Süpermarket alışverişleri keyifli olduğu kadar da yorucu olabiliyor. Hele ki cüzdanımızı zaman zaman çok daha fazla yorabiliyor.
Ancak öyle alışveriş tüyoları var ki hemen olmasa da uzun vadede bütçenize katkı sağlayabilir, ev ve mutfak ihtiyaçlarınıza daha az para harcamanıza ve evdeki hesabın çarşıya uymasına yardımcı olabilir.
Bu alışveriş hileleri öğrenince çok şaşıracaksınız.
Büyük alışveriş sepetlerinden uzak durun
Süpermarket sepetlerinin devasa olması boşuna değil. Ne kadar ürün alırsanız alın bir türlü dolmuyor, sanki bir şeyleri almayı unutmuşsunuz hissi veren alışveriş sepetlerine kanmayın. Mutlaka alacak listesiyle süpermarkete gidin ve o sepete sadece listedekileri atın. Yoksa eve gereksiz birçok ürünle dönmeniz çok olası.
Meyve alışverişinizi semt pazarlarından yapın
Hepimizin bildiği gibi özellikle çilek, üzüm gibi yumuşak meyveler çok çabuk bozuluyor, eziliyor. Süpermarketler de bunun farkında ve bu yüzden satamayacakları ve çöpe atmak zorunda kalacakları bu meyvelerin fiyatını buna göre belirliyorlar. Bu yüzden daha taze ve daha ekonomik meyveler bulabileceğiniz semt pazarlarını tercih etmek hiç de kötü bir fikir değil.
Sonradan paketlenmiş her şeyden uzak durun
Paket demek ekstra maliyet demek bir kere. Kesilip dilimlenmiş etler de, soyulup paketlenmiş meyveler de sizde her ne kadar kolaylık çağrışımı yapsa da aslında cüzdanınızdan çıkacak daha fazla para demek. Örneğin önceden kesilmiş ve paket içinde satılan etleri satın almak yerine süpermarketin kasap reyonuna yönelin ve istediğiniz bölgeyi görevliden hazırlamasını isteyin. İnanın daha az para ödeyeceksiniz.
Ürünleri son kullanım tarihine göre seçin
Sırf sağlığınız için değil bütçenizin iyiliği için de ürünlerin son kullanım tarihleri oldukça önemli. Diyelim ki tereyağı alacaksınız, reyondaki tüm ürünlerin son kullanma tarihine tek tek bakın. Hangisi en uzak tarihse onu sepete atın. Böylece aynı parayı verdiğiniz ürünü daha uzun süre kullanabileceksiniz.
Göz hizasındaki ürünleri boşverin, üst ve alt raflardaki ürünleri tercih edin
Bir süpermarket hilesini boşa çıkarmak üzereyiz. Henüz duymadıysanız önce hemen şundan bahsedelim: Dünya genelinde kabul görmüş bir satın alma boyu mevcut. Bu da 1.60 olarak belirlenmiş. Yani insanlar göz hizasına denk gelen raflardaki ürünü almaya daha yatkın. İşte bu yüzden de süpermarketler göz hizasına denk gelen raflara hep en pahalı ürünleri yerleştiriyorlar.
Bir dahaki sefere yere eğilmeyi, üst raflara uzanmayı göze alın ve fiyatları karşılaştırın. Sonra bize teşekkür edeceksiniz.
Sol taraftaki markanın ürününü alın
Neden diyeceksiniz. Hemen anlatalım. Yapılan araştırmalara göre müşteriler süpermarkete giriş yaptıklarında ilk olarak sağa yönelmeye meyilliler. Alışverişe sağ taraftan başlandığı için sağ taraftaki ürünleri almaya da daha çok yatkınlar. Bu yüzden de süpermarketlerde sağ tarafta bulunan hep sol tarafa göre daha pahalı. Bilin istedik.
Reyonun yerini sormadan marketi dolanmayın
Süpermarketler size de labirent gibi gelmiyor mu? Tabii ki de bu tesadüf değil. Çünkü sizin her koridordan defalarca geçmenizi ve ihtiyacınız olmayan ürünleri de almanızı istiyorlar. Peki peynir, süt, yoğurt gibi gündelik ihtiyaçların hep süpermarketin en arka kısmında konumlandığını fark ettiniz mi? Bunun da sebebi tahmin edebileceğiniz gibi aynı.
İşte tam olarak bu yüzden belirli bir ihtiyacınızı almak için süpermarkete gittiyseniz bu oyuna gelmeyin ve mümkünse bir görevliden aradığınız ürünün hangi reyonda olduğunu tarif etmesini isteyin. Böylelikle sadece ihtiyacınızı alıp çıkar, gereksiz şeylere de para vermemiş olursunuz.
Gramaj ve fiyat etiketlerini mutlaka karşılaştırın
İndirim gördüğümüz anda elimiz o ürüne gidiyor ve sepete sorgusuz sualsiz atabiliyoruz. Ancak bazen indirimli ürünün gramajı indirimsiz ürüne göre düşük olabiliyor ve siz ekonomik davranayım derken birden daha fazla para ödemek zorunda kalabiliyorsunuz. Biz diyelim de...
Yorumlar
0