balik-kategorisi

Denizin altından sofranıza, balık çeşitleri ve özellikleri! Somondan levreğe, her bir balığın lezzet sırları ve sağlığa faydaları burada.

balik-sozluk-kategori

balik-sozluk-app

balık

<p>Levrek balığı, ortalama 50-60 cm boyundadır; ancak 1 metre uzunluktaki türlerine de rastlanmıştır. Yavruyken sürü halinde, yetişkinken yalnız yaşar. Kuytu ve karanlık yerleri sever. Kayalık ve batıklarda yuva kurar. Bayağı ve benekli olmak üzere iki tip levrek vardır. Benekli Güney Ege ve Akdeniz’de, bayağı ise bütün denizlerimizde bulunur. Levrek balığı, çipura ile birlikte ülkemizin en lezzetli balıklarından biridir. Ekonomik değeri yüksek bir balıktır. Eti dolgun, beyaz ve yağsızdır. Yavruyken yengeç, karides ve kurtçuklarla beslenir. Karadeniz’de ocak ve mart, diğer denizlerimizde ise nisan ve mayıs aylarında ürer. Üreme dönemlerinde eti lezzetini yitirir.</p>
<h2>Levrek balığının içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2>
<p>Eti çok lezzetli olan levrek balığı, vitamin ve mineral bakımından çok zengin bir balıktır. Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri içerir. İçerisinde A, B1, B2, B3, B5, B6, B12, D ve E vitaminlerinin yanı sıra iyot, çinko, potasyum, selenyum, magnezyum, demir, kalsiyum ve bolca fosfor bulunur.</p>
<h2>Levrek balığının faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>- A, B1, B2, B6, B12 ve D vitaminlerini içeren levrek balığı, nezle gibi kış hastalıklardan korunmada destekleyicidir.</p>
<p>- İçerisindeki magnezyum ve iyot gibi madensel tuzlar sayesinde, eklem ve kemikleri güçlendirir.</p>
<p>- Bol miktarda kaliteli protein içerir. İçerisinde nişasta ve karbonhidrat barındırmadığı için sindirimi oldukça kolaydır.</p>
<p>- Ülkemizde yaygın olan kolesterol rahatsızlıkları, kanser, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için çok faydalıdır. Kalp ritmini düzeltmeye yardımcı olur.</p>
<p>- Şeker içermediği için diyabet hastaları için son derece uygun bir gıdadır. Ayrıca sağlıklı bedenler için doğru beslenmeyi sağlar.</p>
<p>- Haftada en az iki kere yenildiğinde vücuttaki bitkinlik seviyesini aşağıya çeker.</p>
<p>- Bol miktarda fosfor bulundurması neticesinde göz sağlığı için faydalıdır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Pişirme yöntemi? Nasıl pişirilir?</h2>
<p>Levrek balığı; beyaz etli ve çok lezzetli bir balıktır. Bütün olarak mangalda veya fırında yapılabilir. Fileto halinde ızgarası ve tavasının yapılması da mümkündür. Bu haliyle buğulama, haşlama ve yahni olarak da pişirilebilir. Kiremitte, kaşarla birlikte pişebilir. Ayıklanmış hali salatalarda da kullanılır. Bütün balıklarda olduğu gibi, kızartıldığında besin değerini yitirecektir.</p>

