baharat-kategorisi

baharat

<p>Dünyada 25-30 türden oluşan nane, ballıbabagiller familyasından gelen ve nemli iklimlerde yaşamayı seven son derece şifalı bir bitki. Kuru ya da yaş olarak kullanılabilen nane, hoş ve ferahlatıcı kokusuyla içecekler, salatalar, yemekler ve tatlılara tat katmasının yanı sıra, yağı ve çayıyla da tam bir sağlık deposu. </p>
<h2>Nanenin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-İçeriğinde bulunan A, B, B1, B2, B3 vitaminleri ile nane, pek çok rahatsızlığa karşı son derece etkili bir bitki.</p>
<p>-Özellikle grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklarda sıklıkla başvurulan nanenin, hazmı kolaylaştırma, bağırsak kurtlarını düşürme, çeşitli ağrı ve mide bulantılarını kesme gibi sayısız faydaları bulunmaktadır. </p>
<p>-Nane, içeriğindeki uçucu yağlar ve bitkisel asitler sayesinde metabolizmayı hızlandırmasının yanı sıra, bağırsakların çalışmasını düzenler ve fazla suyu vücuttan atar.</p>
<p>-Nanenin, eski yıllardan beri mide sağlığına etkisi bilinmektedir. Bunun için çay şeklinde de tüketilebilecek bu bitki, midedeki ağrı ve yanma şikayetlerini bertaraf etmektedir. Sakinleştirici ve stres giderici özellikleri de bulunan nane çayından günde iki fincan içilerek, rahatlatıcı etkilerinden faydalanılabilir.</p>
<p>-Bol miktarda C vitamini ve antioksidan içeren nane aynı zamanda vücutta biriken radyasyon ve zararlı maddeleri uzaklaştırdığı için, mükemmel bir detoks kaynağıdır.</p>
<h2>Nane nasıl kullanılır?</h2>
<p>Keskin kokusuyla çorbalara, salata ve yemeklere farklı bir lezzet katan nane, kurutularak kullanılabileceği gibi, yaş olarak da tercih edilebilir. Naneden elde edilen çay ve yağ pek çok amaçla kullanılabilmektedir. Nane çayı grip, öksürük, mide sorunları gibi rahatsızlıklara iyi gelirken, nane yağı da buğu yöntemiyle solunum yolları hastalıklarında kullanılabilir. Nane yağı aynı zamanda cilt lekeleri üzerinde de etkilidir. Problemli bölgelere uygulanarak cildin yenilenme ve iyileşme süreci hızlandırılabilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Nanenin zararları nelerdir?</h2>
<p>Aşırı tüketildiği takdirde hamileliğin ilk aylarında olan, karaciğer enzimleri sınırın üstünde bulunan, Hepatit-B ve Hepatit-C taşıyan ve meme kanseri olan kişiler için risk faktörü oluşturan nane, mutlaka bir uzman kontrolünde ve olası yan etkileri göz önünde bulundurularak yemeklere dahil edilmeli. Ayrıca iştah açıcı etkisi bulunan bu bitkiyi, kilo vermek isteyenlerin de kontrollü bir şekilde tüketmesi gerekmektedir. </p>

