Yemek.com

Kedilerinize Aslında Hiç Vermemeniz Gereken 11 Günlük Yiyecek

16 Temmuz 2015

Kedilerimize bayılıyoruz.

Onlara ‘çocuk’ diye hitap edebilecek kadar onları çok seviyor, sahipleniyoruz. Sokaktakiler ve evdekiler diye ayırt etmeden mamasını, suyunu eksik etmiyor, sağlık sorunlarıyla ilgileniyor, iyi olmaları için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Hatta bazen abartıyoruz. Kabul edelim.

Kararlarını tamamen kendilerine göre alan, paşa gönlünün keyfinden ve dik başlılığından asla ödün vermeyen bu harika yaratıkların beslenmesine elbette çok dikkat ediyoruz ama bazen yemek yerken bize rahat vermiyor, tabağımızdan paylarına düşeni ne yapıp ne edip alıyorlar. Bazen de biz ödül için onları farklı yiyeceklerle tanıştırıyoruz.

Ancak bir sorun var; bizim çok sevdiğimiz bazı yiyecekler onlar için faydalı olmadığı gibi aksine zararlı.
Sağlığını korumak için onları bu yiyeceklerden uzak tutun.

Mümkünse soğanlı sarımsaklı yemek de vermeyin: Sarımsak ve soğan

Yemeklerimize lezzet katan, tariflerin temel taşları sarımsak ve soğan, minik dostumuzun alyuvarlarına zarar vererek anemiye (kansızlık) yol açabildiğinden kediler için son derece zararlı. Bu yiyeceklerin kendileri kadar, aromalarıyla tatlandırdığınız yemeklerden de kedilerinizi uzak tutmanızda fayda var.

Pişirip de verin: Çiğ yumurta

Yumurtayı pişmiş olarak minik dostunuza rahatlıkla yedirebilirsiniz, tabii ölçülü olarak. Zararı olmadığı gibi sağlığı için son derece yararlıdır da. Ancak yumurtayı çiğ olarak verirseniz, kedinizin hem vitaminlerden yoksun kalmasına, hem de bakteri kapmasına neden olabilirsiniz. Nasıl mı? Çiğ yumurtada bulunan avidin, vitaminlerin emilimini engeller. Vitamin alamayan kediniz ise düzenli tüketimle güçsüz düşer, hastalıklara daha açık olur. Ayrıca salmonella bakterisinin üremesine de neden olabilir. Ek bilgi; salmonella bakterisi, çiğ et tüketiminde de görülebiliyor.

Sokak kedisi değil o: Çiğ balık

Evet, kediler balık sever. Bu artık yüzyıllardır bilinen bir gerçek. Ancak balığı çiğ değil, pişmiş olarak vermek gerekiyor. Çiğ balık kedinizde parazit oluşuma neden olabildiği gibi B1 vitaminini yok ederek kedinizin sinir sisteminde ciddi sorunlara yol açabilir.

Şeker krizine girmezler onlar: Şeker ve şekerli ürünler

Kediler şeker tadını alamaz. Yani siz pasta ya da tatlı gibi şekerli şeyler yerken meraklı meraklı gelip tabağınıza pati atmaya çalışmaları, şekerin tadını sevdiklerinden değil, sadece sizin yemek yiyor oluşunuzdan kaynaklı. Aynı sebepten yemek de isteyebilir. Bu nedenle hiçbir şekilde kedinize şeker ve türevlerini vermeyin. Şeker, kedi ve köpekler için en zararlı gıdalardandır. Öyle ki obeziteye, diş sağlığı sorunlarına, şeker hastalığına ve ileri aşamalarda görme kaybına varan göz bozukluklarına neden olabilir.

Kediye bütün mantarlar zehirli: Mantar

mantar

Mesela akşam yemeğinde kendinize nefis bir kremalı mantarlı tavuk yaptınız, geçtiniz televizyonun karşısına keyif yapacaksınız. Ve kaçınılmaz son; kediniz her zamanki gibi tabağınıza salça oluyor. Ne yaparsınız? Tavuğunuzu onunla paylaşmakta hiçbir sakınca yok ancak mantardan onu kesinlikle uzak tutun çünkü mantar, vücut sistemlerine zarar verebilecek ölçüde zehir barındırıyor. Mantar sizin, tavuk onun, hayat güzel olsun.

