sogan-editor

Soğan Aşkına: Soğan Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Favorilerime
Ekle

Soğan, herhalde milletçe kültürümüze işlemiş ve en vazgeçilmez sebzelerimizden biridir. Öyle ki kimimiz bir baş soğanı tuza bana bana katık ederken kimimiz çiğken ağzına koymaz. Kimimiz de sosyal medyada menemeni soğansız yiyenlere savaş açar. Ama kimse mutfağımız için olan önemini reddedemez. Gelin biraz soğanın katmanlarına oradan da tarihine, ticaretine ve tüketimine bakalım.

Zengin fakir ayırt etmeksizin herkesin mutfağına giren soğan B ve C vitaminleri, kükürt ve lif bakımından oldukça önemli bir besin kaynağıdır. Gıda olmasının haricinde ilaç sanayinde de etken madde olarak kullanım bulur.

Tarihine baktığımızda ise M.Ö. 2000’li yıllara kadar giden ve bilinen bir kökeni vardır. İlk olarak orta Asya’dan yayılmaya başladığı düşünülür. Oradan Mezopotamya’ya oradan da Tunç çağı ile birlikte Avrupa’ya yayılmıştır. Asur çivi yazıtlarında adı geçtiği bilinmektedir. Bahsi geçen çivi yazıtlarını çözen Fransız bilim insanı Jean Bottero Asurluların soğangiller familyasının her türüne takıntılı olduklarını, soğanın yanı sıra pırasa, sarımsak ve arpacık soğanı da çok kullandıklarını aktarır.

Galiba soğana olan büyük sevgimizin sebebi Asurlular ile aynı coğrafyayı yurt edinmemiz olabilir. Sonuçta medeniyetler yok olabilir ama mutfak kültürleri bir miras misali aktarılarak yaşamaya devam eder.

Günümüzde yaygın olarak tüketilen 6 çeşidi vardır. Bunlar; yeşil(taze), arpacık, kırmızı, mor, beyaz ve kuru soğandır. Lakin bilinen 700 çeşide sahiptir. Tabii bunlar büyük ihtimalle iklim ve toprak şartlarına göre ıslah yoluyla türetilmiş çeşitler olabilir.

Gelelim soğanı en çok üreten ülkelere. Bu sıralama da başı çeken hatta neredeyse tüm üretimin yarısını gerçekleştiren Çin ve Hindistan’dır. Hektar başına verimlilik bakımından ise birinci sırayı Amerika almaktadır. Türkiye ise üretimde dünya 7.’si iken son 20 yıllık süreçte soğan ekim alanını %41 kaybetmiş, üretim ise %6 düşmüştür. İşin ilginç yanıysa hektar başına verimlilik bu süreçte %61 artmıştır. Türkiye’de en çok soğan üretilen ilimiz başkent Ankara olurken onu sırasıyla Amasya, Çorum, Adana ve Tokat takip eder. 2018 yılında Türkiye de 1,93 milyon ton soğan üretilmiştir. Yine 2018’deki kişi başına yıllık tüketimimiz 22,4 kilogram olmuştur. Birleşmiş Milletlerin 2011 verilerine göre Libya soğan tüketiminde 33,6 kg/yıl ile birinci iken onu Hindistan ve Türkiye takip ediyor. Avrupa’da ise en çok 9,3 kg/yıl ile Britanya başı çekiyor.

Soğanın baş rolde olduğu tariflere gelirsek ilk verebileceğim örnek Fransız soğan çorbası olur. İkincisi ise Osmanlı’dan soğanlı yumurta (saray usulüyle). Ama olur da farklı bir şey denemek isterseniz Senegal mutfağından Yassa adlı bir tarifi denemenizi tavsiye ederim. Belki ilerde sizin için yapar ve yayınlarım. En basitinden bir tarifse soğanı piyazlık doğrayıp derin yağda kahverengi oluncaya kadar kızartıp kajun baharatı ile karıştırarak tüketmek olabilir.

 |

Dipnot: Gördüğünüz çiçekler bizim bahçedeki tohumluk soğanlar.


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0 yorum yapılmış

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?