cay-kategorisi

çay

<p>Ballıbabagiller ailesinden gelen kekik, çorak topraklarda yetişen ve güneşli bölgeleri seven çok yıllık bir bitki türüdür. Koyu yeşil yaprakları bulunan kekiğin boyu 15-40 cm arasında değişmektedir. Çan şeklinde, pembe, eflatun, kırmızı ve beyaz renkte çiçekleri bulunur. Gövdesinin alt kısmı odunsu, üst kısmı sık çatallı, kökleri saçak şeklindedir. Hoş bir kokuya sahip olan bu bitkiden kekik yağı ve kekik çayı elde edilmektedir. Kekik, aynı zamanda yemeklere tat katmak için baharat olarak da kullanılmaktadır.</p>
<h2>Kekik nasıl saklanır?</h2>
<p>Kekik, çay olarak hazırlanmak için haziran ve eylül ayları arasında toplanmalıdır. Aromatik özelliklere sahip olan bu bitki, küçük demetler halinde, güneş görmeyen, havadar ve serin bir yerde baş aşağı asılarak kurutulmalıdır. Kekik, tıpkı nane gibi çabuk kuruyan bir bitki olduğu için pamuklu bir bez üzerine serilerek kurutulabilir. Tamamen kuruduktan sonra, saplarından ayrılarak cam kavanoz ya da temiz bir bez torba içerisine koyularak, kuru ve serin bir yerde saklanmalıdır. Kekik, bu şekilde tazeliğini 6 ay boyunca korur.</p>
<h2>Kekik çayı nasıl demlenir?</h2>
<p>İki su bardağı içme suyu iyice kaynadıktan sonra ocaktan alınarak içine, iki tatlı kaşığı kurutulmuş ve ince kıyılmış kekik ilave edilir. Bu işlemin ardından çayın ağzı sıkıca kapatılarak 10-15 dakika boyunca demlenmesi sağlanır. Sonrasında süzülerek öğün aralarında ya da aç karnına tüketilebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, bitkinin su kaynama aşamasındayken eklenmemesidir. Aksi takdirde kekik çayı tüm aromasını ve faydalı etkilerini yitirmektedir. Günde iki bardak içilmesi önerilen kekik çayı, içindeki etken madde olan eterli uçucu yağın yitirilmemesi için hiçbir zaman kaynatılmamalıdır.</p>
<h2>Kekik çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Baş ağrısı için doğal bir ilaç olan kekik çayı, vücuttaki gazı ve ödemi yok eder.</p>
<p>- Yemek sonrası hazım problemlerini önlemesinin yanı sıra, öksürük şikayetlerini gidermeye yardımcıdır.</p>
<p>- Melisa gibi beyin yorgunluğunu azaltarak, rahatlamayı sağlayan kekik çayı, aynı zamanda çok güçlü bir antioksidandır.</p>
<p>- Romatizmal ağrıları iyileştirirken, nezle ve grip gibi solunum yolu rahatsızlıklarına da iyi gelir.</p>
<p>- Vücut için son derece faydalı mineraller içeren kekik çayı; potasyum, bakır, çinko ve fosfor yönünden oldukça zengindir.</p>
<p>-Gargara olarak kullanıldığında diş ve diş etiyle ilgili rahatsızlıkların tedavisine destek olur.</p>
<p>- İyi bir iştah açıcı olan kekik çayı, sabahları içildiğinde gün boyu zindelik vermektedir.</p>
<p>- Akne gibi cilt problemlerinde doğrudan cilde uygulandığında, dezenfekte edici ve iyileştirici etkilerinin olduğu kanıtlanmıştır.</p>
<p>- Ilıtılmış kekik çayına batırılan pamuklar, gözlerin üzerine koyularak on dakika bekletildiğinde, gözlerdeki şişkinlik ve yorgun görünüm bertaraf edilebilir.</p>