nane

SÖZLÜK

Nane

<p>Macar dilinde kırmızı biber anlamına gelen paprika, aynı zamanda Macar mutfağının en önemli baharatlarından biridir. Bazı yazılı kaynaklarda Türklerin Macaristan’ı işgali sonrasında Macar mutfağına girdiğinden bahsedilen baharatın, acı ve tatlı olmak üzere farklı türleri bulunur. Macarların, Gulaş gibi yemeklere hafif bir acılık katmak için kullanıldığı görülse de daha çok renk vermek için tercih edilir.</p>
<h2>Paprika’nın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Taze olarak tüketilen paprikanın içerisindeki acılığı veren etken madde kapsaisin sayesinde, anti-tümör özelliği taşıdığı tespit edilmiştir.Laboratuvar çalışmaları kapsaisin maddesinin meme, prostat, yemek borusu, mide, mesane, kara ve akciğerlerdeki kanser hücrelerini öldürdüğünü göstermiştir. Kanserli hücreler üzerindeki bu etkisinden dolayı ilaç üretimi konusunda da başvurulan bir maddedir.</p>
<p>-Kolesterol ve mide asidi düzenleyici özellikleri keşfedilmiştir. Mikrop öldürücü etkisi ile özellikle diyabet hastalarının kullanmasında büyük fayda vardır.</p>
<p>-C vitamini açısından limondan bile zengin olan paprika, vücudun günlük C vitamini ihtiyacını tek başına karşılayabilir.</p>
<p>-Kan dolaşımını hızlandırıcı etkisiyle metabolik hızı da arttırır ve yağ yakımını kolaylaştırarak kilo vermeyi sağlar. Bu özelliği ile şiddetli baş ağrıların dindirilmesinde de oldukça etkilidir.</p>
<p>-İçeriğindeki etken madde kapsaisten ötürü bir merhem olarak kullanıldığında döküntü ve yaraları iyileştirici etkisi vardır.</p>
<p>-Soğuk algınlığı ve ani üşümelerde, çayının kullanımı oldukça faydalıdır.</p>
<p>-Paprika yenildiğinde, kasların ve bezlerin gerginleşerek vücudun endorfin yani mutluluk hormonu salgıladığı gözlemlenmiştir.</p>
<h2>Paprika nerelerde kullanılır?</h2>
<p>Paprika, bazı ülke mutfakları için tuz kadar önemli bir baharattır. Doğrudan yemeklik olarak kullanılabildiği gibi, toz halinde ve ayrıca kahvaltılık ya da yemeklerin üzerine sos olarak da kullanılabilir.</p>
<p>Paprika içerisinde bulunan etken maddelerden dolayı ilaç sektöründe sıkça başvurulan bir biberdir. Hap ve kapsül gibi kullanımlarının yanı sıra sıklıkla merhem olarak da kullanılmaktadır. Çeşitli formlarda satılan paprika, son yıllarda Macaristan'ı ziyaret eden turistlerin en gözde hediyelik eşyalarından birisidir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Paprika nasıl saklanmalıdır?</h2>
<p>Taze paprika buzdolabında 2-3 hafta kadar dayanabilirken, derin dondurucuda çok uzun süre bozulmadan ve etkinliğini kaybetmeden saklanabilir. Toz hali ise, ağzı sıkıca kapatılarak güneş almayan serin bir yerde oldukça uzun müddet muhafaza edilebilir.</p>

paprika

Paprika

<p>Rengi ve kokusu ile alışılmış türde biberlerin dışına çıkan pembe biber, bazı markaların baharat ürünleri arasında yer alır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılmayan bir baharattır. Güney kıyılarımızda süs ağacı olarak sokaklarda görülür.</p>
<h2>Pembe biber nedir?</h2>
<p>Sakızağacıgiller ailesinden olan pembe biberin Latince adı schinus molle ve <em>s.terebinthifolius’dur. Yalancı karabiber ağacı, Brezilya biberi ve Amerikan biber ağacı olarak da adlandırılır. Boyu 5 – 10 metre, bazen 15 metreye kadar uzar. Sarkık dallı, her zaman yeşil kalan bir ağaca sahiptir. İnce ve sarkık dallarındaki pembe – kırmızı meyveleri olgunlaşınca toplanır ve kurutulur. Pembe biber A, B, C, D, E ve K gibi vitaminleri içerir. Bileşeninde beta karoten, likopen ve antioksidan maddeler barındırır. Genellikle yiyecekler ile birlikte, çeşni vermesi için kullanılır. Pembe biberin yiyecekler dışında, hoş kokusu nedeniyle birçok parfümün içeriğinde de kullanımı yaygındır.</p>
<h2>Pembe biberin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Pembe biber, özellikle idrar yolu rahatsızlıklarına iyi gelir. İdrar söktürücüdür.</p>
<p>-İştah açar, sindirimi kolaylaştırır. </p>
<p>-Kan dolaşımını düzenler, tansiyonu düşürür. </p>
<p>-Dezenfekte özelliğine sahiptir. Mikrop öldürücü olarak kullanılır. Enfeksiyonları önler. </p>
<p>-Pembe biberin tohumları ile karıştırılan bal ve sirke, iyi bir temizleyici losyon olur. Bu losyon yaraların üzerine sürülür.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Pembe biber nasıl tüketilir? </h2>
<p>Pembe biber, isminde biber geçmesi sebebi ile acı olarak düşünülse de normal bibere göre daha tatlı ve aromatik bir lezzete sahiptir. Özellikle et ve balık yemeklerinde kullanılır. Çeşitli tavuk yemeklerine hoş bir koku ve lezzet verir. Brokoli, kuşkonmaz, enginar ile uyum sağlayan bir baharattır. Salatalara çeşni vermesi amacıyla da kullanılır. Diğer biber çeşitleri ile birlikte kullanıldığında pembe biberin aroması daha belirgin bir hal alır. </p>
<p>Pembe biberin çayı da yapılır. 1 litre kaynar suda 20 gram pembe biber meyvesi demlenerek soğutulur ve günde 2- 3 kez içilebilir. Pembe biber yapraklarının ağızda çiğnenmesi, biberin dezenfektan özelliği sayesinde ağız içi mikroplarının kaybolmasını sağlar. Pembe biberin fazla doz aşımı tehlikelidir. Hamile ve emzikli kadınlarda kullanılmaması gerekir. Pembe biber serin, kuru ortamda ve direkt güneşe maruz kalmayan bir yerde saklanmalıdır.  </p>

