burgaz-ada

İstanbul'u Turist Gibi Gezmek İsteyenlerin Mutlaka Gitmesi Gereken Adresler

Favorilerime
Ekle

İstanbul’u turist gibi gezmek ya da yurt dışından gelen eşi dostu şehrin şahane noktalarına götürmek isteyenlere en efsanesinden bir liste hazırladık. Sadece mimari eserleri, en iyi manzaraları söylemekle kalmıyor, bu liste ile karınları da doyuruyoruz.

Üstelik "Ayasofya’yı kesin görün”, “Kapalı Çarşı’nın buram buram tarih kokan havasını iyice soluyun”, "Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı’na da gidin” bu da yetmezse “Boğaz’da tur atın, Kız Kulesi’ni görün, Galata Kulesi’ne çıkıp tarihi yarım ada ile büyülenin” gibi klişe önerilere hiç girmeyeceğiz.

Bu liste ile şehrin arka sokaklarında kalmış lezzetlerini tadacak, en havalı lokasyonlarında gezineceksiniz.

Sözün kısası İstanbul’a bambaşka semtlerinden, müzelerinden, hanlarından, hamamlarından bakmak isteyenler varsa böyle gelsin! İstanbul'da gezilecek yerleri bir bir anlatıyor, mutlaka görmeniz gereken mekanlardan söz ediyoruz.

Şehri keşfetmenin tam zamanı şimdi!

En popüleri Büyükada olsa da: Burgazada

İstanbul’da turist olmaktan bahsediyorsak pamuklara sarıp sarmaladığımız adalarına değinmeden olmaz. İçlerinde Büyükada en popüleri olsa da -listenin başında da dediğimiz gibi- havalı bir seçim yapıp Burgazada’ya gidiyoruz. Çünkü burada yapılacak çok şey var.

Bir kere adanın mimari harikası, sıcacık sokaklarını keşfedip Aya Yorgi Garibi Manastırı, Madam Martha Koyu, Kalpazankaya Plajı, Ayios Ioannis Kilisesi’ni görmeli.

Artık ada ile ismi bütünleşen Sait Faik’i ve onun İstanbul’unu yakından tanımak isteyenler Sait Faik Müzesi’ni ziyaret etmeli. Yazarın çalışma odası, yatak odası, oturma odasını görebilir, kitaplarından bazı bölümleri, fotoğraflarını, aile ve arkadaşlarıyla yazışmalarını burada yakından inceleyebilirsiniz.

Adada midelere şenlik mekanlar da yok değil. Ermeni ve Rum mezeleriyle kendinizden geçeceğiniz Barba Yani, Ergün Pastanesi’nin çıtırlığına şarkılar yazacağınız milföyleri ve Four Letter Word Cafe’nin şipşak ayılmalık kahveleri önerimizdir.

Müze gezmeden turistlik olmaz: İstanbul müzeleri

“Şehri müzelerinden tanıyın” demişler.

Birbirinden şahane ve nadide sergileri ziyaretçileriyle buluşturan Sakıp Sabancı Müzesi İstanbul’un en havalısı olur. Yer şehrin en huzurlu semtlerinden Emirgan olunca İstanbul’a bir kez daha aşık olmamak işten değil.

2005’ten beri Picasso, Frida Kahlo, Diego Rivera, Goya, Andy Warhol, Rembrandt, Joan Miro gibi usta sanatçıları İstanbullu sanatseverlerle buluşturan Pera Müzesi’ni de rotanıza almalı. Hem gözlere şenlik, 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından tasarlanmış bu binanın güzelliğini yakından görmekte fayda var.

Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern koleksiyonu, eski Antrepo binası ve dudak ısırmalık manzarasıyla hep gönlümüzün birincisi.

Müze demişken dünyada milyonlarca kişinin kitaplarını bir çırpıda okuduğu, gururumuz Orhan Pamuk’u anmayacak değiliz. İsmini aynı isimli kitaptan alan Masumiyet Müzesi, kendi tanımlarıyla biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor. Zaman yolculuğuna çıkmak, eski İstanbul’u yazarın gözünden görmek isteyenler böyle gelsin.

İstanbul'a gelmişken mutlaka görülmesi gereken yerler: Çarşı ve hanlar

Yedi tepeli bu şehir hızla dönüşürken, bu dönüşüme direnen çarşı ve hanları da sizi şehirde turist gibi hissettirecek türden.

Blogger ve Instagram kullanıcılarının ününe ün kattığı beş yıldızlı manzarasıyla Valide Han, 18 yüzyılın sonlarında inşa edilen Zincirli Han, Yeni Cami ve Küçükpazar arasında kalan Balkapanı Hanı, tek katlı üç avlulu Yıldız Hanı size bambaşka bir İstanbul vadediyor. Yanınızdan fotoğraf makinenizi eksik edeyim demeyin.

