dailymail

Yiyeceklerden Bulaşır mı: 10 Soruda Koronavirüs Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Favorilerime
Ekle

Bir süredir birçok farklı ülkede görülen Koronavirüs (coronavirus), ne yazık ki ülkemize de geldi. Ölüme kadar varan sonuçlar doğurması ve hızla yayılması nedeniyle kısa sürede tüm dünyayı bir panik havasının sarması da kaçınılmaz oldu.

Bu paniğin de etkisiyle Koronavirüs (Covid-19) hakkında birçok bilgi görmeye, hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğunu kolay kolay ayırt edememeye de başladık tabii. Özellikle yiyecekler ve içeceklerle ilgili dolaşan bilgiler aklınızı karıştırıyorsa, "Bu virüsten kendimizi nasıl koruyabiliriz?", "Neler yiyip içmeliyiz?", "Yiyeceklerden Koronavirüs bulaşır mı?" gibi sorular sizin de aklınızı meşgul ediyorsa hemen böyle buyurunuz.

Dünya Sağlık Örgütü, T.C. Sağlık Bakanlığı COVID-19 Rehberi ve bilimsel araştırmalara göre 10 soruda Koronavirüs hakkında mutlaka bilinmesi gerekenleri birlikte öğrenelim.

Koronavirüs (coronavirus) nedir?

Dünya Sağlık Örgütü tarafından dün fg"pandemi" yani "küresel salgın" statüsüne alınan Koronavirüs, Covid-19 ya da 2019-n CoV olarak adlandırılan hastalığa neden olan, dünya üzerinde 100'den fazla çeşidi olan coronavirüsler ailesinden bir tür virüs.

İlk olarak Çin'in Wuhan şehrinde ortaya çıkan Koronavirüs, ciddi solunum yolu sorunlarına neden oluyor. Bu sorunlar yaş, sağlık durumu gibi farkı etkenlerle de birleştiğinde ölümcül boyutta bir tehlikeye dönüşüyor, artık neredeyse dünyanın hemen her ülkesinde rastlanması nedeniyle bu salgına karşı temkinli olmak her geçen dakika daha da önem kazanıyor. Bu virüsün kuluçka süresinin ise genel olarak 2 ila 14 gün arasında olduğu söyleniyor.

Koronavirüs nasıl bulaşır?

Yeni tip corona virüsü olarak da andığımız Koronavirüs nasıl bulaşır sorusuna gelince, ne yazık ki neredeyse grip gibi hastalıklarla oldukça benzer bir şekilde bulaşabiliyor. En yaygın olarak saptanan bulaşma şekilleri arasında şunlar yer alıyor:

  • Yakın temas
  • Öksürük, hapşırık
  • Tokalaşma
  • Ağız ve burun yoluyla solunum yollarına girme
  • Doğrulanmış COVID-19 vakası ile aynı ortamda ya da yakın temasta bulunma
  • Bu virüse sahip olan insanların solunum parçacıklarıyla kirlenen yüzeylere dokunma (Özellikle toplu taşımalar gibi ortak kullanım alanlarında bu durum söz konusu olabilir)
  • Özellikle bu temas sonrası elleri yıkamama, aksine elleri yüze, göze, burna ya da ağza götürme
  • Yiyeceklerden Koronavirüs bulaşır mı?

    Neredeyse tüm dünyayı etkileyen ciddi bir salgın olduğundan konu sadece yiyecek ve içecekler olduğunda dahi herkesin aklında çeşitli sorular, şüpheler oluşmaya başlıyor doğal olarak. Ancak içinizi rahatlatabilecek bir bilgi verelim: Şu ana kadar yaşanan vakalarda ya da yapılan bilimsel araştırmalarda böyle bir bulguya rastlanmamıştır.

    Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (European Food Safety Authority - EFSA)'nın yaptığı açıklama şöyle: "EFSA, dünya çapında çok sayıda ülkeyi etkileyen Koronavirüs hastalığının (COVID-19) patlak vermesine ilişkin durumu yakından izlemektedir. Şu anda gıdanın virüsün muhtemel bir kaynağı veya bulaşma yolu olduğuna dair bir kanıt yoktur."

    Hangi yiyecek ve takviyeler Koronavirüs'e iyi gelir?