levrek balığı_222612280

SÖZLÜK

Levrek Balığı

<p>Pomatomidae familyasının üyelerinden olan lüfer balığı, tropik ve ılıman denizlerde yaşayan lezzetli bir balık türüdür.Ülkemizde Karadeniz, Marmara ve Akdeniz'de bol miktarda bulunan lüfer balığı, göçmen ve kendinden büyük balıklara saldırabilen yırtıcı bir balıktır. Lüfer balığının uzunluğu 110 santimetreye, ağırlığı 11,5 kilograma kadar ulaşabilir. </p>
<p>Ömrü 15 yıldan fazla olabilen lüfer, yandan hafif yassı ve uzun bir vücuda sahiptir. Yan çizgide yaklaşık 100 adet pulu olan lüferin sırtı koyu mavi ve yeşil, karnı ise beyazdır.<br />
Yavruları mikroorganizmalarla beslenen lüferin yetişkinleri, boylarına göre istavrit, izmarit, zargana, uskumru, sardalya ve hamsi gibi balıkları yiyerek beslenirler. Eti yağlı, beyaz ve lezzetli olan lüfer, çipura, levrek, mezgit ve uskumru gibi ekonomik değeri son derece yüksek olan bir balıktır. </p>
<p>Lüfer balığının boylarına göre çeşitleri şöyledir: 10 santimetreye kadar olanlara yaprak veya defneyaprağı, 18 santimetreye kadar olanlara çinekop, 25 santimetreye kadar olanlara sarıkanat, 30 santimetreye kadar olanlara lüfer, 50 santimetreye kadar olanlara kofana, 50 santimetreden büyük olanlara sırtıkara denilmektedir.</p>
<h2>Lüfer balığı nasıl seçilir?</h2>
<p>Lüfer seçimi yaparken dikkat edilecek ilk noktalar mevsimi ve boyudur. Lüfer neslinin devamı için ülkemizde düzenlenen çeşitli kampanyalar ile birlikte eylül ve ocak ayları arasında 25 santimetrenin altında satılan lüferlerin tüketilmemesi önerilmektedir. Üreme dönemleri olan mayıs, haziran ve temmuzda avlanması yasaktır. Mevsimi gelen taze lüfer balığının gözleri parlak ve dışa doğru, solungaçları ise kırmızı olur. </p>
<p>Solungaçların kırmızı mürekkep balığı ile boyanıp boyanmadığı ancak solungacına dokunarak anlaşılabilir. Taze lüfere parmak ile bastırıldığında ortaya çıkan çukurluk hızla düzelirken, bayat lüferde çukurluk kalır. Taze lüferin kokusu güzeldir ve oksitlenmediği için sadece deniz kokar.</p>
<h2>Lüfer balığının içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2>
<p>Lüfer balığında A, B2, B6, bol miktarda B12, thiamin, niasin, pantotenik asit vitaminleri bulunur. Selenyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, çinko, bakır ve sodyum minerallerini de barındıran lüfer balığında, Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri de bol miktarda vardır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Lüfer balığının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Eksikliğinde yorgunluk hissi, halsizlik ve uykusuzluk gibi belirtilerin ortaya çıktığı niasin yönünden zengin olması sayesinde vücuda zindelik katar.</p>
<p>- Enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırır.</p>
<p>- Cildin, sinirlerin ve sindirim sisteminin sağlığını korumasına yardımcı olur.</p>
<p>- Hücre koruyucudur.</p>
<p>- Antioksidan özelliği vardır.</p>
<h2>Lüfer balığı nasıl pişirilir?</h2>
<p>Lüfer; eti lezzetli, dolgun ve beyaz bir balıktır. Bu nedenle ızgara, fırınlama ve buğulama yoluyla tüketilebilir. Fileto şeklinde kiremitte pişirilebilen lüferin kızartılması, besin değerini ortadan kaldıracağı için önerilmez. Ebadına göre lüferler ayrıca haşlama, tuzlama, köfte ve salata olarak da tüketilebilmektedir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı:<a href=" http://www.zaman.com.tr" target="_blank"> http://www.zaman.com.tr</a></em></p>

lüfer

Lüfer

<p>Ülkemizde Akdeniz, Ege ve Marmara'da bulunan melanur balığı, 25 cm ile 40-45 cm arasında bir boya sahiptir. Kıyıya yakın kayalık bölgelerin birleştiği yerlerde ve mağara girişlerinde sürüler halinde yaşarlar. Parlak nesnelere hassasiyeti ile bilenen melanur balığı kıvrak, hızlı ve zeki bir balık türüdür. </p>
<h2>Melanur balığı nasıl pişirilir?</h2>
<p>Genelde ızgarası ve tavası yapılan melanur balığı, meze yapımında kullanılır. Fakat mangalda ve köz içinde farklı pişirme yöntemleri de vardır. Melanur balığı, temizlendikten sonra üzeri iki veya üç kez çizilerek folyo kâğıdına konur. Aynı folyo kâğıdına domates, biber ve soğanda eklenerek hava almayacak şekilde kapatılır ve mangal kömüründe köz içinde pişirilir. Köz dışında genelde tavada pişirilen melanur, fazla yağlı bir balık olmadığı için kızartırken yağ kullanılmalıdır. Mangalda ise çok kuru olacağı için ideal pişirme yöntemi tavadır. Küçük parçalara bölündüğü taktirde; zeytinyağı, limon suyu, sarımsak, karabiber ve tuzdan oluşan karışımda dört saat kadar dinlendirilirse çiğ olarak da yenilebilir.</p>
<h2>Melanur balığı püf noktaları</h2>
</p>
<p>-Öncelikle balığın lezzetli olması için taze olması gerekir. Balığın taze olup olmadığı gözlerinden ve pullarından anlaşılır. Melanur, hassas pullara sahip bir balık olmasına rağmen pulların ele gelmemesi gerekir. Pullarının yanı sıra gözleri parlak ve canlı bakmalıdır. </p>
<p>-Pişirme sırasında ise az yağlı bir balık olduğu için farklı bitkisel yağlar, domates sosu ve şarap gibi malzemelerle birlikte pişirilir. Izgara yapılacağı zaman ise sıvı yağ, karabiber ve tuz karışımına bulanarak ızgaraya yapışması önlenir. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Melanur balığı temizleme ve saklama</h2>
<p>Genelde yaz sonunda olgunlaşan melanur balığı, az kılıçlı ve pulları çok hassas  bir balıktır. Onun için temizlenmesi oldukça kolaydır. Pullarını temizlemek için bıçağı balığın her iki tarafında bir iki defa gezdirmek yeterli olur.  İç organlarını temizlemek için ise balığı boğazından dip kısmına kadar kesmek gerekir. </p>
<p>Melanur balığını saklamak için ise önce tuzlamak gerekir. Tuzlandıktan sonra üç gün buzdolabında, on beş gün kadar ise buzlukta saklanabilir.  </p>