kekik-cayi

SÖZLÜK

Kekik Çayı

<p>Nemli bölgelerde, sulak arazilerde ve su kenarlarında kendiliğinden yetişen kırkkilit otu, ince gövdesi ile tanınır. 20-25 cm’ye kadar uzayan boyu ve iğne yaprakları ile atkuyruğu ismi ile bilinen bitki, Equisetaceae familyasından gelir. Farklı bölgelerde ekli otu, katırkuyruğu, kırk boğum, tilkikuyruğu gibi isimler ile adlandırılır.</p>
<h2>Kırkkilit otunun mevsimi ve kurutulması</h2>
<p>Kırkkilit otu mayıs ve haziran aylarında henüz tazeliğini kaybetmemişken toplanmalıdır. Özellikle sonbahar mevsiminde bitkide hastalık görülebileceği için yaz mevsimi bitmeden toplanması tavsiye edilir.</p>
<p>Çay hazırlamak için kırkkilit otunun sürgünleri ve sapı toplanır. Demetler halinde toplanan kırkkilit otu, havadar ve gölgelik bir yere asılarak kurutulur. İğne yaprakları gövdeden kolayca ayrıldığı zaman kavanozlara konularak ışık almayan bir ortamda saklanır. Kırkkilit otunun bir yıldan fazla saklanmaması gerekir.</p>
<h2>Kırkkilit otu çayı nasıl hazırlanır?</h2>
<p>Kırkkilit çayı taze ve kurutulmuş kırkkilit otundan hazırlanabilir. Kurutulmuş ot kullanılacak ise büyük boy bardağa 2 çay kaşığı ufalanmış kırkkilit otu kullanılmalıdır. Kaynayan suya atılan kurutulmuş kırkkilit otları, 8-10 dakika demlendirildikten sonra içilebilir.</p>
<p>Kırkkilit çayı taze otlardan hazırlanacak ise büyük boy bir bardak su için iki dal kırkkilit otu kullanılır. Taze kırkkilit otundan hazırlanan çay ise en az 20 dakika demlendirilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Kırkkilit çayının faydaları</h2>
<p>- İçeriğinde kemik dokusunu kuvvetlendiren bileşenler bulunan kırkkilit otu, kırılan kemiklerin iyileşme süresini kısaltır.</p>
<p>- Sağlıksız, kolay kırılan saç ve tırnakları güçlendiren kırkkilit çayı, soğutularak şampuana katılarak kullanılır.</p>
<p>- Kırkkilit çayı kuşburnu ve funda çayı gibi idrar söktürücü etkiye sahiptir. Vücuttan fazla suyun atılmasına yardımcı olur ve fazla su yüzünden vücutta oluşan şişkinliği giderir.</p>
<p>- Romatizma ve gut hastalığına iyi geldiği düşünülmektedir. Aynı zamanda eklem ağrılarına karşı kullanılır.</p>
<p>- İçeriğindeki silisik asit sayesinde akciğer hastalıklarına karşı kullanılır.</p>
<h2>Kırkkilit otu çayının yan etkileri nelerdir?</h2>
<p>Kırkkilit otu çayı, kalp ve böbrek hastalarına tavsiye edilmez. Üç haftadan uzun kullanımlarda ise B1 vitamini eksikliğine neden olabilir. İdrar sökücü etkiye sahip olduğu için fazla tüketildiğinde, vücudun susuz kalmasına yol açar. Potasyum eksikliği çeken hastaların ve kan inceltici ilaç kullananların kırkkilit çayı içmeden önce mutlaka doktora danışması gerekir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://nasilicilir.com/" target="_blank">http://nasilicilir.com/</a></em></p>

kirk-kilit-otu

Kırkkilit Otu Çayı

<p>Güney Afrika'da doğal olarak yetişmekte olan kızıl çalı bitkisinden elde edilen roobios çayı, ülkemizde "kızıl çay ve kırmızı çay" adlarıyla bilinmektedir.Baklagiller familyasından gelen kızıl çalı, Güney Afrika yerlileri tarafından yaygın olarak tüketilmektedir. </p>
<p>Demlendiğinde kırmızı bir renk alan ve kafein barındırmayan kırmızı çay, tatlı bir aromaya sahiptir. Bu sayede midesi hassas olan kişiler ve çocuklar tarafından da tüketilebilmektedir. İçeriğindeki tanen miktarı oldukça düşüktür ve zengin bir antioksidan kaynağıdır.</p>
<h2>Kırmızı çay nasıl demlenir?</h2>
<p>Kırmızı çay hazırlamak için 1 çay kaşığı kurutulmuş kızıl çalı, büyük bir bardak kaynamış suyun içine atılır. Üzeri kapatılarak 5 dakika süresince demlendikten sonra süzülerek içilir. Güney Afrika'da, içine süt ve şeker karıştırılarak tüketilen kırmızı çay, arzuya göre bal ya da limonla tatlandırılabilir. Meyvemsi bir tadı olan kırmızı çay, şekersiz olarak da rahatlıkla içilebilmektedir. Kilo vermek isteyen kişiler, yemeklerden önce kırmızı çay içerek tatlıya olan isteklerini bastırabilir.</p>
<h2>Kırmızı çayın faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Tıpkı siyah çay ve yeşil çay gibi hücre yenileyici niteliği bulunan kırmızı çay, kanserli tümörlerin küçültülmesine yardımcı olur.</p>
<p>- Yaşlanmanın olumsuz etkilerine, kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar.</p>
<p>- Sinir sistemini ve beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Alzheimerdan koruduğu gibi, hastalığın ilerlemesini de yavaşlatmaktadır.</p>
<p>- Bulantı, kusma, mide yanması ve hazımsızlık gibi şikayetlerin yanı sıra mide ülseri belirtilerini hafifletir.</p>
<p>- Kalsiyum ve manganez mineralleri yönünden zengin olan kırmızı çay, sağlıklı kemik ve diş gelişimini destekler.</p>
<p>- Bol miktarda çinko ihtiva ettiği için cilt kuruluğu, tahriş, pişik, hafif yanıklar, aft ve uçuk gibi pek çok cilt sorununun tedavisini hızlandırır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Kırmızı çayın zararları nelerdir?</h2>
<p>Kırmızı çay, genel olarak güvenli kabul edilmektedir, ancak aşırı dozda kullanıldığında bazı yan etkilere yol açabilir. Yeşil ve siyah çaya kıyasla çok daha az tannik asit barındırmasına rağmen, demir emilimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle demir anemisi olan kişilerin kırmızı çay tüketmesi önerilmez.</p>
<p>Kırmızı çay, kanser ilaçları kullanan kişilerde bazı enzimlerin artışını tehlikeli oranlarda tetikleyebilir. Ayrıca antioksidan takviyesi alanlar ile gebelik ve emzirme dönemindekiler de kırmızı çay tüketiminden kaçınmalıdır. Östrojen hormonunu aktive eden kırmızı çayın, meme kanseri tedavisi gören kişilerce kullanımı tavsiye edilmez.</p>