Alışveriş yapıp çıldırabileceğiniz, esnafı ile iki kelam edebileceğiniz Bakırcılar Çarşısı, Sahaflar Çarşısı ve Mısır Çarşısı da sizi ta Evliya Çelebi’nin seyahtanamesine kadar götürecek.

İstanbul'da gezilecek yerler deyince akla gelmez ama olmazsa olmazdır aslında: Semt pazarları

Dünyanın her yerinde “farmers market”ler, “bit pazarları” hak ettiği değeri yeni yeni kazanırken, bizim neredeyse haftada iki kez uğradığımız semt pazarları, bir turisti gönlünden vuracak ilk aktivitelerden.

Cumartesi günlerinin en popüler pazarı Feriköy organik pazarı, tüm evi baştan aşağıya döşemelik Beşiktaş semt pazarı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen en taze, leziz ürünleri bulabileceğiniz Kastamonu pazarı yurt dışından gelen arkadaşları mest etmelik adreslerden.

Zaman yolculuğuna çıkacağınız Feriköy Antika Pazarı ve gördüklerinize şaşıracağınız Dolapdere Bit Pazarı da yine ağzı açık bırakmalık, keyifli zaman geçirmelik pazarlardan.

Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı'ndan Çemberlitaş Hamamı'na: Hamamlar

O bir klasik. İstanbul’a gelip de hatta orada yaşayıp da bu güzelliği tecrübe etmemek düşünülemez.

Osmanlı mimarisi ile barok üslubunun iç içe girdiği Cağaloğlu Hamamı, Kanuni tarafından Hürrem adına yaptırılan Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı sizi ölü derilerinizden kurtaracak, o sıkılmalık yanaklarınızı al al edecek hamamlardan.

Turistlerin akın ettiği Süleymaniye Hamamı ve Çemberlitaş Hamamı, aromaterapik yağ masajı, maske gibi özel hizmetleriyle oracıkta mayışıp, huzur bulmanızı sağlayabilir.

Beyoğlu’nun en sevdiğimiz hamamı Ağa Hamamı da son önerimiz. Özellikle para saçmak istemeyen arkadaşlar böyle gelsin.

Köşe bucak İstanbul semtleri

Tarihle harmanlanmış: Fener-Balat

1988 yılında UNESCO kültür mirası listesine gire Fener-Balat ilk rotamız.

Instagram’da patlayan merdivenli yokuşta kalan rengarenk cumbalı evler, meşhur yokuş Sancaktar Yokuşu ve mantar gibi çoğalan tasarım harikası mekanlar sebebiyle insan akınına uğrayan bu semt her şeyi ile görülesi.

İhtişamına hayran olacağınız Özel Fener Rum Lisesi, Nuh’un Gemisi’ni simgelediği düşünülen Ahrida Sinagogu, Surp Hreşdagabed Kilisesi, bahçesindeki havuzuna mest olmalık Mimar Sinan imzalı Ferruh Kethüda Camii, Çıfıt Çarşısı semtin köklü tarihi ile haşır neşir olacağınız bazı adresler.

Gitmişken Tarihi Balat Turşucusu’nda turşu suyu içmeyi, Tarihi Taş Fırını’nın leziz simitlerinden yemeyi ihmal etmeyin. Sabahın erken saatlerinde gitmelik leziz kahvaltı adresleri de buraya bıraktık.

Mutluluk kokan köşelerle dolu: Kuzguncuk

Baştan aşağıya ıhlamur kokan Kuzguncuk’tan vaktizamanında bahsetmiştik. Osmanlı tarzı, cumbalı, ahşap evlerin fotoğraflarını çekin, arnavut kaldırımlı sokaklarını arşınlayın, o sinagog senin bu kilise benim diyerekten bol bol gezin demiştik.

Hatta gitmişken Metet Döner’in Balıkesir-Gönen’den gelen leziz etleri yapılan döneri, İsmet Baba’nın ağızlara layık mezeleri, tasarımıyla herkesi kalbinden vuran Kuzguncuk Balıkçısı’nın balık çorbası ve kiremitte balığını da deneyiverin.

Sanat akıyor: Yeldeğirmeni

İstanbul’daysak Kadıköy’ün bu en sıcak semtinde dolu dolu vakit geçirmemek olmaz.

Mural İstanbul Festivali ile dikkat çeken Yeldeğirmeni’nde sokak sanatı, sanatçı atölyeleri, vintage dükkanlar, tasarım mağazaları ve içinden çıkmak istemeyeceğiniz bir sürü mekan var.

