"Havalar soğudu", "Tekrar ısındı", "Yarın yine soğuyacakmış" diye diye kışın ortasına doğru geliyoruz. Montlarımızı dolaptan çıkardığımız günler daha dün gibi aklımızdayken şimdi tek bir montla idare etmekte bile zorlanıyor, atkılarımızı, berelerimizi de sıkı sıkı takıyoruz.
Peki ya yetiyor mu?
Her zaman değil. 
Biz de "Daha önümüzde ne soğuk günler, ne karlı havalar var" dedik, destek alacağımız, içimizi ısıtma konusunda yardımlarını esirgemeyecek yiyecekler neler, birlikte öğrenelim istedik.
İşte kat kat giyinseniz de üşümeden edemediğiniz soğuk kış günlerinde elinizden düşürmek istemeyeceğiniz, içinizi ısıtacak yiyecekler karşınızda!
Annelerimizin bir bildiği var: Bal
Annelerimizin çocukluğumuzdan beri her hasta olduğumuzda ilk başvurduğu yiyecek oysa, bir bildikleri var demektir. Tabii ki şimdi uzun uzun balın tüm faydalarından söz etmeyeceğiz ama vücudumuzu nasıl da ısıttığından da bahsetmeden geçmeyeceğiz.
Kendisi, kanın temizlenmesine destek veren besinlerden biri. Antimikrobiyal özellikleri sayesinde vücudumuzdan yabancı maddeleri uzaklaştırabilen bal, damarların rahatlamasını, dolayısıyla kanın da hızlı bir şekilde akmasını sağlıyor. Kan dolaşımının hızlanmasıysa bize sıcaklık olarak geri dönüyor.
Baldan eksik kalır yanı yok: Pekmez
En az bal kadar kışa yakışan bir diğer yiyecek de pekmez. Tahinle ayrı düşünülemeyecek kadar yakışan pekmez, türünden türüne etkileri değişiklik gösterebilse de kan yapıcı bir özelliğe sahip.
Karaciğerin sağlıklı bir şekilde işleyişine devam etmesini de sağlayan pekmez, kanımızın hem çoğalmasına hem de dolaşımının hızlanmasına ön ayak olan besin kaynaklarından biri. Sözün kısası, onun değerini şu andan itibaren daha çok bilmenizin zamanı geldi.
Kıtırdatalım: Çiğ badem
Tam bir potasyum deposu olan çiğ badem, içindeki bu potasyum sayesinde kanımızın temizlenmesini, damarlarımızın rahatlamasını sağlıyor. Damarlar üzerindeki baskı hafiflediğinde de tahmin edebileceğiniz gibi kan, akışını hızlandırma şansı buluyor. Kan dolaşımının hızlanması demek, bizim içten içe daha çok ısınabileceğimiz anlamına geliyor. Dolayısıyla her gün çiğ badem yemek, oldukça doğru bir alternatif oluyor.
Ezmesi değil kendisi: Yer fıstığı
Fıstık ezmesinin kalbimizdeki yeri ayrı ama bu kez ondan değil doğrudan yer fıstığından faydalanalım diyoruz. Rafine şekerden uzak, olabildiğince doğal yetiştirilmiş yer fıstıklarını alın ve kabuklarından ayırıp hiçbir işleme sokmadan afiyetle yiyin.
Çünkü yer fıstığının içinde C ve B grubu vitaminler bulunuyor. B vitamininin kan şekerini dengeleyici özelliği bir yana, C vitaminin antioksidan özelliği de işin içine girince yer fıstığı da en masum haliyle hep elimizin altında bulundurmak istediklerimizden oluyor.
Adı bile sıcacık: Tarçın
Tarçının adını duyunca bile aklına sıcacık içecekler, kış ve soğuk havalar gelenler, yalnız değilsiniz. Hem de hiç. Tarçını kış aylarında içeceklerden yiyeceklere her şeyde daha çok kullanmamızın nedeni aslında sadece nefis tadı ve aroması değil. Tarçın ısıtıcı özelliği bulunan bir yiyecek aynı zamanda.
Bunu da kanın akışını hızlandırma özelliğine borçludur. Vücuda düzenli olarak alınan tarçın, kanın incelmesine ve bu sayede kan akışının hızlanmasına olanak sağlar. Daha hızlı ısınan kan da bize daha sıcak bir vücut ısısı... Bu yüzden siz siz olun, kış aylarında tarçınla olan ilişkinizi güçlü tutun. Bunu dilerseniz çubuk tarçın dilerseniz de toz tarçın kullanarak yapabilirsiniz, tercih sizin.
Kış deyince akla geliyorsa sebebi var: Zencefil
Tıpkı tarçın gibi zencefil de kışın, özellikle de gribe, nezleye yakalanınca aklımıza gelen, hemen balla karıştırıp bitmek bilmeyen öksürüklerden kurtulmaya çalıştığımız nefis bir besin. Üstelik sadece hastalıklarla mücadelemizde yanımızda olmuyor, aynı zamanda içimizi ısıtmak için de elinden geleni ardına koymuyor.