kırmızı çay

Kırmızı Çay

<p>Gülgiller familyasından gelen kuşburnu, dikenli dalları, oval biçimli pembe ve beyaz çiçekleri ile tanınan bir bitki türüdür.Güzel kokulu çiçekleri ile güle benzeyen bitki, halk arasında yaban gülü, itburnu, itgülü, gül elması gibi isimlerle ile tanınır ve ticari amaçlarla yetiştirilir. </p>
<p>Yaz sonlarına doğu taban kısmı olgunlaşan bitkinin çiçeklerindeki taç yaprakları dökülür ve 1, 1 buçuk santimetre uzunluğundaki kuşburnu meyvesine dönüşür. Sonbahar mevsiminde toplanan bu meyveler marmelat ve çay yapımında kullanılır.</p>
<h2>Kuşburnu çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- C vitamini açısından oldukça zengin olan kuşburnu çayı, solunum yolu enfeksiyonlarına ve soğuk algınlığa karşı kullanılır. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve tıpkı böğürtlen çayı, tarçın çayı ve ısırgan çayı gibi hastalıklara karşı vücut direncini arttırır.</p>
<p>-Besleyici özelliği ile bedene kuvvet veren kuşburnu çayı, güçsüzlük ve bitkinlik durumlarına karşı doğal ilaç olarak kullanılır. Özellikle mevsim geçişlerinde güç kaybeden vücuda dinçlik verir, kronik yorgunluğa iyi gelir ve strese karşı dayanıklılığı arttırır.</p>
<p>- Cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlayan kuşburnu çayı; sigara, alkol ve yaşlılık etkilerine karşı cildi korur.</p>
<p>-Kuşburnu çayı idrar söktürücü özelliği ile vücutta biriken fazla suyun atılmasına yardımcı olur. İdrar yolu enfeksiyonlarına karşı koruma sağlar.</p>
<h2>Kuşburnu çayı nasıl demlenir?</h2>
<p>Kuşburnu çayı, kurutulmuş kuşburnundan yapılır. Lezzetli bir kuşburnu çayı yapmak için yıkanan kuşburunlarını yumuşatmak gerekir. Bunun için de kuşburnu sıcak suda 10-15 dakika haşlanır. Haşlanan kuşburnu önce süzülür sonra tekrar kaynamış suya atılarak demlenmek için kaynatılır. Demini vermeye başlayınca ocaktan alınan çay, soğuyunca süzülerek servis edilir. Kuşburnu çayı kaynatılırken içinde şeker katılabilir. Şeker yerine doğal tatlandırıcıları tercih edenler ise tarçın veya bal kullanabilirler. Kuşburnu soğuyunca vitaminlerini ve aromasını kaybetmediği için soğuk olarak veya tekrar ısıtılarak tüketilebilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Kuşburnu çayının zararları</h2>
<p>Doğru şekilde tüketildiği herhangi bir zararı olmayan kuşburnu çayı fazla tüketildiğinde kusma, baş ağrısı, kabızlık ve mide bulantısı gibi durumlara neden olabilir. Uzun dönem tüketildiğinde ise böbrek taşı riskini arttırır. Özellikle alerjik bünyeli kişilerin ve hemofili hastalığı olan kişilerin kuşburnu çayı tüketmeden önce mutlaka doktora başvurması gerekir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı:<a href=" http://www.omerfarukkural.com" target="_blank"> http://www.omerfarukkural.com</a></em></p>

