bakliyat-kategorisi

bakliyat

<p>Baklagiller ailesinden gelen barbunya, pembe-beyaz kabuk rengi ve çoğunlukla beyaz renge sahip olan taneleriyle yeşil fasulyeden ayrılmaktadır. Zeytinyağlı yemeği, Türk mutfağının sıklıkla tüketilen soğuk lezzetlerinden biridir.</p>
<p>Özellikle zeytinyağlı tariflerle yazın tazesi ve kışın da kurusu pişirilen ve oldukça rağbet gören barbunya Türk, Yunan, İtalyan ve İspanyol mutfaklarında farklı tarifler içinde yer bulmaktadır.</p>
<h2>Barbunya nasıl pişirilir?</h2>
<p>Yeterli sürede ve doğru teknikle pişirilerek barbunyanın vitamin değerleri korunmalıdır. Diğer kuru baklagillerde olduğu gibi, kuru barbunyanın da pişirilmeden 1 gün önce ıslatılması gerekmektedir. Taze barbunya ıslatılmadan direkt olarak pişirilebilir. Pişirme suyu atılmamalı, B vitamini açısından zengin olduğu için, mutlaka değerlendirilmelidir.</p>
<h2>Barbunya ne işe yarar?</h2>
</p>
<p>-Kemik sağlığı için son derece faydalı olan barbunya, özellikle büyüme çağındaki çocuklar ve yaşlılar için mükemmel bir besindir.</p>
<p>-Diyabetli hastalar için şifa kaynağıdır, vücuttaki şeker oranını dengeler.</p>
<p>-Böbrek rahatsızlıklarının tedavisine yardımcıdır. Aynı zamanda böbrekte bulunan kum ve taşların düşürülmesi için iyi bir destektir.</p>
<p>-Dolaşım sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunduğu için, siyatik ve romatizmal ağrıların iyileşmesine yardımcı olur.</p>
<p>-Vücut direncini artıran barbunya, uzun süreli enerji ve zindelik verir.</p>
<p>-Bedensel yorgunlukları gidericidir. Özellikle ağır işlerde çalışanların düzenli olarak barbunya tüketmesi tavsiye edilmektedir.</p>
<p>-Kalp ritmini düzenleyerek, çarpıntıyı gidermeye yardımcı olur.</p>
<p>-Zehirlenmenin üzerine barbunya yenildiğinde, zehri vücuttan hızla uzaklaştırma etkisi bulunmaktadır.</p>
<p>-İçeriğindeki bol miktarda magnezyum ve potasyum sayesinde, kalp rahatsızlıklarını önlemeye yardımcıdır.</p>
<p>-Oksijen ve kan akışını hızlandırarak zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.</p>
<p>-Bileşimindeki zengin protein, lifler ve diğer besleyici maddelerle hücrelerin kendini yenileme sürecini hızlandırır.</p>
<p>-Barbunya, demir yönünden de güçlü bir besindir. Kansızlığı olanların düzenli bir şekilde barbunya tüketmesi, tedavi sürecini destekler. Barbunyanın yanında C vitaminli besinler tüketilerek, içeriğindeki demirden maksimum oranda faydalanılabilir.</p>
<p>-Hücre aktive edici niteliğiyle yaraların çabuk iyileşmesini sağlarken, içeriğinde bulunan folik asit sayesinde de kolesterol seviyesini dengeler.</p>
<p>-Lifli yapısıyla uzun süre tokluk sağlayan barbunya, hazmı kolaylaştırarak sindirim sistemini rahatlatır.</p>
<p>-İzoflavon yönünden zengin olduğu için kanser hücrelerinin oluşmasını ve büyümesini engelleyici özelliklere sahiptir.</p>
<p>-Yoğun miktardaki çinko oranıyla, cilt lekelerinin renginin açılmasını sağlayarak, yeni leke oluşmasını da önler. Cilde berrak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırır.</p>
<h2>Barbunyanın içerdiği vitamin ve mineraller</h2>
<p>Sağlık açısından çok faydalı bir besin olan barbunyanın içeriğinde cilt dokusu ve hücreler için vazgeçilmez olan E vitamininin yanı sıra; demir, protein, karbonhidrat, çinko, sodyum, potasyum, kalsiyum ve bol miktarda lif bulunmaktadır.</p>
<p>Barbunya içerisinde A, C ve E vitaminlerini barındırır. Oldukça bol lifli olan barbunya, protein yönünden de bir hayli zengindir. Karbonhidrat ve kalsiyum yönünden iyi bir kaynak olan barbunyanın yağ oranı oldukça düşüktür ve kolesterol içermez.</p>
<h2>Barbunyanın faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Kemikleri güçlendirmede etkisi vardır.</p>
<p>- Vücudun direncini arttırmaya yardımcıdır.</p>
<p>- Kandaki şeker oranını düşürmek ve dengelemek için kullanılabilir. </p>
<p>- Böbrek rahatsızlıklarına faydası bulunur. Böbrek taşını ve böbrek kumunu döktürücü etkileri bilinmektedir.</p>
<p>- Vücudun sağlıklı gelişiminde destekleyici rol oynar.</p>
<p>- Kansızlığa karşı etkilidir.</p>
<p>- Siyatik ve romatizma tedavisinde etkisi bulunduğu düşünülmektedir.</p>
<p>- Vücudun zihinsel ve fiziksel yorgunluğunu gidermede etkisi vardır.</p>
<p>- Sinirleri kuvvetlendirici özelliğe sahiptir.</p>
<h2>Barbunya nasıl saklanır?</h2>
<p>Barbunya kurutularak muhafaza edilebileceği gibi derin dondurucuda da saklanabilir. Eğer taze barbunya saklanmak isteniyorsa, ayıklandıktan sonra porsiyonlar halinde poşetlenerek ağız kısımları hava almayacak şekilde bağlanır. Derin dondurucuya bu haliyle yerleştirilen barbunyalar tazeliklerini koruyacak ve ihtiyaç duyuldukça kullanıma hazır halde olacaktır.</p>
<p>Derin dondurucudan çıkarılan barbunyalar pişirme tenceresine buzlu halleri ile konulursa herhangi bir renk değişimine uğramadan pişirilmesi mümkün olur. Aksi durumda buzu çözülen barbunyaların renginde kararma yaşanması beklenebilir.</p>
<h2>Barbunya nasıl kullanılır?</h2>
<p>Taze barbunya, herhangi bir ön işlemden geçirilmesine gerek duyulmadan pişirilebilir. Derin dondurucudan çıkarılan barbunyalar için de durum aynıdır. Eğer pişirilmek istenilen kuru barbunya ise, bir gece önceden suda ıslatılması ve bu su süzülerek pişirmeye geçilmesi gerekir. </p>
<p>Eğer mide rahatsızlığı ve lektin denilen bitkisel proteine karşı alerji durumu var ise, barbunyanın 15 dakika haşlanması, ardından bu haşlanma suyunun dökülerek yeniden su ilavesi ile pişirilmesi yerinde olacaktır.</p>


