dunyanin-en-pinti-kadini-kate-one-cikan

Yaptıklarıyla Cimrilikte Sınır Tanımayan Dünyanın En Pinti Kadını Kate Hashimoto

Favorilerime
Ekle

Tutumlu olmakla cimri olmak arasındaki o ince çizgiyi aşınca neler olabileceğinin en şaşırtıcı örneklerinden biri

Aslında oldukça güzel bir mesleği olan bir kadının tutumluluğu çoktan aşmış davranışlarını duyunca hayretler içinde kalacak, "Maddi imkanları iyi olan bir insan neden bile bile kendine bunu yapar?" diye düşünmeden edemeyeceksiniz, eminiz.

Kabul, insanın sahip olduklarının kıymetini bilmesi şahane bir şey ama... Bu, tutumluluktan çok daha öte.

Buyurunuz, sizi daha fazla merakta bırakmadan Kate ile tanıştıralım, onu tanıyınca ne demek istediğimizi anlayacaksınız zaten.

Gündüzleri mali müşavirlik yapan Kate Hashimoto, gündelik yaşantısıyla herkesi şaşırtıyor

Dünyanın en pahalı şehirlerinden biri olan New York'ta yaşayan Kate Hashimoto, mali müşavirlik gibi güzel bir mesleği olan ve oldukça iyi miktarda para kazanan bir kadın aslında. Onu ilginç kılansa gündelik yaşantısındaki pintiliği.

Pintilik diyoruz, çünkü o da kendisini "Pinti bir insanım." diye tanımlıyor ve yaptıklarının tutumluluktan çok daha öte olduğunu biliyor. Hayatında neredeyse hiçbir şeye para vermeden yaşamaya çalışan bu ilginç kadın, yemek yemeye bile hiç para harcamıyor ve çöplerden bulduklarıyla hayatını sürdürüyor.

Kendisine ait küçük bir evde yaşayan Kate, evine bugüne dek hiç mobilya almamış. Evinde bulunan tüm mobilyaları ise çöplerden topluyormuş. Her gün çöp kamyonlarından önce davranıp çöp kutularını kontrol eden sıra dışı kadın, çöplerde bulduğu sandalyeleri, pufları, masaları evine taşıyormuş.

Yatmak için kullandığı yer yatağını da atılan yoga şiltelerini üst üste koyarak oluşturmuş. Evinde bulunan ve misafiri geldiğinde yatağa dönüştürdüğü kanepeyi de yine bir öğrenci yurdunun çöpünden alıp üzerini naylon poşetlerle kaplamış.

Yemek yemesi gerektiğinde ilk uğradığı yer çöp kutuları oluyor

Yemek yemek için olabildiğince az para harcamaya çalışan Kate, karnı acıktığında çöp kutularını karıştırıyor ve buralardan bulduğu yemekleri yiyormuş. Misafirleri geleceği zaman da yine lüks restoranların çöplerini karıştırmaya giden Kate, bu restoranların her gün birçok taze yiyeceği çöpe attığını ve aslında bulduğu yemeklerin çok lezzetli olduğunu söylüyor.

Çöpte bulduğu hazır gıdalarıysa son kullanma tarihi geçmiş olsa dahi yediğini söyleyen bu sıra dışı kadın, çöpte bulduğu bu yemekleri eve gidince ısıtmayı da pek tercih etmiyor, doğrudan çöpten aldığı gibi yiyormuş. Evinde doğal gazla çalışan bir ocağı ve fırını bulunsa da onları kullanmanın "gereksiz masraf" olduğunu söyleyen Kate, misafirleri geleceği zaman yemekleri ısıtması gerektiğinde de arkadaşından aldığı elektrikli ocağı kullanmayı tercih ediyormuş. Ve tabii ki misafirlerine de çöplerden topladığı yiyecekleri ikram ediyormuş.

Kate, çöplerde yiyecek bir şey bulamazsa ve acıkırsa en ucuz sokak lezzetlerini yemeyi seçiyor ve burada da pazarlık yapıyormuş. Örneğin, 5 dolarlık bir yiyecek alması gerekiyorsa yanına 1-2 dolar alıyor ve "Yanımda yalnızca bu kadar bozuk para var, bu kadarla olur mu?" diyerek yiyeceği yemeyi en ucuza mal etmeye çalışıyormuş.

Bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz...

Son yıllarda kendisine asla giyecek bir şey almadığını da söyleyen Kate, gerek duyduğunda takas pazarına gidiyor

Bugüne dek kendisine hiç çorap almadığını, giysilerininse birçoğunun çocukluğundan ve gençliğinden kaldığını söyleyen Kate, en son 1998 yılında kendisine yeni çamaşırlar almış. 1999 yılında aldığı son şortuysa bel lastiğinin gevşemesi nedeniyle işten getirdiği dosya klipsleriyle tutturarak giymeye devam ediyormuş.