kusburnu-cayi-sozluk

Kuşburnu Çayı

<p>Ballıbabagiller ailesinden gelen lavanta, lavandula cinsini meydana getiren Akdeniz kökenli bitki türlerinin adıdır. Lavantalar, çalı görünümünde ve toplu başak şeklinde mavi, morumsu veya kırmızı çiçekler açan aromatik bitkilerdir. Taşlık ve dağlık bölgelere özgü bir bitki olan ve boyu 60-100 santimetreye kadar uzayabilen lavanta; Hindistan, Amerika, Akdeniz ülkeleri, Avustralya, Rusya, Arap Yarımadası, Afrika ve Atlas Okyanusu adalarına kadar ulaşan geniş bir alanda yetişmektedir. Lavantanın medikal amaçlı kullanılan kısmı, taze ve kurutulmuş çiçekleridir. Kurutulmuş haliyle lavanta çayı olarak tüketilebilen bu bitki, antiseptik özelliğinin yanı sıra, hoş kokusu ve şifalı etkileriyle öne çıkmaktadır. </p>
<h2>Lavanta çayı nasıl demlenir?</h2>
<p>1 su bardağı içme suyu kaynatılarak içine 1 tatlı kaşığı lavanta eklenir. Bu işlemden sonra ocağın altı kısılarak, lavanta çayının 6 dakika demlenmesi sağlanır. Demlenen çay ılıdıktan sonra süzülerek içilebilir. Lavanta çayı, aç karnına ya da akşam yemeklerinden en az 2 saat sonra içilmelidir. Lavanta çayının faydalı etkilerinden yaralanmak için, tatlandırılmadan içilmesi önerilmektedir. Bu çayı tedavi amaçlı tüketen kişiler, 15 günlük periyotlar halinde kullanmalı ve bu sürenin sonunda mutlaka ara vermelidir. </p>
<h2>Lavanta çayının faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>- Lavanta çayı yüzyıllardan beri, sinirleri yatıştırmak, romatizmal ağrıları gidermek ve uyku bozukluklarının tedavisi için kullanılmaktadır. </p>
<p>-Tıpkı melisa çayı gibi, psikolojik rahatsızlıklar ve depresyon üzerinde iyileştirici özelliklere sahiptir.</p>
<p>- Sinir sistemini güçlendirerek, tansiyon problemlerini azaltan lavanta çayı, baş ağrıları ve migren tedavisine yardımcı olmaktadır.&nbsp;</p>
<p>- Mide ve bağırsakla ilgili rahatsızlıklar üzerinde iyileştirici niteliklere sahiptir.</p>
<p>- Dolaşım bozukluklarının doğal tedavisini destekler, aynı zamanda iyi bir iştah açıcıdır.</p>
<p>- Adet döngüsünü düzenler ve cilt problemleriyle savaşır. Akneli bölgelere tonik şeklinde uygulanarak, pürüzsüz bir cilt görünümünü destekler.</p>
<p> - Lavanta çayı, detoks etkisiyle, karaciğerin temizlenmesine ve düzenli çalışmasına destek olur. Bu niteliğiyle; sarılık, Hepatit B, C ve karaciğer yetmezliği gibi hastalıklar üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır.</p>
<p>- Saç dökülmesi şikayetleri için şifalı etkileri bulunan lavanta çayı, ılındıktan sonra temiz saça friksiyon şeklinde uygulanarak yarım saat bekletilir ve durulanır. Saç köklerinde kan akışını hızlandıran bu uygulamayla, saçlar canlı ve parlak bir görünüm kazanmaktadır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Lavantanın yan etkileri nelerdir?</h2>
<p>Sağlığa faydaları kabul görmüş, ancak etkileri hakkında yeterli bilimsel kaynak bulunmayan lavantanın kullanım şekli önemlidir. Bu tür alternatif tıp yöntemlerine başvurulmadan önce bir uzmanın görüşüne başvurulması gerekmektedir. Lavanta çayı, bazı kişilerde alerjik rahatsızlıklara sebep olabileceği gibi, titreme, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi yan etkiler doğurabilmektedir. İştah artırıcı özelliğe sahip olan lavanta çayını, kilo sorunu olanların dikkatli tüketmesi gerekmektedir. Hamile olanlar ve emzirme dönemindeki kadınların lavanta çayı içmesi önerilmez. İlaçlarla etkileşimi hakkında araştırma bulunmamasına rağmen, yatıştırıcı etkileri olduğu bilinen lavanta çayının antidepresan ilaçların etkisini güçlendireceği yönünde görüşler de bulunmaktadır. Lavantanın, kaygı giderici ilaçlarla birlikte kullanılması tavsiye edilmemektedir. </p>

lavanta-cayi

Lavanta Çayı

<p>Hem doğu hem de batı tıbbında önemli bir yeri olan melisa, latince adıyla melissa officinalis, antimikrobiyal ve antioksidan özellikleri açısından üzerinde en fazla çalışma yapılan tıbbi bitkilerden biridir. Genellikle Akdeniz iklim özelliklerinde yetişir. Boyu bir metreden fazla uzayabilen, çok yıllık, otsu yapıdadır. Ferahlatıcı limon kokusu ve naneyi andıran yuvarlak, hafif tüylü yaprakları vardır. Kokusu nedeniyle limon otu ya da kolonya otu adı verilen süs bitkisiyle karıştırılsa da farklı yaprak biçimi sayesinde diğerlerinden ayırt edilebilir. Kozmetik ve ilaç sektörlerindeki kullanımının artmasıyla birlikte, yabani olarak yetişen melisanın, son yıllarda ticari üretimi de yapılmaya başlanmıştır. En iyi faydayı sağlamak için, bitkinin yaprakları, içlerindeki yağ oranının yüksek olduğu mayıs-haziran aylarında toplanarak kurutulur. Yaprakları, yağ, tonik, çay, gibi değişik şekillerde hazırlanarak kullanılabilen melisa bitkisi, öncelikle, papatya, rezene ve ıhlamur gibi sakinleştirici etkisi nedeniyle tercih edilmektedir. </p>
<h2>Melisa çayının faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Antiseptik özelliğinden dolayı uçuklarda, ağız içi yaralarda, cilt ve saç derisi üzerindeki mantar ve egzama sorunlarında kullanılır.</p>
<p>-Sinek ve böcek ısırıklarında hem mikrop öldürücü hem de iyileştirici etkisi vardır.</p>
<p>-Sedatif özelliği nedeniyle melisa çayının, uykusuzluk, stres ve huzursuzluk gibi ruhsal durumlarda kullanımı yaygındır.</p>
<p>-Mide rahatsızlıklarında, gaz ve ağrı giderici etkisi sebebiyle melisa çayı tercih edilir.</p>
<p>-Son yıllarda, bilişsel bozukluklar, özellikle alzheimer ve epilepsi gibi hastalıklarda etkili olabileceği yönünde araştırmalar yapılmaktadır.</p>
<p>-Rahatlatıcı etkisi nedeniyle yüksek tansiyon ve kalp spazmlarını önleyebileceği düşünülmektedir.</p>
<p>-Ağrı kesici ve ateş düşürücü olduğu için grip ve nezlede, boğaz ağrılarında, migren türündeki baş ağrılarında kullanılır.</p>
<h2>Melisa bitkisi nasıl kullanılır?</h2>
<p>Sakinleştirici özelliğinden yararlanmak için taze ya da kurutulmuş yaprakları genellikle çay olarak tüketilen melisa bitkisi, ayrıca güzel kokusu nedeniyle özellikle balık ve tavuk gibi et yemeklerinde, tatlılarda, meyve salatalarında ve soğuk içeceklerde rahatlıkla kullanılabilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Melisa çayının yan etkileri nelerdir?</h2>
<p>Melisa çayının fazla tüketilmesi mide bulantısı ve hafif baş dönmelerine neden olabilir. Etkisini arttırdığı için sakinleştirici ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Tiroit ve diyabet hastalarının melisa çayı kullanmaları önerilmez. Hamilelik ya da emzirme dönemlerinde kullanımıyla ilgili bir araştırma olmadığından doktora danışılması önemlidir. </p>

