Belki hatırlayanlar olacaktır, eskiden çocuklar için hazırlanmış bulmacalar vardı. Karmakarışık bir şehrin içinde kırmızı-beyaz çizgili tişörtlü bir çocuğu arardık, Waldo'yu. Sonraları o bulmacalar unutulup gitti, yerini "Görseldeki ayıyı/pengueni kaç saniyede bulabileceksin?" oyunları geldi, onlar da kısa sürede popülaritesini kaybetti.
Neden mi bu oyunları hatırlattık? Çünkü birazdan göreceğiniz fotoğrafların her biri sizi çocukluğunuzdaki o bulmacaya, o odaklanma gerektiren oyunlara götürecek.
Tezgahın üzerinde adeta hiç yokmuş gibi duran kurabiyeler, peynirler mi dersiniz, oturduğu koltukla bütünleşenler mi?
Açıkçası neyin ne olduğunu, hangisinin nerede başlayıp nerede bittiğini anlamak epey güç. Çünkü bu yiyeceklerin her biri adeta yenmekten son anda kurtulmak için kamufle olmaya karar vermiş yiyecek ve içeceklerle, mekandaki insanlarla değil de objelerle pişti olmayı başarmış insanlarla dolu.
Buyurunuz, odaklanabilecekseniz başlayalım. 
Sürdüğü ojelerle aldığı sakız arasında en ufak bir fark olmayan bu kişi
Yenmekten son anda kurtulmaya çalışırmış gibi duran, kamufle olmuş bu dürüm
"Kurabiyenin nerede olduğunu bulabilecek misin?" oyunu oynamak için oldukça ideal olan bu kurabiye
Neredeyse mutfak tezgahıyla aynı desendeki bu pizza
Kahve bardağı nerede bitiyor, pantolonu nerede başlıyor anlaması güç olan bu kişi
Mutfak tezgahının çıkıntısı gibi dursa da aslında bir peynir olan bu kamuflaj ustası
Masa örtüsüyle aynı desende bir kutuyla gelip partiye hemen uyum sağlayan bu pizza
Mükemmel uyumu yakalamış bu ikili
Kamufle olma konusunda uzman olup etrafa dehşet saçma potansiyalini katlayan bu sinsi bıçak
Hangi rengi sevdiği konusunda pek de bir şüphemizin kalmadığı bu arkadaş
"Yok ya evde hiç tortilla kalmadı" diyen bu tortilla
Bisküvisi olmasa foyası asla ortaya çıkmayacak bu minnoş
Gömlekle bir olmuş bu kase
Bonus: Özene bezene hazırlanıp gittiği yemekte ola ola masayla pişti olan bu şanssız kadın
Yorumlar
0