Patlıcandan bibere, domatesten mısıra, közleyerek yemeye bayıldığımız nefis sebzelerin köz kokusuna kendimizi kaptırıyor ve bugün mutfağa sebzeleri en lezzetli şekilde közlemek için giriyoruz.
"Sebzeleri közlemekte ne var, çok kolay" diye düşünmeyin, zaman zaman hemen herkesin yaptığı öyle hatalar var ki sebzelerin lezzetini azaltıyor, sebzelere közde pişmenin vermiş olduğu o kendine has tadı götürebiliyor. Eğer siz de aşağıdaki hataları hiç farkına bile varmadan yapanlardansanız, bu hataların doğrularını öğrenmenin tam zamanı şimdi.
Mis gibi köz kokulu patlıcanlar, biberler, domatesler ve mısırlar yapabilmek için kaçınmanız gereken hatalar ve doğruları karşınızda!
Sebzeleri yıkadıktan sonra güzelce kurulamıyorsunuz
Közlemek üzere hazırladığınız patlıcan, biber, domates ya da mısır gibi tüm sebzeleri öncesinde tabii ki güzelce yıkamanız gerekiyor. Ancak yıkadıktan sonra atlamamanız gereken bir adım daha var: Kurulamak. Kimileri sebzeleri hiç kurulamadan ya da gelişigüzel kurulayarak közleme işlemine geçiyor. Oysa bu, hem közleme işleminin süresinin uzamasına sebep oluyor hem de közlenme sonrası sebzelerin kabuğunu soymak soymak zorlaşıyor. Bu nedenle közleyeceğiniz sebzeleri temiz bir el beziyle güzelce kurulamanız ya da tamamen kurumasını beklemeniz önemli.
Patlıcan, biber közlerken vaktiniz varken dahi üzerine derin delikler açıyorsunuz
Közlenecek sebzelerin, örneğin patlıcanın üzerinde delikler açmak aslında çok büyük bir yanlış değil. Özellikle de vaktiniz azsa çok kurtarıcı bir yöntem. Ancak patlıcanların içinin de hızlıca ve güzelce pişmesi için yapılan bu işlem aslında onun lezzetinden götürüyor. Çünkü közlenirken açılan deliklerden patlıcanın suyu dışarı çıkıyor ve size de tadı suyla akıp gitmiş patlıcanlar kalıyor. Bu nedenle eğer vaktiniz bolsa sebzeleri delmeden pişirmeniz daha lezzetli yemekler yapmanız için önemli. Ancak vaktiniz azsa tabii ki sebzenin içinin de güzelce pişmesi için bu işlemi uygulayabilirsiniz. Deliklerin çok büyük ve derin olmamasına dikkat etmeniz yeterli.
Fırını önceden ısıtmayı unutuyorsunuz
Eğer fırında közleme işlemi yapacaksanız sebzelerinizi yıkayıp kurulamaya başlamadan önce fırını ısıtmanız gerektiğini unutmayın. Zira önceden ısıtılmış fırın sebzeler üzerinde mangal etkisi oluşturmak için önemli. Eğer sebzeleri koyduktan sonra ya da hemen öncesinde fırını açarsanız sebzelerin hem közlenme süresi uzayacaktır hem de her yeri istediğiniz kıvamda közlenmeyecektir, aklınızda bulunsun.
Fırında közlerken pişirme kağıdından destek almıyorsunuz
Fırında sebze közlerken birçok kişi hem közlenme işleminin süresini kısaltmak hem de soymayı kolaylaştırmak gibi sebeplerle alüminyum folyo kullanıyor ancak alüminyum folyonun sıcakla bir araya geldiğinde sağlığa verebileceği zararlı etkileri düşünmüyor. Eğer işlerinizi kolaylaştırmak, közlenen sebzelerin fırın tepsisine bırakacağı izlerden kolayca kurtulmak istiyorsanız sebzeleri közleyeceğiniz fırın tepsisi ya da teline pişirme kağıdı serebilirsiniz. Böylece sonrasında fırını ve tepsiyi temizlemek daha pratik olacaktır.