barbunya

SÖZLÜK

Barbunya

<h2>Börülcenin mevsimi ne zamandır?</h2>
<p>Sıcağı seven bir bitki olması nedeni ile börülce, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında pazar tezgahlarında ve market raflarında yerini alır. Yaz mevsiminde taze bir şekilde tüketilebileceği gibi, derin dondurucuda da yaklaşık 8 - 10 ay kadar saklanabilme özelliğine sahiptir. </p>
<h2>Börülcenin pişirme yöntemi nedir? Nasıl pişirilir?</h2>
<p>Börülce, taze bir şekilde ya da kuru taneleri ile haşlanarak, genellikle salata şeklinde, soğuk olarak tüketilmektedir. Ancak istendiği takdirde tıpkı taze fasulye gibi zeytinyağlı yemeği yapılarak da tüketilebilir.  Tuzlu kaynar suda 10 - 15 dakika kadar haşlanıp süzüldükten sonra, üzerine limon ve zeytinyağı eklenerek salatası yapılan börülce, tercihe ve damak zevkine göre sarımsakla da tatlandırılabilir. Sağlıklı olması açısından buharda da kolayca pişirilebilen bir besindir.  </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Börülcenin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-C vitamini açısından oldukça zengin olmasının yanı sıra protein açısından da değerli bir besin kaynağıdır. İçerdiği zengin vitamin ve minareller sayesinde bağışıklığı güçlendirir.</p>
<p>-Lifli bir besin olarak sindirim sistemi rahatsızlıkları ve kabızlık için faydalıdır.</p>
<p>- Demir içermesi nedeni ile vücuttaki demir eksikliğini gidererek, özellikle hamilelik ve emzirme dönemindeki kansızlıklara iyi gelir.</p>
<p>-İçerdiği çinko ve folik asit sayesinde hamilelikte bebeğin gelişimine katkı sağlar.</p>
<p>-Kalp hastalıklarını ve dolaşım bozukluklarını önler. </p>
<p>-İyi bir antioksidan olduğu için kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyici ve hücre yenileyici özelliğe sahiptir.</p>
<p>-Kötü kolesterol ve yüksek tansiyonla ilgili rahatsızlıklarda faydalıdır, tansiyonu dengeler.</p>
<p>-Kandaki şeker oranını düşürmeye yardımcı olur. </p>
<p>-Betakaroten içermesi nedeni ile görme duyusunu güçlendirir.</p>
<p>-Manganez açısından çok zengindir. Bu özelliği ile özellikle büyüme dönemindeki çocuklar için kemik ve kas yapısının gelişiminde önemli rol oynar. </p>
<p>-Kısırlık sorunlarında faydalıdır, cinsel gücü arttırıcı özelliği bulunmaktadır.</p>
<p>-Basit üst solunum yolu hastalıklarının tedavisinde yardımcı olur.</p>
<p>-Harici bir şekilde, çok basit yüzeysel yanıklar için kullanılabilmektedir. </p>
<p>-Sinir sistemini güçlendirerek, stresi azaltıcı etkiye sahiptir.</p>
<p>-Vücuttaki ödemin giderilmesini, şişkinliklerin azaltılmasını sağlar.</p>
<p>-Kalorisi oldukça düşük bir besindir. Bu nedenle sağlıklı diyet yemeği olarak tercih edilir. </p>
<h2>Börülce nerede yetişir? Börülce nerede bulunur?</h2>
<p>Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde yetiştirilen börülce, özellikle Ege Bölgesi'nde daha çok yaygındır. Kimi yerlerde böğrülce, karnıkara ya da siyahgöz olarak da adlandırılmaktadır.</p>

