''Yok artık canım, bunlar gerçek mi olacak?'' dediğimiz gelecekten haberlerle yeniden karşınızdayız. Daha önce sizlere market raflarında karşılaşacağımız yiyeceklerden, kendileri küçük marifetleri büyük mikroalglerden, gelecek yeme-içme trendlerinden bahsetmiştik. Bunların bir kısmı hayatımıza girdi bile. Yani yakın gelecek gerçekten ''çok yakın''. Yavaş yavaş hayatımıza girecek, girerken de hayatımızda çok şey değiştirecek yeme-içme teknolojilerinden ve alışkanlıklarımızdan bahsedeceğiz bu kez.
O çok sevdiğimiz kahveler form değiştirecek örneğin. Hamburgerlerin gelecekte tahtı biraz sallanacak, el lezzeti yerini çok başka şeylere bırakacak. Detaylarını uzun uzun anlatacağız. Duyduğunuz her yeni şeye çok şaşıracağınıza, birçoğunu da bir an önce hayatınızda isteyeceğinize eminiz. Spoiler vermeden sizi geleceğe davet ediyoruz.
Bir kübünde bir bardak kahve kadar kafein: Çiğnenen kahveler
Her sabah ayılmak için kahveciden aldığınız filte kahve, keyif anlarınızın vazgeçilmezi o latte'ler, espresso'lar... Kısa bir süre sonra elinizdeki bardakları sakince yere bırakacak ve kahveyi çiğnemeye başlayacaksınız. Kulağa çok garip geliyor biliyoruz. Kahveler çoktan piyasaya sürüldü bile. Şimdilik deneme aşamasında olan bu çiğnenebilir kahvelerin çok büyük bir özelliği var.
Bir kübü sayesinde 1 bardak kahve içmiş etkisi yaratıyor ve o kadar kafein içeriyor. Yani ağzınıza attığınız bir küp kahve siz onu çiğnerken anında uykunuzda ayılabilir, enerjinizi toparlayabilir ve kahve lezzetini ağzınızın içerisinde daha çok hissedebilirsiniz. Kahve aşıkları ellerinden bardakları düşürüp küplere yönelecek gibi duruyor.
Gerçeklerinden ayırt edilemeyecek: Sebze-meyve bazlı etler
Sipariş ettiğiniz burgerin köftesi durian adlı bir meyveden yapılmış olabilir. Hatta ızgara köfteniz hiç aklınıza gelmeyecek sebzelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir lezzetin ürünü olabilir. Çok değil yakın gelecekte etten rol çalan meyve-sebzelerin köftelerini, sosislerini, steak'lerini yemeye başlayacağız.
Üstelik lezzet anlamında da pek bir farklılıkları olmayacak. Hatta yediğiniz zaman et mi, sebze ya da meyve mi yediğinizi de ayırt edemeyeceksiniz. Bu şekilde et tüketim alışkanlığın düşeceği ve alternatif protein kaynaklarına da yöneleceğimiz söyleniyor. Bir şiş sebzeden kebap yiyeceğimiz günler gelecek mi? Heyecanla ve hayretle bekliyoruz.
Yemekler daha hızlı: Robot şefler
Gelecekte hayatımızın birçok alanında robotların olucağını az çok tahmin ediyorduk zaten. Ama yemeklerimizi de onların yapacağını açıkçası pek de düşünemedik. Yurt dışında özellikle ''take-away'' olarak tabir edilen siparişlerin hızlıca hazırlanıp, müşterinin alıp gitmesi özeline dayanan sistemlerde robotların daha çok kullanılacağı söyleniyor. Robotik sistemlerin içerisinde yemeklerin hazırlanıp, paketlenip servis edileceği beklenenler arasında. Bu sistemler üzerine çalışmalar sürdürülüyor.
Bu şekilde zaman tasarrufu yapılacağı ve süreçlerin daha verimli ilerleyeceği düşünülüyor.