Notre Dame du Rosaire Kilisesi de bu semtte yapacağınız en turistik hareket.

Şehrin en keyifli noktalarından: Bomonti

pasifik.com.tr

http://www.pasifik.com.tr/EN/Project/08/bomontiada/ pasifik.com.tr

Bomontiada ile başkalaşan şehrin en köklü semtlerinden Bomonti ise son rotamız. Kültürel faaliyetleri, film gösterimleri, konserleri, görsel ve işitsel performansları, yemek festivalleri, kreatif toplantıları ve benzer etkinlikleri ile 24 saat zaman geçirebileceğiniz bir semtten bahsediyoruz. Hala görmeyenleriniz varsa çok şey kaçırıyor bizden söylemesi.

Bir kere 500 kişilik mekanıyla İstanbul’daki müzik hayatına tek başına yön veren Babylon burada! Bu sebeple bu semte adım atmadan evvel Babylon'un haftalık programına mutlaka göz atmalı.

Babylon’nun da aralarında bulunduğu Bomontiada’nın gurme mekanlarını da bir bir denemeli. Kiva, Popülist, Delimonti, Kilimanjaro bunlardan birkaçı.

Bu kültür sanat adasının bir de katılımcı ve paylaşımcı kültürel platform oluşturmayı amaçlayan galerisi var: Alt. Buranın güncel sergilerini izledikten sonra workshoplarıyla yaratıcılığınızın zirvesine ulaşacağınız Atölye İstanbul’a da uğramak serbest.

Klasikler

Ağzınız tatlansın: Şekerci Cafer Erol

"Osmanlı’dan günümüze, günümüzden geleceğe" mottolu mekan, şeker ve tatlı konusunda tam bir otör.
Rengarenk akide şekerleri, meyveli jöleler, elma şekeri, mevlüt şekerleri şekerpare, tulumba, Fatih sarması, badem tatlısı burada bulacağınız ağız tatlandırmalık seçeneklerden.

Tatlıyla aranızın iyi olması da şart değil, eşi dostu sevindirin.

Şekerci Cafer Erol adres: Osmanağa Mahallesi, No:, Yasa Cad. No:19, Kadıköy, İstanbul

Glikozsuz, mis gibi tulumbalar: Meşhur Balkan Tulumbacısı

Mide yakmayan, leziz, glikozsuz tulumbalar için rotanıza Alibeyköy’ü alın.

1996’dan beri aynı yerde hizmet veren bu mekanın sahipleri Makedon göçmeni. Oradan getirdikleri böğürtlen suyu da en az tulumbaları kadar popüler.

Bizden size tavsiye; günlük olarak hazırlanan tulumbaları dondurma ile deneyiniz. Yok böyle bir lezzet!

Meşhur Balkan Tulumba adres: Gaziosmanpaşa Cad. No:2 Alibeyköy, İstanbul

Bol leblebili olsun: Vefa Bozacısı

Listeyi klişe olmasın diye zorladık ama iş Vefa Bozacısı’na gelince orada tıkanıyoruz. Çünkü bilindik bir kış ritüeli olan bu klişeye bayılıyoruz. Hem her ne kadar klişe olsa da şehrin en orjinal turistik adresi olduğu yadsınamaz.
Ahşabından, tasarımından 150 yıllık tarihi koklayabileceğiniz mekanda, bozalar, leblebi ve tarçın eşliğinde tombul cam bardaklarda servis ediliyor.

Vefa Bozacısı adres: Mollahüsrev Mah. Katip Çelebi Cad. No:104/1 Vefa, Fatih, İstanbul

Onsuz bir yanımız eksik: Zübeyir Ocakbaşı

Seviyoruz üstümüzün başımızın duman kokmasını. Bu salaşlıkla karın doyurmayı, ocak başında kadeh tokuşturup, çene çalmayı.
Dünyada başka bir eşi olmayan bu konsept, bir turistin gönlünü fethedecek türden. Bekar Sokak’ta kalan Zübeyir de ocakbaşı kültürünü tanıtmak, çöp şiş, külbastı, kaburga, beyti gibi geleneksel lezzetleri tattırmak için şahane.

Patlıcan salatası, gavurdağ salatası, börülce, yoğurtlu semiz otu, kabak ezme de masayı donatmalık meze çeşitlerinden.

Zübeyir Ocakbaşı adres: İstiklal Caddesi, Bekar Sokak, No: 28 Beyoğlu, İstanbul

Efkarın da, mutluluğun da tam yeri: Çukur Meyhanesi

İstanbul’da Asmalı Cavit, Refik, Yakup 2, 9 Ece Aksoy gibi birbirinden şahane meyhaneler var. Beyoğlu’nun en sakin arka sokağında yer alan Çukur da onlardan biri. Tek farkı menüsünde 30’a yakın meze olması. Bu kadar çeşit mezeyi başka bir yerde bulmanız kolay değil, söyleyelim.

