Sarı bezle dünyayı kurtarabilecek kadar mucizevi, yarım saat haber alamadığında Yozgat'a FBI'yı yığabilecek kadar evhamlı, başınız ağrıdığında vitaminle geçirebilecek kadar uzman, yeryüzündeki bütün kötülüklerin anasının yere terliksiz basmak olduğunu bilecek kadar fütürist, canımızdan çok sevdiğimiz kadınlar... Annelerimiz.
Ve onların her birinin aslında bir Canan Karatay olması. Gerçekten. İlk anda fark edemiyorsunuz, sonra bir an düşününce her annenin içinde bir Canan Karatay olduğunu anlıyorsunuz.
İnanmayana, Canan Karatay'ın açıklamalarını hatırlatalım.
Kahvaltıda yumurtanın beyazını yemediğinde, hayıflanırken tam olarak şunu söyler anne:
bkz: haberi
Her fırsatta "Ekmeksiz ye" derken söylemek istediği de aslında şudur:
bkz: haberi
"Oğlum hiç zeytin yemedin yine" diyerek şunu hatırlatmaya çalışır:
bkz: haberi
Tatlı tatlı giyimine, kuşamına, makyajına karıştığında arka fonda şu çalar:
bkz: haberi
"Aynısını ben sana evde yaparım" derken aklından şunlar geçiyordur:
bkz: haberi
"Anne bu elma taze mi ya?" diye sorduğunda içinden şöyle abartıyordur:
bkz: haberi
"Anneee kola var mı?" diye sorduğunuzda yanıtı bellidir:
bkz: haberi
Cipse olan olumsuz hislerini belirtmek için arada bir şöyle cümleler kurar:
bkz: haberi
"Anne ya her tarafım ağrıyor, hasta olucam galiba" sözünü duyduktan sonra hemencecik nane limon yaparken şunu mırıldanır:
bkz: haberi
Çocukken kahvaltıda pekmezden her kaçtığımızda şundan farklı bir cümle kurmuyordur:
bkz: haberi