Borulce

Börülce

<p>Buğdaydan elde edilen, sarı ve esmer olmak üzere ikiye ayrılan bulgur, kendi içinde de iri pilavlık, pilavlık ve köftelik olarak sınıflandırılır. Mutfaklardan asla eksik edilmeyen bulgur, besin değeri yüksek bir bakliyattır. Vücuda sağladığı yararlar açısından da önemli bir yiyecektir. Raf ömrü oldukça uzun olan bulgur, sıcağa ve neme dayanıklıdır.</p>
<h2>Bulgurun faydaları nelerdir ?</h2>
<p></strong>* Bulgur, B vitamini deposudur. B vitamini ise sindirim sistemini düzenler ve vücutta enerji üretir. </p>
<p>* Gebelerde folik asitin yetersiz alımı sonrasında kansızlık sorunu ortaya çıkar. Bulgur, içinde bulunan yüksek orandaki folik asit sayesinde, hamileler ve çocuklar için çok etkili bir besin kaynağıdır. </p>
<p>* Yüksek oranda lif içerir. Kan şekerini dengeler, diyabetik hastalar için birebirdir. </p>
<p>* Doymamış yağ oranına sahiptir. Tokluk hissi verir. Kilo aldırmaz.</p>
<p>* Kalp için oldukça yararlıdır; sindirimi kolaydır.</p>
<p>* Karbonhidrat değeri düşük, protein değeri yüksektir.</p>
<p>* Bağışıklık sistemini güçlendirir. </p>
<p>* Bağırsak kanseri riskini azaltır, kabızlığı önler. </p>
<p>* Su ihtiyacını arttırır, gün içinde bol su içilmesini sağlar.</p>
<p>* Protein açısından çok zengin olduğu için doyuruculuğu fazladır. </p>
<p>* Krom, magnezyum ve çinko minerallerini içerir. </p>
<p>* Kolesterol içermez. </p>
<h2>Bulgurun zararları nelerdir ?</h2>
<p>Bulgur, potasyum açısından zengin bir besindir. Bu nedenle böbreklerinden rahatsız olan kişilerin, bulguru kontrollü olarak tüketmeleri gerekir. Ayrıca gluten proteini içerdiği için çölyak hastaları kesinlikte tüketmemelidir. Midesinden rahatsız olan kişiler için de midede yanma ya da ekşime gibi sorunlar oluşturduğundan daha az miktarda tüketmeleri önerilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Bulgur nasıl tüketilir ?</h2>
<p>Batı kültürüne de girmiş olan fakat özellikle Anadolu'da tüketilen bulgurla yapabileceğiniz onlarca yemek çeşidi vardır. Pilavlık bulgurla pilav, bulgurlu dolma, bulgur keki ve bulgurlu börek yapılabilir. İnce bulgurla çiğ köfte, kısır, bulgur salatası, mercimek köftesi, oruk ve çorba yapılabilir. Bulgur pilavı, hemen hemen her yemeğin yanına yakışır. Özellikle etli yemeklerde, yanında cacıkla ya da yoğurtla servis edilebilir. Ayrıca bir çok yemek bulgurla birleştirilebilir. Örneğin ıspanak yemeği, beyaz pirinç yerine bulgurla da yapılabilir. Pirinçli kabak yemeğinde de bulgur kullanılabilir.</p>

bulgur_262202078

Bulgur

<p>Arapçada "Hint hurması" olarak bilinen demirhindi, keçiboynuzuna benzeyen meyveler veren bir ağaçtır. 20-25 metre boylarına kadar uzanabilen bu meyve, susuzluk giderici özelliğiyle Osmanlı mutfağı ve tıbbında sıklıkla kullanılmıştır.</p>
<h2>Demirhindinin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Kalp hastalıklarına karşı koruyucu olan demirhindi meyvesi, kan lipidlerini düşürürken aynı zamanda kilo vermeye de yardımcı olur.</p>
<p>-Eklem ağrılarında son derece şifalı olan bu meyvenin, boğaz ağrıları için de gargarası oldukça etkilidir.</p>
<p>-Demirhindi meyvesinin suyu, iltihaplı göz rahatsızlıkları ve kuruyan gözlerin tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır.</p>
<p>-Demirhindi, soğuk algınlığı, nezle gibi hastalıklarla mücadele eder. Meyvesi bir litre kaynamış suda bir saat demlenip, balla tatlandırılarak içildiğinde ateş düşürücü etkisi bulunmaktadır. </p>
<p>-İçerdiği selenyumun yanı sıra, C, A ve B vitaminleriyle çok iyi bir antioksidan kaynağı olan demirhindi, kansere karşı koruyucudur.</p>
<p>-Laksatif etkisi bulunan demirhindi, hazmı kolaylaştırarak kabızlığı giderici etkiye sahiptir. </p>
<p>-Cilt sağlığı için son derece faydalı olan bu bakliyat, cilt lekeleri ve çillerin renginin açılmasına yardımcı olur.</p>
<p>-Metabolizmayı düzenleyerek; kolesterol, obezite, hipertansiyon, yüksek trigliserid seviyesi gibi rahatsızlıkları bertaraf etmeyi destekler.</p>
<p>-Bağırsak hareketlerini düzenlemesinin yanı sıra spazmları da önler.</p>
<p>-Midedeki asit salgısını azalttığı için ülsere karşı olumlu etkileri bulunduğu kanıtlanmıştır. </p>
<p>-Safra kesesiyle ilgili şikayetlerin tedavisinde yardımcıdır.</p>
<p>-Demirhindi, solunum yolu hastalıkları için etkili bir yardımcıdır. Meyvesi sulandırılıp, içine yarım çay kaşığı kaya tuzu ve karabiber ilavesi yapılarak içildiğinde iyileşmeyi hızlandırırken, zehirli maddelerin de vücuttan atılmasını sağlar.</p>
<h2>Demirhindinin içerdiği vitamin ve mineraller</h2>
<p>Sağlık için pek çok faydalı bileşenlerden oluşan demirhindinin içeriğinde; pektin, bakır, selenyum, demir, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyumun yanı sıra, A, B1, B2, B3, B5 , B6 ve C vitaminleri bulunmaktadır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Demirhindinin zararları nelerdir?</h2>
<p>Sürekli ya da fazla miktarda tüketildiği takdirde, özellikle karaciğer ve diğer organlarda tahribata yol açabilmektedir. Fazla miktarda demirhindi tüketimi ölümle bile sonuçlanabilmektedir.</p>
<h2>Demirhindi nerede yetişir?</h2>
<p>Sıcak ve yarı kuru iklimleri seven demirhindinin ana vatanı Habeşistan'dır. Başta Hindistan ve Mısır olmak üzere hemen hemen bütün tropikal bölgelerde yetişmektedir. </p>

