kuruyemis-kategorisi

kuruyemiş

<p>Leblebi, nohutun kavrulması yöntemiyle elde edilmektedir. En bilinen çeşitleri beyaz ve sarı leblebi olmakla birlikte; Çorum, Tavşanlı ve Serinhisar leblebileri kalite yönünden tescillenmiştir. Sakız leblebisi, beyaz leblebi, biberli leblebi ve şekerli leblebi gibi 40 farklı leblebi çeşidi bulunmaktadır. Leblebi üretimi için iri ve kırmızı nohutlar kullanılmaktadır. Çorum yöresinde üretilen leblebiler, sarı renge sahipken, Ege Bölgesinde yetiştirilen nohutlar daha çok beyaz leblebiye dönüştürülmektedir.</p>
<h2>Leblebi nasıl yapılır?</h2>
<p>Leblebi hazırlamak için öncelikle nohutlar seçilerek eleme işlemi yapılır. Seçilen nohutlar odun ateşi fırınlarda kavrularak, çuvallara aktarılır ve bu şekilde üç gün beklemeleri sağlanır. Ardından dinlendirilmiş nohutlar bir kez daha fırınlanır ve bir örtü üzerine serilerek yirmi gün boyunca kurutulur. Yirminci günün sonunda nohutlar hafifçe nemlendirilir. Bu işlemin ardından tekrar çuvallanır ve bir gün boyunca nemli olarak muhafaza edilir. Üçüncü ve son kez bir kavurma işleminden daha geçirilen nohutlar kabuklarından ayrılır. İsteğe göre; acılı, şekerli, karanfilli ya da tuzlu aromalarla tatlandırılarak çuvallara doldurulur ve satışa sunulur.</p>
<h2>Leblebinin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>- Leblebi, düşük kalorisi ve tok tutucu özelliğiyle diyet yapanlar için oldukça faydalı bir atıştırmalıktır. Ani açlık krizlerini savuşturmak için tercih edilebilir.</p>
<p>- Midedeki suyu emer. Reflü, mide yanması gibi rahatsızlıklara karşı kalkan vazifesi görür.</p>
<p>- Hamile olanların ve çocuk emzirenlerin bol miktarda leblebi tüketmesi önerilir. İçerdiği bol miktarda kalsiyum ve demirle, anne sütünü ve kalitesini artırmaktadır. </p>
<p>- Leblebi tüketiminin hem ağız hem dişler üzerinde olumlu etkileri bulunur. Ağızla ilgili yara ve iltihapların tedavisinde etkilidir.</p>
<p>- Yağ oranı düşüktür ve içinde bulunan yağlar kilo almaya yol açmaz. Aksine zayıflamaya yardımcı olur.</p>
<p>- A, C ve E vitaminleri içeren leblebi, vücut direncini artırarak zindelik sağlar.</p>
<p>- Kemik ağrıları üzerinde şifalı etkileri gözlenen leblebi, hazımsızlıkla ilgili problemleri ortadan kaldırır. </p>
<p>-Böbrek taşlarının düşürülmesine katkıda bulunur.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Leblebinin zararları nelerdir?</h2>
<p>Leblebi genel anlamda sağlıklı beslenmek için gönül rahatlığıyla tüketilebilen bir kuru yemiştir. Ancak nadiren de olsa bazı kişilerde yan etkileri görülmektedir. Özellikle hassas bir bünyeye sahip olanlarda leblebi tüketimi, gaz ve kramplara yol açabilir. Bol miktarda lif içerdiği için, bağırsaklarda şişkinlik yapabilir. Leblebi, yüksek dozda tüketildiği takdirde sindirim sistemini zorlayarak hazımsızlık şikayetleri de doğurabilmektedir. Bu nedenle sınırlı miktarda tüketilmesi tavsiye edilir.  </p>