Şekil şekil pastalar, çikolatalar: Üç boyutlu yemek yazıcıları
''Bu da mı olacak?'' diyenler için söylüyoruz, evet bu yazıcılar ortaya çıkmaya başlayacak. Hatta yavaş yavaş çıkmaya başladılar bile. Bu yazıcılar günümüzde kullandığımız yazıcılardan çok farklı. Çiğ malzemelerle ya da yazıcının içerisindeki mini çalışma mekanizmaları sayesinde o malzemeyi üreten yazıcılar bunlar. Özellikle pastacılıkta daha dekoratif ürünler üretmek için kullanılacağı düşünülüyor. Yapmak istediğiniz ürünün taslağını taratın, gerisini yazıcıya bırakın. Elde yapılamayacak kadar mükemmel çikolata şekilleri, sanat eseri gibi duran pasta süslerinin bu şekilde ortaya çıkacağı da diğer söylentiler arasında.
Büyük pastaneler ya da lokantalarda kullanılmak üzere tasarlanan bu yazıcıların ilerleyen zamanlarda evlere de taşınacağı söyleniyor.
Özellikle çiğ beslenenlere: Yiyecek kurutma makineleri
Aslında günümüzde ''raw (çiğ) beslenen'' insanların en büyük hayat kurtarıcılarının biri olacak bu. Çünkü herhangi bir pişirme işlemine gerek olmadan, meyve ve sebzelerin içerisindeki suyun buharlaşmasını sağlayarak kurutan bir sisteme sahip. Bu işlemi yaparken tüm vitaminlerini ve lezzetini korumasına da yardımcı oluyor. Bu makinelerin içerisinde meyve pestilleri, yaptığınız sebze köftelerini de bu makinede kurutarak tüketmeniz mümkün.
Gelecek yıllarda çiğ, kurutulmuş besinleri daha çok tüketeceğimiz, sağlıklı bir hayata daha çok yöneleceğimizi göz önünde bulundurursak bu makinelerin her evin mutfağında olması olası.
Bekleme süresi kısacık: Yemek ATM'leri
İçerisinden abur cubur aldığımız, bozuk para karşılığında çalışan otomatların bir üst boyutuyla tanışın. Yemek otomatları ya da yemek ATM'leri olarak karşımıza çıkacak bir teknoloji ürünü kendisi. Önünüzdeki ekrandan yemeğinizi ya da tatlınızı seçiyor. Seçeneklerden kısmından damak zevkinize uygun biçimde farklılaştırıyorsunuz. Ardından paranızı girip ya da kredi kartınıza tanımlayıp ürününüzü şıp diye alıyorsunuz.
İlk örneğini New York'un tam göbeğinde bir cupcake ATM olarak tasarlayan pastacılar, geleceğin çok hızlı geldiğine bir işaret aslında.
Taşıma, ödeme derdi olmayacak: Sanal alışveriş deneyimleri
Belki de gelecekte bizi karşılayacak en ilginç teknolojilerin başında sanal alışveriş deneyimleri geliyor. Mesela markete girecek, tüm alışveriş listenizi sepete atacak ve ödeme noktasına gitmeden marketten çıkabileceksiniz. Sistem telefonuza kayıtlı kodlarla çalışıyor olacak. Girişte okuttuğunuz bu kod, aldığınız tüm ürünleri listeleyecek ve tanımlı kredi kartınızdan fiyatı çekerek alıiverişinizi tamamlamanızı sağlayacak. Bu şekilde zamandan kazanbileceksiniz.
Diğer bir alışveriş deneyimi ise ürün taşımamanızı sağlayacak cinsten. Siz dışarıdayken markete girip sanal olarak seçtiğiniz ürünler evde sizi bekleyecek. Üşenenlere, markette çok vakit kaybedenler, bir sürü torbayla eve dönmek istemeyenlere nefis çözümler gelecekten geliyor.
Yorumlar
1