Bahşiş geleneği bildiğiniz gibi ülkeden ülkeye büyük farklar gösterebiliyor. Bazı ülkelerde bahşiş bırakıldığında size hizmet eden çalışan size sarılabiliyorken bazı ülkelerde bahşiş bırakmanız hakaret olarak bile algılanabiliyor. Hatırlayanlar olacaktır, daha önce ülkelerin bahşiş geleneklerini de bir bir incelemiştik.
Ülkemizde genel olarak sabit bir bahşiş limiti yok bildiğiniz gibi ve "gönülden ne koparsa" şeklinde belirleniyor. Ama birçok gezgin ve gurmeye göre dünyanın herhangi bir yerinde bahşiş bırakmak istediğinizde ideal sayılabilecek miktar hesabın %10'u ila %15'i arasında değişiyor.
İşte Amerika'da bu durum bizim alışık olduğumuzdan biraz farklı. Bahşiş bırakmak neredeyse zorunlu diyebiliriz, zira restoran ve kafe çalışanları da maaşlarını bahşişler hesaba katılarak alıyor, dolayısıyla bahşişlerin mutlaka veriliyor olması gerekiyor. Ülke genelinde şehirden şehre, hatta mekandan mekana bile farklılık gösterse de burada da sınırlar hesabın %10'u ila %20'si arasında değişiyor genel olarak. Tabii ne kadar bahşiş bırakmanız gerektiğini doğrudan faturada ayrı bir haneye yazanlar da oluyor.
İşte birazdan okuyacağınız olay da tam böyle bir restoranda geçiyor. Yeni tanıştığı bir kız arkadaşıyla şık bir buluşma ayarlayan adam için hesabın gelmesiyle başlayan gerilim dolu anlar şöyle devam ediyor...
Görseller temsilidir.
"Güzel bir yemek yedik, geriye bir tek hesabı ödeyip çıkmak kalmıştı"
Genç adam için her şey yeni tanıştığı bir kız arkadaşıyla ilk kez buluşmaya karar vermeleri üzerine başladı. İlk buluşmanın özel olmasını isteyen bu talihsiz adam şık bir restoranda güzel bir yemek yiyebileceklerini düşündü ve planlarını uygulamaya koydu. Her şey güzel başlayıp güzel devam ediyordu ki geceleri hesabın gelmesiyle birlikte tatsızlaştı. Sonradan, ismini paylaşmadan başından geçenleri anlatan ve büyük tartışmalara neden olan adamın ağzından yaşananlar şöyle:
"Bir kızla tanıştım ve güzel bir restorana götürmek istedim. Birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. Güzel bir yemekti. Servis de çoğunlukla iyiydi.
Ardından hesap geldi. Genelde bir mekana oturmadan, sipariş vermeden vergileri ve bahşişleri de hesap ederek karşılayıp karşılayamayacağımı hesaplarım ama bu sefer bahşişi hesaplamayı unutmuşum. Hesap gelince bahşişin tamamını bırakamayacağımı fark ettim. Bahşiş tutarı 14 dolar gözüküyordu. Utana sıkıla kız arkadaşıma sordum. O da mutlulukla üç beş bir şeyler ekledi ve hesabın %15'i civarı bir bahşişi, toplam 10 doları toparlayabildik."
"Garson bahşişin miktarından dolayı servise dair beğenmediğimiz bir şey olup olmadığını sordu"
Hesabın %15'i kadarını, yani 10 doları bahşiş olarak bırakmayı başaran ikili tam biraz rahatlamış ki garsonun tepkisiyle geceleri daha da tatsızlaşmış.
"Garson kız güle oynaya geldi, hesabı aldı. Bir dakika sonraysa asık bir suratla yanımıza gelip serviste beğenmediğimiz bir şeyin olup olmadığını sordu. Normalde çok olay çıkartılacak bir durum değil ama garson öyle bir ses tonu kullandı ki bu soruyu restorandaki herkesin duymasını istermişçesine sordu. Herkes kafasını bize doğru çevirdi."
"Sadece para çıkışmadığı için bahşişi eksik bıraktığımızı söyledik"
Garsonun bu tepkisi üzerine sakinliği korumaya çalışan adam ve kış arkadaşıysa olayı büyütmeden kapatmaya çalışmış.
"Servise dair beğenmediğimiz bir şey olmadığını ve sadece para çıkışmadığı için bahşişi eksik bıraktığımızı söyledik. Yine aynı asık suratlılıkla 'Eğer bahşişi karşılayamıyorsanız daha uygun fiyatlı bir yerde yemek yemenizi öneririm.' diye devam etti ve şunları da ekledi: 'Beyefendi, bu kadar düşük bir bahşişi kabul etmekten utanırım.' Garson son uyarılarını da yaptıktan sonra kız arkadaşımla daha fazla olay çıkmasın diye mekandan ayrıldık."
Genç adam, başından geçen bu olayı paylaşırken insanların bu konuda ne düşündüğünü de sormadan edemiyor ve bunun üzerine fikirler ikiye ayrılıyor.
Çiftin başına gelenlerin kötü bir deneyim olduğunu düşünenler de var, garsona hak verenler de...
Adam, son olarak başına gelenlerle ilgili düşüncelerini de paylaşmayı ihmal etmiyor ve şöyle diyor: "Anlıyorum, servis yapmak zor bir iş. Maaşlar düşük, çalışanlar kötü, ortam kötü… Ama olay çıkarmak, surat asmak, düşük bahşiş yüzünden birilerine bağırmak…
O gün iki müşteriyi sonsuza kadar kaybetti. Büyük fotoğrafa baktığında bir sorun olmaz, fark yaratmaz ama hizmet sektöründe daha önce çalışmış biri olarak bu tip deneyimlerin, iyi ya da kötü, yayıldığını hatta hızla yayıldığını belirtmek isterim."
Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizce hangi taraf haklı? Sizin başınıza böyle bir durum gelse tepkiniz ne olurdu? Cevaplarınızı yorum olarak bırakabilirsiniz.
Yorumlar
0