Amsterdam, Viyana, Prag, Budapeşte derken geldik kimilerine göre arada kalmış, kimilerine göre de sessiz ve ruhsuz bir şehir olan Brüksel’e. Ama tek bir gerçek var. O da bu şehrin bir gastronomi harikası olduğu. Sizi gastronomi yolculuğuna çıkaracak mekanları listelemeden önce "bu şehirde ne yapmalı?" sorusunun cevaplarını veriyorum. Buyurunuz.
Şehrin en popüler meydanı olan Grand Place’a atın kendinizi. Kent müzesi ve Belediye Sarayı da yine bu meydanda. Mutlaka görün. Meydanda yer alan mekanlardan birine oturup, binaların güzelliğini seyrederek dinlenebilirsiniz.
Brüksel ve Belçika denilince akla ilk gelen şey bira. Grand Place yakınlarındaki Belgian Brewery Museum yine listenin başına eklenmesi gereken yerlerden.
Brüksel’in simgesi Manneken Pis heykelini bir görün. Ama büyük beklentiler ile gitmeyin.
Paket paket alacağınız çikolatalar için Galeries Royales St-Hubert aklınızda olsun. İlla çikolata almak zorunda da değilsiniz. Bu camekan tavanlı pasajın vitrinleri ve mimarisi şahane!
Brüksel’in simgelerinden olan zafer takının bulunduğu Cinguantenaire önünde poz verin.
Çizgi roman severler Comics Art Museum'ı, Tenten severlerin ise Herge Musuem’ı ziyaret etmesi şart.
Art Nouveau akımının öncülerinden, Belçikalı ünlü mimar Victor Horta’nın yapılarını da atlamayalım. Kendisinin bir zamanlar yaşadığı ve UNESCO Dünya Mirasları listesinde olan ev, günümüzde müzeye dönüştürülmüş. Müzenin adı da Horta Müzesi, bi ziyaret edin.
Bu liste gördüğünüz gibi öyle pek vaktinizi alacak gibi değil. Aslında bu şehir öyle koşuşturmayı gerektirecek, ayaklarınıza kara sular indirecek bir şehir değil. Bu sebeple bol bol yiyin, için derim. Özellikle her bulduğunuz midyeyi, çikolatayı, birayı indirin midenize. Şimdi geçiyorum gidilmesi gereken mekanlara...
Bağımlılık yapan detaylar: Aksum Coffee House
Brüksel, Londra ve Paris’te bulanan Aksum Coffee House’a hayranlığım küçük ayrıntılarında gizli. Oyulmuş ahşap masaları, duvardaki tabloları, sunumu, meydana bakan sandalyeleri… Başroldeki kahvesi ve tatlıları burayı iyice mükemmel kılıyor. Kekleri, turtaları ve krem brüleesi sizi oraya bağlayacak lezzetlerden.
Etiyopya’dan gelen her türlü kahve çekirdeğinin hastasıyız derseniz, burayı listeye ekleyin. Sadece kahve değil bitki çayları, Güney Afrikalı şarap ve bira çeşitlerinden de burada bulabilirisiniz.
Önerim en yakın zamanda buraya gidip o huzurun tadına bakmanız.
Aksum Coffee House adres: Rue des Eperonniers 60, 1000 Brussels, Belgium
Hem bavulunuzu doldurur, hem midenizi: Cae Du Sablon
Saatlerce oturup çalışabileceğiniz, seyahatinizle ilgili rotalar belirleyebileceğiniz, uzun uzun gazete, kitap, dergi okuyabileceğiniz tatlı bir mekan burası. İçerisi hepsini alıp bavulunuza koymak isteyeceğiniz tasarım harikası objelerle dolu. Özellikle aydınlatmaları, kupaları, demlikleri, masaları ve gazetelikleri!
Espresso bazlı kahveleri öncelikli seçeneklerinizden olmalı. Yok ben çay alayım derseniz, o da var. Soğuk kahve ve milkshakeleri de içinizi serinletecek seçeneklerden. Sandviç, salata ve çorba menüdeki yemek seçeneklerinden. Bir de kahve yanına pek bir yakışan kurabiye, kek, muffin ve brownie'leri var.
Not: Kahve ile yatıp kahveyle kalkanlardansanız ve zamanınız da epey bolsa her gün farklı bir mekanda, farklı bir kahve deneyimi yaşamak için Bocca Moka, Parlor Coffee, Or Coffee Roasters'ı da bir yerlere yazmalı.
Cae Du Sablon adres: Rue de la Régence 26, 1000 Brussels, Belgium
1930'dan beri orada: L’archiduc
Şehri bir de gece göreyim derseniz, soluğu buradan alın. Brüksel’in gece atmosferini, iyi içkilerle, şahane bir ortamda tatmak için en iyi adreslerden biridir kendisi. Leziz şarap kavı, rengarenk kokteylleri ve çeşit çeşit biralarıyla iyi bir gece geçireceğinizin garantisini verebilirim. Arka fonda dinleyeceğiniz caz müzikleri de cabası.
Art deco tarzındaki bu mekanın iç tasarımı 30’lardan beri korunuyor. İçeri adım attığınız anda o absürd hava sizi hemen içine çekecek. Gitmeden evvel mekanın programını delik deşik etmekte fayda var. İyi konser ya da iyi bir sergiye denk gelmeniz olası. Mekana zamanında Lady Gaga’nın adım attığını hatırlatayım.