pembe-biber-1

Pembe Biber

<p>Asıl vatanı Güneybatı Asya olan Safran İspanya, Fransa, İtalya ve İran'da yetiştirilen dünyanın en pahalı baharatlarından biridir. Kimya ve ilaç sanayide kullanımının yanında parfüm ve kumaş boyası olarak kullanılır. Mutfakta baharat olarak ise kendine özgü keskin tadı ve kokusu ile yemeklere sıra dışı bir lezzet katar. Baharat olarak altın sarısı rengi ile özellikle Arap mutfağında kullanılan safran, Anadolu mutfağında yemeklerden ziyade ilaç olarak kullanılırdı. Günümüzde Orta Asya, Avrupa, Hint, İran ve Fas mutfaklarında halen yaygın olarak kullanılırken Anadolu yemek kültüründe nadiren kullanılıyor. </p>
<h2>Safranda bulunan vitamin ve mineraller</h2>
<p>Üzerine bilimsel çalışmalar yapılan ve dünyanın en değerli bitkilerinden biri olan safran, geçmişten günümüzde halk hekimliğinde ilaç olarak kullanılırdı. İçerdiği manganez, bakır ve çinko gibi mineraller ile sağlık acısından oldukça önemlidir. Karbonhidrat açısından zengin formülü ile A, C ve B grubu vitaminlerini içeren safran aynı zamanda kalsiyum ve demir acısından oldukça zengin bir baharattır.</p>
<h2>Safranın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Özellikle içerdiği zengin vitamin ve mineraller ile grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara karşı ateş düşürücü ve enerji verici bir etkiye sahiptir. Soğuk algınlığının yanında akciğer hastalıklarına karşı koruyucu olan safran; astıma ve bronşite karşı etkili bir ilaç olarak kullanılır ve kalp rahatsızlıklarına karşı kalbe kuvvet verir.</p>
<p>-Halk arasında bilenen bu faydalarının yanında ABD'de yapılan bilimsel çalışmalar sonunda safranın obeziteye iyi geldiği tespit edilmiştir. İştah düzenleyici olarak yeme isteğini azaltan safran, özellikle anormal beslenme sorunlarına yönelik kullanılmaya başlanmıştır. Yeme bozukluklarının yanında ortaya çıkan strese karşı düzenleyici ve yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. </p>
<p>-Bunun yanında yapılan bilimsel çalışmalarda depresyon, anksiyete ve duygusal kontrol bozukluklarında safranın ruh halini düzenleyici özelliği olduğu tespit edilmiştir. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Safran nasıl kullanılır?</h2>
<p>Genellikle tel ve toz biçiminde satılan safran yemeklerde baharat olarak ve nadiren bitki çayı yapımında kullanılır. Mutfakta genelde yemeklere renk ve koku vermek için kullanılan safran keskin ve samansı bir tada sahiptir. Türk mutfağından etli yemeklerde ve pilav yapımında kullanılmanın yanı sıra zerde yapımında ve sütlü tatlılarda tercih edilir. Sarı rengi ve keskin kokusu ile tavuk yemeklerinde sos olarak ve Akdeniz kültüründe farklı balık yahnilerinde baharat olarak kullanılır</p>

