Hafta sonu İstanbul'un tadını çıkarmaya ne dersiniz?
"Evden çıktığım an, cebimden oluk oluk paralar dökülmeye başlıyor ki!" derseniz sizin için nefis önerilerimiz var. Üstelik öyle çok klişe olmayanından ve sadece 20 lira harcayarak yapabileceklerinizden.
Bu güzelim yaz günlerini eve tıkılı kalarak geçirmeyin. Para harcama endişenizi eve bırakın ve atın kendinizi sokaklara. İstanbul'un keyfini en ucuzundan ama en eğlencelisinden çıkarın.
Hadi bakalım!
Küçük bir not: 20 lira dedik ama yol masrafları hariç tabii, onu bir söyleyelim de.
Bisiklet sadece Büyükada'da yok ya: Caddebostan Sahil'de bisiklet turu
Herkes Büyükada ya da diğer adalara akın ediyor hafta sonu, bisiklet kiralama ofislerinde bisiklet kalmıyor, o derece. E bisiklet kullanasınız geldiyse ve çok da uzaklara gitmek istemiyorsanız Caddebostan Sahili'ne gidin mesela. Deniz kenarından, usul usul bisikletle gezmenin tadını çıkarın. Hem cebinizden az para çıksın hem de gününüz misler gibi geçsin. Bir de sırt çantanızı hazır edip yanınıza kitabınızı, suyunuzu aldınız mı, tamamdır. Yoruldukça mola verir, çimlere yayılıp kitap da okursunuz. Bundan güzel hafta sonu mu olurmuş?
Tarihi mekanlar gezelim ama çok da kalabalık olmasın mı dediniz: Yoros Kalesi ve müthiş manzarası
Anadolukavağı sırtlarında yer alan Yoros Kalesi, İstanbul'un nispeten daha az bilinen yerlerinden. Topkapı Sarayı'ydı Yerebatan Sarnıcı'ydı zaten çoktan gezmişsinizdir, hiç söylemiyoruz bile onları. Gidin, Yoros Kalesi'ni keşfedin. Manzarasıyla huzur bulun. Çevresindeki mekanlarda da buz gibi bir limonata, su ya da canınız ne istiyorsa bütçenize göre, yiyip içebilirsiniz üstelik. Oh mis.
Bu havada sinemaya gidilmez ama bu sinema bambaşka: Yeşilçam Sineması
Evet bu havada kapalı ve karanlık bir mekana tıkılıp kalmak bize göre de pek hoş değil ama bu sinema, yaz kış demeden ziyaret edilir. Çünkü eski sinemalar havasında olan nadir yerlerden burası. Bir küçücük salonda, 70'ler 80'ler edasında film izletir insana. Fiyatı da sadece 10 lira, öğrenciysen 8 hatta.
İstanbul'da böyle bir güzelliğin olduğundan haberdar kaç kişiyiz: Atatürk Arboretumu
Doğayla iç içe vakit geçirip sakinleşmeye ihtiyacınız mı var? Böyle alalım sizi, tam Atatürk Arboretumu'na doğru. Huzurun ta kendisi çünkü burası. Onlarca bitki, eşsiz doğal güzellikler arasında mutsuz olmak mümkün değil. Sarıyer'in Bahçeköy semtinde bulunuyor burası. Pek el değmeyen, gözlerden uzak bir doğa harikası. İstanbul'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir diğeri olan ve muhtemelen çoktan gittiğiniz Bakırköy Botanik Parkı'na en iyi alternatif olur kendisi. Giriş ücreti de 15 lira.
Pazar gez ama sıradanlıktan uzak olsun mesela: Feriköy Antika Pazarı
Pazar gezmeyi seviyorsan ve eski eşyalara merak duyuyorsan bu pazarı kaçırmamalısın. Bit pazarı olarak da bilinen Feriköy Antika Pazarı'ndan onlarca kitap, binlerce plak, çeşit çeşit ikinci el kıyafet ve antika eşya bulunuyor. Elbette 20 lirayla sonsuz bir antika eşya alışverişi yapamazsın biliyoruz, ama küçük el aynaları, kitaplar ya da ilgini çeken farklı objeler bulabilirsin. Biz bulduk, oradan biliyoruz. 
Rumeli Hisarüstü mü dediniz: Ağaç Ev Kafe Restaurant
Olur da turistik bir gezi yapmak için Rumeli Hisarı'nı seçtiniz, Hisar gezisinden sonra mesela Ağaç Ev Kafe Restaurant'a uğrayabilirsiniz. 20 lirayla ister yemek yer ister bir içecek içersiniz. Mekanda, yemyeşil bir alanda piknik masalarında oturmanın tadını da çıkarabilirsiniz.