leblebi

SÖZLÜK

Leblebi

<p>Yerli cevizlerle birlikte Juglandaceae familyasına dahil olan pikan cevizi, dış ülkelerde pikan olarak adlandırılmasına rağmen, tohumu ve meyvesi cevize benzediği için pikan cevizi olarak anılmaktadır. Pikan cevizinin, yerli çeşitlere oranla verimlilik oranı ve ticari değeri daha yüksektir. Besin değerleri bakımından da önemli bir yere sahip olan pikan cevizini yerli türlerden ayıran en önemli nitelik, elle kırılacak kadar ince bir kabuğa sahip olmasıdır. </p>
<h2>Pikan cevizi nasıl kullanılır?</h2>
<p>Pikan cevizi çerez olarak tüketilmesinin yanı sıra, reçel, kek, pasta yapımında, Amerika'da dondurma ve ekmek sanayisinde kullanılmaktadır. Pikan cevizi yağı ise kozmetik ve eczacılık alanlarında değerlendirilir. </p>
<p>Pikan cevizinin aynı zamanda, yapraklarından da yararlanılabilmektedir. Pikan cevizinin havadar ve güneş görmeyen bir yerde kurutulan yapraklarından yirmi gram alınarak bir litre kaynar suyun içine atılır. Bu şekilde on-on beş dakika süresince demlenmesi sağlanan infüzyon, günde iki ya da üç bardak içilebilir. </p>
<p>Yaprakların içine gövek (cevizin yeşil kabuğu) veya ceviz içi eklenerek, infüzyonun şifalı etkileri güçlendirilebilir.</p>
<h2>Pikan cevizinin faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>- Fındık, badem, Antep fıstığı gibi diğer kabuklu yemişlere nazaran antioksidan etkisi oldukça fazladır. Bu sayede, hücre hasarlarını önler ve parkinson, alzheimer ve kanser gibi önemli hastalıklara karşı vücudu korur.</p>
<p>- Doymamış yağ asitleri bakımından zengin olduğu için, sağlıklı beslenmede önemli bir yere sahiptir</p>
<p>- Potasyum, magnezyum, kalsiyum, çinko mineralleri yönünden güçlüdür. Vejateryan kişiler için yararlı bir seçenek olan pikan cevizinin bir porsiyonu, yaklaşık otuz gram etle aynı protein değerine sahiptir.</p>
<p>- Kötü kolesterolü dengeler. Her gün düzenli olarak tüketildiğinde kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar.</p>
<p>- İyi bir C vitamini kaynağıdır. Bu niteliğiyle, soğuk algınlıklarına karşı etkili olmakla birlikte, damar sertliği tedavisini destekler. </p>
<p>- Karbonhidrat ve kalorisi düşük olduğu için kilo vermek isteyenlerin tercih edebileceği bir besindir.</p>
<p>- E vitamini bakımından zengin olduğu için saç ve cilt sağlığı üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Pikan cevizi nerelerde yetişir?</h2>
<p>Ana yurdu Kuzey Amerika kıtası olan pikan cevizinin, günümüzde en büyük üreticisi Meksika ve Amerika'dır. Bu ülkelerin yanı sıra, Güney Afrika, İsrail, Peru, Arjantin, Avustralya ve Türkiye'ye yayılmıştır. Pikan cevizi, hem sıcak hem soğuk iklimlerde yetişebilen bir ağaçtır. Yarı tropikal iklimin yanı sıra soğuk iklime de uyum sağlayan türleri bulunur. Nem seviyesinin yüksek olduğu; deniz, nehir, dere kenarlarındaki alanlara dikilebilir. Meyvelerinin olgunlaşabilmesi için yaz boyunca yüksek sıcaklığa gereksinim duyar. Pikan cevizi ülkemizde, özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesinin sahile bakan kesimlerinde yetiştirilebilmektedir. Pikan cevizi, toplandıktan sonra vakumlanarak altı ay saklanabilir. Türkiye'de kullanımı yaygınlaşan bir meyve olduğu için pek çok aktar ve markette kolaylıkla bulunabilmektedir.</p>