Melanur

<p>Son derece kıymetli bir balık olan mercan, denizlerin taşlık ve kayalık kesimlerinde yaşar. Yılın hemen her mevsiminde avlanması mümkün olmakla beraber esas sezonu nisan ve mayıs aylarıdır. Çoğunlukla Ege, Marmara ve Çanakkale Boğazı civarında bulunur. Lezzetli ve bol etli olması nedeniyle ekonomik değeri yüksektir. Yumuşak eti ve hazmının kolaylığı ile rağbet gören bir balık olan mercan, özellikle sindirim problemi olanların ilk tercihleri arasındadır.</p>
<h2>Mercanın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Mide ve bağırsak sorunlarının engellenmesine katkı sağlar. Bağırsakları yumuşatıcı etkiye sahiptir.</p>
<p>-Kalp atışlarını düzenler ve ritmini korur. Kalp hastalıklarını azaltıcı etkisi vardır.</p>
<p>-Kolesterolü dengeler ve başta damar sertliği olmak üzere damar hastalıklarının gelişimini engeller.</p>
<p>-Kemik gelişimine ve korunmasında etkisi nedeniyle çocukların ve yaşlıların tüketmesi tavsiye edilir.</p>
<p>-Hafızayı güçlendirir, beyinden kaynaklanan rahatsızlıkların tedavisinde yardımcıdır.</p>
<p>-Şeker hastalarının bolca tüketmesi önerilmektedir.</p>
<p>-Kansere karşı koruma sağlar.</p>
<p>-Sarılığa karşı tüketilmesi tavsiye edilir.</p>
<p>-Kırışık oluşumunu yavaşlatır ve cildin taze görünümüne katkı sağlar.</p>
<p>-İnme hastalığı ve felce yakalanma ihtimalini azaltmada yardımcıdır</p>
<p>-Sindirim sistemini ve sinirleri korur, depresyondan koruyucu etkisi vardır.</p>
<p>-Zeka gelişimine katkıları nedeniyle, hamile bayanların tüketmesi önerilir.</p>
<p>-Vücudu kuvvetlendirir ve zindelik sağlar.</p>
<h2>Mercanın besin değeri nedir?</h2>
<p>Yağ oranı bakımından az yağlı balık grubuna giren mercan midesinden şikayet duyanların, diyet yapanların ve formunu korumak isteyenlerin çekinmeden tüketebileceği besin değerlerine sahiptir. 100 gram mercan size yaklaşık 110 kalori, 6 gram yağ ve 16 gram protein kazandırır. Mercanın beyaz eti A ve B grubu vitaminler yönünden zengindir. Omega 3 deposu olan mercan içerdiği protein değeri, fosfor ve potasyum oranları ile oldukça sağlıklı ve besleyicidir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mercan nasıl pişirilmelidir?</h2>
<p>Mercan genellikle ızgarada pişirilir. Tabii tercihe göre fırında ya da tavada da pişirmeye uygundur. Çok yağlı bir balık olmaması sebebiyle pişirilirken kuruyabileceği dikkate alınmalıdır. Izgaranın yanı sıra buğulaması, dolması, yahnisi ve çorbası yapılarak tüketilebilir. Besin değerinin en az etkileneceği buğulama yöntemini tercih etmek, içerdiği vitamin ve diğer minerallerden maksimum şekilde yararlanmayı mümkün kılacaktır.</p>
<p><em>Görsel kaynak: http://salibahtiyar.tr.gg/DEN%26%23304%3BZ-BALIKLARI-.htm </em></p>