L’archiduc adres: Antoine Dansaertstraat 6, 1000 Brussel, Belgium
Kendisi pek bir ünlü: Le Roi des Belges
'Le Roi des’e gitmeden Brüksel’i gezdim demeyin gibi klişe cümleleri duymuş olabilirsiniz. Mekan birbirinden renkli barların, kocaman bir meydanın, sokaklarından mutlu insanların bulunduğu Saint Gery’de. Burada bilmeden herhangi bir bara da gitseniz, oradan güle oynaya çıkacağınız kesin. Le Roi des, Saint Gery’nin en ünlü barlarından.
Burayı öğle saatlerinde bira içmek ve hızlı bir şeyler yiyip, gezinize devam etmek için kullanabilirsiniz. Çorba, salata, sandviçleri onlarca çeşit biranın yanında iyi gidecek lezzetler. Gecesi de güzel hakkını yemeyeyim.
Le Roi des Belges adres: Jules Van Praetstraat 35, 1000 Brussel, Belgium
Eğlencesi de menüsü de ağızlara layık: Cafe Belga
Flaghey Meydanı’na geldiniz mi onu mavi sandalyelerinden tanıyacaksınız. Brüksel’in en gidilesi kafe barlarından biri olan Cafe Belga’ya, isterseniz öğle yemeği yiyip yorgunluğunuzu atmak için gidin, isterseniz de gecenin ilerleyen saatlerinde Belçika’nın meşhur biralarından tatmak için. Özellikle kanı kaynayan arkadaşların canlı konser günlerinde gidip eğlencenin dibini görmesini isterim. Normalde diğer Avrupa ülkelerine göre bir nebze daha sessiz sakin olan bu şehri, bir de geç saatlerde burada görün. Adeta festival havası.
Günün her saatine uygun menüsüyle tav olduğum mekan self servis. Mutfak kısmından ağzına layık seçenekleri seçip, bar kısmından da biranı eksik etmiyorsun. Brüksel'deyiz sonuçta, her biranın ayrı ayrı tadına bakmalı.
Cafe Belga adres: Place Eugène Flagey 18, 1050 Ixelles, Belgium
En lezzetli çiftle tanışmak için: Bij Den Boer
Brüksel’i ziyaret etme sebeplerinden biri olan midye ve patates ikilisine geldik şimdi. Evet iki güzellik kesinlikle burada denenmeli. Bir de Belgo Belge gibi bir gerçeklik var. Ama orayı artık sağır sultan bile duydu. Bu sebeple orası hazır aklınızdayken bu mekanı da bir yerlere not etme vakti geldi.
En iyi midyeleri ve patatesleri yiyip, yanında Kwak içeceğiniz mekandır burası. Mevsimine göre değişen menüsünde çeşit çeşit balıklar, balık çorbası, midyeli risotto, karides de var. Midye ve patateslerle doymazsanız leziz karideslerinden denemelisiniz.
Bij Den Boer adres: Quai aux Briques 60 1000 Brussels, Belgium
Midemizdeki festival: Le Pré Salé
Midye cenneti Brüksel’den sadece bir iki öneri verip geçemezdim. Belgo Belge biiir, Bij Den Boer ikiiii, burası da üç olsun!
Midyeler burada öyle tek çeşit değil hem. Beyaz şaraplı, sebzeli, kremalı, sarımsaklı ve kremalı gibi bol alternatifli. Değişiklik arayanlara duyurulur.
Rezervasyonsuz gitmemekte fayda var. Yoksa ayakta beklemeniz ya da geri dönmeniz mümkün. Mekanın boş olduğu vakit görülmemiştir.
Le Pré Salé adres: Rue de Flandre 20, 1000 Bruxelles, Belgium
Her katında eğlence var: Fuse
Brüksel’in en ünlü gece kulüplerinden Fuse, herkese hitap ediyor. Bir katında tekno müzikle coşup eğlenirken, diğer tarafta da house ve hip hop dinleyebilirsiniz. Eğer şanslıysanız dünyanın en ünlü dj’lerinden birine rast gelmeniz bile mümkün.
Dans pistinin tozunu dumana katmak için özellikle cumartesi gününü bekleyin derim.
Le Wood, Le Mirano ve Le Cactus da sabahı görmek isteyen arkadaşlar için diğer alternatifler. Artık gecelemeler, kulüpler size göre değilse, gece de olsa sakin sakin oturup biramı içerim, sevdiceğimle sohbet eder, eğlenirim derseniz Saint Gery etrafından ayrılmayın derim. Sizi tatmin edecek epey bir bar var.
Fuse adres: Rue Blaes 208, 1000 Bruxelles, Belgium
Güneşi lezzetli batırın: Play Label Rooftop
Keyfinize bir hayli düşkünseniz burası tam size göre! Özellikle yaz mevsiminde burada şezlonglara uzanıp, en renkli kokteyllerinden içip güneşi batırabilirsiniz.
Deep house ve elektronik müzikleriyle hafiften sallanmak, Brüksel’e bir de yukarıdan bakmak cabası. Brüksel tatil planınızı yaz aylarında yapacaksanız Downtown Club, Number Six ve Musical Instruments Museum’u da ajandalarınıza not edin. Çünkü bu teraslara bayılacaksınız.
Play Label Rooftop adres: oulevard de l’Empereur 36, Brussels, Belgium
Yorumlar
0