pikan-cevizi

Pikan Cevizi

<p>Ana vatanı Güney ve Orta Amerika olan mısır, ülkemizde en çok Karadeniz, Akdeniz ve Marmara Bölgelerinde yetişir. Mısırın geniş bir kullanım alanı bulunmakla birlikte, çerez amaçlı tüketimi oldukça yaygındır. Soslu mısır taneleri, doymamış yağ asitleri bakımından zengin olduğundan, her yaş grubu için faydalı niteliktedir. Lezzet açısından, özellikle kaju, tuzlu fıstık, leblebi ve kuru üzümle mükemmel bir uyum yakalar. Bu nedenle kokteyl kuru yemişlerin vazgeçilmezleri arasındadır.</p>
<h2>Soslu mısır nasıl saklanır?</h2>
<p>Soslu mısır, rutubete karşı dayanıksız olduğu için, havayla temas etmeyecek şekilde cam bir kavanoz içerisine konulup, serin ve güneş görmeyen bir yerde muhafaza edilmelidir. Daha uzun süre saklanması isteniyorsa buzdolabına kaldırılabilir. Soslu mısır ve diğer kuru yemişlerin tazeliğini korumak için en elverişli saklama yöntemlerinden bir de derin dondurucudur. Bunun için, soslu mısırlar buzdolabı poşetine tanzim edilir ve poşetin ağzı sıkıca bağlanır. Ardından, dondurucuya kaldırılır. Bu şekilde bir yıl boyunca tazeliğini koruyan soslu mısırdan, iki-üç gün yenilecek kadarı buzdolabına indirilerek, kullanım kolaylığı sağlanabilir. </p>
<h2>Soslu mısırın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Yüksek karbonhidrat ve protein değerlerine sahip olan soslu mısır, kolesterol oranını dengeler ve kolon kanserine karşı koruma sağlar.</p>
<p>-Bol lifli yapısıyla, sindirim sistemini aktive eder. Aynı zamanda hazmı kolaylaştırır.</p>
<p>-Kalbi kuvvetlendirir. Tıpkı tuzlu fıstık gibi, bileşimindeki magnezyumla rahat nefes almayı sağlar. Astım, bronşit gibi hastalıklara iyi geldiği gibi, kan basıncını düşürmeye yardımcı olur.</p>
<p>-Kandaki şeker oranını dengelediği için şeker hastalarının gönül rahatlığıyla tüketebileceği bir besindir.</p>
<p>-İshali keser. Karaciğer ve böbrek fonksiyonları üzerinde iyileştirici etkisi bulunur.</p>
<p>-Kalsiyum bakımından zengindir, kemikleri güçlendirir ve dengeli beslenmede önemli bir yer tutar.</p>
<p>-Enerjiyi artırır. İçerdiği demirle kansızlığa iyi gelir.</p>
<p>-Cilt kaşıntılarını bertaraf eder ve göz sağlığını destekler.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Soslu mısır tüketirken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?</h2>
<p>Karışık çerez yapımında sıklıkla tercih edilen ve severek tüketilen soslu mısırın besin değeri oldukça yüksektir. Ancak, mutlaka sınırlı miktarda tüketilmesi gerekir. Bir porsiyon soslu mısır, ortalama dört yüz kaloriyle eşdeğer olduğu için, kilo alımına neden olabilmektedir. Soslu mısır satın alınırken göz önünde bulundurulması gereken en önemli nokta, mısırın Çin tuzu olarak bilinen, mono sodyum glutamat içermemesidir. Pek çok hazır gıdada kullanılan bu madde, katıldığı her yiyeceğin tadının, beyin tarafından güzel algılanmasını sağladığı için ciddi zararlar doğurabilmektedir. Sinir hücrelerinde tahribata sebep olan Çin tuzu; sara, parkinson, azheimer, böbrek ve karaciğer hasarlarına yol açan, tehlikeli bir kimyasaldır. </p>

soslu-misir

Soslu Mısır

<p>Yer fıstığı, baklagiller familyasından, yüksek yağ oranı içeren tohumlara sahip, protein bakımından zengin ve kaliteli karbonhidrattan oluşan bir bitkidir. Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş başta olmak üzere Doğu Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde yetiştirilir. Çeşitli vitamin ve mineralleri de içeren yer fıstığının yağ oranı %45-%60 oranında değişiklik gösterir. İçerdiği bu yağ oranında, doymamış yağ asitleri fazladır. Yer fıstığı yağ ve çerez sanayisi için önemli bir bitkidir. Bunun dışında özellikle Birleşik Devletler'de çikolataların içinde ve fıstık ezmesi olarak tüketilir.</p>
<h2>Tuzlu fıstık yapımı</h2>
<p>Yer fıstığı bitkisinin meyvelerinden bir kısım, işlenmek üzere ayrılır. Tuz, un, su ve limon tuzundan oluşan karışımı içeren kazanlarda yaklaşık 145 derecede kavrulur. Bu işlemin sonunda tuzlu fıstığın son hali ortaya çıkar. Un-su kullanılmasının amacı, tuzların fıstık üzerine yapışmasını sağlamaktır. Fıstıklar, limon tuzu sayesinde kolayca kızarır ve pembeleşen bir renk alır.</p>
<h2>Tuzlu fıstığın faydaları</h2>
</p>
<p>-Vücut için gerekli olan zorunlu yağ asitlerinin en iyi kaynağı olan doymamış yağ asidi içerir.</p>
<p>Kontrollü tüketildiğinde kolesterolü düzenlemeye yardımcı olur.</p>
<p>-B1 ve B3 vitaminlerini içerir. Bu vitaminler sayesinde kan şekerinin yakılmasını sağlar ve kalp sağlığını korur. Aynı zamanda kan dolaşımını hızlandırır ve zihni açar.</p>
<p>-Kavrama, öğrenme gibi beyin fonksiyonlarının gelişimine yardım eder.</p>
<p>-Kaslarda ve sinir sisteminde etkili mineralleri içerir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Dikkat edilmesi gereken noktalar</h2>
<p>Tuzlu fıstık, kavrulmuş diğer kuru yemişler gibi çiğ olanına oranla daha fazla kalori içerir. Ortalama %50'ye yakın yağ oranı, fazla tüketildiğinde kilo alımına sebep olabilir. Damar sertliği ve yüksek kolesterol sorunu yaşayanlara önerilmez. Kolesterol ve şekeri düşürmez, yalnızca dengelenmesine yardımcı olur.</p>
<h2>Tuzlu fıstığın mutfaklardaki yeri</h2>
<p>Tuzlu fıstık, ülkemizde eğlence mekanlarında, alkollü içecekler eşliğinde sıklıkla tüketilir. Evlerde de fazlaca tüketilen bir kuru yemiştir. Bunun en önemli sebebi fiyat bakımından, ceviz, fındık, Antep fıstığı gibi benzer kuru yemişlerden daha uygundur. Tuzlu fıstık, aile içi toplantılarda, düğün vb. etkinliklerde de çoğunluğun favorisi olan bir yiyecek haline gelmiştir.</p>