mercan

Mercan

<p>Karadeniz ve Marmara'nın derin sularında yaşayan mezgit balığı, lezzeti ve mutfak kültürlerindeki yeri dışında ekonomik açıdan da önemli bir yere sahiptir. Mezgit balığı, genel görünüm olarak uzun ve incedir. 3 adet sırt yüzgecine sahiptir. Vücudunun üst bölümü parlak mavi, yanları ve altı ise daha açık renktedir. Tüm dünyada kullanılan ortak adı Merlangius Euxmus'tur. </p>
<p>Yetişkin bir mezgitin boyu 20-40 cm, ağırlığı ise 200-250 gr arasında değişebilir. Derin sularda yaşamasına karşın gündüzleri yüzeye daha yakın bulunan hamsi, sardalya gibi sürü halindeki küçük balıkları avlayarak beslenmektedir. Lezzetli olması, çok tercih edilmesi ve her mevsim avlanabilmesi sayesinde ciddi bir ekonomik değere sahiptir. Beyaz etinin rengi ve lezzeti sebebiyle bazı kesimlerde "tavuk balığı" olarak da isimlendirildiği bilinmektedir.</p>
<h2>Mezgit nasıl temizlenir?</h2>
<p>Küçük balıkları sadece el yordamıyla temizlemek mümkünken çipura, levrek, mezgit gibi orta ve büyük ebatlı balıkları temizlerken bıçak kullanmak gerekir. Mezgiti temizlenirken ilk aşamada balığın karnı, boynundan kuyruğuna doğru keserek açılır ve organları boşaltılır. Sonrasında boyun kopmayacak şekilde alt kısımdan kesilir ve baştan tutularak kılçıkları çıkarılır. </p>
<p>Diğer kalıntılar bol su altında temizlenir. Balıkların içinde, omurgalarına yapışık halde bulunan koyu renkli zar, düzgün temizlenmezse yeme aşamasında ağızda acı bir tat oluşturur.</p>
<h2>Mezgit nasıl pişirilir?</h2>
<p>Mezgitin en çok tercih edilen pişirme yöntemi mezgit tavadır. Mezgit tava yapılışı, hamsi tavanın yapılışı ile aynıdır. Mezgit tavadan sonra, özellikle yumurtalı mezgit kızartma da birçok kişinin tercih ettiği mezgit pişirme yöntemleri arasındadır. Bunların dışında mezgit; buğulama, zeytinyağlı mezgit sarma, pirinçli mezgit salata gibi tariflerde fırında, haşlanarak ya da kızartılarak pişirilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mezgitin faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Antikanserojen özelliğe sahip olan folik asit bakımından zengindir.</p>
<p>- Vücutta homosistein (kanda bulunan ve protein yapan bir aminoasit) oranın düşürülmesine yardımcı olarak kalp rahatsızlıklarını engeller.</p>
<p>- Diyabet ve osteoporoza karşı koruma sağlar.</p>
<p>- Zengin B vitaminleriyle beyin gücünün artmasını sağlar ve yorgunluk etkilerini azaltır.</p>
<p>- İçerdiği zengin iyot sayesinde tiroid salgılayan bezlerin düzenlenmesini sağlar.</p>
<p>- Çinko içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir.</p>
<p>- İçeriğindeki omega 3 sayesinde cildi güzelleştirir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://vidouble.com" target="_blank">http://vidouble.com</a></em></p>

mezgit

Mezgit

<p>Sparidae familyasından gelen mırmır balığı, halk arasında çizgili mercan olarak da bilinir. Balıkçılar arasında en meraklı balık türü olarak geçen mırmır balığı, ılıman ve kumluk sahillerin derin kısımlarında yaşar. Genelde kalabalık gruplar halinde yaşayan mırmır balığı, oldukça ürkek bir balık türüdür. Mırmır balığının mevsimi ise haziran ortasından eylül ayına kadardır.  </p>
<h2>Mırmır balığı nasıl pişirilir?</h2>
<p>Yapımı oldukça kolay olan mırmır balığı tavada, ızgarada veya fırında farklı yöntemlerle pişirilebilir. Tavada yapılacaksa temizlenen balıkların üzerine salça, sarımsak, tuz ve kekikten oluşan karışımı fırça ile güzelce sürerek ısınmış yağda balığı pişirmek gerekir. Yine tavada pişirilecekse balığın kısık ateşte pişirilmesi balığın lezzeti acısından oldukça önemlidir. Bunun yanında fırında pişirilecekse temizlenen balıkların üzerine yağ sürülerek, balık suyunu salana kadar 200 derecelik fırında pişirilmesi yeterlidir. Tava ve ızgaradan ziyade mırmır balığının daha lezzetli ve etinin daha yumuşak olmasını için fırında pişirmek gerekir. </p>
<h2>Mırmır balığı pişirirken dikkat edilmesi gereken püf noktalar</h2>
<p>Farklı çeşitlerde pişirilebilen mırmır balığının daha lezzetli olması için dikkat edilmesi gereken püf noktalar vardır. Mırmır balığı, tavada kızartılacak ise yarım ölçek çiçek yağı ile yarım ölçek zeytin yağını karıştırarak balığı pişirmek gerekir. Bunun yanında mısır unu ekleyerek veya farklı pişirme yöntemlerinde defneyaprağı kullanarak pişirmek balığa daha da lezzet katacaktır. Son olarak balık kokusundan rahatsız olanlar için balığı pişirmeden önce biraz sirkeli suda bekletmek balığın kokmasını engelleyecektir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mırmır balığını temizleme ve saklama yöntemleri</h2>
<p>Mırmır pullu bir balık olduğu için temizleme işlemine pullarından başlanmalıdır. Bıçağı dik tutarak bir iki defa balığın her iki yüzünde sürtmek yeterlidir. Bu işlem mutfakta yapılacaksa pulların etrafa sıçramamasına dikkat etmek gerekir. Pullardan sonra iç organlarını temizlenen mırmır balığının karnını tamamen yarmaya gerek yoktur. Temizleme işleminden sonra balık, pişirme yöntemine göre farklı büyüklükte parçalara bölünür. Mırmır balığı saklanırken balığı önceden temizlemek gerekir. Temizlendikten sonra buzdolabında üç gün, buzlukta ise on beş gün kadar saklanabilir.  </p>