Eve sipariş vermek için: Ağaç Ev Kafe Restaurant
"Maçka Parkı da tıklım tıklımdır şimdi": Ulus Parkı
Parka gidesiniz geldiğinde "Maçka Parkı da tıklım tıklımdır şimdi." diye düşünüyor ya da bu sözü duyup gitmekten vazgeçiyorsanız hemen pes etmeyin deriz. Kalabalıktan uzaklaşmak isteyenlere de henüz tam olarak uğrak bir mekan halini almadığı için sakin kalan bir park önerimiz olacak: Ulus parkı. Manzara desen manzara, esiyor mu desen püfür püfür... Hatta bir de kafe var içinde. Evet, biraz kalburüstü bir mekan ama 20 liraya kadar da birçok lezzet bulabilirsiniz menüde.
Kimle gideceğiniz önemli: Galata Kulesi
Galata Kulesi, sadece İstanbullular için değil şehre gelen tüm turistler için gözde bir mekan. 10 lira giriş ücreti ve nefis manzarası da daha cazip hale getiriyor onu üstelik. "Kimle gideceğiniz önemli" dedik, onu da hemen açıklayalım. Rivayet edilir ki Galata Kulesi'ne yanınızda kim varken çıkarsanız o kişiyle bir ömür mutlu olur, ayrılmazmışsınız. Aklınızda bulunsun yani. 
Kültür sanattan kopuk kalmanın alemi yok: Müze ve galeriler
Yaşadığın şehirde neler oluyor, habersiz kalma. Para harcamak zorunda olmadan gezebileceğin müzeler ve galeriler de var. Pera Müzesi'ni her cuma, İstanbul Modern'i her perşembe, Sakıp Sabancı Müzesi'ni ise her çarşamba ücretsiz olarak gezebilirsin mesela.
Hafta sonu dersen, hafta sonu da 20 lira ve altında ücretlerle yapabilirsin bunu. Pera, Hisart ve Sakıp Sabancı Müzeleri hafta sonu 20 lira, öğrenciysen 10 lira vermen yeterli. SALT, Arter ve Borusan Müzik Evi'ni de es geçme, çünkü ücretsiz girebileceğin bu yerler de bir harika, bizden söylemesi. Sen yeter ki iste, İstanbul'da 20 liraya da yapacak çok etkinlik bulunur.
Yine müze ama bu müze çocukluğa döndüreninden: Oyuncak Müzesi
"Müzeleri anlattınız zaten yeniden bahsetmeye ne gerek var?" demeden önce bir bakın şunun güzelliğine. Tarihi bir köşk düşünün, içi oyuncak dolu. Ama öyle böyle değil, aklınızdan geçen geçmeyen, görünce anılara sürükleyecek, bugüne kadar hiç görmedikleriniz... Her şey var burada. İstanbul'da yaşıyorsanız ve hala gitmediyseniz mutlaka gidin kısacası. Giriş ücretini merak edenler için de hemen söyleyelim, tam 12 lira, indirimli ise sadece 9 lira. Üste paranız bile kalır yani.
Manzara izlemek için Pierre Loti'ye gitme zorunluluğu yok: Roma Parkı
Pierre Loti'ye sözümüz yok, nefis bir manzarası var, doğruya doğru. Ama manzara izlemek için illa oraya gidilecek diye de bir şey yok. Al yanına yiyeceğini, içeceğini Roma Parkı'na git mesela. Cihangir merdivenleri olarak da anılan bu yerde seyredal İstanbul'u.
Deniz stresi alır derler: Halk plajları
Hafta sonu stres atacak bir etkinlik arıyorsan ama az da paran varsa halk plajlarına bir şans ver, deriz. Yeşilköy'den Caddebostan2a hatta Kilyos'a kadarbirçok farklı noktada halk plajları bulunuyor. Yanına da yiyecek bir şeyler aldın mı, tamamdır. 20 lira o gün sana yeter de artar bile. Hem deniz de stresini alır, fena mı olur?
Kuzguncuk'a gitmişsindir zaten sıradaki keşif: Balat
Kuzguncuk'u sevenler için sıradaki keşif rotası Balat olsun mu? Bizce olsun. Alın cebinize 5 liranızı, şehrin en vintage semtlerinden olan bu yerde güzel bir gün geçirin. Eski İstanbul'u yaşıyor gibi hissedin, Çıfıt Çarşısı'nı mutlaka gezin. 20 liranız tamamen cebinizde bile kalabilir. Çevreyi hayran hayran incelemekten başka bir şey düşünemeyebilirsiniz çünkü.
Nişantaşı deyince paniklemeyin hemen: Göreme Muhallebicisi
Göreme Muhallebicisi Nişantaşı'nda deyince pahalıdır diye düşünmeyin. Çünkü menüsü pek bir uygun. Üstelik İstanbul'da gidilecek mekanlar arasında da üst sıralarda. Nişantaşı'nın mimari harikası binaları arasında bir gezinin ardından bu mekanda soluklanabilir, 20 lirayla harika yemekler yiyebilirsiniz.
