Ülkemizin dört bir yanından nefis girişim fikirleri gelmeye devam ettikçe mutlu oluyor, işin içinde bir de yemekler olunca ayrı bir seviniyoruz.
Bugün yüzümüzü güldüren girişim hikayesiyse Eskişehir'den geliyor.
Bugüne dek belki de bir benzerine rastlamadığınız bu kafede müşteri yok, misafir var.
"O nasıl oluyor?" derseniz hemen anlatalım.
Eskişehir'in tarihi Odunpazarı ilçesinde bir kafeye davetlisiniz...
Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde hizmet vermeye başlayan bu kafe, bildiğiniz kafelere benzemiyor. Çünkü bu kafenin işletmecileri müşterilerini değil "misafirlerini" ağırlıyor. Tıpkı tanıdığınız birinin evine girerken yaptığınız gibi zile basarak girdiğiniz bu kafe, sadece girişindeki bu küçük ayrıntı nedeniyle de böyle değil tabii ki.
Bu kafede bir çay içerek saatlerce oturabilir ya da ailenizle birlikte kendinize ait bir odada rahat rahat kahvaltı edebilirsiniz
Konuklarına ev konforunu ve huzurunu sağlayan bu kafenin girişince zile bastığınızda sıcak bir karşılamayla içeri davet ediliyorsunuz. 2 katlı binanın istediğiniz bir odasına ya da bahçesine yerleşiyor ve dilediğinizi sipariş edebiliyorsunuz. Öyle ki dilerseniz bir çay içerek saatlerce oturabiliyor, dilerseniz de ailenizle birlikte kendinize ait bir odada tıpkı evinizdeki kadar rahat bir şekilde kahvaltınızı edebiliyorsunuz.
Yer sofrasında oturmak isteyenler için yer sofrası da her zaman hazır. Aynı zamanda kafenin bahçesinde bulunan kuzinede de yaz-kış demeden dört mevsim taze çay demleniyormuş. "E daha ne olsun?" derseniz aslında dahası da var, baştan söyleyelim.
Zira dileyen "misafirler" buraya yanlarında yiyecek bir şeyler de getirebiliyor. İşletmenin sahibi bu uygulamalarını şöyle özetliyor:
"Bizim kestanemizi beğenmemiş olabilirsin. O halde kestaneni alıp gelebilirsin. Yanında bir şeyler getirmene bozulmuyoruz. Aslında gerçekten olması gerekeni yapıyoruz."
İşletmenin sahibi başarılı bir kadın girişimci ve aklına gelen bu şahane fikri şöyle anlatıyor
Bu hayranlık uyandıran işletmenin ve fikrin sahibiyse okul öncesi öğretmenliği yapan 33 yaşındaki Emine Erdoğan. Erdoğan, işletmesine ilk kez gelen tüm konuklarının ve duyanların şaşırmasına neden olan bu fikri ve işletmesiyle ilgili düşüncelerini şöyle anlatıyor:
"Burada misafirime hizmet eder gibi hizmet ediyorum. Kışın soğuk olduğunda kendime ıhlamur demlemişsem, kimseye sormadan onlara da ikram ediyorum. Kafemize geldiyseniz, bir çay içip saatlerce oturabilirsiniz çünkü burada kendinizi evinizde gibi hissetmeniz öncelikli kural.
Sanırım kalabalık kentler, yoğunluklar beni biraz da bu işe yönlendirdi. Eski samimiyetleri, bir arada olmayı özlediğim için bu yola başvurdum."
Yorumlar
0