mirmir-baligi

Mırmır Balığı

<p>Etçil ve yırtıcı bir balık türü olan müren kaya kovuklarında, mercan resiflerinde ve mağaralarda yaşar. Boyu 2 metreye kadar çıkabilen müren balığı, halk arasında merina balığı olarak da adlandırılır. Tahrik edildiğinde oldukça saldırgan bir balık olan müren, bilindiğinin aksine zehirli bir balık değildir.</p>
<h2>Müren balığı pişirme yöntemleri ve püf noktaları</h2>
<p>Müren avlanması zor ve tehlikeli bir balık olduğu için halk arasında fazla tüketilmez. Buna rağmen lezzetli eti ile ünlü bir balıktır. Izgara ve tava gibi yöntemler ile pişirilir. Balık etleri pişirileceği zaman sirkeli suda  2-3 saat arası bekletilir ve etler süzülmeye bırakılır. Bu arada sos hazırlanır. Yoğurt, yumurta, salça ve çeşitli baharatlarla hazırlanan karışım etlere sürülür ve ister tavada ister ızgarada pişirilebilir. Fakat balığı pişirmeden önce dilimlenmiş etlerin bir gece yoğurtlu sosta bekletilmesi balığın daha lezzetli olmasını sağlar. </p>
<h2>Müren balığı nasıl temizlenir?</h2>
<p>Müren balığı diğer balıklardan farklı özelliklere sahip olduğu için farklı temizleme yöntemleri kullanılarak temizlenir. İnce, uzun ve oldukça kalın bir derisi olan müren balığının derisi temizlenerek işleme başlanır. Balığın derisini temizlemek için balık başından tel yardımı ile yüksek bir yere asılır. Yüzme işlemi için keskin bir bıçak ve kerpeten kullanmak gerekir. Kerpeten ve bıçak yardımı ile balığın derisi yüzülür. Derisi yüzüldükten sonra iç organlarını ve balığın karin bölgesindeki yumuşak yeri kesilir. Kafası yenilmediği için kafasını kesmek ve kuyruk kısmından bir, bir buçuk karışı kesmek gerekir. İç kısmını temizleyip başını kestikten sonra yüzgecinin çıkarılması gerekir. Yüzgeç her iki yanından bıçakla kesilir, ardından kerpetenle çıkarılır. Balığı temizleme işleminden sonra pişirme yöntemine göre parçalara ayrılır. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Müren balığı nasıl saklanır?</h2>
<p>Müren balığının saklaması diğer balıklardan farklı değildir. Temizlenen ve parçalara bölünen balık derin dondurucuda veya buzlukta on beş gün kadar saklanabilir. Müren balığını pişirmeden önce etleri bir gece sosun içinde bekletmek gerekir. Bu işlemi saklama sırasında yapmak mümkündür. Yoğurt, soğan suyu, sarımsak ve karabiberle hazırlanan sosun içine balık dilimleri konup derin dondurucuda saklayabilir.  </p>

muren-baligi

Müren Balığı

<p>“Arap”, “Taş Hanisi” ve “Kara” isimleriyle de tanınan orfoz (Epinephelus marginatus), Güney Ege ve Akdeniz sularında taşlık ve kayalık alanlarda yaşayan, dikenli yüzgeçlere ve küçük pullu kalın deriye sahip bir balık türüdür. İri bir kafaya, kalın dudaklara, koyu kahverengi ile füme bir sırta ve açık sarı renkli desenlere sahip olan orfoz, yaklaşık 50 yıl ömre sahiptir. </p>
<p>Türün genç balıkları 20 ila 100 metre arasındaki yüzeye yakın suları, erişkin orfozlar ise 50 ila 300 metre arasındaki derinlikleri tercih eder.</p>
<p>Yaşadığı taşlık bölgelerde iyi kamufle olabilen orfoz, kayaların altında gedikler açarak küçük balıklar için de değerli sığınak alanları oluşturur ve bölgesindeki balık nüfusunun artışına katkıda bulunur. Hakim olduğu bölgede besin zincirinin en üstünde yer alan orfoz, çift cinsiyetli balıklar sınıfına girmektedir.</p>
<h2>Orfoz balığının içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2>
<p>Orfoz A, B1, B2, B3, B6 ve B12 vitaminlerinin yanı sıra selenyum, fosfor, sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum, bakır, mangan ve çinko mineralleri açısından zengindir. Omega-3 yağ asidi yönünden orkinos kadar zengin bir balık olmasa da önemli bir protein kaynağıdır. Orfoz balığı, yüksek oranda kolesterol barındırdığı için kolesterol hastaları tarafından dikkatle tüketilmesi tavsiye edilir.</p>
<h2>Orfoz pişirme yöntemi nedir? Nasıl pişirilir?</h2>
<p>Orfoz, küçük balıklar ve kalamar, yengeç, ahtapot, salyangoz gibi canlılarla beslenir. Tatlımsı beyaz eti sağlam ve diridir. Türk mutfağında orfoz ile yapılan yemekler arasında buğulama, ızgara ve pilaki başta gelmektedir. Orfoz eti marine edildikten sonra mangalda şişi de yapılır. Ayrıca tuz içinde fırında pişirilmeye de uygundur.</p>
<p>Bu balığın balıkçı tezgahlarında palamut, lüfer ve uskumru kadar sık görülmemesinin nedenleri arasında, türün popülasyonunun azalmasının önemli bir rol oynadığı bilinmektedir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Orfoz mevsimi ne zamandır?</h2>
<p>Akdeniz’in avcı türleri arasında yer alan orfoz balığının üreme dönemi haziran ile ağustos ayları arasına rastlar. Eylül ayından itibaren kasım ortasına kadar avlanabilen bu balığın ağ, olta ve zıpkınla yapılan avcılığı ülkemizde Ticari ve Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğler çerçevesinde sınırlandırılmıştır.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://azizsaltik.com/" target="_blank">http://azizsaltik.com/</a></em></p>