demir-hindi

Demirhindi

<p>İnsanoğlu için çok önemli bir besin maddesi olan makarnanın ham maddesidir. Protein değeri yüksek olduğu için değerli bir tahıl türüdür.</p>
<h2>İrmiğin faydaları</h2>
</p>
<p>- İrmik hem protein, yağ ve karbonhidrat hem de mineral ile vitamin açısından zengin bir besin maddesi olduğundan ötürü vücudumuz için oldukça besleyicidir. </p>
<p>- Besin değerlerinin yüksek oluşu büyümeyi desteklediği için özellikle büyüme ve gelişme çağında olan çocuklar için sıklıkla tercih edilmesi gerekir. </p>
<p>- Kemik ve diş sağlığı için çok önemli olan kalsiyum ile kas ve sinir sistemi için gerekli olan magnezyumu içerir.</p>
<p>- Kandaki oksijeni taşıyan hemoglobinin yapı taşı olan demir, irmikte bol miktarda bulunur.<span class="redactor-invisible-space"><br /></span></p>
<p>- Kilo problemi yaşadığı için diyet yapmak isteyenler, bol lifli ve proteinli yapısı olan irmiği tercih edebilirler. </p>
<p>- Glisemik indeksinin düşük olmasından dolayı, insülinin kana yavaş karışmasını sağlar. Böylece vücuttaki şeker dengesinin korunmasına yardımcı olur.  Bu yüzden şeker hastalarının beyaz un yerine irmik kullanması tavsiye edilir.&nbsp;</p>
<p>- Sindirim sistemine katkıda bulunur. </p>
<p>- Yetişkin ve genç sağlığı için önem arz eden E ve B vitaminleri, irmikte bol miktarda vardır. İrmiğin içerdiği B vitamin kompleksi olan B-1, B-2, B-3, B-6 ve B-9 merkez sinir sistemine katkıda bulunur.</p>
<p>- Vücudun su dengesini sağlayan sodyum, bağışıklık sistemi için oldukça önemli olan çinko da irmikte bulunur. Elektrolit bir mineral olan ve kalp- böbrek sağlığı açısından önem arz eden potasyumu içerir.</p>
<h2>İrmik nasıl pişirilir?</h2>
<p>İrmik, aslında makarnanın ham maddesi olduğu için en sık kullanıldığı alan makarna üretimidir. Haliyle irmiğin, doğrudan pişirildiği yemeklere rastlamak güçtür. Genel olarak tatlılar için tercih edilen ve son derece sevilen bir besin maddesidir. En sık pişirme yöntemleri ise helva yapımı ve sütlü tatlı şeklinde yapımıdır. Meşhur irmik helvası, irmiğin kavrulup şekerle birlikte pişirilmesiyle hazırlanırken irmik tatlısı denilen sütlü tatlıda irmik yoğurt ile birlikte çırpılır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>İrmik nasıl saklanır?</h2>
<p>İrmik; un ve pirinç gibi cam kavanozda ve oda sıcaklığında muhafaza edilebilir. Saklanması oldukça zahmetsiz olan irmiği mutfak tezgahına veya rafa koyabilirsiniz.</p>

irmik_262202078  (4)

İrmik

<p>Özellikle Akdeniz, Orta Doğu, Güney Asya ve Hindistan mutfakları için çok önemli bir gıda maddesi mercimek, lezzetli ve besin değeri yüksek bakliyat cinslerindendir. Taneleri yassı şekilde olan mercimeğin renk ve ebatlarına göre belirlenen sultan, yeşil ve kırmızı gibi türleri vardır. Kırmızı mercimek, içerisinde etken madde olarak B vitaminleri, fosfor ve demiri bolca barındırması sayesinde zengin besin değerine ve sağlık açısından birçok olumlu etkiye sahiptir. Son yıllarda yapılan araştırmalar neticesinde sağlıklı proteinler arasında yer almaktadır.</p>
<p><strong>Kırmızı Mercimeğin Faydaları</strong></p>
<p>-Ülkemizdeki en çok tüketilen bakliyatların başında gelen kırmızı mercimek, demir açısından en etkili gıdalardan biridir. Bu özelliği ile hasta veya halsiz düşmüş kişilerde kan yapıcı niteliği vardır.</p>
<p>-Protein miktarı çok yüksektir. Enerji depolanma ve kullanımında gerekli olan ATP’nin temel yapı taşı olan fosforu içermesi bakımından sporla ilgilenen veya beden gücü ile çalışanlar için besleyici ve enerji vericidir.</p>
<p>-Çorba olarak tüketildiğinde kabızlık gibi sorunu olanlarda bağırsakları yumuşatarak sindirimi kolaylaştırır. Farklı tüketiminde hazmı zor olan bir bakliyattır ki bilinen tek zararı da budur.</p>
<p>-Gebelik döneminde anne adaylarının güçsüz düşmesini engeller. Doğum sonrasında anne sütünü arttırıcı bir etkiye sahiptir.</p>
<p>-Yağ oranı düşük ve lifli bir yapıya sahip olan kırmızı mercimek, daha sıkı bir vücuda kavuşmanızı destekler.</p>
<p>-Şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıklarına karşı bağışıklığı güçlendirir.</p>
<h2>Kırmızı mercimek nasıl kullanılır?</h2>
<p>Kırmızı mercimek, sıklıkla çorba yapımında kullanılır. Ayrıca börek ve kek yapımında, makarna gibi yiyeceklerin soslarında, salatalarda, mercimek köftesi gibi atıştırmalıklarda ve yemeklere lezzet katması için de kullanılır. Hindistan ve Güney Asya'da, kırmızı mercimeğin kırıklarından baharat yapıldığı bilinmektedir. Orta Doğu’da ekmek ve bebek maması olarak kullanılmaktadır. Dünya mutfağında et yemeklerinin yanında garnitür niteliğinde servis edilir.</p>
<h2>Nerede yetişir? Nerede bulunur?</h2>
<p>Ülkemizde Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Ege bölgelerinde yetiştirilen kırmızı mercimek, dünyada en çok Kanada ve Hindistan’da yetişir. Türkiye ile birlikte bu iki ülke dünyanın kırmızı mercimek ihtiyacının tamamına yakınını karşılar. Bugün en küçük bakkaldan, en büyük süpermarketlere kadar gıda satışı yapan her yerde kırmızı mercimek bulunabilir.</p>


