Yemek.com

Zaman Zaman En Usta Aşçıların Bile Mutfakta Yaptığı 9 Fena Hata

15 Haziran 2016

Yemek yapmayı çok seviyor ama yemekleriniz gün sonunda istediğiniz, hayal ettiğiniz gibi olmuyorsa bir yerlerde ciddi hatalar yapıyorsunuz demektir. Ama korkmayın yalnız değilsiniz.

Zira bazı profesyoneller bile zaman zaman bu hatalara düşebiliyorlar. İster yıllardır yemek yapıyor olun, ister mutfağa yeni yeni alışmaya başlamış olun bilmediğiniz, doğrusunu öğrenmediğiniz takdirde bu hatalardan ders çıkaramazsınız.

Zira usta aşçıların da, evin mutfağın ustası olanların da yaptığı çok basit hatalardan öğrenecek çok şeyimiz var.

Yanlış bıçağı kullanıyorsunuz

Yemek yapmak için tarifteki malzemeler kadar önemli bir şey varsa o da bıçaklardır. Diğer bir deyişle bıçak bir mutfağın direğidir, malzemelerin onsuz yapamadığıdır, yemek yapmayı seven kişinin göz bebeğidir.

Ama tüm bunlar tek bir noktada anlam kazanıyor: Doğru malzemeyle doğru bıçağı kullandığınız zaman. Zira dünyada tek bir bıçak yok. Çünkü bunun meyve soyanı ayrı, et doğrayanı ayrı; ekmek için olanı ayrı, kemiği deriden sıyırmak için olanı ayrı.

Bu yüzden bıçağı elinize almadan önce şunu kendinize sorun: Ben bununla ne yapacağım? Sarımsak mı doğrayacağım? Bütün bir tavuğu mu parçalayacağım? Örneğin ekmek bıçağıyla bütün bir tavuğu parçalamaya çalışıyorsanız büyük bir yanlış yapıyorsunuz. Malzemeyi mundar ediyorsunuz. Hem emeğinize, hem zamanınıza yazık.

Yanlış boyutlarda kesme tahtası kullanıyorsunuz

Küçük boyutlarda kesme tahtaları hem görünüş açıdan daha şık, hem de mutfakta yer kaplamaması açısından favoriniz biliyoruz. Ama onun üzerinde kesebileceğiniz şeylerin de bir sınırı var. Yani sandığınız kadar kullanışlı değiller. Bir önceki örneğimizden devam edelim, mesela koca bir tavuğu o daracık kesme tahtası üzerinde parçalara ayıramazsınız. Mutfakta hareket kabiliyetinizin engellenmesi kadar kötü bir şey yok, inanın.

Yemek yapmaya başlamadan önce tarifi baştan sona okumuyorsunuz

Bir an önce kolları sıvayıp yemeği hazırlamaya başlamak istediğinizin farkındayız. Ama tarifte yazanları sıra sıra yaparken bir anda araya giren bir detay yüzünden tüm yemeği çöpe atabilirsiniz. Çünkü tüm tarifler yapılış sırasına göre yazılamayabiliyor.

Dolayısıyla her şeyden önce tüm tarifi baştan sona okuyun ki ne yapacağınız hakkında kafanızda genel bir fikir oluşsun. Böylelikle mutfakta kötü sürprizlerle de karşılaşmamış olursunuz.

Dağınık bir mutfakta çalışıyorsunuz

Mutfakta çalıştığınız alan, tezgah ne kadar dağınık, kalabalık ve pisse o kadar kötü bir sonuç ortaya çıkacaktır. Çünkü bu durum tüm çalışma hızınızı, mutfaktaki etkinliğinizi doğrudan etkiliyor. Üstelik yiyeceklere de çevreden bakterilerin bulaşmasına meydan veriyor. Diğer bir deyişle toplu ve temiz bir mutfakta çalışmak hem daha hızlı bir şekilde çalışmanızı sağlayacak hem de organize olmanızı kolaylaştıracaktır.

Yemek yaparken tadına bakmıyorsunuz

Yemek yaparken, malzemeleri katarken tadına bakmadan hazırlamak demek bir kitabı bitirdikten sonra okumadan baskıya vermek demek. Yani yanlış yapabilirsiniz ama yolun yarısındayken bunun farkına varmak hatalarınızı telafi etmenizi sağlayabilir. Öbür türlüsü ise sadece pişmanlık.

Dolayısıyla yemeklerinizin tadına önce siz bakın. Baharatlar, tuzu, şekeri eksikse önceden fark edin ve buna göre gerekli adımları atın. Kimse üzülmesin.

Malzemeleri önceden ısıtılmamış tavaya koyuyorsunuz

Bir mutfak atasözü der ki; yiyecekler asla soğuk bir tavaya değmemeli. Bazı özel tarifler için sözümüz meclisten dışarı ama genelde tavayı önce ısıtıp sonra yağı ve malzemeleri eklemeniz gerekiyor. Biraz aceleniz var diye bu hataya düşmeyin ve önce yağın kızmasını bekleyip malzemeleri ekleyin. Yoksa hem malzemeler tavanın dibine yapışacak hem de onların saraıp şekillerinin bozulmasına yol açacaktır.

Eti buzdolabından çıkarır çıkarmaz ocağa koyuyorsunuz

İster et, ister tavuk, ister balık olsun fark etmez hiçbiri buzdolabından çıkarılıp direkt olarak ocağa koyulmamalı. Önce çözülmesini bekleyin ve ondan sonra ısıtma işlemine geçin. Aksi takdirde neden etimin dışı pişti de içi çiğ kaldı diye kafanızı mutfak duvarlarına vurursunuz.

Tavayı ağzına kadar malzemeyle dolduruyorsunuz

Pişirdiğiniz malzemenin hacmine göre doğru boyutta tava seçmek çok önemli. Zira tavayı ağzına kadar malzeme ile doldurursanız hem ısıyı düşürmüş olur hem de çok fazla nem olacağı için yiyeceklerin buharlanmasına yol açarsınız. Sonuç olarak yemeğiniz pişmiş sayılmaz bile. Bu yüzden malzemelerin tavada birbirine değmemesine dikkat edin. Büyük tavam yok diyorsanız malzemeleri bölüp iki küçük tavada pişirebilirsiniz. Mutfakta çareler tükenmez.

Pişirdiğiniz eti bekletmeden direkt servis ediyorsunuz

Eti ocaktan ya da fırından alır almaz, daha dumanı üstündeyken sofraya servis etmek büyük hata. Zira bu şekilde tabaklara koyduğunuz et kesildiği anda içinden kanlar akacaktır. Bu da hiç hoş bir görüntü değil.

Bu yüzden önerimiz ocaktan ya da fırından çıkardığınız eti en az 5 dakika oda sıcaklığında bekletin. Böylelikle o akacak olan sıvılar etin içinde dağılacak ve et sonuç olarak daha leziz bir hale gelecektir. Sıcak sıcak yemek varken soğur diye endişeleniyorsanız eti folyoya sararak soğumamasını garanti altına alabilirsiniz.