Közlediğiniz sebzeleri hemen bir kabın içine koyup ağzını kapatmıyorsunuz
Sebzeleri güzelce közlediniz, tam kıvamına geldiklerinde közleme işlemini noktaladınız. İşte bu aşamada sebzeleri ilk sıcağıyla ağzı kapalı bir kaba almanız gerekiyor ancak birçokları bu adımı atlayıp soymak için doğrudan közlenmiş sebzelerin soğumasını bekliyor. Oysa sebzeleri ilk sıcağıyla bir kaba alır ve üzerini güzelce örterseniz kendi buharlarıyla kalan sebzelerin kabukları hemen yumuşar ve közlenmiş sebzeleri soymak çok pratik olur.
Közlenmiş patlıcanları soyduktan sonra kararmalarını engellemiyorsunuz
Patlıcanları közleyip kabuklarını kolayca soyduktan sonra eğer hemen salata ya da yemek yapımında kullanmayacaksanız bir kenarda öylece bekletmemelisiniz. Zira kabukları soyulan köz patlıcanlar beklemeye başlayınca yavaş yavaş da kararmaya başlıyor. Bunu engellemek içinse közlenmiş patlıcanları güzelce soyduktan sonra limon suyu ya da sütten destek alabilirsiniz. Eğer közlenmiş patlıcanlarla salata yapacaksanız üstlerine limon suyu sıkarak, eğer yemek yapacaksanız az miktarda süt ilavesiyle onları kararmadan bekletebilirsiniz.
Közleyip soyduğunuz sebzeleri tekrar sudan geçiriyorsunuz
Özenle közlediğiniz ve kabuklarını soyduğunuz sebzelerin üzerine ufak tefek közlenmiş kabuk parçaları kalabiliyor ve sırf bu yüzden onları yeniden yıkıyorsunuz. Oysa közlenmiş sebzeleri yıkadığınızda onlardaki o leziz köz lezzetini ve kokusunu yok ediyorsunuz. Sebzeleri başta güzelce yıkayıp kuruladığınız için közledikten sonra ekstra bir yıkama işleminden geçirmenize gerek yok. Üzerinde az da olsa kalan közlenmiş kabuk parçalarından kurtulmak isterseniz yıkamak yerine temiz nemli bir bez ya da bir bıçak yardımıyla sizi rahatsız eden parçaları temizleyebilirsiniz.
Mangalda mısır közlerken kabuklarını soyuyorsunuz
Közleyerek yemeye bayıldığımız mısırlar için de dikkat edilmesi gereken önemli püf noktalar var aslında. Birçoğunuz mısırları mangalda közlemek için öncesinde kabuklarını, püskülllerini güzelce temizliyor, mısırı öyle mangalın üzerine koyuyorsunuz. Oysa mısırı doğrudan kabuğu ile közlediğinizde mısırlar hem çok daha kısa sürede yumuşuyor hem de sulu sulu bir kıvamda kalıyor. Her lokması lezzet patlamasına dönüşecek bir közlenmiş mısır yemek isterseniz mısırı kabuğuyla közlemelisiniz.
Soğan ve sarımsakları közlerken kabuklarını soyuyor ya da parçalara ayırıyorsunuz
Tıpkı mısır gibi soğan ve sarımsak közlerken de kabuk soyma hatasına düşenler var, biliyoruz. Özellikle mangalda pişirmeyi çok sevdiğimiz soğanları ve faydaları saymakla bitmeyen sarımsakları közlerken daha kolay ve kısa sürede pişmesi için kabuklarını soymayın, soğanları ikiye ya da dörde bölmeyin, sarımsakları dişlerine ayırmayın. Zira bu, soğan ve sarımsakların tatlarını kaçırıyor, yeterince lezzetli olmayan bir köz tadı yakalamanıza sebep oluyor. Bunun yerine cevizden biraz büyük boyutta (küçük-orta boy) soğanları seçebilir, sarımsakları közlemek içinse fırından destek alabilirsiniz. Kabul, közlenme süreleri uzayacaktır ama hem lezzetleri çok yerinde olacak hem de içi sulu sulu kalacaktır, aklınızda bulunsun.
Şu yazılarımıza da mutlaka göz atın:
Yorumlar
0