<p>Keçiboynuzu, baklagiller familyasına ait bir ağaç türüdür. Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetişen bu ağacın boyu 10 – 15 metreye, yaprakları ise 20 santimetreye ulaşabilir. Yapraklarını dökmeyen ve dört mevsim yeşil olan keçiboynuzu, sert ve koyu yeşil renkte yaprakları olan, yaz aylarında yeşil renkli çiçekler açan ve siyah boynuz şeklinde meyve veren bir ağaçtır. </p>
<p>En erken 15 yaşında meyve vermeye başlayan bitkide, bu dönemde tohum kesesi olarak adlandırılan meyveler 30 cm boyuna ulaşır. Meyve, yaprak ve çekirdeklerinden yararlanılan keçiboynuzu, meyve, pekmez ve toz olarak kullanılabildiği gibi, çay şeklinde de tüketilmektedir.</p>
<h2>Keçiboynuzu çayının içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2>
<p>Keçiboynuzu fosfor, kalsiyum ve E vitamini açısından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. A, B, B2, B3 ve D vitaminlerini barındıran keçiboynuzu; aynı zamanda çinko, demir, magnezyum gibi minerallere ve yüksek şeker miktarına sahiptir. Vücut için doğal bir güç ve besin kaynağı olan keçiboynuzu, çay olarak yaygın bir şekilde tüketilir.</p>
<h2>Keçiboynuzu çayı nasıl hazırlanır?</h2>
<p>Keçiboynuzu çayı iki farklı şekilde hazırlanır. Demleme şeklinde yapılan ilk tarifte, 4 – 5 adet yıkanmış keçiboynuzu 1 litre kaynamış suya atılarak 45 dakika bekletilir. Eğer keçiboynuzları suya parçalanarak atılırsa, 20 dakika beklenmesi yeterlidir. Keçiboynuzu çayının diğer bir hazırlama yöntemi ise haşlama yöntemidir. Kaynamakta olan yarım litre suya 5 adet keçiboynuzu atılarak, kısık ateşte 10 dakika kaynatılır. Sonrasında süzülerek sıcak ya da soğuk olarak içilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Keçiboynuzu çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Kemiklerin güçlenmesine yardımcı olan keçiboynuzu çayı, kemik erimesine karşı koruyucu özelliktedir.</p>
<p>- İçeriğinde yer alan çinko, potasyum ve demir ile kan hücrelerinin yapımında etkili olduğu bilinen keçiboynuzu çayı, aşırı kilo kaybı, kansızlık ve demir eksikliği tedavisinde destekleyicidir.</p>
<p>- Prostat enfeksiyonlarının tedavi sürecinde etkili olduğu ve erkeklerde görülen cinsel problemleri önlediği düşünülmektedir.</p>
<p>- Balgam söktürücü özelliği ile akciğeri rahatlatır. Bronşları açar ve nefes alışverişini düzenlemeye yardımcı olur.</p>
<p>- Çocuk ve yetişkinlerde ishale karşı kullanılan keçiboynuzu çayı, bağırsak parazitlerinin yok edilmesinde faydalıdır.</p>
<p>- Sindirime yardımcı olan keçiboynuzu çayı, midede yanma ve şişkinlik gibi sorunların azalmasında etkilidir.</p>

