Hayatı güzelleştirmek; bolca mutluluk, çokça özveri ve içtenlikle paylaşabilmekten geçiyorsa buraya kulak verin deriz. Çünkü yine "güzel insanlar iyi ki varlar" dedirten nefis bir haberimiz var size.
Öyle çok uzaklara da gitmiyoruz üstelik. Sonuçta hep yabancılara imrenerek bakacak değildik. Bu kez, çok bizden, nefis bir hikayeyle gururlanacağız. Hikayemizin kahramanlarıysa şahane bir anne olan Sıla Alkan ve minik kızı Bade.
Peki, nedir onları özel kılan?
Buyurun, başlayalım.
Sıla Alkan'ın kızı Bade'ye 2014 yılında Tip 1 Diyabet teşhisi konuluyor ve bu haberi alan ailenin hayatı tümden değişiyor...
Sıla Alkan'a "şahane anne" diyorsak boşuna değil. Kendisi, minik kızının daha sadece 3 yaşındayken Tip 1 Diyabet hastalığı olduğunu öğreniyor ve hayatlarını tümden değiştirmeye karar veriyor.
Hikaye, her anneden beklendiği gibi başlıyor aslında. Sıla Hanım, mutfağında yepyeni bir döneme başlıyor ve kullandığı malzemeleri kızı Bade'nin zarar görmeyeceği şekilde düzenliyor.
Bade, sahip olduğu rahatsızlık nedeniyle unsuz, şekersiz, tahılsız, glutensiz beslenmeli çünkü. Bunun bilincinde olan şahane anne de yepyeni, kendi ürettiği malzemelerle yemeklerini bir güzel yapıyor.
Ortaya şimdiye kadar yemediğiniz kadar sağlıklı ve efsane poğaçalar, kekler, atıştırmalıklar çıkıyor...
Unsuz, şekersiz, tahılsız tarifler, tatsız tuzsuz olur sanıyorsanız büyük yanılıyorsunuz. Çünkü Sıla Hanım, öyle yemekler yapıyor ki ortaya hiç de öyle tahmin ettiğiniz gibi tatsız tuzsuz lezzetler değil, aksine enfes tatlar çıkıyor.
Sıla Hanım, kızının yaşıtları gibi birçok şeyi yemek isteyebileceğini de fark ederek hareket ediyor çünkü. En alasından poğaçalar, çikolatalı atıştırmalıklar, bisküviler hatta dondurmalar hazırlıyor.
Bu sayede kızı da hastalığının hayatında oluşturabileceği olumsuzluklardan neredeyse hiç etkilenmiyor. Yaşıtları gibi dilediğini yiyip içebiliyor. Sadece tek bir fark var: Bade, birçok çocuğa hatta yetişkine göre çok daha sağlıklı besleniyor.
Sıla Alkan unsuz, şekersiz, tahılsız, glutensiz, en doğalından tüm tariflerini özel beslenen herkesle paylaşmaya başlıyor...
Sıla Alkan'ı şahane bir anne yapan sadece kızı için ürettiği birbirinden lezzetli tarifler değil. Kendisi, bu ve benzeri birçok hastalığı olanların da en büyük destekçisi olmaya karar vermiş ve harika işlere imza atmaya başlamış. Önce, bir blog açıp bu pek özel ve nefis yemeklerini bir bir paylaşmaya başlamış...
Bade'nin Şekeri adını verdiği blogunda paylaştığı bu tariflerle, Türkiye'nin sadece unsuz, şekersiz, tahılsız, katkısız ve glutensiz tarifler yayınlayan ilk blog yazarı olmuş.
Özel beslenmek zorunda olan ya da özel beslenmeyi tercih edenlerle tüm içtenliğiyle paylaştığı tarifleri, özellikle rahatsızlıkları nedeniyle "tatsız tuzsuz" denebilecek yemekler yemek zorunda hisseden onlarca kişiye ulaşmış. Ama bununla da yetinmemiş Sıla Hanım.
İnsanlara daha çok ulaşabilmek, daha çok yardım edebilmek adına bir internet sitesi de kurmuş.
Siz de dilerseniz şuradan Bade'nin Şekeri'nin internet sitesine ulaşabilir, glutensiz temel diyetten tutun da ketojenik diyete kadar farklı birçok özel beslenme düzeni hakkında bilgi sahibi olabilir, Sıla Hanım'ın nefis börek, kek, dondurma, ekmek ve daha nice nefis yemek tariflerine ulaşıp evde hemen uygulamaya başlayabilirsiniz.
Bade'nin Şekeri'ni güncel olarak takip etmek isterseniz Facebook, Twitter ya da Instagram hesaplarını da mutlaka takibe alın deriz.
İşte dünya böyle güzel, böyle özverili ve paylaşımcı insanlar sayesinde güzel hala. İyi ki varsınız tüm güzel insanlar! :)
Yorumlar
0