Birçoğunuzun belki de ilk kez duyacağı pesketaryen aslında vejetaryen beslenmenin bir alt sınıflandırması. Kökeni İtalyanca pesce (balık) ve İngilizce vegetarian (vejetaryen) kelimelerinden gelen pesketaryen beslenmesinde balık veya diğer su ürünlerinin olduğu ancak diğer et türlerini tüketmeyen kişilere deniyor.
Öyleyse gelin daha detaylı bir şekilde pesketaryen beslenmeyi ele alalım ve pesketaryen beslenen kişileri daha yakından tanıyalım.
İçindekiler
-
Pesketaryen nedir?
Merriam-Webster sözlüğü, kökenini 1993'e kadar götürdüğü "pescetarian" yani pesketaryen sözcüğünün anlamını şöyle veriyor: Beslenmesinde balık dışında başka ete yer vermeyen kişi.
Diğer bir deyişle pesketaryenleri balık ve deniz ürünleri yiyebilen vejetaryenler olarak düşünebiliriz.
-
Pesketaryenler nasıl beslenir?
Pesketaryen beslenme düzenini benimseyen kişiler, büyük ve küçük baş hayvanların etleri kadar kanatlı kümes hayvanlarını da yemiyor. Ancak diğer vejetaryenlerden ayrıldıkları nokta beyaz eti tamamen hayatlarından çıkarmıyor oluşları.
Zira pesketarye beslenmede balık ve deniz ürünleri var. Ayrıca süt, süt ürünleri, yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinleri de yiyorlar.
-
Pesketaryen beslenmenin faydaları nedir?
Yüksek oranda Omega 3 yağı içererek kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteren, kemikleri güçlendiren, unutkanlığın önüne geçen hatta Alzheimer'ı bile önleyen, göz sağlığına büyük faydaları bulunan balığın beslenme içinde yer alması pesketaryenlere nasıl faydalar sağlıyor derseniz farklı vejetaryen beslenme tarzları üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçları bize yol gösterebilir.
77.659 kişi üzerinde yapılan ve 7 yıl süren bu araştırmanın sonuçlarına göre vejetaryen beslenenlerde et yiyenlere göre %22 daha az bağırsak kanseri vakası görülmüş. Veganlarda ise bu riskin %16 daha az olduğu ortaya çıkmış.
İşin daha ilginci ise en az risk taşıyan grubun pesketaryenler oluşu. Zira araştırmanın sonuçlarına göre ayda en az bir kez balık yiyen ve diğer et türlerini hiç tüketmeyen pesketaryenler et yiyenlere göre %43 daha az bağırsak kanserine yakalanma riski taşıyor.
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, reçete niteliği taşımaz. Bir beslenme uzmanı ve/veya diyetisyene danışmadan hiçbir beslenme programını ya da diyeti uygulamamalısınız. Ciddi, kronik bir rahatsızlığı olanların kendi doktorlarına da danışmaları gerektiğini hatırlatalım.
Yorumlar
0