Burada Girit ezme, patlıcanlı humus, soya soslu levrek şiş, kalamar köfte, Hırvat ezme, balık köftesi, narlı salata, hardal soslu uskumru, rokforlu karides gibi efsane mezeleri tadabilirsiniz.

Alın size felekten bir gece çalıp, uzun soluklu sohbet edebileceğiniz bir mekan daha.

Çukur Meyhane adres: Turnacıbaşı Caddesi Kartal Sok. No: 1/A Galatasaray, Beyoğlu, İstanbul

Bol köpüklü kahvelerin adresi burası: Mandabatmaz

Mısır Çarşısı’ndaki Kurukahveci Mehmet Efendi, Kapalı Çarşı’daki Şark Kahvesi Türk kahvesi için önerilen mekanların başında geliyor. Peki ya Mandabatmaz?

Cezve ile kısık ateşte pişen bol köpüklü Türk kahvelerini, o minik taburelerde oturup içmek paha biçilmez.

Olivya Geçidi’nde kalan, İstiklal Caddesi’ne iki adımlık mesafede kalan mekan küçücük. Adını ise köpüğü çok kalın olduğu için “manda bile batmaz” deyiminden alıyor.

Mandabatmaz adres: Asmalı Mescit Mahallesi, Olivia Geçidi 1/A, 34430 Beyoğlu, İstanbul

O bir efsane: Kral Kokoreç

Mısır Çarşısı’nı gezmiş, Topkapı Sarayı’na gitmiş, Gülhane Parkı’nda çimenlere uzanmış, Sultanahmet Camii ve Ayasofya Müzesi ile büyülenmişseniz, Kral Kokoreç’in “koko dolma”sıyla mest olmanın zamanı gelmiş demektir.

Eminönü’nün simgesi haline gelen bu mekanda iri kıyım kokoreçleri yarım ekmekten daha büyük bir ekmeğe yerleştiriliyor. Size de bu olay lezzeti mideye indirmek kalıyor.

Kral Kokoreç adres: Hobyar Mahallesi Büyük PTT Caddesi No:54 Fatih, İstanbul

Karnınız lezzete doysun: Tarihi Karadeniz Pide ve Döner Salonu

Şehrin en iyi dönercisi için Beşiktaş’a geçiyoruz. Hem de uğruna uzun kuyruklara gireceğimizi bile bile.
50 yılına merdiven dayayan mekanda bu lezzeti farklı seçeneklerle deneyebilirsiniz: çeyrek ekmek, ölümüne aç olanları paklayacak üç çeyrek döner, sandviç, dürüm, pilav üstü, porsiyon...

Not: Döneri bahane edip şehir turuna çıkmayı planlayanlar ise şu listeye göz atabilir.

Tarihi Karadeniz Pide ve Döner Salonu adres: Sinanpaşa Mahallesi, Mumcu Bakkal Sokak, No 6, Beşiktaş, İstanbul

Pilav üstü kuruları destan yazar: Erzincanlı Ali Baba

Bölgede öğle yemeklerinin on numaralı adresi olur kendisi. Ekmek banacağınız kuru fasulyesi şimdiye kadar yediklerinizi unutturacak cinsten.

Yanına mutlaka pilav, cacık, soğan ve turşu almayı ihmal etmeyin. Bunların üstüne leziz kabak tatlısıyla çay keyfi yapmak serbest. Manzaranız da görkemli Süleymaniye Camii, daha ne olsun.

Erzincanlı Ali Baba adres: Süleymaniye Mahallesi, 34116 Fatih/Istanbul

Kadıköy'ün en eskilerinden: Baylan

topsy.one

topsy.one

“Kadıköy Tatlıcıları” isimli listemizde bahsetmiştik kendisinden. "Kadıköy’de tatlının tarihini baştan yazan bu mekanı bilmeyen yoktur. Adını hiç duymadıysanız bile Kup Griye’sini duymuşsunuzdur” demiştik.

1923 yılından beri çeşitli tatlı krizlerine çare olmuş, mekanında Atilla İlhan, Cemal Süreyya, Behçet Necatigil gibi önünde saygıyla eğildiğimiz isimleri ağırlamış, bize Trif, Adisababa gibi güzellikleri tanıtmış bir mekan Baylan.

Hala gidip lezzetlerini tatmayan arkadaşlara "yargılayıcı bakışlarımızı” fırlatıyoruz, ona göre.

Baylan adres: Caferağa Mahallesi, Muvakkithane Caddesi, No 9/A, Kadıköy, İstanbul


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0 yorum yapılmış

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?