Geçtiğimiz hafta bir elimizde tava, bir elimizde mikrofon; Yemek.com olarak Spotify'ın yerli iş birlikçilerinden biri olduğumuzu duyurmuş, ruhunuzu da doyurma niyetinde olduğumuzu belirtmiş, büyük harflerle "Güzel bir sofraya yapılabilecek en büyük ayıp, onu müziksiz bırakmaktır" yazmıştık.
Sonra da kolları sıvayıp dalmıştık Spotify'a ve ekipten herkes birer liste hazırlamıştı.
Batuhan, "Çünkü pazar kahvaltısı yalnızca karın doyurma fırsatı değil, mutlu olma sırrıdır" demiş, Pazar Menemeni'ni hazırlamıştı.
Duygu, "Her şeyde biraz aşk yok mu zaten?" diye sorup, Bir Tutam Aşk'ın sırlarını vermişti.
İpek, "Yolda olduğun süre, yaşadığın süreye denktir" diye yola çıkıp, Susurluk'ta Tost Ayran içirten yol şarkıları hazırlamıştı.
Ekin, "İçinde yemek pişen mutfağın tuzu danstır" sözüyle, tüm dünyayı O Zaman Dans diyerek dansa kaldırmıştı.
Cemre, "Akşam yemeği şakaya gelmeyecek kadar ciddi bir iştir" düsturuyla Bir Akşam Yemeği Meselesi'ni anlatmıştı.
Şimdi de bendeniz Ufuk'un elinden buzlu ve duble bir şeyler dinleyeceksiniz dostlar: Koy Müziği Saki
Hayatında en az bir kere aynı anda hem ağlayan hem gülen bir sofraya oturduysanız, akşam güneşi batarken Orhan Baba'ya eşlik ettiyseniz, bardağın altını masaya keyifle vurduysanız, Şevval Sam'ı görünce pöti kare masa örtülerinden bir masa da geliyorsa aklınıza, o yare haber edip Bomonti'den gelmesini istediyseniz, derdi mezeye çatal ettiyseniz, birazdan dinleyecekleriniz tanıdık gelecek size.
Derler ki aynı müziğin dinlendiği bütün sofralar yan yanadır...
Bu hafta sonu aynı sofrada olmak dileğiyle.
Afiyetler olsun.
Yorumlar
0