melisa-cayi

Melisa Çayı

<p>Mersingiller familyasından gelen mersin, küçük ağaçlık ve fundalılar halinde yetişen, sık çatallı, bol yapraklı bir bitki türüdür. 1 ile 5 metre arasında boy veren mersinin yaprakları, açık-koyu yeşil tonlarında, mızrak biçiminde, uzun ve sivri haldedir. Beyaz renkte çiçekler veren mersin, yumurtaya benzeyen beş parçadan meydana gelir. </p>
<p>Bitkinin meyveleri yumurtayı andıran şekilde ya da yuvarlak olabilirken, büyüklük olarak bezelyeye benzemektedir. Meyveler çoğunlukla mavimsi siyahlıkta, nadiren de beyaz renkte olabilir. Mersinin ana yurdu Akdeniz ülkeleri olarak bilinmekle birlikte, Türkiye'de yabani olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişmektedir.</p>
<h2>Mersin çayı kullanımı</h2>
<p>Mersin çayı, bitkinin kendisiyle hazırlanabileceği gibi sadece yapraklarından ya da meyvelerinin suyundan da elde edilebilir. Mersinin yaprak ve meyveleriyle hazırlanan çay, kan şekerini düşürücü olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Yaban mersini çayından en yüksek faydayı görebilmek içinse, bitkinin kurutulmuş yapraklarının kullanılması önerilmektedir. Mevsiminde toplanan mersin yaprakları kurutularak ya da aktardan hazır bir şekilde satın alınarak çay şeklinde demlenebilir. Hazırlanan çayın etkisinin görülmesi için günde iki kez ve yemeklerden önce içilmelidir.</p>
<h2>Mersin çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Diyabetli hastalar için doğal bir destekleyici olan mersin çayı, tıpkı teke sakalı bitkisi gibi kandaki şeker oranını düşürücü etkiye sahiptir.</p>
<p>- Antioksidan etkisi sayesinde, vücudu serbest radikallere karşı savunur ve damarları güçlendirir.</p>
<p>- İçeriğindeki bol miktarda C vitamini ile; grip, bronşit ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı koruyucudur.</p>
<p>- Dolaşım sistemi üzerinde olumlu etkileri gözlenen mersin çayı, tansiyonu dengeler ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini minimum seviyeye indirir.</p>
<p>- Göz ve bağırsak iltihaplarının tedavisine destek olur.</p>
<p>- Bileşiminde bulunan "tanen" ile ishali geçirmeye yardımcı olur.</p>
<p>- Gözleri kuvvetlendirir. "Rodopsi" adlı pigmentin üretimini aktive ederek, katarakta karşı koruma sağlar.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mersin çayının yan etkileri nelerdir?</h2>
<p>Mersin, bilinen bir yan etkisi bulunmayan, meyve ve yapraklarıyla genel olarak güvenli olarak kabul edilen bir bitkidir. Mersin yapraklarının aşırı tüketimi, kas spazmına neden olabileceği gibi fazla kilo kaybına da yol açabilmektedir. Kanı pıhtılaştırıcı özelliği bulunan mersin çayı, adet döneminde kanamayı artıracağı için dikkatli kullanılmalıdır.</p>
<p>Operasyon öncesi ve sonrası süreçte içilmesi tavsiye edilmeyen mersin çayı, kan inceltici ilaçlarla etkileşime girerek, ilaçların tesirini tehlikeli oranlarda artırabilmektedir. Düzenli olarak diyabet ilaçları kullananların mersin çayı içmeye başlamadan önce bir uzmana danışmaları faydalı olacaktır. Aksi takdirde ilaçların etkisini güçlendireceği için hipoglisemiye neden olabilir.</p>