kırmızı mercimek_220312231

Kırmızı Mercimek

<p>Diğer bir ismi 'ful' olan bakla, baklagiller ailesinden gelen kazık köklü, yıllık bir bitkidir. Kökleri kuvvetli bir açılım gösteren bu bitkinin boyu 1 metreye kadar uzayabilmektedir. Çiçeklerinin kendine has, hoş bir kokusu vardır. Bakla, hem taze hem kuruyken vitamin ve mineral değerlerini korumaktadır. Kuru hali, yeşil baklaya göre çok daha besleyicidir. Farklı iklimlerde yetişmeye elverişli olan bu önemli bakliyat, ülkemizin hemen hemen tüm bölgelerinde bulunurken, en çok ekildiği yerler; başta İçel, Antalya, Aydın olmak üzere Akdeniz ve Ege Bölgeleridir.</p>
<h2>Bakla nasıl pişirilir?</h2>
<p>Zeytinyağlısından etlisine, çorbasından mezesine kadar çeşitli yemekleri yapılabilen baklanın karbonhidrat ve protein değerleri oldukça yüksektir. Yeşil bakla pişirilmeden önce tıpkı taze fasulye gibi iki ucundan koparılarak, kenarındaki kılçıklar temizlenir. Bu işlemden sonra bakla, yeşil rengini kaybetmemesi için limonlu soğuk su içine alınmalıdır. Mayıs ayında yetişen bamya, zamanı geçip kartlaştığında, barbunya fasulyesi gibi ayıklanır. Elde edilen iç bakla, taze baklayla aynı şekilde pişirilir. Diyet yapanların da sık sık tüketebileceği bu yararlı bakliyat, yüksek lif oranı ve doyurucu etkisiyle kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Baklanın faydalı etkilerinden daha fazla yararlanabilmek için, C vitamini içeren besinlerle tüketilmesi önerilmektedir. Kuru iç bakla, baharatçılarda ve semt pazarlarında bulunmakla birlikte, tıpkı kuru fasulye gibi bir gün önceden ılık suda bekletilmelidir. Ertesi gün suyu değiştirilerek istenilen şekilde pişirilebilir.</p>
<h2>Kuru baklanın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Parkinson hastalığı için tetikleyici olan depamin eksikliğini kapatmaya yardımcı olan kuru bakla, doğal depamin kaynağı olarak tedaviyi destekleyicidir.</p>
<p>-Kolesterol seviyelerini düzenleyerek, kötü kolesterolün minimum seviyeye çekilmesine yardımcı olur.</p>
<p>-Sindirim sistemini düzenleyerek, bağırsakla ilgili şikayetleri azaltır. Aynı zamanda hemoroid ve kabızlık gibi rahatsızlıklarla mücadele eder.</p>
<p>-Kalsiyum açısından çok zengin olan kuru bakla, hamilelerin de sık sık tüketmesi gereken bir bakliyattır. Yüksek demir oranıyla, aneminin tadavisine destek olur.</p>
<p>-Güçlü bir bitkisel protein kaynağı olduğu için, uzun süre tok tutucu özelliklere sahiptir.</p>
<p>-Böbrek ağrısı ve iltihaplarını önlemesinin yanı sıra, böbrekle ilgili rahatsızlıkların tedavisi için de yardımcıdır.</p>
<p>-İdrar yollarını temizleyerek, böbrek kumlarının vücuttan atılmasını sağlar.</p>
<p>-Tanelerinde yüksek miktarda azot ve nişasta bulunan kuru bakla, baş ağrısı şikayetini bertaraf eder.</p>
<p>-Kan dolaşımını artırarak cildin duru ve berrak görünmesini sağlar.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Baklanın zararları nelerdir?</h2>
<p>Baklanın nişasta oranı yüksek olduğu için kan şekerini yükseltici etkiye sahiptir. Bu sebeple şeker hastaları için önerilmez. Akdeniz ve Ege Bölgelerinde sıklıkla tüketilen kuru bakla, favizm hastalığına sebep olabilmektedir. Bakla yendikten sonra alyuvarların parçalanması sonucunda meydana gelen bu rahatsızlık, geç kalındığı takdirde kalp yetmezliği ve ölümcül vakalara yol açabilmektedir. Uzmanlar tarafından, üç yaşından küçük çocuklara yedirilmesi önerilmemektedir. </p>