En sevgi dolu günün olabilir: Hayvan barınağı ziyareti
Eğer hem eğlenceli hem de huzurlu bir gün geçirmek istiyorsanız, en güzel alternatifiniz bir hayvan barınağını ziyaret etmek. Alın 20 liralık mamanızı, gidin minik dostlarımızla vakit geçirin. Yalnız öncesinde gideceğiniz hayvan barınağını arayıp ziyaret saatlerini ve mama götürüp götüremeyeceğinizi sormayı unutmayın.
Emirgan Korusu'ndan farklı bir alternatif arayanlara: Japon Bahçesi
Emirgan Korusu'nu pek severiz ama hep oraya gitmek de olmuyor. Farklı yerler keşfetmek isterseniz yine o civarlarda konumlanmış Japon Bahçesi'ni öneririz. İlk gidene "İstanbul'da böyle bir yer var mıydı ya?" dedirtiyor, Japon kültüründen esintiler de işin içine eklenince adeta bambaşka bir şehirde gibi hissettiriyor. Gidiniz.
Bir çay bahçesinde oturmayalı ne kadar oldu: Moda Çay Bahçesi
Huzurlu bir gününün Anadolu Yakası'ndaki adreslerinden olan Moda Çay Bahçesi, sabahtan akşama otursanız sıkılmayacağınız bir mekan. Üstelik kendi yiyeceklerinizi de yanınızda götürebiliyorsunuz. Yapın evinizde misler gibi bir sandviç ya da alın giderken mis kokulu bir simit, bakın keyfinize. Hava mis, doğa güzel, güneş ışıl ışıl...
Sadece bir çay kahve keyfi belki: Kadıköy'deki minnoş mekanlar
Kadıköy'de Qahwah gibi birbirinden sevimli dekorasyona sahip, pek genç pek dinamik mekanlar da yok değil hani. 20 lirayla rahat rahat oturup tadını çıkarabileceğiniz gibi hem de. Sanatla dopdolu bir mekan da bulabilirsiniz mesela, sıcacık ortamıyla kendinizi evinizde gibi hissedebileceğiniz bir yer de.
20 lirayı kendiniz için harcamak zorunda değilsiniz: Askıda simit, ekmek ya da yemek bırakma
Çok naif, çok düşünceli bir uygulama var artık bildiğiniz üzere. Askıda yemek, askıda ekmek ve hatta askıda simit bırakmak. Nasıl oluyor derseniz hemen açıklayalım, mekana gidip dilediğiniz kadar yiyeceğin parasını ödüyorsunuz, bu yiyecekleri askıya çıkarıyorsunuz. Böylece ihtiyacı olan birinin onları ücretsiz olarak almasına olanak sağlıyorsunuz. Pek güzel değil mi?
Nereden bulacağım ben o mekanları derseniz şöyle bir yazımızda askıda ekmek bırakabileceğiniz mekanları yazmıştık. Daha fazlası için internetten küçük bir araştırma yapabilirsiniz.
Boğaza nazır yemek ve evet yine 20 lira: Sabancı Öğretmenevi
Sabancı Öğretmenevi de henüz keşfetmediyseniz keşfetmeniz gereken yerlerden. Zira konumunun mükemmel olması yetmezmiş gibi menüsündeki nefis yemekler de oldukça uygun fiyatlarla sunuluyor. Bir kez gidince müptelası olabilirsiniz, şimdiden söyleyelim.
Zorlayınca oluyor bonusu: İzmit'e günübirlik gezi
20 lirayla yapabileceğiniz en uçuk şey bu olabilir. Kartal İzmit arasında sefer düzenleyen 200 numaralı hattı kullanarak İzmit'e gidebilir, orada Kocaeli'nin meşhur simitlerinden ve çayından içebilir hatta dönerken bir kutu pişmaniye de alabilirsiniz. 20 lira bunların hepsine yetiyor, ancak yolculuk çok uzun sürüyor, pek de konforlu bir seyahat olmuyor. Son olarak Kent Kart sahibi olmanız gerekiyor ki onu bulmak da epey zor. Biz tüm artılarını eksilerini anlattık 20 liraya yapabileceğiniz bir İzmit yolculuğunun, artık karar sizin.
Güzel insanlara özel bonus: Hiç tanımadığınız birinin veresiye defterindeki borcuna 20 liralık bir katkı sağlayın
Askıda yemek, ekmek ve simitten bahsettik ama oralara gidebilecek kadar bile dinç hissetmiyorsanız kendinizi 20 liranızı harcayabileceğiniz nefis bir yol daha öneriyoruz. Köşedeki bakkala ya da artık en yakında veresiye satış yaptığını bildiğiniz bir dükkana giderek birinin borcuna 20 liralık katkıda bulunabilirsiniz.
İstanbul'da 20 liraya yapabileceğiniz ve size en iyi gelecek olan etkinlik belki de budur.
Yorumlar
0