Lena, Rusya'da yaşayan bir üniversite öğrencisi. Etin tadını normalde pek sevmeyen ama gittiği tüm restoranlarda ya da arkadaşlarının evinde tüm yemekler etli olduğu için yemek zorunda kaldığını söyleyen Lena'nın hayatı bir blogger'ın yazısını okumasıyla değişiyor.
Blogger'ın et tüketmeyi bıraktıktan sonra kilo verdiğini, hayat enerjisinin yerine geldiğini, cildinin güzelleştiğini anlattığı yazısını okuyan Lena "Ben de fit olmak istiyorum" diyerek kırmızı eti hayatından çıkarıyor.
Lena tam 9 ay boyunca ağzına hiç kırmızı et sürmeden yaşıyor.
Deneyin ardından ise neler yaşadığını ve aldığı sonuçları ise şuradan paylaşıyor. Onun ağzından anlatıyoruz.
"Uyku düzenimde bir değişiklik olmadı"
Normalde uyku problemleri yaşayan Lena et yemeyi bıraktıktan sonra bunun değişeceğini düşünüyor ancak maalesef bu olmuyor. "Bebek" gibi uyuyamadığını, sabahları zombi gibi olduğunu, çalan alarmdan hala nefret ettiğini söylüyor Lena.
"Spor yaparken daha fazla nefes nefese kalmaya başladım"
Eti bıraktıktan sonra kalp atış ritimlerinin arttığını ve adımlarının yavaşladığını söylüyor Lena. Normalde yarışlara katılan ve koşularda madalya bile alan Lena bu deney süresince koşarken daha fazla nefes nefese kaldığını, başının döndüğünü ve çoğu yarışı yarım bıraktığını anlatıyor.
"Daha fit bir vücuda kavuştum"
Kırmızı eti bırakmasının ilk sebeplerinden biri kilo vermek olan Lena bu amacına ulaştığını anlatıyor. 9 ay içinde belinin oldukça inceldiğini, eteklerinin ve pantolonlarının ona büyük gelmeye başladığını ve tüm gardrobunu yenilemek zorunda kaldığını söylüyor genç kız.
"Başım hep dönüyordu"
Cildinin daha güzelleşip güzelleşmediği sorulduğunda ise daha önce hiç cilt problemleri yaşamadığı ve cildi hep pürüzsüz olduğu için farkı pek anlayamadığını söylüyor Lena.
Ancak sık sık başının döndüğünü söyleyen Lena sonunda doktora gitmeye karar veriyor.
"Demir eksikliğine bağlı anemi teşhisi kondu"
Doktora şikayetlerini anlatan Lena ardından yapılan kan testlerinden sonra anemi (kansızlık) olduğunu öğreniyor. Test sonuçlarında kandaki değerler çok düşük çıkınca Lena önce haplarla bu değerleri yükseltmeyi deniyor ve ardından et yemeye yeniden başlıyor.
Sonuç: Avantajlar ve dezavantajlar
Düdüklüde Yumuşacık Et Kavurma Tarifi
Lena'ya göre kırmızı etsiz yaşamın ona getirileri ve götürüleri şöyle:
Avantajlar
- "Vücudum asla kokmadı. Deodorantlara verdiğim parayı biriktirebildim."
- "Daha yaratıcı yemekler yapmaya başladım. Kırmızı ete alternatif olabilecek birçok yeni lezzet keşfettim. Ayrıca fasulyenin tadının tıpkı et gibi olduğunu fark ettim."
Dezavantajlar
- "Etsiz beslenmek hiç de ucuz değilmiş. Vejetaryen restoranlara çok para ödedim."
- "Sürekli neden et yemediğimi soran insanlarla uğraşmak zorunda kaldım."
Lena'nın 9 aylık deneyinin sonuçları böyle. Ama unutmamalısınız ki her vücudun istekleri farklı. Birine iyi gelen bir şey size kötü gelebilir, birine kötü etki eden bir beslenme sizin vücudunuza daha uygun olabilir. Bu yüzden eğer kırmızı eti hayatınızdan çıkarmaya karar verirseniz önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Yorumlar
0