keci-boynuzu-cayi

SÖZLÜK

Keçiboynuzu Çayı

<p>Keçiboynuzu, baklagiller familyasına ait bir ağaç türüdür. Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetişen bu ağacın boyu 10 – 15 metreye, yaprakları ise 20 santimetreye ulaşabilir. Yapraklarını dökmeyen ve dört mevsim yeşil olan keçiboynuzu, sert ve koyu yeşil renkte yaprakları olan, yaz aylarında yeşil renkli çiçekler açan ve siyah boynuz şeklinde meyve veren bir ağaçtır. </p> <p>En erken 15 yaşında meyve vermeye başlayan bitkide, bu dönemde tohum kesesi olarak adlandırılan meyveler 30 cm boyuna ulaşır. Meyve, yaprak ve çekirdeklerinden yararlanılan keçiboynuzu, meyve, pekmez ve toz olarak kullanılabildiği gibi, çay şeklinde de tüketilmektedir.</p> <h2>Keçiboynuzu çayının içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2> <p>Keçiboynuzu fosfor, kalsiyum ve E vitamini açısından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. A, B, B2, B3 ve D vitaminlerini barındıran keçiboynuzu; aynı zamanda çinko, demir, magnezyum gibi minerallere ve yüksek şeker miktarına sahiptir. Vücut için doğal bir güç ve besin kaynağı olan keçiboynuzu, çay olarak yaygın bir şekilde tüketilir.</p> <h2>Keçiboynuzu çayı nasıl hazırlanır?</h2> <p>Keçiboynuzu çayı iki farklı şekilde hazırlanır. Demleme şeklinde yapılan ilk tarifte, 4 – 5 adet yıkanmış keçiboynuzu 1 litre kaynamış suya atılarak 45 dakika bekletilir. Eğer keçiboynuzları suya parçalanarak atılırsa, 20 dakika beklenmesi yeterlidir. Keçiboynuzu çayının diğer bir hazırlama yöntemi ise haşlama yöntemidir. Kaynamakta olan yarım litre suya 5 adet keçiboynuzu atılarak, kısık ateşte 10 dakika kaynatılır. Sonrasında süzülerek sıcak ya da soğuk olarak içilir.</p> <div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Keçiboynuzu çayının faydaları nelerdir?</h2> <p>- Kemiklerin güçlenmesine yardımcı olan keçiboynuzu çayı, kemik erimesine karşı koruyucu özelliktedir.</p> <p>- İçeriğinde yer alan çinko, potasyum ve demir ile kan hücrelerinin yapımında etkili olduğu bilinen keçiboynuzu çayı, aşırı kilo kaybı, kansızlık ve demir eksikliği tedavisinde destekleyicidir.</p> <p>- Prostat enfeksiyonlarının tedavi sürecinde etkili olduğu ve erkeklerde görülen cinsel problemleri önlediği düşünülmektedir.</p> <p>- Balgam söktürücü özelliği ile akciğeri rahatlatır. Bronşları açar ve nefes alışverişini düzenlemeye yardımcı olur.</p> <p>- Çocuk ve yetişkinlerde ishale karşı kullanılan keçiboynuzu çayı, bağırsak parazitlerinin yok edilmesinde faydalıdır.</p> <p>- Sindirime yardımcı olan keçiboynuzu çayı, midede yanma ve şişkinlik gibi sorunların azalmasında etkilidir.</p>