kuru-bakla

Kuru Bakla

<p>Yüksek lifli yapısı ve protein içeriğinden dolayı besin değeri oldukça yüksek olan kuru fasulye, tüm dünyada tüketilen önemli bir gıda ürünüdür. Magnezyum, çinko, potasyum ve B grubu vitaminleri açısından da oldukça zengin içeriğe sahip olan, protein yönünden etin yerini tutan kuru fasulyenin sağlık açısından pek çok yararı vardır.</p>
<h2>Kuru fasulyenin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Zihinsel ve bedensel zindeliğin sağlanmasına yardımcı olan kuru fasulye kandaki kötü kolesterolü düşürerek kalp ve damar hastalıklarını önler, kalbi kuvvetlendirir. </p>
<p>-İnsülini ve kan şekerini kontrol etmesi nedeniyle şeker hastalarının tüketmesi tavsiye edilir. </p>
<p>-Karaciğer yetmezliğinin tedavisinde yardımcıdır. </p>
<p>-Böbrek taşını ve kumunu dökmede etkilidir. </p>
<p>-Kemik yapısını ve sinir sistemini güçlendirir. </p>
<p>-Gebelikte çok ihtiyaç duyulan folik asit kuru fasulyede mevcuttur. </p>
<p>-Lifli yapısı ile sindirimi kolaylaştırıp bağırsakların iyi çalışmasını sağlayarak mide ve bağırsak kaynaklı rahatsızlıkların önlenmesinde etkin rol sahibidir.</p>
<h2>Kuru fasulyenin besin değeri nedir?</h2>
<p>Kuru fasulyenin 100 gramında ortalama 1 gram yağa karşın 21 gram protein bulunur. Yağ içeriği oldukça düşük bir besin olmasına karşın vücudun ete olan ihtiyacını neredeyse bütünüyle karşılar. Karbonhidrat değeri 30 gram civarında olan kuru fasulyenin 100 gramı kişiye yaklaşık olarak 300 kalori olarak geri döner. İçeriğinde ortalama 25 gram diyet posası bulunduran kuru fasulye normal bir kişinin diyet posası ihtiyacının %85 oranındaki bir bölümünü karşılar. Kuru fasulye tokluk hissi vererek acıkmayı önleyici özelliği ile zayıflama programlarının uygun seçenekleri arasında yer almaktadır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Kuru fasulye nasıl tüketilmelidir?</h2>
<p>Kuru fasulyeyi pişirmeye başlamadan önce fasulyenin cinsine göre 8 ila 12 saat kadar suda bekletmek gerekir. Pişme esnasında üzerinde oluşan köpük mutlaka alınmalıdır. Bu sayede içerdiği vitamin ve mineraller korunacağı gibi kuru fasulyenin vücutta yapacağı gaz oluşumu da en aza indirilmiş olur. Protein kayıplarına yol açmamak için pişirme sıcaklığının 100 derecenin üzerine çıkarılmaması önem arz eder. İçerdiği protein ve mineralleri korumak için en ideal pişirme aracı düdüklü tenceredir. Besin kalitesini arttırmak adına pirinç, bulgur gibi tahıllarla birlikte tüketilmesi yerinde olur.</p>
<p><em>Görsel kaynak: http://www.gorseltarif.com/yemek?tarifi=kuru%20fasulye%20ka%C3%A7%20kalori</em></p>

kuru-fasulye-1

Kuru Fasulye

<p>Güney Amerika kökenli bir bitki olan ve ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen mısır, günlük hayatta çorbalardan salatalara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu faydalı besin, aynı zamanda içerdiği vitamin ve minerallerle de pek çok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olmaktadır.</p>
<h2>Mısırın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Hamilelikte artan folik asit ihtiyacı için mükemmel bir kaynak olan mısır, zengin lif içeriğiyle sindirim sistemini rahatlatmaya yardımcı olur. </p>
<p>-Kalbi güçlendirici etkisinin yanı sıra, kan şekeri oranını düzenler. Yüksek kan seviyesi, kalp krizi ve felç gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller.</p>
<p>-Yüksek oranda demir içerdiği için kansızlık yaşayanların tedavisine destek olur.</p>
<p>-Şeker hastalığı olanlar için son derece yararlı bir besin olan mısır, enerjinin kana yavaş bir şekilde geçişini sağlayarak, ani şeker yükselmelerini engeller.</p>
<p>-Kolon kanseri riskini minimum seviyeye indirmesinin yanı sıra, içinde bulunan yüksek miktardaki magnezyum sayesinde depresyon etkilerine karşı savaşır.</p>
<p>-Besin ve oksijenin dengeli bir şekilde dağıtımını sağlayarak, vücut fonksiyonlarını iyileştirir.</p>
<p>-Astım ve migrenin tedavisine yardımcı olurken, akciğer kanserine karşı direnç sağlar.</p>
<p>-İçeriğinde bulunan B1 vitaminiyle hafızayı güçlendirirken, alzheimer hastalığına karşı da koruyucudur.</p>
<p>-Mısır püskülü, böbrek hastalıklarında tedaviyi destekleyici bir öge olarak kullanılmaktadır.</p>
<p>-Kolesterol seviyesini düşüren mısır, karaciğer fonksiyonlarını iyileştirir.</p>
<p>-Mısırın yağı cilt için oldukça faydalıdır. Mısır özü yağı, tahriş ve döküntülerin iyileşmesine destek olur.</p>
<p>-Mısır nişastası ishali kesmek için kullanılırken, mısır koçanı da kaynatılarak suyunun içilmesi suretiyle vücuttan ödem atılmasını kolaylaştırır.</p>
<h2>Mısırın içerdiği vitamin ve mineraller</h2>
<p>Her tanesinde sağlık saklı olan mısır, vitamin yönünden oldukça zengin bir besindir. B1, B3, B5, folat, folik asit ve C vitaminlerinin yanı sıra diyet için destekleyici lifler, fosfor, demir ve magnezyum mineralleri içermektedir. Bir bardak dolusu mısır, günlük lif gereksiniminin % 23'ünü karşılayacak niteliğe sahiptir. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mısır nerelerde kullanılır?</h2>
<p>Çorbalarda, pilavlarda, ana yemeklerde ve salatalarda kullanılan mısırın; haşlama, ızgara ve patlamış mısır gibi çeşitleri bulunmaktadır. Diyet yapanlar için destekleyici bir besin olan mısır, düşük kalorisiyle de ara ve ana öğünlerde sıklıkla tercih edilebilmektedir.</p>

