"Ben hiç sağlıksız şeyler yemiyorum ki”, “Salataya birazcık yağ döküyorum ondan da bir şey olmaz herhalde”, “Dışarda hiç yemiyorum bile hep ev yemekleri yiyorum ama yine de kilo alıyorum”,“Abur cubur evimin kapısından bile girmez, atıştırmalık olarak kuru yemiş yerim sadece” gibi birçok cümle duyuyorum.
Yediğiniz o ‘sağlıklı’ besinlerin de bir kalori değeri varsa sizin vücudunuzun o besinlerden alacağı enerjinin de bir sınırı var demektir. Besinleri sağlıklı-sağlıksız gibi sınıflandırmayı doğru bulmasam da şimdi bir sınıflandırma yapacağım. Çünkü sağlıklı=sınırsız anlamına gelmez.
Günlük olarak hangi besin grubundan ne kadar tüketeceğimiz kişisel olarak değişkenlik gösterir. Yaşımız, cinsiyetimiz, sahip olduğumuz sağlık problemi, boyumuz, vücut ağırlığımız, günlük fiziksel aktivitemiz günlük almamız gereken enerji miktarını belirler. Gün içinde ihtiyacımız olan enerjiyi de besinlerden dengeli bir şekilde, doğru porsiyonlarda alabilirsek dengeli beslenmeye başlamışız demektir.
Mutfak tartısı kullanarak porsiyonlarınızı net bir şekilde ölçebilirsiniz ama tartınızı her zaman yanınızda taşıyamazsınız. Peynirinizi kibrit kutusuyla ölçebilirsiniz, tabii bu biraz iştah kaçırabilir. Kepçe-kaşık- tabak-bardak ölçüleri de farklı hacimlere sahip olabileceği için her zaman standart ölçüyü yakalamak zorlaşabilir. Peki ne yapacağız?
Genellikle herkesin el ölçüsü vücuduyla doğru orantılıdır. Bu nedenle tüketeceğiniz besinin büyüklüğünü elinizle karşılaştırarak kendi porsiyonlarınızı oluşturabilirsiniz.
Eliniz ile nasıl porsiyon kontrolü yapacağınızı ve hangi besinlerin porsiyonlarını ölçebileceğinizi yukarıda görebilirsiniz. Yalnızca şunu eklemek istiyorum:
Bir porsiyon bir öğünde tüketilmesi gereken besin miktarı demek değildir. Bir kişi için bir besin grubundan bir öğünde yeterli olan miktar 1 porsiyonken, başka biri için yeterli olan miktar 4 porsiyon olabilir. Beslenme her zaman, her yönüyle bireyseldir.
Yorumlar
0