safran

Safran

<p>Sumak ağacının mercimeğe benzeyen kırmızımsı meyvesinden üretilen sumak, yemeklere tat ve renk katan bir baharat türüdür. Antepfıstığıgiller familyasının üyesi olan sumak ağacı, Anadolu, Arap Yarımadası, Güney Avrupa ve Hindistan’da yetişen bir bitkidir. Boyu 3 metreye kadar varabilen çalı tipindeki ağaçtan toplanan sumak meyveleri uygun yöntemlerle kurutulur ve sofra tuzu ile karıştırılıp öğütülerek sumak baharatı elde edilir. </p>
<p>Sumak baharatı, kekik, karabiber ve muskat ile benzer bir kullanım şekline sahiptir. Türkiye’de Doğu Anadolu Bölgesi hariç bütün bölgelerde yetişen sumak, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde boya otu, debbağ otu, derici, mavru, tadım, tahru, tatari, tahri, tetere, teteni, tetirli, tutum ve tutuba isimleriyle de bilinir.</p>
<h2>Sumak nerelerde kullanılır?</h2>
<p>Ekşi tadı ve kırmızı rengiyle yemeklere lezzet ve güzel görünüm kazandıran sumak, ekşilik barındırabilecek bütün yemeklerde tercih edilebilir. Çorba, salata, sulu yemek, fırın yemeği, kebap, köfte, dolma ve böreklerde sumak kullanılabilir. Baharat olarak kullanılmasının yanı sıra tıp ve boya endüstrisi alanlarında da kullanılan sumak, ayrıca pekmez, çay ve benzeri içeceklerin yapımında da kullanılmaktadır. Arılar için de polen ve nektar kaynağı olan sumak, sumak ekşisi olarak hem tat hem de antimikrobiyel etkisi nedeniyle tercih edilir.</p>
<h2>Sumağın faydaları nelerdir?<br />
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>
<p>- Hazımsızlığı giderici özelliği vardır.</p>
<p>- İştah açıcıdır.</p>
<p>- İshal ve kabızlık gibi sorunlarda dengeleyici özelliktedir.</p>
<p>- Kandaki şeker oranını düşürür.</p>
<p>- İdrar tutamama hastalığında faydalıdır.</p>
<p>- Güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir.</p>
<p>- Tane Sumak çayı demlenerek sadece suyu içildiğinde zehirlenmelerde yararlıdır.</p>
<p>- Damarları büzme etkisi ile kanamalarda faydalıdır.</p>
<p>- Sumak gargarası boğaz ve ağız sağlığı korumada etkilidir.</p>
<p>- Kişniş ile karıştırılarak yenildiğinde hemoroide iyi gelmektedir.</p>
<p>- Ülser ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarına karşı doktor kontrolünde kullanılması önerilir.</p>
<h2>Sumağın zararları nelerdir?<br />
<h2>
<p>Dünya üzerinde 150’den fazla türü bulunan sumağın bazı çeşitlerini gelişigüzel toplamak zehirlenmeye neden olabilir. Bu nedenle sumak yalnızca uzman kişiler tarafından toplanmalıdır. Fazla tüketildiğinde ciddi kabızlık sorunlarını da beraberinde getiren sumak baharatı,·yüksek tansiyon hastalarına önerilmemektedir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-8' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-8'); });</script></div></div></div><h2>Sumak nasıl saklanmalıdır?<br />
<h2>
<p>Günümüzde susam, haşhaş, kekik gibi hemen her markette ve aktarlarda rahatlıkla bulunabilen sumak baharatı, hava almayacak şekilde sıkı kapatılmış kaplarda ısı ve ışıktan uzak tutularak saklandığında daha uzun ömürlü olmaktadır. Sumak baharatının bozulup bozulmadığını koklayarak anlamak mümkündür. Eğer hiç aroma kokusu gelmiyorsa baharat nemlenmiş veya bayatlamıştır.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://nasilkolay.com" target="_blank" rel="nofollow noreferrer">http://nasilkolay.com</a></em></p>