mersin-cayi

Mersin Çayı

<p>Şifalı etkileriyle vücudu hastalıklardan koruyan meyan kökü çayı, aynı zamanda birçok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olarak kullanılmaktadır. Meyan, Asya ve Avrupa kıtalarında doğal olarak yetişmektedir. Boyu 1-2 metreye kadar uzayabilen bitkinin kök kısımları toprağın derinlerine kadar ilerler.</p>
<p>Yılın her mevsiminde toplanabilen meyan kökü, Türkiye'de Akdeniz Bölgesi'nde yaygın olarak yetişir. Başta Adana olmak üzere pek çok yörede şerbeti yapılan ve çay şeklinde demlenerek içilen meyan kökü, sağladığı faydalar ve lezzetli aromasıyla sıklıkla tercih edilmektedir.</p>
<h2>Meyan kökü çayı nasıl demlenir?</h2>
<p>Meyan kökü aktarlardan kolaylıkla temin edilebilmektedir. Bitki kök halinde satın alındığında, öncelikle bir bıçak yardımıyla küçük parçalara ayrılmalıdır. Bir bardak kaynamış suyun içerisine 1-1,5 tatlı kaşığı meyan kökü atılır ve 5-6 dakika süresince demlenmeye bırakılır. Meyan kökü çayı, bir çay kaşığı bal ya da bir çubuk tarçın ilavesi yapılarak tatlandırılabilir.</p>
<p>Hazırlanan çay hem aç karnına hem tok karnına içilebilir. Günde iki bardak sınırını geçmeyecek şekilde öğlen ve akşam yemeklerinin ardından tüketilmesi, meyan kökü çayından alınan faydayı artırmaktadır.</p>
<h2>Meyan kökü çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Meyan kökü çayı, karaciğer hastalıkları ve karaciğer iltihabı üzerinde olumlu etkilere sahiptir.</p>
<p>- Grip, nezle ve soğuk algınlığı semptomlarını iyileştirici özelliktedir.</p>
<p>- Hazımsızlığı giderir, ödem oluşumunu önler. Ülsere karşı koruma sağlar.</p>
<p>- Harici olarak kullanıldığında, tıpkı karabaş çayı gibi egzama yaralarının düzelmesine destek olur.</p>
<p>- Vücuttan su atan meyan kökü çayı, özellikle kilo vermek isteyenler için destekleyici niteliktedir.</p>
<p>- Susuzluk hissini yok eder. İshale karşı etkili olduğu düşünülmektedir.</p>
<p>- Boğazda oluşan iltihap ve ağrıları bertaraf eder.</p>
<h2>Meyan kökü çayının zararları nelerdir?</h2>
<p>Meyan kökü çayı, aşırı tüketildiği takdirde vücut ve yüzde ödeme yol açabilmektedir. Yine fazla içilmesi halinde sıvı kaybı ve böbrek rahatsızlığına neden olabileceğinden kullanımı mutlaka sınırlı tutulmalıdır. Hamilelik ve emzirme döneminde olan kadınların meyan kökü çayı tüketmesi tavsiye edilmez. Kansızlık, hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalığı, potasyum eksikliği, meme, rahim ve prostat kanseri olan kişiler de meyan kökü çayı tüketiminden kaçınmalıdır.</p>


meyankoku-cayi-aralik-2021

Meyan Kökü Çayı

<p>Mısır püskülü çayı, tek yıllık tarım bitkisi olan mısırın lif benzeri püskül kısımlarından hazırlanan çaydır.  Şerit şeklindeki mısır kabukları ile mısır arasında bulunan bu püsküller halk arasında mısır saçağı olarak tanınır. 10 -30 cm uzunluğundaki bu saçaklar ipliksi bir yapıya sahiptir ve iyileştirici özelliği ile eski Çin tıbbında geleneksel ilaç olarak kullanılmıştır. Aynı zamanda mısır püskülü hem çay olarak hem ilaç yapılarak Amerikan yerlileri tarafından da tüketilmiştir.</p>
<h2>Mısır püskülü çayı nerede bulunur?</h2>
<p>Mısır püskülü çayı, tıpkı melisa çayı, sinameki çayı gibi hazır bitki çayı halinde aktarlardan ve şifalı ürünler satan büyük marketlerden satın alınabilir. Evde mısır püskülü çayı hazırlamak için kullanılacak mısır püskülleri ise aktarlarda ve gıda satışı yapan internet sitelerinde bulunabilir. </p>
<p>Açık sarı, kızıl ve kahverengi gibi renklerde olan bu mısır püsküllerini küçük poşetler içinde bütün halinde veya kıyılmış olarak bulunur. Satın alınan mısır püsküllerinin bir yıldan eski olmamasına dikkat edilir. Çay için kullanılacak taze mısır püskülleri ise bahçelere ekilen mısır bitkisinin koçanlarının başından yaz aylarında, mısır bitkisi çiçeklenmeden toplanabilir.</p>
<h2>Mısır püskülü çayı nasıl demlenir?</h2>
<p>Mısır püskülü çayı hazırlamak için ilk olarak seçilen püsküller küçük küçük doğranır ve kaynayan suyun içine atılır. Mısır püskülü çayı yaparken püskülleri su ile birlikte kaynatmamak gerekir. Suyun içine atılan mısır püskülleri 10 -15 dakika kapağı kapalı kalacak şekilde demlendirilir ve içilebilir. Çay için kullanılan ölçü 1 su bardağı suya kıyılmış 2 tatlı kaşığı püskül şeklindedir. Aynı zamanda mısır püskülü çayının zayıflama özelliğinden yararlanılacak ise kiraz sapı ile birlikte hazırlanması gerekir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mısır püskülü çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- İdrar yolları, mesane ve prostat bezi enfeksiyonu gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Mısır püskülü çayı bu hastalıklara karşı kullanılacaksa civanperçemi ile birlikte hazırlanması gerekir.</p>
<p>- Mısır püskülü çayı, vücuda kuvvet verir.</p>
<p>- Kırkkilit çayı gibi romatizma ağrılarına iyi gelir.</p>
<p>- Kan şekerini dengeleyen mısır püskülü çayı, diyet yaparken zayıflamaya yardımcı olur.</p>
<p>- İdrar söktürücü özelliğe sahip olan mısır püskülü çayının, böbrek taşı oluşumunu azalttığı düşünülmektedir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://nasilicilir.com/" target="_blank">http://nasilicilir.com/</a></em></p>