Onu olası böbrek hastalıklarından koruyun: Tuz

Tuz bizim kadar kedilere de zararlı. Fazla tuz kullanmamaya hem kendiniz, hem de kediniz için dikkat etmelisiniz. Kendiniz için doğabilecek zararları biliyorsunuzdur zaten, kedileriniz için ise elektrolit dengesizliğine yol açabilir. Bu da ileriki zamanlarda çeşitli böbrek hastalıklarına neden olabilir. Onların hasta olmasını asla istemeyiz.

Değmez alınan riske: Kemikli ve kılçıklı gıdalar

İçi Ekmek Dolgulu Tavuk Tarifi

Akşamki çilingir sofranıza konuk olan tavuk yemeği ya da balık ızgaradan kalanlarla evdeki ya da sokaktaki minnaklara ziyafet çekmek istemeniz son derece düşünceli ve tatlı bir davranış. Elinize sağlık. Ancak bir şeye dikkat; balığın kılçıkları ya da etin/tavuğun kemiği kedilerin –ve tabii köpeklerin- baş düşmanıdır. Siz farkında olmayabilirsiniz; ancak o çıtır çıtır yedikleri kılçık ve kemikler, ağızdan bağırsaklara kadar geçtiği her yer için tehlike arz eder. Kemik ve kılçıkların yutaktan boğaza üst sindirim yollarına saplanması, bağırsakta takılı kalıp bağırsağı tıkaması ya da yırtması maalesef sıkça görülüyor ve erken müdahale edilmezse sonu ölüme kadar gidiyor. Minnaklara ziyafet çekerken 5 dakika daha fazla zaman ayırın, kemik ve kılçık parçalarını ayıklayın, içiniz rahat olsun, minnaklar doysun.

Kedilerin uyku problemi yok: İçinde kafein olan gıdalar

“Kahve içmeden güne başlayamıyorum” dediğinizde aslında kafeine gönderme yapıyorsunuz farkında olmadan. Kafein, beyni uyaran bir maddedir ve sanılanın aksine sadece kahvede değil, koladan enerji içeceğine, çikolatadan çaya birçok yiyecek ve içecekte farklı oranlarda bulunur. Yararlı bir şey olmadığı gibi fazla tüketiminde çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Bu insanlar için bir uyarıydı. Kediler için ise kafein, az ya da çok, tamamen zararlı. Hiçbir şekilde ona kafein içeren gıdalardan vermeyin. Kafein minik kalbinin atışlarını hızlandırabilir, kas spazmı ve anksiyete gibi rahatsızlıklara neden olabilir.

Önemli not: Bu kısımdan sonrası için, "Asla değil ama ölçüye dikkat!" diyoruz.

Sulu ya da laktozsuz: Süt

Şaşırtıcı değil mi? Bizde alışkanlıktır; sokakta yavru ya da yetişkin bir kedi gördüğümüzde ilk olarak bir kaba süt doldurur veririz. Halbuki bizim minnaklar süt sevmiyor, üstelik süt onlar için zararlı. İnsanın inanası gelmiyor ama öyle. Özellikle son zamanlarda sütün insan için de yararlı olmadığına dair tartışmalar başladı. Öyle ki, sütün, sadece o sütü veren hayvana yararlı olduğunu ve bizim sindirim sistemimizin bu sütlerle zorlandığını iddia eden uzmanlar mevcut. Katılırsınız ya da katılmazsınız, bilemeyiz. Henüz bu konuda kesin bir araştırma yok elbet. Neyse biz kedilere dönelim. Sütün kedilerin sindirim sistemleri için çok zorlayıcı olduğu bir gerçek. Süt içen kedilerde yoğun ishal ve su kaybı görülebilmekte, eğer tedavi edilmezse sonuç ölüme kadar gidebilmektedir. Eğer o an için verebileceğiniz başka hiçbir gıda yoksa sütü aynı oranda sulandırın ya da laktozsuz süt verin. Bu, patili dostlarımızın sindirim sistemini koruyacaktır.