misir-puskulu-cayi

Mısır Püskülü Çayı

ebegumeci-cayi

Ebegümeci Çayı

kirk-kilit-otu

Kırkkilit Otu Çayı

isirgan-otu-cayi-aralik-2021

Isırgan Otu Çayı

meyankoku-cayi-aralik-2021

Meyan Kökü Çayı

funda-cayi

Funda Çayı

enginar-cayi

Enginar Çayı

civanpercemi-cayi

Civanperçemi Çayı

isirgan-cayi

Isırgan Çayı

tirebolu-cayi

Tirebolu Çayı

karabas-otu-cayı

Karabaş Çayı

zerdecal-cayı

Zerdeçal Çayı

<p>Giresun'a bağlı Tirebolu’da özel olarak üretilen Tirebolu çayı, hoş kokusu ve yumuşak tadı ile tanınır.  Hindistan kökenli Seylan çayına benzer bir tada sahip olan çay, çay üretilen diğer bölgelere oranla daha fazla güneş olan yerlerden toplanır.</p>
<p>Özel olarak üretilen bu çayın asıl adı “42 Numara Tirebolu Çayı”dır. Parlak kırmızı bir renge, buruk ve aromalı bir tada sahip olan çay, siyah çay gibi makasla değil el ile toplanır. Tirebolu çayı, çay filizinin en üst kısımdaki iki buçuk yaprağından hazırlanır ve toplanan çaylar bekletilmeden aynı gün ya da ertesi gün fabrikada işlenir. Tirebolu çayı, ilaç ve kimyasal madde içermediği için doğal çay olarak bilinir.</p>
<h2>Tirebolu çayı nerede satılır?</h2>
<p>Tirebolu çayı, Rize çayı gibi Türkiye geneline yayılmadığı ve oldukça pahalı bir çay olduğu için marketlerde kolayca bulunmaz. Özellikle Giresun’da satılan Tirebolu çayı, Doğu Karadeniz’de hediyelik çay satan dükkânlarda 500 gramlık mavi kutular içinde bulunabileceği gibi büyük şehirlerde lüks marketlerden de temin edilebilir. Aynı zamanda Tirebolu çayına özel kurulan internet sitelerinden de telefonla sipariş edilebilir.</p>
<h2>Tirebolu çayı nasıl demlenir? Püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Tirebolu çayı, siyah çay gibi porselen demlikte demlenmelidir ve çay demlemek için kullanılan porselen demliğin deterjan ile değil su ile temizlenmesi gerekir. Çay için kireçsiz ve klorsuz su kullanılır. Kaynayan su bir süre bekletildikten sonra demliğe alınır. Su demliğe dökülmeden önce demlik sıcak su ile çalkalanmalıdır. </p>
<p>Suyun üzerine her fincan için bir çay kaşığı Tirebolu çayı konur ve dört beş dakika demlenmeye bırakılır. Tirebolu çayını beş dakikadan fazla demlendirmek çayın aromasını kaybetmesine neden olacaktır. Çayın kendine özgü aromasını kaybetmemesi için farklı çaylar ile karıştırılmadan içilmelidir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Tirebolu çayı nasıl saklanmalıdır?</h2>
<p>Tirebolu çayı, ambalajı açılmadığı sürece rutubetsiz bir ortamda uzun yıllar saklanabilir. Ambalajı açılan çay ise koku ve nemden hızlı bir şekilde etkilenir ve oksijenle temas ettiğinde lezzetini kaybeder. Çayın lezzetini koruması için vakumlu kavanozların içinde hava almayacak şekilde saklanması ve çaya nemli kaşık değdirilmemesi gerekir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://cayaski.com" target="_blank">http://cayaski.com</a></em></p>

<p>Isırgan otu bitkisinin kökü, tohumları, gövde ve yapraklarından elde edilen ısırgan otu çayı, şifalı etkileriyle birçok rahatsızlığın tedavisine destek olmaktadır. Mayıs ve ağustos ayları arasında çiçek veren ısırgan otu, boyu 20-100 santimetreye kadar uzayabilen, tek evcikli, otsu bir bitki türüdür. Oval şekilde, kenarları tırtıklı ve koyu yeşil tonda yapraklara, yakıcı tüylere sahiptir. Meyveleri fındıksı ve esmer renktedir.</p>
<p>Urtica dioica, urtica urenus, urtica membranacca adlarıyla da bilinen bitki, Batı tıbbında birçok ilaçta kullanılmaktadır. Asya, Kuzey Amerika, Avrupa'nın soğuk bölgelerinde ve Kanada'da doğal olarak yetişen ısırgan otu, bahar aylarının başından sonbaharın sonuna kadar toplanabilmektedir.</p>
<h2>Isırgan otu çayı nasıl demlenir?</h2>
<p>Isırgan otu çayı pek çok farklı yöntemle hazırlanabilir. Bunlar arasındaki en kolay tarif 1 bardak kaynamış su içerisine, 1 çay kaşığı kurutulmuş ısırgan otu atmak ve bitkiyi 10 dakika süresince demlenmeye bırakmaktır. Isırgan otunun demlenme işlemi, bitkinin ihtiva ettiği sağlığa faydalı bileşenlerin suya geçmesini sağlarken, ciltte tahrişe neden olan kimyasalları da etkisiz hale getirir. Dolayısıyla ısırgan otunun en az 10 dakika boyunca demlenmesi oldukça önemlidir. İyi demlenmeden içilen ısırgan otu çayı, mide ağrısı ve boğazda kaşıntıya neden olabilmektedir.</p>
<h2>Isırgan otu çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Kanı temizleyici niteliğe sahip olan ısırgan otu çayı, tıpkı karabaş çayı gibi mantar hastalıkları ve egzamaya karşı etkilidir.</p>
<p>- Çeşitli rahatsızlıkların neden olduğu şiddetli baş ağrılarını dindirmeye yardımcı olur.</p>
<p>- Kan şekerini dengeler. Vücuda enerji ve zindelik verir.</p>
<p>- Soğuk algınlığı ve gribe karşı vücudu savunur.</p>
<p>- Kan yapıcı özelliğiyle sarılık ve anemi gibi hastalıkların belirtilerini hafifletir.</p>
<p>- Böbrek taşları, idrar yolu hastalıkları ve enfeksiyonların tedavi sürecini hızlandırır.</p>
<p>- Isırgan otu çayıyla yıkanan saçlar kepekten arınırken, canlı ve parlak bir görünüme kavuşur.</p>
<p>- Gargarası nefesi ferahlatır. Isırgan otu çayının cilt sorunları üzerinde de iyileştirici etkisi bulunmaktadır.</p>
<h2>Isırgan otu çayının zararları nelerdir?</h2>
<p>Bitki, kan şekerinde ani düşme ya da yükselme gibi şikayetlere neden olabileceği için, kan şekeri düzeyinde sorun olan kişilerin, ısırgan otu çayını bir uzmana başvurmadan kullanmaması gerekmektedir. İdrar söktürücü tesire sahip olan ısırgan otu çayının, mesane ve böbrek rahatsızlığı olanlar tarafından doktor kontrolünde tüketilmesi önerilmektedir.</p>
<p>Isırgan otu çayı, kan sulandırıcı özelliği olan ilaçlarla ve yüksek tansiyon ilaçlarıyla bir arada kullanılmamalıdır. Aksi takdirde ilaçların etkisini daha da artırabilmektedir. Vücuttan su atmak için kullanılan ilaçlarla da etkileşime girebilen ısırgan otu çayı, dehidrasyon riskini tetiklediği için tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir.</p>