orfoz

Orfoz

<p>Halk arasında ton balığı olarak da bilinen orkinos, uskumrugiller familyasına ait göçmen bir balık türüdür. Orkinos, etçil bir balık olması nedeniyle sürü halinde gezmektedir.Hamsi, sardalya, tirsi, torik, uskumru, palamut, lüfer gibi küçük balıklarla beslenen orkinosun yetişkinleri 5 metre boya ve 900 kilogram ağırlığa ulaşabilmektedir. </p>
<p>Atlas Okyanusu ve Büyük Okyanus’ta yaşayan bu balık, mayıs - ağustos ayları arasındaki üreme mevsiminde, dünyada sadece Akdeniz’e ve Meksika Körfezi’ne göç etmektedir. Mavi yüzgeçli, kara kanat, uzun kuyruk, sarı yüzgeç, büyük göz, benekli orkinos gibi alt türleri bulunan bu balığın bazı türlerinin 40-50 yıl yaşadığı bilinmektedir. </p>
<p>Bazı türlerinden Japonların geleneksel yemekleri olan suşi ve sashimi yapılmaktadır. Orkinos türleri, yağlı balık kategorisinde yer almaktadır. Denizlerin orta ve üst su kesimlerinde yaşayan, hareketi seven, oldukça güçlü balıklardır.</p>
<h2>Orkinosun içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2>
<p>Orkinos balığı Omega 3 yönünden oldukça zengindir. İçerdiği selenyum, magnezyum, potasyum, kalsiyum, demir, fosfor, sodyum ve çinko gibi mineraller sayesinde faydalıdır. Bu minerallerin yanı sıra A, E ve B grubu vitaminler (B3, B6, B12) açısından da sağlık dostudur.</p>
<h2>Orkinos balığının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Yüksek protein ve düşük sodyum oranı ile kan basıncını düzenler.</p>
<p>- Omega 3 ve proteinler açısından zengindir. Kalp ve damar sağlığını korumaya yardımcı olur.</p>
<p>- Özellikle çocuklarda beyin gelişimini destekler, ileri yaşlarda Alzheimer riskini azalttığı düşünülmektedir.</p>
<p>- Pıhtılaşmayı engelleyerek kan akışını arttırır. Felç riskini düşürücü etkisi vardır.</p>
<p>- Omega 3 yağ asitleri, aynı zamanda kırılgan saçlarda onarıcı ve besleyici etki gösterir.</p>
<p>- Depresyon, göğüs kanseri, böbrek kanseri, lösemi gibi hastalıklara yakalanma riskinin önlenmesinde yardımcıdır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Orkinos balığı nasıl tüketilir?</h2>
<p>Yüksek et kalitesi nedeniyle özellikle konservecilik alanında tercih edilen orkinos balığı, yağlı balıklar grubunda yer alır ve bu nedenle oldukça lezzetli bir ete sahiptir. Taze orkinos balığının ise şiş, güveç, ızgara ve suşi gibi farklı tüketim yöntemleri bulunsa da, ülkemizde yaygın olarak konservesi tercih edilmektedir. Marul, domates, soğan, yeşil biber, konserve mısır, salatalık ve zeytinyağı kullanılarak hazırlanan ton balığı salatası, pratik ve lezzetli bir yemek alternatifidir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://www.deepfishing.com" target="_blank">http://www.deepfishing.com</a></em></p>