sumak

Sumak

<p>Pedeliaceae familyasından gelen susam, boyu 50-250 santimetreye kadar uzayabilen, tohumlarından yağ elde edilen, bir yıllık bir bitki türüdür. Ana yurdu Afrika olarak bilinen susamı çok eski çağlardan bu yana tarımı yapılmaktadır. Pembemsi veya beyaz renkte çiçekler veren bitkinin kapsül şeklinde meyveleri bulunur.</p>
<p>Yaprak kenarları düz ya da dilimli haldedir. Günümüzde susam üretiminde başı çeken ülkeler; Meksika, Çin, Hindistan, Venezuela ve Sudan'dır. Türkiye'de ise Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. Şanlıurfa, ülkemizde en çok susam üretilen bölgedir.</p>
<h2>Susam Nasıl Kullanılır?</h2>
<p>Susam bitkisinin tohumlarından çıkarılan yağ, hem yemeklik olarak hem de kozmetik, sabun ve ilaç sanayisinde kullanılır. Küspesinden ise hayvan yemi olarak istifade edilir. Pasta ve ekmek gibi unlu besinlerin üzerine süs olarak serpilen susam tohumu, aynı zamanda tahinin ana malzemesidir.</p>
<p>Küncü olarak da adlandırılan susam, başta simit olmak üzere, kurabiye, börek, çörek gibi birçok hamurişine eklenmektedir. Ezilerek tahin haline getirilen susam, tahin helvası yapımında kullanılır. Cilt ve saç bakımı için de tercih edilebilen susam yağı, besleyici, nemlendirici ve tedavi edici özellikleri ile sıklıkla tercih edilir.</p>
<h2>Susamın faydaları nelerdir?</h2>
<p>- C, E ve A vitaminleri yönünden zengin olan susam; magnezyum, potasyum, kalsiyum ve bol miktarda demir ihtiva eder.</p>
<p>- Kandaki glikoz miktarını düzenler ve diyabeti önler.</p>
<p>- Kansızlık tedavisine yardımcı olur, demir eksikliğinin neden olduğu halsizlik ve yorgunluğu giderir.</p>
<p>- Susam ve susam tohumlarının bileşimindeki doymamış yağlar, kötü kolasterol seviyesini iyileştirerek, kalp ve damar hastalıklarına karşı vücudu savunur.</p>
<p>- Tıpkı haşhaş gibi bol miktarda lif içeren susam, sindirim sistemini aktive eder ve kabızlığı iyileştirmeye yardımcı olur.</p>
<p>- Düzenli susam tüketiminin, kolorektal tümör ve kolorektal kanser oluşumunu önlediği söylenmektedir.</p>
<p>- İyi bir kalsiyum kaynağı olduğu için kemik ve diş sağlığı üzerinde olumlu tesire sahiptir.</p>
<p>- Göz sağlığı ve karaciğer faaliyetleri için hayati önem taşıyan vitamin ve mineralleri bünyesinde barındırır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Susamın zararları nelerdir?</h2>
<p>Susam, yoğun miktarda yağ içeren bir bitkidir. Bu nedenle, başta kilo alımı olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olabilir. Herhangi bir hastalıktan ötürü düzenli ilaç kullanan kişilerin düzenli olarak susam tüketmeden önce mıutlaka doktora danışması gerekmektedir. Susamın kompleks protein yapısı, bası hassas bünyelerde alerjiye yol açabilmektedir.</p>
<p>Fazla tüketimi halinde tansiyon, baş dönmesi ve deri döküntüsü gibi yan etkileri gözlenebilen susam, yine aşırı tüketime bağlı olarak ciltte yağ üretimini tetikleyerek sivilcelere sebep olabilmektedir. Bunu önlemek için, susam yağının cilde 2-3 ay gibi uzun bir süre boyunca uygulanmasından kaçınılması önerilmektedir.</p>