    Özellikle sosyal medyada aslı araştırılmadan, kaynağına bakılmadan hızla yayılan bilgiler nedeniyle kimileri tarafından "Coronavirüs sirke ile geçer", "Tuzlu suyla gargara yapmak Koronavirüs'ten korur" gibi açıklamalar yapılıyor. Bu küresel salgına şu ana dek kesin bir tedavi bulunamamışken bu şekilde yanlış bilgiler yaymak durumun daha da stresli bir hale dönüşmesine neden oluyor ne yazık ki. Öncelikle bilimsel/resmi bir kaynağa dayanmayan böyle bilgilerden uzak durmanız gerektiğini unutmayın.

    Peki hiçbir yiyecek ya da takviye iyi gelmez mi derseniz, hiçbir yiyecek ya da içecek doğrudan Koronavirüs'e iyi gelmiyor olsa da bu süreçte bağışıklık sisteminizin güçlü kalması önemli olduğundan sağlıklı beslenmek her zamankinden daha çok önem kazanıyor. Tam da bu konuda açıklama yapan Boston Tıp Merkezi'nden Doktor Caroline Apovian şöyle diyor:

    "Vitamin takviyesi alarak ya da portakal yiyerek Koronavirüs'ü engelleyemeyiz. Bu çok bulaşıcı bir hastalık. Eğer Koronavirüs ile temasa geçtiyseniz kaç tane portakal yediğiniz önemli değil. Sağlıklı beslenmenin ve formda olmanın yapacağı tek şey, bağışıklığı güçlendirip hastalığa yakalanma riskini düşürmek ya da hastalandığınızda bu hastalığın çok da şiddetli seyretmemesini sağlamak."

    Tabii ki insanların kendilerini Koronavirüs'ten ya da diğer hastalıklardan korumak adına bağışıklık sistemlerini güçlendirmeleri önemli. Bu tür hastalıklardan korunmak için de beslenmede sebze ve meyveye ağırlık verilmesi en çok önerilenler arasında.

    Özellikle C vitamininden zengin yiyeceklere ağırlık verilmesi ya da C vitamini takviyeleri alınması tavsiye ediliyor. Bunun yanı sıra bol sıvı tüketmenin, günlük en az 2 litre su içilmesinin de bağışıklık sistemine katkısı olacağı söyleniyor.

    Bağışıklık sisteminize katkıda bulunacak yiyeceklerle ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenleri şöyle de alabiliriz.

    Unutmadan, kaçınmanız gerekenlerden de söz etmeden geçmeyelim: Her zaman bağışıklık sistemine zararlarıyla bilinen tütün ve tütün mamüllerinden ve aşırı alkol tüketiminden bu süreçte tamamen uzak durmanız da önemli. Bir solunum yolu rahatsızlığı olarak kendini gösteren Koronavirüs, sigaranın sebep olabileceği akciğer hasarlarıyla gücünü birleştirdiğinde ne yazık ki çok daha ciddi, hatta ölümcül sonuçlara sebep olabiliyor.

    İşlenmiş gıda ya da rafine şeker tüketimi Koronavirüs'e yakalanma riskini artırır mı?

    Şu sıralar yiyecekler ve Koronavirüs ile ilgili etrafta en çok konuşulan konulardan biri de bu virüsün işlenmiş gıdalar ya da rafine şekerden etkilenip etkilenmediği. Kimilerine göre işlenmiş gıda ya da rafine şeker tüketmek Koronavirüs'e yakalanma riskini artırıyor dense de bugüne kadar görülen vakalardan ya da yapılan araştırmalardan böyle bir sonuç çıkarılmış değil.

    Ancak konu bağışıklık sistemine geldiğinde hiçbir doktor, beslenme uzmanı ya da diyetisyen bu tür gıdaları önermiyor bildiğiniz gibi. Çünkü işlenmiş ya da rafine şeker ile hazırlanmış gıdalar tüketmek yerine yukarıda da söylediğimiz gibi vücuda faydalı, besleyici ve dengeli bir beslenme programı genel sağlığımızı ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmede çok daha etkili ve faydalı.

    Bu tür önlemler almak yerine bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı beslenmeye ek olarak düzenli gece uykusu, egzersiz yapmak, stresten olabildiğince uzak durmak ve paniğe kapılmamak öneriliyor, aklınızda bulunsun.

    İşlenmiş, kızartılmış, doymuş yağ oranı yüksek ve şekerli gıdalardan ise genel sağlığınızı korumak, tip 2 diyabet gibi hastalıklara yakalanmamak için uzak durmanız gerekiyor.

    Bu süreçte aldığımız meyve-sebzeleri nasıl tüketmeliyiz?

