Daha Güzel Bir Türkiye İçin 20 Maddelik Yeme İçme Manifestosu

Bugün bir milat olsun. Bugün sessiz çığlıkların dili, tarihe düştüğü not olsun. Milyonlarca insanın zaman zaman, yer yer kurduğu cümlelerin bir paragrafa, bir manifestoya dönüştüğü gün olsun.

Restoranlar, mekan sahipleri, müşteriler, patronlar, bakanlıklar, milletvekilleri, öğrenciler, öğretmenler, herkesler okusun bu manifestoyu.

Not: Manifestoyu geliştirmek isteyenler yazıya yorum bıraksın lütfen, maddeleri hep birlikte büyütelim.

"Az" seçeneği yalnızca esnaf lokantalarında olmasın, tüm mekanlarda olsun

Yanlış anlaşılmasın, daha ucuz olsun diye demiyorum bunu. İnsanın bazen canı çekiyor, midesinde yer olmuyor. Az da olsa alabilelim, kimse mutsuz olmasın.

Neredeyse vergi daireleri bile trileçe satar oldu artık, her yer aynı şeyi satmasın, ustasını bilelim

Maalesef vardır bizde bu gen. Eğer bir şey tutmuşsa bokunu çıkarıncaya kadar üstüne gideriz. Trileçe örneğinde olduğu gibi. Muhtarlıklar bile trileçe satacak. Yapmayın.

Ağız tadıyla yaprak sarma yiyecek çok az yer varken, her yerde çiğ köfteci olmasın

Çiğ köfteyi sevmediğimiz gibi bir durum anlaşılmasın. Aman. Lakin her yer çiğ köfteci doldu. Arz talep dengesi şaşalı çok oldu. Sonra bir sürü batık çiğ köfteci olacak. Biz uyaralım.

Markette 1 liraya satılan brownie'nin üstüne çikolata sosu dökülüp 20 liraya itelenmesin

Şu konuyu ilk kez biz söylemiyoruz. Tatlı şefleri bizi sniper'la vurmasın. O büyük kare tabağının üstünde taso kadar brownie'yi ve bir iki çizgi çikolata sosunu görüp 20 lira ödeyince bir tek biz kıllanmıyoruz duruma.

Oyun hamuru gibi Adana kebap satılmasın, her yer Adana kebap satmasın

Daha fazla dillendirmeyelim, sinirlerimiz bozulmasın. Daha önce Adana kebabın nasıl olması gerektiğinden bahsettik. Uyulsun.

1-2 liraya döner ayran satılmasın, vapurla giderken martı yakalayıp çiğ çiğ yemek bile daha sağlıklı olabilir

Hani bunun kira parası, et parası, ekmek parası, ayran parası... Ohooo.

Akbil büfesi bile sosisli, tost ve benzeri şeyler satıyor, bu gaflete son verilsin

Hanimiş hijyen, neredemiş tecrübe.

Tantuninin birim fiyatı düşürülsün, kimse 1 dürüm tantuniyle doymuyor, bu böyle bilinsin

Tantuni dediğin şey -hadi biraz abartalım- midye kadar doyuruyor be kardeşim. Sen tanesini 10 liradan satıyorsun, ben 3 tane yemeden miden ve zihnen doyamıyorum. 3 tane yesem içeceklerle falan 40 lira ediyor. 40 liraya boğazda yemek yerim utanmasam.

3 liralık makarna 30 liraya itelenemesin, "Ama o tagliatelle" diyene fiyonk makarna yedirilsin

Biz de biliyoruz, sosu, ustalığı bla blası.

Uzak Doğu mutfakları daha ucuz olsun, 6 adet nigiri fiyatına yarım altın alınamasın

Sanırsın o 6 tane sushi Japonya Başbakanı tarafından bizzat sarıldı. Kendinize gelin.

Seyyar kültürü küllerinden doğsun, eskiden olduğu gibi seyyar lahmacun yiyebilelim, salep içebilelim...

Yiyen bilir, içen bilir.

Ama seyyar pilavcılara bir düzenleme getirilsin, her yerdeler

Hayır bir de tavuk pilav satıyorlar. Malumunuz tavuk mutfakta en kritik yiyeceklerden biri. Bozulduğunda koca bir şehri hastaneye taşıyabilir.

N'olur artık İskender dönerin, Adana kebabın yanına kızarmış patates koyulmasın

Bursalılar, Adanalılar bir toplanın, bir dernek kurun, bir şey yapın gözünüzü seveyim. Dünyanın en güzel 10 yiyeceğinden 2'sini ziyan ediyorlar. Hakaret ediyorlar.

Ayrıca kızarmış patatesler daha fazla soğuk gelmesin, soğuduğunda dünyanın en lezzetsiz yiyeceği oluyorlar

Şimdi gözünüzün önüne soğumuş, soğuduğundan mütevellit küçülmüş, pörsümüş, peksimet tadında patates kızartmasını getirin. Oldu. Teşekkürler.

Fast food kültürü adı altında her şey ketçap mayoneze boğulmasın, sos çeşitliliği artsın

Avokado sos, zeytin sos, sarımsaklı sos, barbekü sos, acı sos, ekşi sos, tatlı sos... Daha sayalım mı? Her şey ketçap mayonez değil.

Altın günü menüsü de görebileceğimiz restoranlar olsun, "Bir tabak kısır, iki adet anne poğaçası istiyorum" diyebilelim

Bkz: Bir hayalim var.

Daha fazla kahvaltıcı açılmasın, zaten hepsi birbirine benziyor

Bir mekan tutuyor, sonra diğerleri açılıyor, hepsi aynı şeyi satıyor, en sonunda sokağa "Kahvaltıcılar Sokağı" deniyor. İslamiyetten hızlı yayılıyorlar.

Son trend bu diyerek birbirinin çakması kahve dükkanları açılmasın, özgün olunsun

İçimiz çürüdü, birbirinin benzeri menülerden, mekanlardan.

Her mekanın "Meşhuuur" bir ustası olmasın, adamı tanıyan 10 kişi var

Sen kendine meşhur dedin diye meşhur olmuyorsun be abicim. Fotoğrafını astın diye, halangillerin çocuklarıyla fotoğraf çekilip mekana astın diye ünlü olmuyorsun.

Kumru diye satılan şeyler gerçekten kumru olsun, sosisin üstüne kaşar atınca kumru olmuyor, herkese duyurulsun

İzmirliler göreve.