorlarmış.

Yeni alışkanlıklarıyla ilgili Özgür şunları da eklemeyi ihmal etmemiş:

"Bunu sindirimi kolaylaştırmak için yapıyoruz. Bizde öyle serpme kahvaltılar yok. Yumurta yiyorsak yanında zeytin ve yeşillik yiyoruz. Ya da tereyağı varsa, bal, zeytin ve yeşillik yiyoruz. Akşamları da tek çeşit yemek yapıyoruz. Ya çorba ya pilav ya da et oluyor. Yanında da sınırsız salata... İkinci bir çeşit olmuyor. Ve mutlaka o gün tüketiyoruz. Ertesi güne bırakmıyoruz yiyecekleri. Aslında bizim beslenme metodumuzun temelinde aç kalmak var..."

Bu değişiklikler Zeynep'in hastalığında da olumlu gelişmeler yaşanmasını sağlamış üstelik

Bu yeni hayatları ve beslenme düzenleri sayesinde kan değerlerinin normal seviyelere ulaştığını söyleyen Zeynep, en başta günde 6 kez vurulması istenen insülin iğnelerinin sayısının da şu an günde 3'e indiğini ekliyor.

Bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz, çünkü genç çift yeni hayatlarından neredeyse tüm kimyasal maddeleri de çıkarmış durumda.

Deodorant yerine sirke, diş macunu yerine misvak, deterjan yerine hardal tozu kullanıyorlar

Hem kendilerinin hem de minik kızlarının daha sağlıklı ve mutlu bir hayata sahip olması için şahane değişiklikler yapan çift, beslenme düzenlerinin yanı sıra kişisel bakım ritüellerini de değiştiriyorlar. Neredeyse herkesin elinden düşürmediği deodorant yerine ev yapımı sirke, diş macunu yerine misvak, deterjan yerineyse hardal tozu kullanıyorlar mesela.

Bunların yanında Zeynep, kadınların en çok vaktini çalan eylemlerden makyaj yapma hadisesini de tamamen rafa kaldırmış durumda.
"Eskiden makyajsız dışarı çıkmazdım. Ancak şimdi hiç makyaj yapmıyorum." diyen genç kadın, bu şekilde çok daha mutlu hissettiğini de ekliyor.

Minik kızları için de hazır bezleri, ıslak mendilleri, emzik ve biberonları tercih etmiyorlar

Sadece kendileri için değil minik kızları için de olabildiğince sağlıklı tercihlerde bulunan çift, bebekleri için hazır bezler kullanmak yerine organik ve pamuklu bezler kullanıyorlarmış. Aynı şekilde ıslak mendili hayatlarına asla sokmuyor, bebeklerine asla emzik vermiyor ve biberonla bir şeyler yedirip içirmiyorlarmış.

Pişik gibi durumlarla baş etmeleri gerektiğinde de tercihlerini, pişik kremi yerine zeytinyağı, pudra yerineyse nişasta gibi doğal malzemelerden yana kullanıyorlarmış.

Zeynep, şimdilerde 2,5 yaşına gelen minik kızı Nil'i hala emzirdiğini ve bugüne dek hiç hasta olmadığını da ekliyor.

"18. yüzyıl insanları gibi yaşıyoruz"

instagram

instagram

Özgür Bey, karavanda geçen ve minik kızlarıyla birlikte her güne bambaşka manzaralar eşliğinde uyandıkları bu imrenilesi hayatlarını kısaca şöyle özetliyor:

"18. yüzyıl insanları gibi yaşıyoruz. Aslında İbni Sina’nın yazdıklarını örnek alıyor, ona göre davranıyoruz."

Rotalarını tam anlamıyla "kafalarına göre" belirleyen, her güne mutlu uyanmayı ve her günü mutlu tamamlamayı başaran bu nefis aileye bir ömür boyu mutlu, sağlıklı, huzurlu yıllar dileyelim o zaman.

Unutmadan, bu şahane ailenin yaşamlarını güncel olarak takip etmek isterseniz yasaminritmi Instagram hesabını takip edebilirsiniz.

Sahi, sizin de böyle planlarınız var mı?

Kaynak: Hürriyet


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?