"İyi ki güzel düşünceli, koca yürekli insanlar var!" diye düşündüren nefis bir uygulamayla daha karşınızdayız. 
Her gün yemekhanelerde, kafeteryalarda, restoranlarda ve daha nice yerde çöpe gönderilen yemekleri israf etmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırmanın farklı ve bir o kadar da mutluluk verici bir yolu bu.
Üstelik çocuklara, daha küçük yaşta bunu aşılaması açısından da oldukça değerli bir uygulama.
Siz de detaylarını öğrenince "Keşke tüm dünyaya yayılsa" diyeceksiniz, eminiz.
Amerika'daki bazı okullarda başlatılan "Paylaşım masası" uygulaması yemek israfının önüne geçmeyi hedefliyor
Amerika'nın Florida eyaletinde yer alan bazı okullar, her geçen gün giderek artan yemek israfının önüne geçmek, çocukların ve ihtiyaç sahiplerinin aç kalmasına olabildiğince engel olmak için nefis bir fikir buldu ve bu "Paylaşım masası"nı yemekhanelerine koymaya karar verdi.
Çocuklara, yemedikleri ya da alerji, hassasiyet, sevmeme gibi farklı nedenlerle yiyemedikleri yemekleri çöpe atmak yerine bu masaya bırakabilecekleri söylendi. Tabii masaya bırakacakları yemek ya da yiyeceklerin ambalajlarını açmamış, tadına bakmak için bir ısırık dahi olsa almamış, kısacası bırakacakları yemeği kirletmemiş olmaları da kendilerine söylendi.
Çocuklar, "paylaşım masası"na bıraktıkları ürünler yerine isterlerse başka bir ürün alabiliyorlar
Uygulama başlar başlamaz çocuklar, zaten hiçbir zaman yemeği tercih etmedikleri ürünleri masaya temiz bir şekilde bırakmaya başladılar. Üstelik isteyenler bıraktıkları ürün yerine "Paylaşım masası"nda yer alan başka bir ürünü de alabiliyordu.
Bu sayede hem kendileri mutlu oluyor hem de başka insanları mutlu ediyorlardı. Uygulamayı hayata geçiren okul sorumlularından biri çocukları gözlemleyerek neler yaptıklarını da not etti. Örneğin bir çocuk o gün yemekhanede kendi payına düşen portakal dilimlerini sevmediği için portakalların ambalajını bile açmadan doğrudan paylaşım masasına bırakmaya gitmiş, masada çok sevdiği havuçları görünceyse çok mutlu olup onları almış. Başka bir öğrenciyse sütünü içmek istememiş ve onu masaya bırakarak onun yerine ikinci bir yoğurt almayı tercih etmiş. Böylece o gün büyük bir ihtimalle çöpe gidecek olan portakal dilimleri ve süt sahibini bulmak üzere paylaşım masasındaki yerini alırken havuç ve yoğurt da başka çocukları mutlu etmeye yetmiş.
Üstelik çocuklar bu sayede sağlıklı beslenme programlarından da hiç şaşmamış. Tabii bunda yemekhanelerinde her yemeğin sağlıklı alternatifleri olması da etkili, söylemeden geçmeyelim.
Bazı çocuklar da paylaşım masasına yiyemedikleri yiyecekleri bırakırken kendilerine ekstra başka bir şey almıyor ve günün sonunda paylaşım masasında birçok yiyecek toplanıyormuş.
Günün sonunda masada kalan yemeklerse ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor
Çocukların yemediği ya da yiyemediği, paylaşım masasında kalan yiyecekler de hiç bekletilmeden ihtiyaç sahiplerine gönderiyor.
Bazı okullar evsiz ve ihtiyaç sahibi olan insanlara çeşitli kurumlar aracılığıyla yemekleri gönderirken bazıları da doğrudan kendi okullarında öğrenci olan, ancak ailesinin durumu çok da iyi olmayan çocukların ailelerine bu yiyecekleri gönderiyor ve bu sayede hem öğrencilerinin hem de ailesinin sağlıklı bir şekilde beslenmesine destek oluyor.
Bu nefis uygulamayı düşünen ve uygulamaya geçiren insanlara hayran olmamak elde değil.
Kaynak: thekitchn
Yorumlar
0