Her şeyin fazlası zarar: Ciğer

Her kedi kendine özeldir ve hepsinin sevdiği şeyler ayrı olabilir. Bu yüzden en doğrusu yiyecek ya da oyuncak; ne verecekseniz, öncesinde kedinizin üzerinde test edin. Bu, size minik dostunuzun ileriki zamanlarındaki davranışları için öngörü sağlar. Mesela ciğer veriyorsanız bu testi yapabilirsiniz. Nasıl mı? Ciğeri belli ölçülerde ve belli zamanlarda vermeye özen gösterin, her ciğer öğününde kedinizin tepkilerini izleyin. Eğer ciğerden başka bir şey yememeye başladıysa, ciğer için deli oluyorsa kediniz tek tip beslenmeye doğru gidiyor olabilir. Örnekleri var. Sürekli ya da çokça ciğerle beslenen kedilerde kemiklerde lezyonlar meydana gelebilmekte, özellikle boyun bölgesinde sorunlar ortaya çıkabilmekte çünkü ciğerde yoğun miktarda A vitamini var. Ne demişler? Her şeyin fazlası zarar. Aman dikkat.

Bonus: Islak mama ve market mamaları

Evet, yanlış okumadınız. Kedinizin, kutusunu gördüğü anda miyav uzun havaları çektiği, kafasını kaldırmadan şapır şupur yediği ıslak mamalar, aslında birer gizli tehlike. Bolca tuzun yanı sıra jöleli ve soslu yapılarıyla çokça katkı maddesi barındıran ıslak mamaları kedinize en fazla ayda 2-3 kez vermeye çalışın. Sizin için veteriner hekimlere de sorduk, şöyle dediler; “Bize kalsa hiç vermeyin; ama çok vermek istiyorsanız, ayda 2-3’ü geçmeyin.” Çünkü ıslak mamalar ileriki yaşlarda diş problemlerinden böbrek yetmezliğine kadar çok çeşitli hastalıklara neden olabiliyor.

Bir diğer sorun da markette satılan kedi mamaları. Kedi mamaları konusu, kedi sahipleri arasında ateşi hiç dinmeyen bir tartışmaya sahip. Farklı içeriklere sahip mama grupları var. Örneğin hiç tahıl barındırmayan ve Türkiye’de zor bulunan profesyonel mamalar, veterinerlerin de tavsiye ettiği, sadece pet shop ve veterinerlerde bulunan mamalar ve bir de marketlerde, her yerde bulabileceğiniz mamalar.

Kedi sahipleri için özellikle iki ayrım vardır; sokak maması ve ev maması. Sokak maması, sokaktaki kedileri besleyenler için daha düşük fiyatlarda satılan, çok tahıllı ve az besleyici mamalardır. Çok yağlı ve aromalı olmalarıyla bilinir. Besleyici olmaması, yağ oranı ve mama kalitesi gibi nedenlerle ev kedileri için pek tavsiye edilmez. Ancak daha düşük bütçelerle daha çok sokak hayvanı beslemek isteyen kedi severler için iyi bir seçenektir. Ev maması ise diğer iki grupta yer alan mamaları kapsar. İleriki yaşlarında kedinizi çeşitli rahatsızlıklardan biraz daha korumak için yarı-profesyonel ve profesyonel mama gruplarından seçiminizi yapmanızı öneririz.

Kediniz için en iyisini; ona neyin iyi geleceğini, neyi sevip neyi sevmeyeceğini tabii ki siz bilirsiniz. Her kedi ve köpek sahiplerinin çocuğu gibidir ve aileleri onlara tabi ki çok iyi bakar, hiç şüphemiz yok bundan. Siz siz olun, zararlı gıdalardan onu uzak tutun. Sokaktaki canlara da şu sıcakta bir kap mama, bir kap su vermeyi ihmal etmeyin. Kuru mama dışında evde hazırlayabileceğiniz besinler için de buraya buyurun.