    Koronavirüs'ün yiyecek ve içeceklerle arasında doğrudan bir ilişki bulunmamasına, yiyeceklerden virüs bulaşmamasına rağmen yine de endişeliyseniz ve tedbirli davranmak istiyorsanız dünya çapında kabul gören genel mutfak kurallarına uygun şekilde yiyeceklerinizi hazırlamayı deneyebilirsiniz.

    Market ya da semt pazarlarından aldığınız meyve ve sebzeleri suyun altına şöyle bir tutup yemek yerine sirkeli ya da karbonatlı suda bir süre bekletip ardından akan suyun altında güzelce yıkayarak yiyebilir, etler, balıklar, tavuklar ve sebzeler için ayrı kesme tahtaları kullanabilir ve tüm yemek hazırlama aşamasında hem elinizin hem de kullandığınız araç gereçlerin hijyenine önem verebilirsiniz. Meyve-sebze temizliğiyle ilgili daha detaylı bilgi almak için şu yazımıza da göz atabilirsiniz.

    Tekrar etmekte fayda var, zaten virüs yiyeceklerden bulaşmadığından bu temizlik ve hijyen kuralları sizi ancak diğer yabancı maddelerden ve zirai ilaçlara maruz kalmaktan koruyacaktır.

    14 günlük stok yapmak isteyenler hangi yiyecekleri tercih edebilir, yiyecekler nasıl stoklanır?

    "Tüm market rafları boşalmış", "Hemen stok yapmalıyız" gibi sözleri şu sıralar çok duydunuz, biliyoruz. Ancak bilinçsizce yapılan bu acil durum alışverişleri ne yazık ki uzun vadede kötü sonuçlar doğmasına neden olabilir, gerçek ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarına ulaşamamasına sebep olabilirsiniz. Öncelikle bunu hep aklınızda bulundurun ve özellikle maske alımı konusunda asla ama asla aşırıya kaçmayın. Başta kanser hastaları olmak üzere tedavi süreçleri boyunca gerçekten maskeye ve hijyenik ürünlere ihtiyacı olan insanların maskelere ve diğer pek çok hijyenik ürüne/ilaca erişimine engel olmayın, stokların tükenmesine sebebiyet vermeyin.

    Peki hiç mi hazırlık yapmayacağız? Tabii ki hayır. Dünya çapında Koronavirüs için yapılan önerilerden biri "Panik yapmayın, hazırlık yapın."

    Bu hazırlığın neleri kapsadığına gelince; yiyecek, içecek ve hijyenik ürünler için toplamda 14 günlük (yani virüsün kuluçka dönemi kadar) bir hazırlık yapmanız yeterli görülüyor. Bu yüzden size aylarca yetecek kadar çok alışveriş yapmanıza gerek yok. Çünkü bu stok yapma işleminin nedeni bir salgın durumunda potansiyel kıtlıklardan kaçınmak değil, uzmanların "sosyal uzaklaşma", "kalabalıktan kaçınma" dediği maddeyi uygulamak.

    Acil durum alışveriş listenizde yer verebileceğiniz ürünler ise genel olarak şöyle:

  • Su
  • Mercimek, bulgur, pirinç, barbunya, kuru fasulye gibi uzun süre dayanabilen kuru baklagiller
  • Ton balığı gibi hem besleyici hem de uzun süre dayanabilen konserve gıdalar
  • Makarna ve/veya erişte
  • Bal (Hem asla bozulmayan hem de sağlıklı bir gıda olduğu için)
  • Sirke
  • Kuruyemiş
  • Tavuk ve/veya sebze suyu
  • Zeytin ve/veya zeytinyağı
  • Bu yiyeceklere ek olarak, günlük hayatınızda kullandığınız ve 14 gün evden çıkmamanız durumunda size yetecek miktarda tuvalet kağıdı, deterjan, sıvı sabun, dezenfektan gibi genel ve kişisel temizlik ürünlerinden de gerçekten ihtiyacınız olduğu kadar almayı unutmayın. Son olarak aldığınız malzemeleri, güneş ışığı almayan, serin ve kuru ortamlarda uzun süre saklayabilirsiniz.

    Koronavirüs'ün yiyeceklerle ilgili olan bağlantısını ve almamız gereken tedbirleri öğrendik. Gelin bir de işin tıbbi boyutuna bakalım ve bilimsel açıklamalar çerçevesinde alabileceğimiz tedbirlerin, dikkat etmemiz gerekenlerin üzerinden tek tek geçelim.

    Koronavirüs belirtileri nelerdir?

