Frankie İstanbul: Akdeniz’i Çevreleyen Sofralara Eşlik Eden Şarkılar

Akdeniz... Çağrıştırdığı samimiyeti, bir denizden öte sizi karşılayan sıcakkanlı mizacını, bir yaşam biçimi olduğunu hissetmek için dolu dolu telaffuz etmeye gerek yok bu kelimeyi. Cana yakın insanların yaşadığı, kekik ve zeytinyağına atan kalplerin, tutkulu aşkların, zorlu savaşların hüküm sürdüğü bereketli topraklar.  Ve bu topraklarda yetişen binlerce yıllık üzüm bağlarının, buğday başağının, zeytin ağacının alın teri olan sofralar.

Ünlü Yunan şef Symeon Triatafliou’nun tasarladığı özgün menü, müzik direktörlüğünü Sezen Aksu’nun yürüttüğü canlı performanslar. Renkli ve alışılmışın dışında bir kompozisyon. Duvarlarında notaların asılı kaldığı, mutfağı Akdeniz kokan Frankie İstanbul’a Yemek.com olarak konuk olduk. Yerel ve mevsimsel ürünlerle modern pişirme tekniklerini bir araya getiren menüden seçtiğimiz Frankie tariflerinin püf noktalarını Executive Chef Symeon Triatafliou’dan dinledik. İzninizle Akdeniz’e yol alıyoruz.

İstanbul'un gözde semtlerinden Nişantaşı’nda, Sofa Otel’in üst katında yer alıyor Frankie. Öğlen ve akşam yemeklerinde servis edilen lezzetlere teras manzarası çeşni katıyor. Yaz akşamları, gün karanlığa büründüğünde yıldızlarla aranıza giren tavan bir tıkla açılıyor. Masalardan süzülen mum ışıkları ve yıldızlar aydınlatıyor yüzünüzü. Renkli dekorasyon ve panoramik İstanbul manzarasına dalıyor gözler.

Frankie mutfağı Akdeniz lezzet turunda o esnada, siz rahat koltuklarınızda oturduğunuz esnada damağınız kıyı lezzetlerini tadıyor bir bir. Bir denizin çevresinde dönüyor sofralar. İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan geziyoruz.

Öz be öz yemeklerimiz unutuldu sanmayın sakın. Yıllarca İspanya’da yaşamış ve çalışmış olan Yunan şef Symeon Triantafyllou Türk lezzetlerine de oldukça aşina. Mutfak olarak tek eksiğimizin tanıtım olduğunu düşünüyor. Bize has tatları Akdeniz etkisiyle harmanlayıp bir araya getiriyor. Başlı başına bir sanat bu. Yerel ve mevsimsel ürünler, alışılmış isimler fakat şıkır şıkır tabaklar.

Balık ve ahtapot gibi çeşitli deniz ürünlerinin asitte bekletilerek pişirilme tekniğine genel olarak verilen ad “ceviche”. Tarifte beyaz etli balıklar esas olduğundan minekop ceviche adını alıyor Frankie'de. Bir bakıyorsunuz mevsimin ağız sulandıran meyvesi karpuzu yastık yapmış kendine. Avokado ve mevsim yeşilliklerinden oluşan salatayı ince bir örtü.

Son zamanlarda popüler olan dişli ve oldukça lezzetli bir balık barlam. Tütsülenmiş olarak çıkıyor sahneye. Damak tadımızın aşina olduğu patlıcan, ızgaraya uğrayıp köpük formunu aldıktan sonra yerleşiyor tabağa. Oldu size tütsülenmiş barlam balığı. Şuna bir bakar mısınız?

Şık ve farklı sunumlarıyla masaları dolaşan risotto çeşitleri, levrek bonfile, fırınlanmış kaburga, küşleme, süslü çıtır karides, kadayıf rulo, somon gravlax, sebzeli ekmekler, yoğurtlu cheesecake... Servis esnasında kurum kurum kurunan sezonun incisi enginarı görmelisiniz asıl. Pazıyı, beyaz peyniri, çıtır kadayıfı almış yanına Frankie enginarı. Diyete renk katmalık, "hayat yemekle güzel" dedirtmelik tam bir ittifak.

Lounge kısmında İstanbul göz hapsindeyken ya da geniş bar masasında aperatifinizi alırken sommelier (şarap uzmanı) Serdar Kömbe’nin sizin için seçmiş olduğu dünyanın her yöresinden ithal edilmiş şaraplar eşlik etsin size. Hoş vakit geçirmenizi sağlayacak müzikler fonda.

Duvarlara sinen notalar demiştik asıl. Salı-Çarşamba ve Perşembe akşamları 22:00 sonrası sahne alan müzisyenlerden bazıları Sibel Tüzün, Mirkelam, Nükhet Duru. Hatta durun bir dakika, masasından sizinle birlikte şarkılara güle oynaya eşlik eden Sezen Aksu. Diğer günlerde yerli ve yabancı DJ’ler eşlik ediyor akşam yemeğinize. Nasıl geliyor kulağa?

Ruhunu New York, adını Frank Sinatra’dan alan “Frankie”, demir atılacak durağı mevsime göre değişen Akdeniz rotasını takip etmek, iş çıkışı yorgunluğunu müzikle atmak, bar bölümünde sunumuyla fark atan bir kokteyli deneyimlemek için nokta atışı bir liman. Yolculuğumuz burada sona eriyor

Şefi Tanıyalım: Frankie İstanbul'un genç, dinamik ve yenilikçi şefi Symeon Triantafyllou, kendisi gibi şef olan abisinin yanında mesleğe başladı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Atina'nın ardından İtalya ve İspanya'da pek çok farklı ve önemli restoranlarda Albert Adria, Juan Marie Arzak, Martin Berasategui, Sergi Arola ve Angel Pascual gibi şeflerle tanışma ve çalışma fırsatı buldu. Modern Akdenizli olarak tanımlanabilecek yemeklerini zaman zaman moleküler gastronomi dokunuşları ile imzalayan şefin taze, sağlıklı ve mevsiminde kaliteli malzeme kullanımı, farklı pişirme teknikleri yemeklerinde ki lezzetin sırrı.