susam-yagi

Susam

<p>Vanilya ana vatanı Meksika, Madagaskar, Cava ve Antiller olan ancak günümüzde birçok tropik iklimde yetiştirilen bir bitkidir. Salepgiller ailesinden tırmanıcı bir bitki olan vanilya güzel kokusu ile bilinir.</p>
<p>Ancak bilinenin aksine tadı acıdır.Önceleri tapınaklarda tatlı kokusuyla kötü ruhları kovmak için kullanılan vanilya, daha sonra Meksikalılar tarafından içeceklerini tatlandırmak için kullanılmıştır. Avrupa'nın vanilya ile tanışması ise kakaoda olduğu gibi Amerika'nın keşfinden sonra İspanyollar sayesinde olmuştur.</p>
<p>1837'ye kadar ana vatanı dışında yetiştirilmesi, sonrasında da üretiminde makineleşme söz konusu olmamıştır.</p>
<h2>Vanilya nasıl yetiştirilir?</h2>
<p>Vanilya bitkisi, ekildikten sonraki ilk mahsulünü üç yıl sonra verir. Yetiştirilmesi, toplanması ve kullanıma uygun hale getirilmesi çok işçilik gerektiren zorlu süreçlerdir. Çubuk şeklindeki meyvesi dokuz ay tadını alması için bekletildikten sonra, hala yeşilken toplanır.</p>
<p>Koparıldıktan sonra bile tatsız olan meyve, sıcak suda bekletilip güneşte kurutma işleminden geçtikten sonra aromasını kazanır. Bu işlem sonunda yüzde 20 oranında küçülen meyveler iki ay kadar dinlenmeye bırakılır.</p>
<h2>Vanilya ve vanilin farkı</h2>
<p>Bu kadar işlemin üstelik de sadece elle gerçekleştirilmesi tabii ki doğal vanilyanın değerinin oldukça yüksek olmasına sebep olmaktadır. Vanilya, safrandan sonra dünyanın en pahalı baharatıdır.</p>
<p>Bu kadar pahalı bir baharatın gıda ürünlerinde sıkça kullanılması söz konusu değildir.</p>
<p>Hazır gıdalarda görülen vanilya aroması aslında "vanilin" adı verilen bir maddedir. Koku olarak vanilya ile aynı hissi uyandıran vanilin aslında kimyasal bir katkı maddesidir ve vanilyadan çok daha ucuzdur.</p>
<h2>Vanilya nasıl kullanılır?</h2>
<p>Hoş kokusuyla gıda, kozmetik ve hem sağlık sektörünün vazgeçilmezi olan vanilya farklı alanlarda farklı şekillerde kullanılmaktadır.Vanilya ticari olarak bütün pot, toz ve özüt olmak üzere üç şekilde üretilmektedir. Pot hali, yemek ve tatlılarda tarçın çubukları gibi, bütün halinde bir süre bekletilerek kullanılabilir. Daha fazla bir aroma vermek için çubuğu dikine ortasından ikiye ayırarak kullanmak da mümkündür.</p>
<p>Toz hali şeker ve kakao ile karıştırılarak tatlılarda kullanılabilir. Vanilya özütü ise vanilya çubuklarının belirli bir süre alkol içerisinde bekletilmesiyle elde edilir. Karışım pişirildiğinde içerisindeki alkol uçar ve sadece vanilya özütü kalır. Bu yöntem ticari ve endüstriyel olarak tercih edilmektedir. Vanilya özütleri serin ve kuru bir yerde, ağzı sıkıca kapalı bir kapta, hava ile temas etmeyecek şekilde saklanmalıdır.</p>
<h2>Vanilyanın faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Sindirime yardımcı olduğu düşünülmektedir.</p>
<p>- Sinir sistemini uyarıcı etkisiyle cinsel gücü arttırıcı özelliği vardır.</p>
<p>- Adet söktürücü etkisi mevcuttur.</p>
<p>- Ateş düşürmeye yardımcı olur.</p>
<p>- Zihni dinlendirir ve sinirleri yatıştırır.</p>
<p>- Bronşları temizleyerek öksürüğü azaltır.</p>