misir-puskulu-cayi

Mısır Püskülü Çayı

<p>Nane çayı, kekik, lavanta, fesleğen gibi ballıbabagiller familyasından gelen ve hafif tüylü küçük yaprakları ile bilinen nane bitkisinden hazırlanır.  Kahverengi gövdesi ile 90 cm’ye kadar uzayabilen nane, çok yıllık bir bitkidir. Kurutularak öğütülen yaprakları, baharat olarak tüketilir. </p>
<p>Tırtıklı yapraklarındaki keskin ve ferahlatıcı kokusu ile hem gıda sektöründe hem yemek yapımında hem de çay olarak kullanılır. Nane çayı hazır paketler halinde veya kurutulmuş nane yaprakları şeklinde marketlerde ve aktarlarda kolayca bulunur.</p>
<h2>Nane çayının içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2>
<p>Halk arasında şifalı özellikleri ile kullanılan nane çayı, A vitamini açısından oldukça zengindir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini ile hücre hasarlarını azaltır. </p>
<p>B1, B2 ve B3 vitamini açısından önemli bir kaynak olan nane çayı, magnezyum, potasyum, kalsiyum minerallerini içerir ve Omega 3 yağları, demir ve folat açısından oldukça zengindir. </p>
<h2>Nane çayı nasıl yapılır? Püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Nane çayı kurutulmuş nane yapraklarından hazırlanır. Nane çayı evde hazırlanacaksa taze nane yaprakları iki üç parçaya bölünerek gölgelik bir alanda iki gün kurutulup kullanılır. Nane yapraklarının tam kuruduğundan emin olunmalıdır. Kurumuş nane yaprakları kaynamış suyun üzerine atılır. </p>
<p>Nane yaprakları vitaminlerini kaybetmemesi için kesinlikle su ile birlikte kaynatılmamalıdır. Demliğe atılan naneler 15-20 dakika demlenmeye bırakılır. Çayın içine limon veya bal katılarak içilebilir. Nane çayı için kullanılan ölçü ise büyük bir bardak suya bir çay kaşığı kurutulmuş nane şeklindedir. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Nane çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Hazımsızlık, mide şişkinliği ve gaz sorunlarına iyi gelir.<br />
- Nane çayı tıpkı tarhun otu ve pelin otu gibi sindirim sistemi sorunlarını düzeltmeye yardımcı olur.<br />
- İçeriğindeki C vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı vücudu korur.<br />
- Nane çayı diyet yaparken düzenli kullanıldığında zayıflamaya yardımcı olur.<br />
- Mentol etkisi olan nane çayı, ateşi düşürücü özelliğe sahiptir.</p>
<h2>Nane çayının yan etkileri nelerdir?</h2>
<p>Keskin tadı ile oldukça etkili bir çay olan nane çayı özellikle mentole alerjisi olan kişilerde solunum güçlüğü, kaşıntı, dilin veya yüzün şişmesi gibi durumları ortaya çıkarabilir. </p>
<p>Bunun yanında mide rahatsızlığı çeken kişilerin fazla nane çayı içmeleri, mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Özellikle reflü şikayeti olanların nane çayından uzak durması gerekir. </p>