orkinos

Orkinos

<p>Palamut; uskumru, torik ve orkinos ile aynı ailenin üyesidir. Büyük kılçıklarını temizlemesi son derece rahattır. Kılçıklarından kurtarınca bir balıktan çok, büyük bir et parçasını andıran palamutun boyu, 1 metreye kadar varır. Palamut balığının belirgin birkaç özelliği vardır. Sırtının rengi, yeşile çalan bir mavi; karnı ise mat beyazdır. Ayrıca kuyruğu hilal şeklinde ve ince yapılıdır. Gözleri normal iriliktedir; fakat ağzı için aynı durum geçerli değildir. Vücutlarının şeklinden dolayı oldukça hızlı yüzerler. Palamutun yaşına göre çeşitleri bulunmaktadır. Bu balık çeşitleri büyükten küçüğe doğru şu şekilde sıralanabilir: peçuta, altıparmak, sivri, torik, zindandelen, kestane palamudu, palamut, çingene palamudu, palamut vanozu. Palamut, avcı ve son derece saldırgan bir balık türüdür. Palamudun başlıca besinleri; uskumru, kolyoz, hamsi, çaça, istavrit, gümüş ve sardalya balıklarıdır. Avlanırken bu balık sürülerinin peşinden su yüzeyine yaklaşır, doydukları zaman ise derin sulara doğru inerler.</p>
<h2>Palamut mevsimi</h2>
<p>Palamut nisan-mayıs aylarında Akdeniz’den Ege’ye, sonrasında da Marmara üzerinden Karadeniz’e gider. Eylül ayında ise geldiği gibi geri dönerek Ege’ye varır. Palamut avı, ağustosta başlar. Yenilmesi için en uygun zaman ise eylül ayıdır.</p>
<h2>Palamut nasıl seçilir?</h2>
<p>Bütün balıklarda olduğu gibi, palamutun tazeliğini anlamak için de gözlerine bakılması gerekmektedir. İçeri çökmüş ve sönük gözleri olan palamut bayattır. Bayat balığın derisine dokunulduğunda, dokunulan yer içeri doğru göçer. Oysaki taze bir balığın derisi gergin olacağından, dokunup çekildiği anda eski halini alacaktır. Ayrıca en önemlisi, taze bir balığın solungaçlarının renginin canlı bir kırmızı olması gerekmektedir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Palamut nasıl pişirilir?</h2>
<p>Palamutu pişirmenin birçok yolu bulunmaktadır. Fırına vererek buğuluması ve tavada kızartılması gibi pratik yolları vardır. Ayrıca tuzlaması da yapılır. </p>
<h2>Palamutun faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Palamut bolca protein ve D vitamini bulundurur. Bu sebeple, kasları güçlendirir.</p>
<p>-İçerdiği protein sayesinde dişleri ve diş etlerini sağlamlaştırır.</p>
<p>-Kandaki kolesterol dengesini sağladığından, kalp ve damar hastalıklarını önler.</p>
<p>-Göz sağlığı açısından faydalıdır.</p>
<p>-Palamutun etinde yüksek oranda fosfor, sülfür ve vanadyum bulunur. Bu maddeler sayesinde zor kapanan yaraları iyileştirmeye yarar.</p>
<p>-Hücre yenileme özelliği olduğu için, yaşlanmayı geciktirir.</p>
<p><em>Görsel kaynak: <a href="http://www.adnandakni.com.tr/page157.php" target="_blank">adnandakni</a></em></p>

palamut-baligi

Palamut

<p>Pleuronectidae familyasından gelen pisi balığı, kumlu deniz tabanlarında yaşayan yassı bir balıktır. Üst kısımları esmer, vücudu küçük pullarla kaplı pisi balığı, sakin yapısı ile bilinir.</p>
<h2>Pisi balığı pişirme yöntemleri ve püf noktaları</h2>
<p>Beyaz eti, az kılçıklı yapısı ve lop etiyle bilinen pisi balığı, fırında, tavada ve güveçte pişirilir. Sarması da yapılan pisi balığı, pişirme yöntemlerine göre  peynir, mantar, pirinç gibi malzemeler ile hazırlanabilir. Bu gibi farklı yöntemlerle pişirilen pisi balığında en önemli nokta  balığın pişirilmeden önce bir saat kadar bekletilmesi gerektiğidir. Pisi balığı tavada pişirilecekse az yağda kızartmak gerekir. Kızartma aşamasında balığı sürekli çevirmemek oldukça önemlidir. Pisi balığının buğulaması yapılacağı zaman ise tereyağı ve zeytin yağı gibi farklı yağları karıştırarak balığı harlı ateşte pişirmek balığın lezzetini arttırmak açısından oldukça önemlidir. </p>
<h2>Pisi balığı temizleme yöntemleri</h2>
<p>Pisi balığı, diğer balıklardan farklı özelliklere sahip olduğu için temizleme yöntemleri de oldukça farklıdır. İlk olarak yüzgeçlerden temizlenmesi gereken pisi balığı için keskin bir bıçak, satır, pense ve makas kullanmak gerekir. Yüzgeçleri, tavuk makası veya bir satır ile kesilen balığın kenar kısımları iyice temizlenir. Başı kesilir ve çok az yer kaplayan iç organları karnı yarılarak çıkarılır. Özellikle iç kısımlarındaki kanlı bölgelerin tamamen temizlenmesi gerekir. Üst derisi bir pense veya keskin bir bıçak yardımı ile ayrılır ve üst fileto orta bölümde yer alan ana kılçık üzerinden kesilir. Aynı işlem, balığın diğer yüzüne de uygulanır. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Pisi balığı mevsimi ve seçilmesi</h2>
<p>Balığın lezzetli olması için mevsiminde alınması gerekir. En taze olarak bulabileceğiniz dönem kasım ayıdır. Pisi balığını seçerken ise dikkat edilecek hususlar diğer balıklarla aynıdır. Öncelikle balığın gözlerine ve derisine bakmak gerekir. Gözleri vücudunun sağ tarafında bulunan pisi balığının gözlerinin dışa dönük olması ve canlı bakması gerekir. Balık seçerken ikinci olarak derisine bakmak gerekir. Ancak pisi balığı pullu bir balık olduğu için pullarına bakmak gerekir. Pulları çekilince kolay kopuyorsa, balık bayattır.</p>
<p><em>Görsel kaynak: <a href="https://www.depo.ee/blog/fishes/1856.html" target="_blank">depo.ee</a></em></p>