Kendisine yeni giysiler alıp masraf yapmak istemeyen genç kadın, çok eskimiş, yırtılmış giysilerini de atmıyor ve onları yemek bulmak için çöpleri karıştırmaya gittiği zaman giyiyormuş. Restoran sahiplerinin çöplerin karıştırılmasından memnun olmadığını söyleyen Kate, bu giysileri sayesinde bir evsiz gibi göründüğünü ve insanların ona acıdığını, böylece de çok daha kolay bir şekilde çöpleri karıştırabildiğini söylüyor.

İş hayatı için bir kıyafete ihtiyaç duyduğundaysa çöplerden topladığı ve işine yaramayacak eşyaları yanına alıyor ve takas pazarına gidiyormuş. Yanında getirdikleriyle takas yaparak kendine ücretsiz bir şekilde yeni giysiler alıyormuş.

Kirlenen çamaşırlarınıysa duş aldığı sırada yıkayarak tasarruf ediyor

Yıllardır aynı giysileri giyen Kate, bu giysileri kirlenince çamaşırhaneye gitmiyor, çamaşır yıkamak için ekstra bir para harcamak istemiyormuş. Bu nedenle kirli giysilerini kendi duş aldığı sırada akan suyla yıkamayı tercih ediyormuş.

"Peki ya deterjan, sabun?" derseniz onu da açıklamış olalım: Bu sıra dışı kadın, çeşitli markaların promosyon günlerini sıkı sıkıya takip ediyor, müşterilere denemeleri için bedava verilen promosyon ürünlerini hiç kaçırmıyormuş. Kişisel bakımı için gerekli olan sabundan deterjana, deodoranttan diş macununa, hatta lens solüsyonuna dek ihtiyaç duyabileceği tüm ürünleri bu şekilde elde ediyormuş.

Tuvalet kağıdı gibi tek kullanımlık ürünleri asla satın almıyor, saçlarını dahi kendi kesiyor

Yaptıkları ve yaşam tarzıyla tüm dünyanın ilgisini çeken Kate, pintiliği nedeniyle tek kullanımlık hiçbir ürünü de satın almıyormuş. Tuvalet kağıdı, kağıt havlu gibi malzemelere hayatında yer olmayan bu sıra dışı kadın, dışarıda tuvalete gittiği zaman, orada kullandığı kağıt havluları da asla çöpe atmıyor, çantasına atıp eve getiriyormuş. Bu kağıt peçeteleri kurutup yeniden ve yeniden kullandığını söyleyen Kate, "defalarca kullanılabilir" dediği bu peçeteleri diğer insanların bir kez kullandıktan sonra çöpe atmalarınaysa hiç anlam veremiyormuş.

Kate, eskiden yılda bir kez saçlarını güzellik okulunda kestirmeyi seçiyormuş ama son yıllarda bundan da vazgeçmiş ve artık evde, kendi saçlarını da kendi kesmeye başlamış.

Kate'in bu davranışlarının nedeniyse üniversite yıllarından sonra yaşadığı işsizliğe dayanıyor

Kate, böyle cimri davranmasının bir nedeni olduğunu söylüyor ve açıklıyor: "Üniversiteyi bitirdiğimde asla işsiz kalmam diyordum ama ekonomik kriz kurbanı oldum ve işimi kaybettim. O günden sonra yaşamanın en iyi yolunun çok dikkatli olmak ve harcamalarımı en aza indirmek olduğunu gördüm."

Buraya kadar kendisine hak vermemek imkansız tabii ki ama bu kararından sonra giderek artan pintiliğinin geldiği boyut da oldukça şaşırtıcı.

Cimrilikte sınır tanımayan Kate'in seçtiği bu yaşam tarzı duyan herkesi hayrete düşürüyor

talentpages

talentpages

Eskiden yiyeceklere ayda 100 dolar harcadığı için çok üzüldüğünü söyleyen Kate, şimdi kendisine kurduğu bu düzenden oldukça memnun. Bugüne dek hiç mobilya almayarak en az 2000 dolar kara geçtiğini, doğal gazı kapattırdığı için ayda 17 doların cebinde kaldığını, deterjana, sabuna, çamaşırlara ve saç kesimine hiç para harcamadığı için birikimini katladığını söyleyen genç kadın, eline geçen her kuruşu banka hesabında biriktiriyormuş.

Biriktirdiği bu paraları bir gün harcamaya karar verir mi, orasını bilemiyoruz tabii.

Kendisini "Oldukça pinti bir insanım." diye tanımlayan Kate Hashimoto'nun yaşantısı hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı merakla bekliyoruz.

Kaynak: 1, 2


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

1

muratxxx793 Şubat 2018 09:51
istanbulda utanmasam bende artan meyve sebzeleri değerlendiririm aslında. tavuk çiftliğim olsa onlara yem olarak veririm. pazarlarda çıkan çöpler tam tavuklar için aslında
Yanıtla

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?