<p>Nemli bölgelerde, sulak arazilerde ve su kenarlarında kendiliğinden yetişen kırkkilit otu, ince gövdesi ile tanınır. 20-25 cm’ye kadar uzayan boyu ve iğne yaprakları ile atkuyruğu ismi ile bilinen bitki, Equisetaceae familyasından gelir. Farklı bölgelerde ekli otu, katırkuyruğu, kırk boğum, tilkikuyruğu gibi isimler ile adlandırılır.</p>
<h2>Kırkkilit otunun mevsimi ve kurutulması</h2>
<p>Kırkkilit otu mayıs ve haziran aylarında henüz tazeliğini kaybetmemişken toplanmalıdır. Özellikle sonbahar mevsiminde bitkide hastalık görülebileceği için yaz mevsimi bitmeden toplanması tavsiye edilir.</p>
<p>Çay hazırlamak için kırkkilit otunun sürgünleri ve sapı toplanır. Demetler halinde toplanan kırkkilit otu, havadar ve gölgelik bir yere asılarak kurutulur. İğne yaprakları gövdeden kolayca ayrıldığı zaman kavanozlara konularak ışık almayan bir ortamda saklanır. Kırkkilit otunun bir yıldan fazla saklanmaması gerekir.</p>
<h2>Kırkkilit otu çayı nasıl hazırlanır?</h2>
<p>Kırkkilit çayı taze ve kurutulmuş kırkkilit otundan hazırlanabilir. Kurutulmuş ot kullanılacak ise büyük boy bardağa 2 çay kaşığı ufalanmış kırkkilit otu kullanılmalıdır. Kaynayan suya atılan kurutulmuş kırkkilit otları, 8-10 dakika demlendirildikten sonra içilebilir.</p>
<p>Kırkkilit çayı taze otlardan hazırlanacak ise büyük boy bir bardak su için iki dal kırkkilit otu kullanılır. Taze kırkkilit otundan hazırlanan çay ise en az 20 dakika demlendirilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Kırkkilit çayının faydaları</h2>
<p>- İçeriğinde kemik dokusunu kuvvetlendiren bileşenler bulunan kırkkilit otu, kırılan kemiklerin iyileşme süresini kısaltır.</p>
<p>- Sağlıksız, kolay kırılan saç ve tırnakları güçlendiren kırkkilit çayı, soğutularak şampuana katılarak kullanılır.</p>
<p>- Kırkkilit çayı kuşburnu ve funda çayı gibi idrar söktürücü etkiye sahiptir. Vücuttan fazla suyun atılmasına yardımcı olur ve fazla su yüzünden vücutta oluşan şişkinliği giderir.</p>
<p>- Romatizma ve gut hastalığına iyi geldiği düşünülmektedir. Aynı zamanda eklem ağrılarına karşı kullanılır.</p>
<p>- İçeriğindeki silisik asit sayesinde akciğer hastalıklarına karşı kullanılır.</p>
<h2>Kırkkilit otu çayının yan etkileri nelerdir?</h2>
<p>Kırkkilit otu çayı, kalp ve böbrek hastalarına tavsiye edilmez. Üç haftadan uzun kullanımlarda ise B1 vitamini eksikliğine neden olabilir. İdrar sökücü etkiye sahip olduğu için fazla tüketildiğinde, vücudun susuz kalmasına yol açar. Potasyum eksikliği çeken hastaların ve kan inceltici ilaç kullananların kırkkilit çayı içmeden önce mutlaka doktora danışması gerekir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://nasilicilir.com/" target="_blank">http://nasilicilir.com/</a></em></p>