pisi-baligi

Pisi Balığı

<p>Deniz, tatlı su ya da karada yaşayan türleri olan salyangoz, yumuşakçalar sınıfına aittir. Salyangozun gıda olarak tüketiminin, günümüzden binlerce yıl öncesine dayandığını gösteren arkeolojik bulgulara rastlanmıştır. Roma imparatorluğu döneminden kalan kaynaklarda da, özellikle Akdeniz kıyısındaki şehirlerin mutfak kültürlerinde, salyangoz yemeklerinin ayrıcalıklı bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. Salyangoz, birçok ülkede kurulan üretim çiftliklerinde ticari bir besin maddesi olarak yetiştirilmektedir. Avrupa mutfağında sıkça tüketilen salyangozun, ekonomik değeri oldukça yüksektir. Asya ve Afrika ülkelerinde ise kolay bulunan ve lezzetli bir protein kaynağı olması nedeniyle tercih edilmektedir.</p>
<h2>Salyangozun içerdiği vitamin ve mineraller</h2>
<p>Salyangoz, yüksek protein ve düşük yağ oranıyla değerli bir besin maddesidir. Omega 3, kalsiyum, demir, potasyum, fosfor, magnezyum ve selenyum gibi kemik, cilt ve kaslar için çok gerekli mineraller açısından zengin olmasının yanı sıra salyangozda, bol miktarda A, E, K ve B gibi vitaminler de bulunmaktadır.</p>
<h2>Salyangoz Nasıl Pişirilir?</h2>
<p>Salyangoz yemeği hazırlamak için genellikle dondurulmuş ya da konserve şeklinde hazırlanmış olanlar tercih edilir. Taze olarak kullanılmak istendiğinde, salyangozların dikkatli ve ayrıntılı bir temizleme işleminden geçirilmesi gerekmektedir. Salyangozun pişirilme yöntemleri ülkelere göre farklılık gösterir. Salyangoz yemeklerinin en ünlüsü Fransız mutfağına ait olan escargot'tur. Kabuklu salyangozla hazırlanan escargot, ara sıcak ya da ana yemek olarak sunulabilir. İtalya'da salyangoz genellikle makarna ile birlikte tüketilirken, İspanya ve Portekiz gibi diğer Akdeniz ülkelerinde kızartma şeklinde ya da baharat ve soslarla tatlandırılarak da hazırlanmaktadır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Salyangozun Faydaları Nelerdir?</h2>
<p>Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun kanserli hücrelerle savaşmasında yardımcı olan lectin maddesini içermektedir.</p>
<p> Yapısındaki kolajen ve elastin maddeleri nedeniyle cilt dokusu hasarları ve kemik rahatsızlıklarında destek olarak yararlanılmaktadır.</p>
<p> Salyangozların ürettiği parlak ve yapışkan mukus, cilt kırışıklıkları ve yaralarını iyileştirmek için kullanılmaktadır.</p>
<p> Salyangoz, tryptophan maddesi içerir. Bu madde beynin rahatlamasına yardımcı olan seratonin hormonunun üretimini tetikleyerek duygu durumunun iyileşmesine yardımcı olmaktadır.</p>
<h2>Salyangozun zararları nelerdir?</h2>
<p>Kolesterol yüksekliği, kalp ve damar hastalığı şikayeti olan kişilerin salyangoz tüketimi konusunda dikkatli olmaları ve doktorlarına danışmaları önerilir. Bahçeden toplanan salyangozların zaman zaman menenjit bulaştıran parazitler taşıyabileceğini dikkate almak gerekmektedir. Ayrıca büyük Afrika salyangozu gibi bazı egzotik türlerinin tüketilmesinin de zararlı olacağı düşünülmektedir.</p>