nane-cayi

Nane Çayı

<p>Yeşil çay ve siyah çay gibi Camellia Sinensis yapraklarından üretilen oolong çayı, yeşil çaydan uzun, siyah çaydan ise daha kısa bir fermantasyon süresine tabi tutularak elde edilir. Siyah çay gibi parçalanma işleminden geçmeden üretilen çay, açık yeşil renkteki yaprakları ve bakır rengi demi ile tanınır. Çin, Japonya ve Tayvan gibi ülkelerde tüketilen oolong çayı, Çin’in Fujian bölgesine özgü bir çay türüdür.</p>
<h2>Oolong çayı nasıl yapılır ve püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Yumuşak, pürüzsüz ve hafifi bir içime sahip olan oolong çayı, aktarlarda ve marketlerde bulunabilir. Oolong çayı hazırlamak ise siyah çay ve yeşil çaya oranla daha zahmetlidir. Aktardan alınan oolong yaprakları demliğin dibine tek tek dizilir. Farklı bir kapta kaynatılan su yaprakların üzerine gezdirilerek dökülür. </p>
<p>Sıcak suyu döktükten sonra yüzeyde oluşan kabarcıklar bir kaşık yardımı ile alınır ve demliğin kapağı kapanarak çay demlenmeye bırakılır. 5 dakika demlendikten sonra oolong çayı süzdürerek servis edilir. Oolong çayını servis ederken dikkat edilmesi gereken nokta demliğin dibinde kalan çayın eşit bir şekilde bardaklara dağıtılmasıdır, çünkü oolong çayının en yoğun olduğu yer demliğin dip kısmıdır.</p>
<p>Canlı ve kuvvetli bir etkiye sahip olan oolong çayını iyi demlemek için yaprak miktarı, demleme süresi, suyun sıcaklığı ve suyun miktarına dikkat etmek gerekir. Oolong çayında kullanılan standart ölçü; büyük boy bir fincan kaynar su için 1 buçuk çay kaşığı oolong yaprağıdır.</p>
<h2>Oolong çayının faydaları</h2>
<p>- Kalp rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı olan oolong çayı, kalp ritmini düzene sokar.</p>
<p>- Düzenli olarak içilen oolong çayı, dişlerin çürüme riskini azaltarak ağız hijyenini geliştirir.</p>
<p>- İçeriğindeki antioksidanlar sayesinde kolesterol seviyesini düşüren oolong çayı, ardıç çayı gibi kan şekerini dengeler.</p>
<p>- Metabolizmayı hızlandıran oolong çayı zayıflamaya yardımcı olur.</p>
<p>- Vücuttaki zararlı toksinleri atmaya yardımcı olan oolong çayı, cilt sağlığını olumlu etkiler.</p>
<p>- Oolong çayı ginseng çayı gibi vücut direncini arttırır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Oolong çayının yan etkileri</h2>
<p>Oolong çayı, aşırı tüketim halinde mide bulantısı, çarpıntı ve baş dönmesine neden olabilir. Kafein miktarı yüksek olmamasına rağmen akşamları içildiğinde uykusuzluk yapabilir ve tansiyonu yükseltebilir. Bunun dışında hamilelik ve emzirme döneminde tüketilmemesi gerekir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı:<a href=" http://www.answers.com" target="_blank"> http://www.answers.com</a></em></p>

oolong çayı

Oolong Çayı

<p>Papatyagiller ailesinden gelen papatya; boş arazilerde, bahçelerde, kırlarda, orman çayırlıklarında, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen bir bitkidir. Sarı-beyaz renkte çiçekleri bulunan ve hoş bir kokuya sahip bu bitkiden papatya yağı ve papatya çayı elde edilmektedir. </p>
<h2>Papatyanın mevsimi ne zamandır?</h2>
<p>Mayıs ve haziran aylarında çiçek veren papatya, öğle saatlerinde sapsız bir şekilde toplanarak muhafaza edilir. Papatyanın birçok çeşidi olmakla birlikte, gerçek mayıs papatyası matricaria recutita türüdür ve papatya çayı hazırlamak için mutlaka bu türün kullanılması gerekmektedir. Serin ve güneş görmeyen bir yerde kurutulması gereken bitki, bu işlemden sonra cam kavanozda saklanmalıdır. Papatya çayının şifalı etkilerinden yararlanabilmek için papatyaların toplanma ve kurutma süreçleri önemlidir. Doğru olmayan bir teknik kullanıldığı takdirde bitkinin tıbbi etkileri hızla kaybolmaktadır. Papatyanın raf ömrü çiçeklerin toplanmasından itibaren bir yıldır. Raf ömrünü dolduran bitki kesinlikle kullanılmamalıdır. Papatya, gerçeğini bulmak bir hayli zor olduğu için kıymetli bitkiler arasında yer almaktadır.</p>
<h2>Papatya çayının faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>- Siyah çaydan sonra en çok tüketilen bitki çaylarından biri olan papatya çayı, rahatlatıcı ve uykusuzluğu giderici etkiye sahiptir. </p>
<p>- Tıpkı anason çayı gibi sindirimi rahatlatır ve mide kramplarını giderir. Aynı zamanda östrojeni artırarak, adet döngüsüyle ilgili düzensizliklerin tedavisine yardımcı olur.</p>
<p>- İltihaplı göz kapakları ve kaşıntılı döküntüler için dıştan kompres şeklinde uygulanır. Diş ağrılarında gargara olarak kullanılır.</p>
<p>- Papatya çayının kuşburnu ve ıhlamur gibi cildi güzelleştirici etkisi bulunmaktadır. Papatya çayıyla yüz bölgesi haftada bir kez yıkanarak, duru ve sağlıklı bir görünüm elde edilebilir. </p>
<p>- Papatya çayı temiz saça masaj şeklinde uygulanıp yarım saat bekletildikten sonra durulanırsa saçlar yumuşaklık ve parlaklık kazanır. </p>
<p>- Nezle ve sinüzit tedavisini desteklemek için papatya buğusu son derece faydalıdır.</p>
<p>- Papatya çayının her gün düzenli olarak tüketilmesi, kan şekerini dengede tutarken, şeker hastalığının neden olduğu göz rahatsızlıklarını da önlemektedir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Papatya çayının zararları nelerdir?</h2>
<p>Çiçeklere alerjisi olan kişilerde papatya polenine karşı gelişebilecek duyarlılık mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Papatyanın birçok çeşidi olduğu için hangisinin kullanıma uygun olduğu iyi bilinmelidir. Tedavi amaçlı tüketime uygun olan papatya türü Matricaria papatyasıdır. Piyasada satılan papatyayla benzerlik gösteren çiçekler, sağlık için sakıncalı maddeler içerebilmektedir. Aynı zamanda papatya çayının bazı ilaçlarla etkileşimi bulunduğu için uzman kontrolünde tüketilmesi gerekmektedir.</p>