vanilya

Vanilya

<p>Pimenta Racemosa familyasından gelen yenibahar bitkisi, tropikal bölgelerde yetişir ve zencefil, tarçın, Hindistan cevizi, kaküle ve karanfil gibi baharatların kokusunu içeren zengin aroması ile tanınır.  Zengin aroması ile “tüm baharatlar” olarak adlandırılan bitki Anadolu’da Jamaika biberi, pimento ve pimenta gibi isimler ile bilinir.</p>
<p>Dört mevsim yaprağını dökmeyen yenibahar bitkisinin meyveleri olgunlaşmadan toplanır ve kurutulur. Kurutulan yenibahar tohumları öğütülerek toz haline getirilir ve baharat olarak tüketilir.</p>
<h2>Yenibahar bitkisi nerelerde kullanılır ve püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Yenibahar sarma, etli dolma ve lahana dolması gibi et yemeklerinde baharat olarak kullanılır. Köfte harcına, hamburgere, pilav içlerine ve sulu et yemeklerine katılır. Et yemekleri dışında aşure, kek, pasta ve kurabiye gibi farklı tatlılara koku ve tat vermek için eklenir. Aynı zamanda öğütülerek çay olarak hazırlanan yenibahar, halk arasında tıbbı amaçla tüketilir.</p>
<p>Yenibahar bitkisinin özünden elde edilen yağ ise masaj yağı olarak kullanılır ve banyo suyuna birkaç damla katılır. Dahili olarak da tüketilebilen yenibahar yağı, iki üç kaşık ılık suya eklenerek sabahları içilebilir. Bunun dışında gıda sektöründe de kullanılan yenibahar; çikletlerin, şekerlemelerin, dondurmaların, pudinglerin, bisküvilerin, konservelerin ve hazır çorbaların içine eklenir.</p>
<h2>Yenibahar bitkisinin faydaları</h2>
<p>- Antiseptik özelliği ile serbest radikallere karşı vücudu koruyan yenibahar, vücut direncini arttırır ve hastalıklara karşı vücudu korur.</p>
<p>- Hazmı kolaylaştıran yenibahar bitkisinin mide ve bağırsak sorunlarına iyi geldiği bilinir.</p>
<p>- Kaynatılarak elde edilen yenibahar suyu cilt bakterileri ve enfeksiyonlar nedeni ile cilde oluşan yaraların iyileşmesine karşı kullanılır.</p>
<p>- Kekik bitkisi gibi kuru öksürük, bronşit ve nezle gibi hastalıkların iyileşmesine yardımcı olur.</p>
<p>- Yenibahar yağının eklem ağrılarına ve damar sertliğine karşı ağrı azaltıcı özelliği vardır. Kesin olmamakla birlikte yenibahar yağının baş ağrılarına ve şiddetli sinüzit ağrılarına karşı faydalı olduğu söylenmektedir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Yenibahar bitkisinin zararları</h2>
<p>Baharat olarak yemeklere eklenen yenibaharın bilinen bir yan etkisi yoktur. Hassas dönemlerde tıbbı amaçla kullanılacak ise eğer doktora danışılarak kullanılması tavsiye edilir. Yenibahar çayı, zayıflama amacı ile tüketilmeden önce yine mutlaka doktora danışılmalı ve yüksek miktarda kullanılmamalıdır.</p>

yeni-bahar

Yenibahar

<p>Yeşile çalan beyaz renkli çiçekli, kokulu, 3-4 metre boyunda ağaççıklardan elde edilen yıldız anason tüm dünyada etkileri kabul edilmiş şifalı bir bitkidir. Kullanım alanı oldukça yaygın olan yıldız anason, son yıllarda ülkemizde de tercih edilir hale gelmeye başlamıştır. Özellikle pastacılık ve ilaç yapımında yıldız anasonun meyvesinden elde edilen esans kullanımı bir hayli yaygındır.</p>
<h2>Yıldız anason nedir ve nasıl elde edilir?</h2>
<p>Yıldız anasonun esmer kırmızı renkli ve anason kokulu meyveleri olgunlaşmadan toplanır ve çok güneş görmeyen bir yere serilerek kurutulur. Suyla kaynatılarak ya da yağı çıkarılarak tüketilir. İçerisinde tanen, benzoik asid ve en önemlisi anasonda da bulunan anethol denilen yağ mevcuttur. Anethol içermesi sebebiyle anason ile aynı etkilere sahiptir ve daha ucuz olması nedeniyle anasonun yerine yaygın olarak kullanılmaktadır. Uçucu yağ yapımında da yaygın kullanım alana sahiptir.</p>
<h2>Yıldız anasonun faydaları nelerdir?</strong></p>
<p>-Öksürüğe iyi gelir; astım, bronşit ve nefes darlığı gibi şikayetleri azaltır. Bu sebeple yıldız anason öksürük şurubu yapımında da kullanılır.</p>
<p>Hazmı kolaylaştırır, midedeki şişkinliği önler. Mide ve bağırsak gazlarına karşı gaz söktürücü özelliği ile vücudu rahatlatır. </p>
<p>-İştahsızlığı azaltır, ishali, bulantıyı ve kusmayı giderir.</p>
<p>Sakinleştirici etkisi vardır. Sinirleri yatıştırır ve ağrıyı azaltmada iyi bir yardımcıdır.</p>
<p>Kalbi kuvvetlendirir, kan dolaşımının düzenlenmesine yardımcı olur.</p>
<p>-Anne sütünü arttırıcı etkisi nedeniyle doğum sonrası tüketilmesinde faydası bulunmaktadır.</p>
<p>-Regl kanamalarını düzene sokmaya yardımcı olur.</p>
<p>Terletici etkisi vardır ve taşıdığı antibakteriyel özellik ile bilhassa bağırsaktaki bakterilere karşı etkilidir.</p>
<p>Haricen kullanıldığında romatizma ağrılarını dindirmede faydası görülür.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Yıldız anason nasıl tüketilir?</h2>
<p>Sağlık sorunlarını doğal yollardan çözümlemeyi tercih edenler için mutlaka tüketilmesi gereken doğal bir alternatif tıp bitkisidir. Kullanımı basit ve kullanım alanı oldukça geniştir. Ezilerek kaynar su içinde demlenmeye bırakılan yıldız anasonun kuru ve olgun tohumları farklı sağlık sorunları için içilerek tüketilebildiği gibi romatizma ağrılarında deri üzerinden elle sıkıca ovuşturarak uygulanabilir</p>

