atlucys

Bir Yılda Sadece Bir Kavanoz Çöp Çıkaran Ailenin İlham Verici Hikayesi

Favorilerime
Ekle

Her hafta, hatta gün aşırı evde kaç torba çöp biriktiğini ve kaç torba çöpü sokağa attığınızı düşünün. Hatta biz biraz yardımcı olalım ve size İstanbul'da yaşayan bir insanın günde ortalama 1,5 kilo çöp çıkardığını söyleyelim.

Bu tüketim ve israf çılgınlığının boyutu her geçen gün daha fazla büyürken buna dur diyen ve "sıfır atık" trendinin öncüsü olan Bea Johnson ile tanışmanız lazım.

4 kişilik ailesiyle bir yılda sadece bir kavanoz çöp çıkaran bir kadından bahsediyoruz.

Kulağa imkansız gibi geliyor olabilir ama aslında hiç de öyle değil...

Sıfır atık felsefesinin öncüsü Bea Johnson ile tanışın

California'da iki çocuğu ve kocasıyla yaşayan Bea Johnson'ın hayatını değiştiren 2008 yılında taşınmaları oluyor. Ev taşırken aslında ne kadar gereksiz şeyleri de beraberlerinde götürdüklerini ve aslında onlara ne kadar ihtiyaç duymadıklarını fark ediyor. Eşyalardan çok deneyimlerin, sahip olmaktansa yaşamanın daha önemli olduğunu anlayan Bea minimalizm ve ekolojiyle ilgilenmeye başlıyor. Bu felsefeyle evini ve hayat tarzını değiştirmeye başlayan Bea, amacının ailesiyle birlikte yaşadığımız dünyaya mümkün olduğunca daha az zarar vermek olduğunu söylüyor. "Zero Waste Home" (Sıfır Atık Ev) isimli bir kitap da yazan genç kadın insanların sürdürülebilir bir yaşam biçimini benimseyip doğal kaynakları daha verimli kullanmaya çağıran bir felsefenin de böylece öncüsü oluyor.

Bir senede sadece bir kavanoz çöp

Peki nasıl oluyor da dört kişilik bir ailenin yaşadığı evden tüm yıl boyunca sadece bir kavanoz çöp çıkıyor? Cevabı yine sıfır atık felsefesinde gizli. Bea, bu süreç içinde tüm plastikleri hayatından çıkarmış. Plastik torbalar, kartvizitler, şampuan şişeleri gibi maddeleri tamamen reddeden Bea, atıksız ve ambalajsız ürünlere yönelmiş. Alışverişe çıktığında yanında kendi bez torbasını ve kavanozlarını götürüyor, aldıklarını buna dolduruyormuş mesela. Ya da evde kendi ekmeğini, kendi reçelini kendi yapıyormuş. Hatta bir ara tuvalet kağıdı yerine yosun kullandığı dönemler bile olmuş Bea'nın. Kısacası atık çıkarmayan bir tüketim biçimiyle yıl sonunda sadece bir kavanoz çöpten daha fazlası çıkmamış Bea'nın evinden.

Bea'ya göre herkes bunu başarabilir ve "sıfır atık" felsefesinin dayandığı beş temel prensip de onlara bu yolda yardımcı olabilir.

Birinci kural: Reddet!

İlk kural "ihtiyaç duymadığın şeyleri reddetmek." Kısacası hayır demeyi öğrenmek. Bunun için Bea herkesin kendi için bir su şişesi, taşınabilir bir kahve kupası, beslenme çantası, market alışverişlerinde kullanabileceği bir bez torbası olmasını öneriyor. Kuru ürünler için bu bez torbaları, tereyağ, peynir gibi ürünler için kavanozları, sıvı ürünler için şişeleri kullanmamızı tavsiye ediyor Bea. "Plastiğe ve ambalajlı her şeye hayır diyin" diye vurguluyor genç kadın.

İkinci kural: Azalt!

İkinci adım ise tüketimi azaltmak. Örneğin Bea'nın dolabında sadece 15 kıyafet var. Bunlardan 50 farklı kombin yapabildiğini ve daha fazlasına ihtiyaç duymadığını söylüyor.

Yeni bir kıyafet almadan önce "Gerçekten buna ihtiyacım var mı? Dolabımda buna benzer bir şey var mı, yok mu? Bundan bir yıl sonra hala ondan hoşlanabilecek miyim?" gibi soruları kendimize sormamızın bu süreçte bize çok faydası olacağını vurguluyor. Aynı şey kozmetik ve temizlik ürünleri için de geçerli. "Cilt güzelliğiniz için Hindistan cevizi yağına, temizlik için sirkeden başka bir şeye ihtiyacınız yok aslında" diyor. Sabun ve şampuanı da ambalajlı olarak değil açık olarak satılan yerlerden almamızı öneriyor.

Üçüncü kural: Yeniden kullan!

Tek kullanımlık şeyleri hayatından çıkarmış Bea. Sadece bu şekilde bile %40 tasarruf ettiğini söylüyor.

"Her zaman kumaş mendil ve peçete kullanın, geri dönüştürülebilir kağıtları tercih edin, eskiyen elbiselerinizi çöpe atmak yerine ihtiyacı olanlara verin ya da ev işlerinde değerlendirin, illa paket kağıdına ihtiyacınız varsa geri dönüştürülebilir olmasına dikkat edin" diyor Bea.

Dördüncü kural: Geri dönüştür!

Çöplere ikinci bir şans tanımamız gerektiğini vurguluyor Bea. Normalde çöpe atacağımız şeyleri ikinci el gibi değerlendirmek ve onları kendi amaçlarından başka bir şekilde de olsa değerlendirmeye çalışmak bu felsefenin önemli bir adımı.

Beşinci kural: Gübreleştir!

Günlük çıkan çöpün üçte ikisini doğal ürünlerin oluşturduğunu söyleyen Bea bunları atık olarak değil yeni bir hayat olarak düşünmemiz gerektiğini anlatıyor. Meyve ve sebze kabuklarını balkonumuzda bile kolayca gübreleştirebileceğimizi dile getiriyor Bea.

frenchly

frenchly

Bea, tüm bunları yaptığımız takdirde hep beraber dünyayı değiştirebileceğimizi söylüyor.

Ne dersiniz, başarabilir miyiz?


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

1

arwen111 Ağustos 2018 01:49
hepsini ve daha da fazlasını en az 40 yıldan beri yapıyorum.
Yanıtla

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?