<p>Ekinezya bitkisinin kökü, çiçekleri ve yapraklarından elde edilen ekinezya çayı, pek çok hastalığın tedavisine yardımcı olarak kullanılmaktadır. Amerika'da doğal olarak yetişen ve kıtadaki en popüler bitkilerden biri olan ekinezya, şifalı etkileri nedeniyle geçmişten bu yana tüketilmektedir. </p>
<p>İsmi, görüntüsünden dolayı Yunancada dikenli kirpi anlamını taşıyan "ecinos" kelimesinden türemiştir. Papatyagiller familyasına ait olan ekinezya; koni çiçeği, Hint başı, kirpi çiçeği, Kansas otu, tarak çiçeği, Brauneria pallida, Brauneria angustifolia ve kırmızı ayçiçeği olarak da bilinmektedir.</p>
<h2>Ekinezya çayı nasıl demlenir?</h2>
<p>Ekinezya kökü, bitkinin yaprak ve çiçeklerinden çok daha güçlü bir etkiye sahiptir. Bu nedenle ekinezyadan en yüksek faydayı görebilmek için bitkinin kök kısmının kullanılması önerilmektedir. Ekinezya kökü hem tazeyken hem de kurutulduktan sonra demlenebilir. Bunun için 4 tatlı kaşığı ekinezya bitkisi, 1 litre kaynar suya atılarak, 5 dakika süresince demlenmeye bırakılır. Bitkinin kök kısımları acı bir tada sahip olduğu için; zencefil, limon ya da balla tatlandırılarak içilebilir. </p>
<p>Çayın tatlı olması isteniyorsa ekinezyanın kökü yerine yapraklarından istifade edilmelidir. Ekinezya çayı, günde üç kez olmak üzere öğün aralarında tüketilmelidir. 7-10 gün boyunca düzenli olarak ekinezya çayı içildikten sonra 2 hafta ara verilir. Soğuk algınlığının daha hızlı iyileşmesi için ekinezya çayının sıcak içilmesi tavsiye edilmektedir.</p>
<h2>Ekinezya çayının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Ekinezya çayı, bağışıklık sistemini güçlendirerek, başta grip olmak üzere, virüs yoluyla bulaşan tüm hastalıkların tedavisine destek olur.</p>
<p>- Düzenli olarak ekinezya çayı içmek; E, B, A vitaminlerinin yanı sıra sodyum, potasyum, demir, magnezyum ve kalsiyum gibi önemli mineralleri vücuda kazandırarak dinçlik sağlar.</p>
<p>- Migren ağrıları üzerinde olumlu etkileri gözlenen ekinezya çayı, kas ve eklem ağrılarını ortadan kaldırır.</p>
<p>- Boğaz ve akciğerde oluşan iltihabın zararlı etkilerini bertaraf eder.</p>
<p>- Harici olarak kullanıldığında tıpkı karabaş otu gibi, egzama ve sivilcelere karşı fayda sağlar.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Ekinezya çayının yan etkileri nelerdir?</h2>
<p>Hamilelik dönemindeki kadınların ve düzenli olarak ilaç kullanan kişilerin ekinezya çayı tüketmesi önerilmemektedir. İlaçlarla etkileşime girebilen ekinezya, bazı hassas bünyelerde alerjik belirtilere sebep olabilmektedir. Gene, papatyaya alerjisi olanlar da ekinezya çayı içmemelidir. </p>
<p>Kalp ilaçları ve karaciğere hasar veren ilaçlarla birlikte kullanımı tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bunlarla birlikte; tüberküloz, romatoid artirit, lupus, multiple skleroz gibi sağlık sorunları olanların, doktor tavsiyesi almadan ekinezya çayı tüketmesi tavsiye edilmez.</p>

Keçiboynuzu Çayı