yildiz-anason

Yıldız Anason

<p>Hint safranı olarak da bilinen zerdeçal, ana vatanı Güney Asya olan otsu bir bitki cinsidir. Zerdeçöp, sarıboya, zerdeçav ve safran kökü gibi isimlerle de anılan bitkinin çiçekleri sarı renktedir ve safranı andıran boyar bir maddeye sahiptir. Ülkemizde yetişmeyen zerdeçal, aralık ve ocak aylarında hasat edilir.</p>
<p>Zerdeçal, aktif maddesi olan kurkumin (curcumin) sayesinde antioksidan ve antienflamatuar etkilere sahiptir. Son yıllarda yapılan araştırmalar zerdeçalın kanserden diyabete kadar pek çok hastalığa iyi geldiğini kanıtlamıştır.</p>
<h2>Zerdeçalın faydaların nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Ülkemizde çok fazla tüketilmeyen zerdeçal üzerine yapılan araştırmalar, bitkinin bütün kanser türlerine iyi geldiğini göstermektedir. Kanser hastalığının tedavisinde kemoterapi ile birlikte tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak da kullanılmaktadır. Kemoterapinin etkisini artırıp yan etkilerini azalttığı belirlenmiştir. Salata ve pilavlarda taze ya da kurutulmuş olarak kullanılabilen bu bitki, damar yoluyla da kullanılmaktadır. </p>
<p>-Zerdeçal; akciğer kanseri, meme kanseri, kolon kanseri, mide kanseri, lenfoma, baş ve boyun kanserleri, MS, diyabet, damar tıkanıklığı, katarakt, felç, kemik erimesi, hepatitler, romatoid artrit, alerjik reaksiyonlar, akciğer fibrozu, eklem ağrıları, göz iltihapları ve enfeksiyon hastalıkları gibi yüzden fazla hastalığa iyi gelmektedir. </p>
<h2>Zerdeçal nasıl kullanılır?</h2>
<p>Zerdeçal, salatalarda ve yemeklerde kullanılabileceği gibi bal ve karabiber ile karıştırılarak soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarda da kullanılabilir. Ya da Hintliler gibi yemek yaparken yağın pişmesi esnasında karabiberle birlikte de kullanılabilir. Zerdeçalın bu şekilde kullanıldığında kana daha iyi geçtiği anlaşılmıştır. Ayrıca kalp rahatsızlıklarına da iyi geldiği söylenmektedir.</p>
<p>Özellikle geçiş mevsimlerinde çocuklara sabah ve akşam yatmadan önce bir bardak süte bir şeker kaşığı zerdeçal karıştırarak içirmek bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekte oldukça faydalı bir reçetedir. Kahvaltıda tüketeceğiniz bir gram kadar zerdeçal, diyabetin ilk evresinde ve bilişsel yetenekleri azalma riski olan hastalarda hafızayı güçlendirilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Zerdeçalın zararları nelerdir?</h2>
<p>Kalp yetmezliği olan hastaların fazla zerdeçal tüketmesi önerilmemektedir. Safra kesesi şikayeti olanlar ise bu bitkiyi doktor gözetiminde kullanmalıdır. Zerdeçalın çay olarak günde 2-3 bardaktan fazla tüketilmemesi tavsiye edilmektedir. Zerdeçalın şu ana kadar bilinen bir yan etkisi bulunmamaktadır fakat fazlasının zararlı olduğu bilinmelidir.</p>