tuzlu-fistik

Tuzlu Fıstık

<p>Yer fıstığı, her ne kadar ceviz ve badem gibi kabuklu yemişlere benzese de aslında bezelye ve mercimek gibi baklagiller ailesindendir. Yıllık olarak ekilen yer fıstığı bitkisinin toprak üstünde kalan bölümü 20-50 cm kadar büyüyebilir. Bezelye çiçeğini andıran sarı ve kırmızı çiçekler açan bitkinin toprak altındaki kök kısmında 3-5 cm boyutlarındaki tohum kesecikleri içinde oluşan yer fıstığı taneleri, bitki sökülerek hasat edilir. Otuzdan fazla türü olduğu düşünülen bitki, ana vatanı olan Güney Amerika'dan ticaret yoluyla tüm dünyaya yayılmıştır. Günümüzde Amerika, Arjantin, Çin, Hindistan, Endonezya ve Nijerya önemli yer fıstığı üreticisi ülkelerdendir. </p>
<h2>Yer fıstığı hangi alanlarda kullanılır?</h2>
<p>Genellikle çerez olarak tüketilse de yağ, un ve süt olarak da üretimi yapılan yer fıstığının kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Yüksek yanma derecesine sahip yer fıstığı yağı özellikle kızartmalar için tercih edilir. Tatlı ya da tuzlu çerez olarak tüketildiği gibi salata ya da yemeklere de lezzet katması için eklenir. Hindistan ve Asya ülkelerinde yaygın olarak yararlanılan yer fıstığı, soslarda ve yemeklerde haşlanmış ya da fırınlanmış olarak kullanılır.</p>
<h2>Yer fıstığının faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Kalp sağlığı için çok önemli yağlar içeren yer fıstığı, kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Ayrıca antioksidan özelliği sayesinde kalp damar sistemini koruyarak kalp krizi riskini düşürür.</p>
<p>-Yapılan araştırmalar, yer fıstığının içerdiği folik asit ve resveratrol gibi maddelerin kanserden koruyucu etkileri olduğunu göstermiştir. İçeriğindeki bu maddeler sayesinde, yer fıstığının özellikle kolon kanserinden koruyucu özellikleri olduğu düşünülmektedir.</p>
<p>-Safra kesesinde taş oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Araştırmalar haftada bir porsiyon tüketilen yer fıstığının safra kesesi taşı oluşumu riskini %25 oranında azalttığını ortaya koymaktadır.</p>
<p>-Alzheimer ve yaşla birlikte gelişen hafıza sorunlarına karşı koruyucudur.</p>
<p>-Araştırmalar, genellikle yüksek kalori içerdiği için tüketiminden kaçınılan yer fıstığının gerçekte kilo alımını önlediğini göstermektedir.</p>
<p>-Yer fıstığı diş ve kemik sağlığı için gerekli olan fosfor ihtiyacının %15'ini, bağışıklık sistemi için çok önemli olan çinko ve demir gereksiniminin %10'unu karşılarken, magnezyum, manganez ve selenyum için de oldukça iyi bir kaynaktır.  </p>
<p> <strong>Yer Fıstığının Zararları Nelerdir?</strong></p>
<p>Solunum güçlüğü ve astım krizlerine neden olabilen yer fıstığı alerjisi oldukça yaygındır. Özellikle çocuklarda daha sık karşılaşılabilen bu besin alerjisi zaman zaman çok tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. Dokuz aydan küçük çocuklara yer fıstığı önerilmezken, ileri yaşlarda da alerji konusunda dikkatli olunması gerekir. Ayrıca sağlıklı koşullarda üretilmeyen ve saklanmayan yer fıstığı üzerinde zehirli ve pek çok hastalığa yol açabilen bir tür zehirli mantar olan aflatoksin bulunabilir. Bu nedenle yer fıstığı tüketirken küf ve bozulma işaretlerine çok dikkat edilmelidir.</p>
