yeme-aliskanliklari-manset

Yemek Konusunda da Muazzam Bir Ülke Olduğumuzun 21 Neşeli Kanıtı

Favorilerime
Ekle

Buralarda doğduk diye demiyoruz, kuvvetle muhtemel dünya üzerindeki en orijinal insan topluluklarından biriyiz. Mesela yabancı bir filmde bizden bahsedilirse, mutluluktan konvoy yapacak hale geliriz. Eğer bir yerde inşaat varsa oturup saatlerce bakabiliriz. Sabah uyanır uyanmaz elinde çorapla halıdaki desenleri inceleyenimiz çoktur. Halı demişken, çocuklukta babamızdan azar yerken de bakışlarımız halının desenlerinde toplanır.

Demem o ki konu mutfak olunca da biz, kendimizi 100 kilometreden belli ederiz.

Eğer bir evde bayat ekmek varsa, taze ekmek yiyemeyiz

Baba olanımızın en kati fikridir. İlk önce bayat ekmek yenir. Taze olanlar ertesi gün bayatlar. Bu köfte yapılıncaya ya da bir gün çok aç gelip bayat taze ne kadar ekmek varsa bitirilinceye kadar böyle gider.

Bir yerde açık büfe ya da altın günü varsa, o tabaktaki her şeyi birbirine sokarız

İster istemez yaparız bunu, kısırla profiterol; kurabiyeyle sarma birbirine sarılır, sarmaş olur.

Esnaf lokantasında hiçbir şeyi 'tam' istemeyiz

Anne insanının tembihlemesiyle, 1 saat sonra altı kapanması gereken tencereyi hep taştıktan sonra hatırlarız

Bunun diğer versiyonu da oyunun başından kalkmayıp kıymayı buzdolabından çıkarmayı unutmaktır. Sonuç, akşam yemeğinde makarna yemek.

Gecenin bir vakti buzdolabını açar boş boş bakarız

Gece 2 sularıdır hep. Kola içilmiş, cips, kek yenmiş; göz doymamıştır. Dolaptan bir sürpriz beklenmeye başlanır... (Sürpriz bir sonraki maddedir)

Hiçbir zaman bulduğumuzu zannettiğimizi de bulamayız

Dondurma kutusu görüldüğünde bir heyecan gelir ama....

Mola yerinde yemek yemek isteyip istemediğimize karar veremeyiz

Haklıyız da aslında, bir tabak pilava 8 lira veresimiz gelmez. Ama bir yandan canımız çeker. Ayağımız geri gider, otobüsteki keki düşünürüz; masaya doğru yürürüz. Sonra otobüsü kaçırma korkusu gelir aklımıza... Bak oturduğumuz yerden bile karar veremedik.

İki kardeşsek, bakkala ekmek almaya gitme konusunda hep kavga ederiz

Küçük olan hep ben gidiyorum der. Büyük olan sen yokken ben gittim hep, sıra sende der. Ya anne dayanamaz kendi gider ya da baba son kararı verir.

Ana yemekten önce gelen salatayı, ana yemek gelmeden kesinlikle bitiririz

Mekan sahibi de sinir olur, masadaki gereksiz tutumlu insan da bu duruma. Yarın yokmuş gibi çatalı basarız çünkü o salataya.

Bir masada çay tazeleniyorsa, geri kalanlar olarak çaylarımızı fondipleriz

Bu Anadolu Ateşi'nden sonra bizim en koreografi içeren hareketimizdir.

Misafiri tabağındakileri bitirmeden bırakmayız

Vallahi olmaz, bak beğenmedin mi yoksa, tamam keki bitir bari cümleleri eşliğinde ateş ederiz misafire. Ne yapalım gönlümüz güzel.

Bir konuda iddiaya gireceksek hep yemekli olanları seçeriz

Baklavasına halı saha, yemeğine bilardo, tatlısına Play Station. Ucunda yemek olmasa iddiaya girmeyeceğiz gibi.

Ülkedeki gazete okuma oranını, eski gazeteyi sofra bezi olarak kullanmamıza borçluyuz

Sonra ortalarda "Oğlum, Fener Diego'yu alıyormuş lan" diye dolaşmasak daha güzel tabii. Mesut Yılmaz'ı başbakan sanan var hala eski gazeteler yüzünden.

Dışarı çıkmayıp evde yemek yediğimizde "Şimdi aynısına dışarıda bir tabur para verecektik" deriz

Akşam yemeğinden sonra çay içeriz, sonra meyve yeriz, sonra tekrardan çay içeriz, sonra çekirdek yeriz, sonra çay içeriz

Sonsuza kadar gidebilir bu döngü. Mutluluğun tanımıdır orası ayrı.

Bir yerde ikram edilen keki, çikolatayı yiyemezsek eve getiririz

Anne insanı, otobüste alınan keki, düğünde alınan çikolatayı yemez hep eve getirir. Canını yediğimiz.

Elimizde bir bisküvi varsa, 100 metrekare içerisindeki herhangi bir çay bardağına batırırız

caya-biskuvi-banmak

Sürekli tekrarlanan bir geyik olsa da sürekli tekrarladığımız bir vakadır. Güzel oluyor yalnız.

Dürümle ayranı aynı anda bitirmezsek, o gece uyuyamayız

Ayran kalsa heba olacak, ayran önce bitse ikinciyi söylemek gerekecek. Ekstra masraf.

Belli bir yaşı geçmeden ikinci içeceği de isteyemeyiz

Diyelim ki denk getiremedik dönerle ayranı bitirmeyi. İkinciye söylemek gerekecek. İşte o büyümeden olmaz. Küçükken bütün ayranlar, kolalar pahalı çünkü.

Apartmana yeni biri taşındıysa onu 2 gün aç bırakmayız

Severiz doyurmayı.

Velhasıl konu yeme içme olduğunda da özgünlüğümüzü gösterir, muazzamlığımızı kanıtlarız

tumblr

tumblr

Haksız mıyız?


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

3

meltem12 Haziran 2015 23:29
Doğru tespitler...
Yanıtla
haifa wehbe12 Haziran 2015 22:57
o tencereyi hep taştıktan sonra hatırlarım :)
Yanıtla
Erdi10 Haziran 2015 23:50
Harika bir derleme olmuş
Yanıtla

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?