Sadece biz yapmıyormuşuz: Ladese tutuşmak
Yemek yerken çıkan lades kemiğinin iki ucundan tutup çekmek, ''Ladesin ladesi olsun mu?'' şeklinde iddialara girmek sadece bize özgü bir davranış biçimi değilmiş. Amerika ve İngiltere'nin bazı bölgelerinde ladese tutuşmak sadece bir eğlence biçimi değil, aynı zamanda şansla ilgili bir inanışı temsil ediyor.
Lades kemiğinin daha uzun tarafı kime gelirse ya da kim o tarafı kırabilirse ona iyi şans getireceğine inanılıyor. Kim bilir, belki de gerçekten uğur getiriyordur.
Uzun ömrün sırrı Çin'den geliyor: Noodle'ı kesmeden yemek
Uzun ve sağlıklı yaşamlarından tanıdığımız Çin halkı, yedikleri noodle'larla ilgili çok farklı bir inanca sahip. Noodle, uzun ömrün temsilcisi olarak kabul ediliyor. Çin'de hüpleterek yeniliyor. Tek parça halinde yenilmez de kesilerek yenirse ömrün kısalacağına dair bir batıl inançları var.
Uzun yaşamın sırrı Çin'nden geliyor: Noodle'ı kesmeden, hüpleterek yiyiniz. ?
Misafir gelişinin habercisi: Çatal ya da bıçak düşürmek
Şaşırdığımız bir başka batıl inanç ile devam ediyoruz. Bu inanç birçok ülkede yaygın olarak biliniyor. Yere çatal düşürmek o gün evinizde bir hanımı ağırlayacağınız anlamına geliyormuş. Yere düşen şey bıçak ise misafirinizin bir bey olacakmış.
Ne diyelim, misafirin gelişi yere düşen çatal-bıçaktan belli olurmuş. ?
Şansınız yaver gitmez: Yer fıstığı yemek
Bir yarışmaya çıkmak üzeresiniz ya da sahneye çıkacaksınız. ''Performansınızın iyi geçmesini istiyorsanız yer fıstığı yemeyin'' diyor bir batıl inanç. Buna özellikle Avrupa'da fazlasıyla inanılıyor ve kötü şans getirmemesi adına yarışmalardan ya da performanslardan önce yer fıstığı yenilmiyormuş.
Halbuki biz onu enerji verir diye biliyorduk. Bu da gol değilmiş.
Aman aralar bozulmasın: Arkadaşına acı biber vermek
Tıpkı bıçak vermek gibi arkadaşların birbirlerine acı biber uzatması da tartışma çıkmasına, arkadaşlıklarının bozulmasına delaletmiş Latin Amerika ülkelerinde. Biber ne kadar acıysa, ilişkilerinin bozulma ihtimali o kadar fazlaymış hatta.
Boşuna demiyoruz: Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım dostlar.
Biri aşk, diğeri uğursuzluk: Yemeği bol tuzlu yapmak ve tuzun saçılması
Bir Rus inancına göre aşık insan, aşkının göstergesi olarak yemeğini tuzlu yaparmış. Bu şekilde aşkları daha fazla güçlenir ve karşısındakini ne kadar sevdiğini attığı tuz oranıyla kanıtlarmış. Bu nedenle yeni gelinler ya da yeni gelin olacaklar eşlerine, sevgililerine normalden çok daha fazla tuzlu yemekler yapıyor ve yediriyor.
Bir başka inançtan tuzun yere saçılmasının uğursuzluk getirdiğine dair. Eğer ki tuz yere dökülürse, etrafa saçılırsa o insanın başına yakın zamanda bir şanssızlık ya da uğursuzluk gelecek demektir.
Biz de batıl inançların yalancısıyız.
Kötü ruh kovucu: Soğan pişirmek
Avrupa ve Amerika'da birçok inanışa göre evde kötü ruhlar barınıyor. Bu ruhları evden kovmak için ise pişmiş soğan kullanılıyor. Hafif pişmiş soğanlar, açık pencerenin kenarına konuluyor. Çıkan kokudan mıdır artık bilinmez bu şekilde kötü ruhlar evi terkediyormuş.
Bu da böyle ilginç bir inanış.
Evlilik teklifleri tehlikede: Sütü çaydan önce koymak
Yok artık dedirten bir batıl inanç daha var sırada. Başta İngiltere olmak üzere çayını sütle içen ülkelerde, sütü, çaydan ve şekerden önce koymanın evlilik teklifi almanızı zorlaştırdığına dair bir inanış var.
Hatta kimi yerlerde asla evlenemeyeceklerine dair söylentiler geziyor. Çayı şekeri koyun, sütünüz sonradan gelsin.
Aşık olanlara duyurulur: Portakal vermek
Birine çok aşıksınız. Ona olan aşkınızı anlatmak ve onun da size aynı şekilde aşık olmasını mı istiyorsunuz? Asya'daki bir batıl inanca göre birine portakal vermek bunların hepsini sağlayacaktır.
İnanışa göre aşık olduğunuz insana portakal vermek, onu ne kadar sevdiğinizin bir göstergesi. Aynı zamanda aşık olduğunuz kişinin de size aşık olmasını sağlıyor.
Çok seviyorsanız portakal verin bizce. ?
Çok iyiye işaret: Çift sarılı yumurta kırmak
Yumurta birçok toplumda güzel şeylerin habercisi olarak kabul ediliyor. Örneğin; Rusya'da kırdığınız yumurta çift sarılı ise ya yakın zamanda yakınlarınızdan biri evlenecek ya da ikiz çocuk sahibi olacak şeklinde bir inanış var.
O yüzden çift sarılı yumurta kıranlar oldukça şanslı kabul ediliyor.
Cüzdanın kabarma sırrı burada: Kahvenin üzerindeki baloncuğu içmek
İnanışa göre kahvenizin üzerinde oluşan baloncukları söndürmeden çay kaşığıyla alıp yutarsanız, yakın zamanda bol bol para kazanacaksınız demekmiş. Bu inanış Uzakdoğu kültürlerinde oldukça yaygın.
Başarabilenlerin cepleri de doluyormuş söylentilere göre.
Güney Amerika'da meşhur: Ekşi üzüm yemek
Güney Amerika'da her yeni yıla girerken insanlar 12 tane üzüm yiyorlarmış. Her üzüm tanesi bir ayı sembolize ediyormuş. Yenilen üzüm tanelerinden ekşi olanları ise o ayın kötü geçeceğinin işaretiymiş.
Bu batıl inanç her yeni yıla girerken gece yarısında yeniden canlanıyormuş. Üstelik sadece Güney Amerika değil, başta İspanya olmak üzere Avrupa'nın diğer ülkelerinde de hala bu inanış yaşatılıyor.
Daha fazla balık için: Gemilerde muz bulundurmamak
İngilizler, balığa çıktıkları zaman botlarında asla muz bulundurmazlarmış. Botun içinde muz bulundurmanın kötü şans getireceğine ve eğer botta muz varsa balık avının ve yolculuğun iyi geçmeyeceğini inançları büyükmüş. Yani bir İngiliz'in botuna biniyorsanız, aman diyelim yanınızda muz bulundurmayın, balık avının kötü geçmesinden sorumlu olursunuz.
Muzun suçu ne demekten kendimizi alamadık.