Bazen bir pasta yaparsın, sana öyle çok şey söyler ki şaşarsın. Hayatını görürsün onda, şeklinden fal bile bakarsın.
Nice umutlarla sipariş ettiğin pasta geldiğinde de olabilir aynısı. Şekline sinirlenmek yerine uzun uzun bak ona. Çünkü onun sana anlatacakları var. Kulak ver o sese.
Çünkü aslında o, biraz da sensin.
Mezun olup da akrabalarınla yüz yüze geldiğinde "Şimdi ne iş yapacaksın?", "İş buldun mu?" sorularına maruz kalınca
İçinde oluşan "Buradan koşarak uzaklaşmalıyım." hissi.
Ya da mezun olup artık ödeme vakti gelen öğrenci kredilerin aklına geldiğinde
İçine içine ağlarsın, sessizce...
Banka hesabında para olduğunu sanıp ATM'de bakiyeni gördüğünde
Öküz oturur içine.
Yaz için yaptığın tüm diyetlerin işe yaramadığını ayna karşısına geçip fark ettiğin o an
Verdiğin emeğe değmemesinin yaşattığı hüzün.
Arkadaşlarınla buluşup sevgilisi olmayan tek kişinin sen olduğunu fark ettiğinde
Çiftler arasında kendini dünyanın en ıssız dağının en ıssız noktasında duran tek bir taş gibi hissetmenin verdiği dayanılmaz mutsuzluk.
Çevrendeki herkes işini öve öve bitiremezken sen işinden nefret ettiğinde
Dudakların titrer, ağzına attığın lokmayı yutamazsın...
İş görüşmesi için prezentabl biri gibi gözükmek istediğinde
"Sakil durmak" sözünün karşılığıdır.
Akşam harika bir plan için süslendiğinde gelen "Arkadaşlar mesaiye kalıyoruz." sözünü duyduğunda
Hevesinin kursağında kalmasının sesini bile duyarsın.
Arkadaşlarında dışarı çıktığın o akşamdan sonra banka hesabını kontrol ettiğinde
Sıfır mı o?
Kuaförde yepyeni bir saç stili denemeye karar verip sonucu gördüğünde
Bir saniye içinde beyninde dönen aynayı kırma, kuaförü rencide etme, saçını kazıtma düşünceleri...
Yapabileceğinden çok daha fazla iş verilmesi yetmezmiş gibi bir de yaptıklarınla ilgili azar işittiğinde
Aklından geçen binlerce cevaptan birini bile söyleyememenin verdiği öfke.
Annen "Gel, misafirlere bir hoş geldin de" dediğinde
Yüzünde oluşan o yapmacıklığı hiç umursamayan akrabaların yüzlerce soru sormaya başlaması...
İnternet faturasını ödemek için son gün olduğunu gece tam yatağa yatınca hatırladığında
Uykulu uykulu ne yapacağını bilemeden harekete geçmenin yaşattığı telaş.
Harika bir gün geçirirken evin kapısını kilitleyip kilitlemediğin aklına takıldığında
Günün kalanı zehir olur, aklın hep evde kalır ya hani...
Tüm arkadaşların yurt dışına çıkarken sen yerinden bile kıpırdayamadığında
Elinde telefon, içinde kıskançlık fırtınası fotoğraf beğenmekten başka bir şey yapamazsın. Çünkü arkadaşlık "beğen" butonuna tıklamaktan belli olur.
Bir randevuda güzel gözükmeye çalışırken
Ne kadar saçmalık varsa yaparsın, artık sen, sen değilsin.
Biriyle flört etmeye başladığında tüm kötü yanlarını gizlemeye çalışırken
"En kötü özelliğim dürüstlüğüm." , "Yalandan nefret ederim, bugüne kadar hiç yalan söylemedim."
Yorumlar
0