    Koronavirüsün ne olduğunu, nasıl bulaştığını öğrendik. Peki ama vücudumuza Koronavirüs girmişse bunu nasıl anlayabiliriz? İşte Corona virüsün en sık rastlanan belirtileri şöyle:

  • Kuru öksürük
  • Yüksek ateş
  • Nefes darlığı
  • Halsizlik
  • Boğaz ağrısı
  • Burun akıntısı
  • Eklemlerde ağrı
  • Zatürre belirtileri
  • İshal ve bulantı
  • İştahsızlık
  • Denge sorunları
  • Elbette bu belirtilerin hepsi her hastada görülecek diye bir şart yok ancak sizde de bu belirtilerden birkaçı varsa, Koronavirüsün size de bulaştığını düşünüyorsanız ya da içinizde en ufak dahi olsa bir şüphe varsa mutlaka ilgililerle iletişime geçin, prosedürlere uygun şekilde uzman doktorlarla haberleşin ve gerekli testlerin en kısa sürede en sağlıklı şekilde yapılmasını sağlayın. Siz siz olun, bu süreçte ne kendi sağlığınızı ihmal edin ne de başkalarının sağlığını tehlikeye atın, aman diyelim.

    Koronavirüste en riskli gruplar kimler?

    Bu pandemik hastalıkta en önemli destekleyicimiz tabii ki bağışıklık sistemimiz. Şimdiye kadar görülen vakalar ve yapılan araştırmalarda da "riskli grup" olarak görülen kişilerin çoğunlukla bağışıklık sistemi yeterince güçlü olmayan yaşlılar, çocuklar, kanser ya da bağışıklığı baskılayan farklı hastalıkları bulunanlar ve kronik akciğer rahatsızlığı olanlar olduğu söyleniyor. Ancak "risk grubu" dendiğinde aklınıza hemen en kötü sonuç gelmesin, Koronavirüse yakalanan bu hastaların hastalığı daha ağır bir şekilde de olsa atlatabildiği de biliniyor.

    Koronavirüsten korunmak için neler yapabiliriz?

    thestar

    thestar

    Dünya Sağlık Örgütü ve uzman doktorlar tarafından Koronavirüsten korunmak için genel olarak yapabileceklerimiz şöyle sıralanıyor:

  • Var olabilecek virüslerden kurtulmak için ellerinizi sık sık yıkamalısınız. Yıkama süresinin ise en az 20 saniye olmasına özen göstermelisiniz.
  • Ellerinizi ne kadar sıklıkla yıkarsanız yıkayın, mümkün olduğunca yüzünüze, gözünüze, burnunuza değdirmemeye çalışmalısınız. Eller birçok yere temas ettiği için kısa sürede virüsleri alabilir ve yüzünüze değdirdiğiniz takdirde kısa sürede virüslerin solunum yollarına taşınmasına neden olabilirsiniz.
  • Kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak durmalısınız. Özellikle çevrenizde hapşıran, öksüren birileri varsa aranızda en az 1 metre mesafe olmasına dikkat etmelisiniz.
  • Bu dönemde tokalaşma, sarılma gibi yakın temas gerektiren hareketlerden kaçınmalısınız.
  • Hem kişisel hijyeniniz hem de ev temizliği için dezenfektanlardan da destek almalısınız. Özellikle alkol oranı yüksek ve mendil yerine sprey şeklinde kullanabileceklerinize öncelik verebilirsiniz.
  • Bağışıklık sisteminizin güçlü kalmasını sağlamak için aile hekiminiz başta olmak üzere doktorlarınızın önerilerini mutlaka uygulamalı, stres ve panikten olabildiğince uzaklaşmalısınız.
  • Öksürmeye ya da hapşırmaya ihtiyacınız olduğunda da çevrenizdeki insanlardan olabildiğince uzaklaşmalı ve kolunuzla ağzınızı kapatarak ya da tek kullanımlık steril peçeteler kullanarak öksürmeli/hapşırmalısınız.
  • Ateş, öksürük ve nefes darlığı çekiyorsanız erken tıbbi yardım almalısınız. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız evinizde kalmalı, mümkünse ev ahalisinden de uzak durarak hemen yerel sağlık kurumunuzla telefon vasıtasıyla iletişime geçmeli ve size verilen talimatlar doğrultusunda hareket etmelisiniz.
  • Kaynaklar: 1, 2, 3, 4


    Doyamayanlar için bir de videomuz var!

    Yorumlar

    1

    Sahin Guzlses24 Mart 2020 04:38
    Tarifleriniz bigileriniz gerçekten hem iç açıca ayrıcada mükemmel tebrikler vede başarılar diler memnuniyetimi bildiririmm
    Yanıtla

    Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?