misir-1

Mısır

<p>Özellikle kış aylarında vücut direncini arttırarak hastalığa yakalanmaktan koruyan nohut protein ve vitamin içeriği ile kuvvetli bir beslenme sağlar. İçerdiği vitamin, mineral, nişasta ve proteinler nedeniyle besin değeri yüksektir. Değişik tüketim imkanlarının arasında en çok tercih edileni kurutularak kullanımıdır. Leblebi üretiminde de kullanılan nohut, en çok tercih edilen baklagiller arasında en üst sıralarda yer alır.</p>
<h2>Nohutun faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Nohutun idrar söktürücü özelliği mevcuttur.</p>
<p>-Anne sütünü arttırıcı özellikleri nedeniyle hamilelerin tüketmesi tavsiye edilir.</p>
<p>-Özellikle siyah nohut mesane ve böbrek kumlarını dökmeye yardımcıdır.</p>
<p>-İçerdiği E vitamini ile cildi temizler ve yaşlanmaya karşı korur. </p>
<p>-İçinde barındırdığı A, C, E ve K vitaminleri, fosfor, demir, magnezyum, kalsiyum, selesyum, manganez, bakır ve çinko bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudu dış etkenlere karşı korur.</p>
<p>-Bağırsakları yumuşatır ve bağırsak problemlerini giderir.</p>
<p>-Zihinsel yoğunlukları gidermede etkilidir.</p>
<p>-Östrojen hormonunu dengeleyici özellikleri nedeniyle menopoz dönemlerinde kullanımı faydalıdır.</p>
<p>-Kısırlıkta, bağırsak kurtlarının temizlenmesinde, soğuk algınlığında, mafsal ağrılarının dindirilmesinde, sarılık ve şişliklerde farklı kullanım şekillerine bağlı olarak şifa kaynağıdır.</p>
<h2>Nohutun besin değeri nedir?</h2>
</p>
<p>Nohut nişasta bakımından son derece zengindir. Bitkisel protein açısından önemli bir kaynaktır. Demir ve çinko açısından son derece zengindir.</p>
<p>Nohutun 100 gramında 330 kilo/kalori enerji bulunur. 100 gram nohutta ortalama 16 gr protein ve 41 gr karbonhidrat bulunur. Yüzde 3 civarında bulunan oranı ile nohutun içindeki yağ oranı oldukça düşük seviyededir.</p>
<p>Nohut azotlu maddeler, kalsiyum ve potasyum açısından oldukça zengindir. Bu da günlük besin ihtiyacının önemli bir bölümünün nohuttan karşılanabileceği anlamına gelir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Nohut nasıl tüketilir?</h2>
</p>
<p>Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan nohut denilince ilk akla gelen yemekler etli nohut yemeği, humus, nohutlu pilav, nohut püresi ya da güveç olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kış aylarında tüketimi artsa da nohut, hem yaz hem de kış aylarında tüketime uygundur.</p>
<p>Yazın sıcak aylarında genellikle nohut ile hazırlanan salatalar tercih edilir. Kış aylarına gelindiğinde ise enerji, vitamin ve protein deposu nohutun et ile birlikte kullanılarak tencere yemeklerinin yapılması yaygındır.</p>

