Edebiyatın da Karın Doyurduğunun İspatı Ruha İlaç Gibi Gelecek 17 Alıntı
18 Temmuz 2016"Edebiyat karın doyurmaz, çay içirir" demişler ama edebiyat da karın doyurur o anlamlı sözleri, o ruha ilaç gibi gelen dizeleri, bizi bize anlatan cümleleri, paragrafları ve sayfalarıyla...
Gerek Türk edebiyatı, gerek dünya edebiyatından usta yazarlar edebiyat tarihi boyunca insanı anlamaya ve anlatmaya çalıştılar ve bunu yaparken mutfaklara girip çıktılar, sofralar kurdular, yediler, yedirdiler, içtiler, içirdiler.
İşte bu yüzden edebiyat karnımızı hep doyurdu bizim. Aç ruhumuzun, kırık kalplerimizin, karışık zihinlerimizin en doyurucu sığınağı oldu.
Mesela şöyle...
"Uzağa değil, köşedeki pastaneye kadar gidecekti. Evde, hüzünlerini kaplayacak çikolatası kalmamıştı."
Canan Tan
"Düşündüğüm bir şey daha var: Sevmenin simgesel olarak da, gerçek olarak da yemekten başka bir anlama gelmediği..."
Bilge Karasu
"Şeytan diyor ki, çek kapıyı ya da ne bileyim evdeki bütün patlıcanları kızart gitsin, düşünme."
Tomris Uyar
"Basit yaşayacaksın basit/ Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit/Çay, simit ve peynirle..."
Nazım Hikmet
"Sofra kuruldukça, domates, peynir, kavun, ekmek dizilince yan yana (...) kutsal bir paylaşmadır bu; ilk yakınlıklardır."
Sevgi Soysal
"Turgut evlendiği zaman ben de evlenmeliydim.(...)Fasulye pilakisi karşısında böyle ağır bir yenilgiye uğramayacaktım. Oysa fasulyeyi ne kadar severdim."
Oğuz Atay
"Böyle zamanlarda oralet içmek gerekir. İnsan keyifliyken çay, hüzünlüyken de rakı içmeli. Boktan bir tekrarı durup durup yaşıyorsa da, oralet..."
Ali Lidar
"Ne makine şu insan be! İçine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun; iç çekmeleri, gülüşler ve düşler çıkıyor."
Nikos Kazancakis
"İstanbul (bir tatlı olsa) vişneli, meyanköklü, dişe yapışan türden bir şeker olurdu; (...) ekşinin tatlıya, tatlının ekşiye dönüşebildiği bir ala karışım."
Elif Şafak
"Kaç kilo kavun istiyorsun? diye sordu manav bana. Sordum: Gönül boşluğunun gramı kaça?"
Sohrab Sepehri
"Çünkü erkeklerin en büyük özelliği, doyduktan sonra açlığı inkar etmeleriydi."
Gabriel Garcia Marquez
"Bu bana hep çok saçma geldi, insanların güzel olduğun için etrafında olmak istemeleri yani. Kahvaltılık gevreğini tadı yerine rengine dayanarak seçmen gibi."
John Green
"Kalabalık geceleri bekleyen yalnız kahvaltılar için hep acele ediyorduk. Yağsız beyaz peynir tadında ilişkiler kuruyorduk."
Yılmaz Erdoğan
"Saatlerdir bir şey yememiştim ama çörekler ve dönerli sandviçlere aklım takılmıyordu bile. Katil olmak böyle bir duygu olmalı, dedim kendime."
Orhan Pamuk
"(...)Mably Kahvesi'ndeyim; bir sandviç yiyorum, aşağı yukarı her şey yolunda. Kahvelerde her şey yolundadır zaten."
Jean Paul Sartre
"İnsan ne harikulade bir buluş! Isınsın diye ellerine, soğusun diye de çorbasına üfleyebilir"
Georges Perec
"Sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki
Yine gelsen yine severim seni
Diyorum ki bir tren yolculuğuna çıkalım
Sandviç de alırız"
Birkaç kitap
Biraz sen
Biraz daha sen
En çok da sen ol yanımda...
Cemal Süreya