Hipotermi olarak anılan, vücudun normal kabul edilen 37 santigrat derece sıcaklık seviyesinden 35 santigrat derece sıcaklığın bile altına düşmesi durumunda kendini gösteren rahatsızlıkla mücadele edebiliyor, vücut sıcaklığının normal seviyelere yükselmesine destek oluyor.
İşe yaramadığı bir konu henüz bulunamadı sanıyoruz: Zerdeçal
Yaklaşık son 10 yılın yükselen yıldızı zerdeçal, bu yıl da elinizin altından ayırmak istemediklerinizden olacak. Kanserli hücrelerde bile olumlu etkileri olduğu söylenen zerdeçal, içimizi ısıtma konusunda da bizi yalnız bırakmıyor. Zerdeçal bunu içindeki o mucize maddenin, kurkuminin termojenik özelliği sayesinde başarıyor.
Aynı zamanda vücutta bulunan toksinlerin dışarı atılmasını da sağlayan zerdeçal, bu özellikleriyle kan akışını hızlandırmada önemli rol oynuyor. Daha hızlı akan kan da vücut ısımızın yükselmesini sağlıyor tabii.
İçine bal da mı koysak: Ihlamur
Mis kokulu ıhlamur çayını zaten öksürüğe iyi geldiği için kış aylarında sık sık kullanıyoruz ama kan akışını hızlandırdığından aslında pek de haberdar değiliz. Oysa ıhlamur içindeki tanenlerden aldığı güçle damarlarda oluşabilecek iltihaplanmaların önüne geçiyor, bu sayede kan akışını hızlandırıyor. Uzun süreli kullanımlarında kansızlık sorununun çözümünde yardımcı olduğu da biliniyor.
Hal böyle olunca vücut ısısını artırma konusunda da üzerine tanımayan içeceklerden biri oluyor. Ihlamur çayını demleyip ılımasını bekledikten sonra içine bir çay kaşığı kadar da bal koydunuz mu, mis.
Bol yağlı ve şekerli yiyeceklerle bir arada değil tabii: Kakao
Kakaonun içinde bulunan flavanoidler kan dolaşımını hızlandırma konusunda vücuda destek oluyor ve daha hızlı bir şekilde damarlarımızda gezen kan da haliyle içimizin ısınmasını sağlıyor. Ama kakaoyu bol yağlı sütlerle, kremalarla ve fazla miktarda rafine şekerle kullanmak pek de doğru bir seçenek değil.
Bu yüzden kakao ile klasik bir sıcak çikolata yapmak yerine onu yine az yağlı süt ve tercihe göre balla karıştırarak tüketmeniz daha doğru bir alternatif sayılıyor. Dilerseniz kakaonun bu özelliğinden faydalanmak için kakao oranı yüksek bitter çikolatalardan tüketebilir ya da kakaoyu, çiğ badem, bal ve muz gibi sağlıklı yiyeceklerle bir araya getirip blenderdan geçirerek kendinize nefis tatlılar yapabilirsiniz.
Gelsin nohut gitsin mercimek: Kuru baklagiller
Türünden türüne değişiklik gösterse de baklagillerin içinde bolca protein, kalsiyum, demir, magnezyum, folik asit, B ve E vitaminleri bulunuyor. Tüm bunlar bir de posalı yapısıyla bir araya geldiğinde kanımızın daha sağlıklı bir şekilde damarlarımızda dolaşmasını sağlıyor.
Bu nedenle kış aylarında kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri daha çok tüketmemiz de büyük önem taşıyor.
Onu unutmak ne mümkün: Acı biber
Hani bazen çok fazla acı biber yersiniz de içiniz yanmaya başlar ya... İşte onun tek nedeni biberlerin acı olması değil aslında. Acı biber, içindeki kapsaisin adlı bileşeniyle kandaki toksinleri temizleme konusunda tam bir uzman. Düzenli olarak tüketildiğinde de bu durumu kalıcı hale getirebiliyor, kan temizlenmiş olması nedeniyle damarlarda daha hızlı dolaşma imkanı buluyor. Sonra gelsin sıcaklık...
Önemli bir not: Kıyafetlerin bile ısınmanıza yetmediği günlerde destek alabileceğiniz iç ısıtan yiyecek ve içeceklerden söz ettik ama eğer yukarıdakilerden herhangi birine karşı bir alerjiniz varsa, diyabet, kolesterol gibi ciddi ve kronik bir rahatsızlık yaşıyorsanız bu yiyecekleri düzenli olarak tüketmeye başlamadan önce doktorunuzdan öneri isteyin, onun tavsiyeleri doğrultusunda neyi ne kadar yiyebileceğinizi öğrenin.
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, reçete niteliği taşımaz. Bu yazıdaki bilgiler de dahil olmak üzere doktorunuzun sizin için uygun görmediği hiçbir yöntemi denememelisiniz.
Yorumlar
1