nohut

Nohut

<p>Pirinç, su içerisinde çimlenen; kökleriyle suda erimiş oksijeni çekerek yetişen bir tahıl cinsidir. Pirinç, ekimi en çok yapılan tahıllar arasındadır. Bu sebeple dünya nüfusunun büyük bir bölümünün beslenmesinde önemli bir rol oynar. Pirinç içerisinde fosfor, magnezyum, B6 ve B vitaminleri, çinko ve bakır bulunmaktadır. Fakat protein değerleri oldukça düşüktür.</p>
<h2>Pişirme yöntemleri</h2>
<p>Pirinçten pilav yapmak, pirincin bilindik ve en çok kullanılan pişirilme şeklidir. Pilav; geleneksel sofralardan, modern mutfaklara birçok masada yerini bulur. Ancak pilavın da kendi içerisinde değişik yöntemlerle pişirilme çeşitleri vardır. Özellikle Uzak Doğu yemeklerinin vazgeçilmez bir ürünü olan pirincin bu bölgelerde en çok haşlaması yapılır. Ülkemizde ise pirinç, pilav yapımında kavurma yöntemi ile hazırlanır. Türk mutfağı, pilav konusunda en geniş seçeneğe sahip olan mutfaklar arasındadır. Kayısılı iç pilavdan, kaymaklı pilava kadar, her damak tadına uygun pişirme yöntemleri vardır. Değişik tatlar denemek isteyenler için pirincin kullanacağı tarifler çoğaltılabilir. Pirinç kurabiyesi, pirinç salatası gibi örnekler de pirinç pişirme yöntemleri içinde sayılabilir.</p>
<h2>Pirinç nerede yetişir? Nerede bulunur?</h2>
</p>
<p>Pirinç, yetişmek için sıcak ve nemli bir ortam ister. Bunun için suya oldukça ihtiyaç duyar. Akarsu ve vadilerin düzlüklerindeki verimli topraklara uyum sağlar, engebeli alanlarda yetişemez. Dünya ülkeleri arasında, en çok pirinç yetiştiren devletlerin başında Çin, Hindistan, Bangladeş, Endonezya ve Bangladeş gelir. Ülkemizde, sıtma virüsü taşıyan sivrisinek oluşumuna sebep olduğu için, pirinç yetiştiriciliği devlet kontrolüyle yapılmaktadır. Marmara Bölgesi bu konuda ilk sırayı alır. Karadeniz ve Ege Bölgesi de pirincin yetiştirildiği diğer bölgelerimizdir. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Pirincin faydaları nelerdir?</h2>
<p>Kandaki kolestrol oranını azalttığı için kalp ve damar hastalıklarından korur.</p>
<p>-Vücutta bulunan suyu çekerek, toksinlerden arındırır.</p>
<p>-Hücrelerin yavaşlamasını önleyerek, yaşlanmayı yavaşlatır.</p>
<p>-Bağırsak hareketlerini düzenler, bu sayede metabolizmayı hızlandırır.</p>
<p>-Bol karbonhidrat taşıdığı için vücudun yakıt ihtiyacını görür.</p>
<h2>Pirinç nasıl saklanır?</h2>
<p>Pirinç, güneşe maruz kalmamalı ve diğer bakliyatların saklandığı kuytu dolaplarda barındırılmamalıdır. Serin ve kuru bir yerde olmalı, toza ve rutubete karşı bez torba içinde saklanmalıdır. Bez torba içerisine konmadan önce taş, toprak vb. yabancı maddelerden ayıklanmalıdır.</p>

pirinç

Pirinç

<p>Özellikle Uzak Doğu’da yaygınlaşıp, ardından tüm Dünya’ya yayılan soya fasulyesi, barındırdığı proteinler ile birlikte diğer baklagillere oranla en faydalı baklagillerdendir. Soya sütü, soya peyniri gibi birçok yemekte de kullanılan soya fasulyesi, sahip olduğu E vitamini ve östrojen hormonları sayesinde kanser, kalp rahatsızlıkları ve osteoporoz gibi pek çok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. </p>
<h2>Soya fasulyesinin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Yapılan araştırmalara göre, soya fasulyesinin kolesterol düşürücü özelliklere sahip olduğu ve bu kolestrol düşürücü özelliği ile kalp krizi riskini azalttığı kanıtlanmıştır. </p>
<p>-Soya fasulyesi barındırdığı Lesitin özelliği sayesinde yağ düşürücü etkiye de sahiptir. </p>
<p>-Damarlar içinde yağ oluşumunu azaltıp, kansere karşı iyi geldiği bilimsel araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır. </p>
<p>-Soya fasulyesi, içerdiği östrojen hormonlar sayesinde menopoz dönemindeki kadınların rahatsızlıklarının azalmasını sağlar. Menopoz dönemindeki kadınların soya fasulyesi tüketmesi doktorlar tarafından önerilmektedir.</p>
<p>-Saymakla bitmeyen soya fasulyesinin faydalarından biri de soyanın içinde bulunan yüksek kalsiyumun kemik sağlığına yararıdır. Kemik sağlığına iyi gelmesiyle bilinen süte oranla iki kat kalsiyum içeren soya fasulyesi C, B1, B2, E ve K vitaminleri içerir. </p>
<h2>Soya fasulyesinin zararları</h2>
<p>Birçok faydası olmasına rağmen soya fasulyesi, gereğinden fazla tüketilmesi halinde zararlı da olabiliyor. Özellikle östrojen tedavisi gören kadınlarda soya fasulyesinin fazla tüketilmesi göğüs kanseri ve kalp rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Gereğinden fazla tüketildiği takdirde soya fasulyesinin zararları arasında D vitamini eksikliği, hazımsızlık, tiroit hastalıklar ve kısırlık da yer alıyor. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Soya fasulyesi nasıl pişirilir?</h2>
<p>Soya fasulyesi, pişirilmeden önce en az 12 saat suda bekletilip, yumuşatılması gerekmektedir. Bu kadar uzun bekletilmesinin nedeni ise soya fasulyesinin gaz yapıcı maddelerinden arındırılmasıdır. Bunun için soya fasulyenizi akşamdan ıslatmanız önerilir. </p>
<h2>Soya fasulyesi nerede yetişir?</h2>
<p>Dünya genelinde en çok Uzak Doğu’da yetiştirilen soya fasulyesinin, Türkiye’deki üretimini ise %92’lik bir kısımla Akdeniz Bölgesi karşılar. Başta Adana (Çukurova Bölgesi) olmak üzere Hatay ve İçel çevresi, Türkiye’de soya fasulyesinin en çok yetiştirildiği yerlerdir. Dünya’da ise üretimi en çok Çin ve Japonya’da yapılır. </p>