Dünyanın en zeki insanıyla, dünyanın en saf insanının arasındaki ince çizgi çocuktur, çocukluktur.
Çoğu zaman en doğru soruyu sorar, en mantıklı yoldan yürür ve o aslında ne dese doğrudur.
Babam geçen gün bana da almıştı ondan: Pringles
Her bakkalda olmazdı Pringles'dan. Çünkü herkes alamazdı, en büyük zenginlik Pringles yemekti küçükken. Star gazetesi verirdi bazen, öyle yerdik.
Buz parmak daha güzel bence: Magnum
Buz parmak 25 kuruşsa, Magnum 1,5 TL'ydi biz küçükken. O paraya neler alınırdı neler. Hem buz parmak daha güzeldi zaten.
Bir tane de bana versene: Big Babol
Şıpsevdi varken Big Babol alan çocuğun ışıklı ayakkabıları da olurdu. Akülü arabası da.
Evde yiyip gelsene oğlum: Sokağa elinde muzla çıkmak
Az zenginlik belirtisiydi muz, iyi kötü fakir olan da yerdi bazen.
Biz de yemiştik geçen ondan, ekşiydi tadı: Kivi
Ben annemin karnındayken uçağa binmişim yalanıyla kıyasıya yarışırdı kivi yemiştik yalanı. Evinde kivi olan da büyük zengindi hani.
Güzel di mi çok: Almanya'dan gelen çikolata
Almanya'dan çikolata gelen evin önünde, otomatikman bir Mercedes de olurdu. Çikolata dünyanın en ucuz çikolatası bile olsa Mercedes'le birlikte zenginlik işaretiydi artık.
Babam dedi ki biz de haftaya gitçekmişiz: Ailecek Mc Donald's'da yemek
Mc Donald's'da yemek yiyen çocuğun Atari'si de olurdu, evinde uzaktan kumandası da. Yemekten sonra dondurma yediklerinde de hep Magnum yerdi.
Hep aynı oyuncaklar çıkıyor ondan yea: Kinder Surprise
Evet, çoğu zaman aynı oyuncaklar çıkıyordu çıkmasına ama bizde sadece bu bilgi vardı, oyuncaklar yoktu.
Annen mi yaptı onları: Pikniğe gelirken dışarıdan satın alınan yiyecekler
Tam aksine aslında zenginlik belirtisi olmamalıydı bu yiyeceklerin. Ama dışarıdan alınan yiyecekler annemizin yaptığı peynirli poğaçadan değerliydi hep. O yüzden.
Yorumlar
4