Yemek.com

Trakya'ya Taşınmaya Bahane Olabilecek 15 Has Trakyalı Yemek

5 Ocak 2015

Trakya Kültür Bakanlığı'na atanmak üzere olan Müge Batmaz bize Trakya'yı, Trakyalı olmayı, esip geçmeyi anlatıyor.

Trakya’da ne yemeli sorusuna verilebilecek pek çok cevap vardır. Doğma büyüme Tekirdağlı olmama rağmen benim bile henüz adını bile duymadığım onlarca lezzet karşınıza çıkabilir ancak küçük bir hafta sonu gezisinde ya da hazır yolunuzun üzerindeyken mutlaka ama mutlaka tatmadan dönmemeniz gereken lezzetler vardır.

Kimisi sizi evinizde gibi hissettirir kimisi ise yepyeni bir dünyayla tanıştırır. Anbean heyecan dolu dakikalar yaşayıp bir de karnınızı lezzetle doldurmak isterseniz Trakya yemekleri yemeden ben yemek yedim demeyin.

Bu yüzden Trakya'yı Trakya yapan 15 lezzeti şimdiden hafızanıza atın. Çünkü onlar geliyor!

Lezzeti boyundan büyük: Tekirdağ köftesi

“Tekirdağ Köftesi”nin 1920'li yılların başında Selanikli göçmenler tarafından yöreye getirildiği düşünülmekte. Onu diğer köfte çeşitlerinden ayıran en önemli özelliği ise yapımında kullanılan dana eti kaburgası ve irmiktir. Piştikten sonra boyu neredeyse yarısı kadar kısalır. Sanıldığının aksine içinde baharat bulunmaz ama gittiğiniz her restoranda acı biberli sos ile servis edilir. Yanında piyaz ve bol köpüklü ayranla lezzetine lezzet katabilirsiniz.

Yöresel bir tatlı: Hayrabolu tatlısı

Eğer Tekirdağ köftesi yedikten sonra tatlı olarak bir seçenek sunulmasını beklerseniz o tatlının irmik ve peynirden yapılan bol şerbetli Hayrabolu tatlısı olması kaçınılmaz. Bu tatlı görece daha çok bilinen Kemalpaşa tatlısına benzemesine rağmen boyut olarak ondan daha büyüktür ve içinde peynir bulunduğu için benzerinden ayrılır.

Üstelik tescilli: Satır et

2011 yılında Edirne’nin Keşan ilçesine ait olduğu tescillenen satır etini diğer etlerden ayıran en önemli özelliği Güney Trakya Bölgesi’nde sadece doğada bulunan besinlerle beslenmiş ve yaşını doldurmamış süt kuzularından elde edilmiş olmasıdır. Ayrıca hazırlanırken tuz dışında hiç bir katkı maddesi (baharat gibi) konulmaz. Porsiyonlara ayrılan satır et meşe kömürü mangalında rengi kırmızıdan koyu kahverengiye gelene kadar birkaç defa çevrilerek pişirilir. Pişirme esnasında etin içinde bulunan yağlar mangala damlamalıdır ki et kıvamını alabilsin.

Ayrıca satır etin yanında yediğiniz salata ve manda yoğurdu damak çatlatabilecek bir lezzetle karşılaşmanızı sağlar.

Yoğurt gibi yoğurt: Manda yoğurdu

Hazır satır etin yanına çok yakıştığından bahsetmişken Trakya ile özdeşleştirmeden geçmek olmaz. Trakya’da nereden geçerseniz geçin yol üstünde yemek yediğiniz herhangi bir yerde etin yanında yoğurt istediğinizde manda yoğurdu gelebilir ama tabii ki son yıllarda artan ünüyle karışık sütten yapılanları saymazsak. Pek çok yerde hakiki manda yoğurdunu restoran sahipleri kendileri yapar ya da saf manda sütünden olduğuna sizi ikna edebilir.

Umarım hakiki olanıyla karşılaşabilirsiniz.

Her yerin meşhuru: Peynir helvası

Çanakkale’ye özgü bu tatlı da yine daha meşhuru höşmerimle karşılaştırılır ancak peynir helvası yine Trakya’ya özgü bir lezzet olduğunu içine konulan yağlı, tuzsuz koyun peyniriyle kanıtlar. Fırınlanmış ya da fırınlanmamış olarak tüketilmesi mümkündür. Bir Trakya efsanesine dönüşmüş olan tatlı, Trakya’da nereye giderseniz oranın meşhur tatlısıdır. O yüzden içindeki peynirin çeşidine ve miktarına göre farklı tatlarla karşılaşmanız mümkündür.

Tavsiyem sıcak haliyle yanında da bir top vanilyalı dondurma ile tüketmeniz.

Yörenin zenginliği: Kaşarlı köfte

Trakya mutfağı en çok da pek çok köfte çeşidini barındırmasıyla ünlüdür. Bazen köyden köye bir mesafede bile farklı lezzette köfte çeşitleriyle karşılaşmanız mümkün. Bunlardan biri de Keşan ve Malkara yöresinde rastlayabileceğiniz Kaşarlı köfte. Kaşarlar köfte malzemesi ile birlikte yoğurulup merdaneyle açılır ve porsiyonlar halinde kesilip ızgarada pişirilir. Aynen satır köftede olduğu gibi koyu kahverengi renk tam kıvamında piştiğini gösterir.

Mantı deyince gözünüzde canlanmayan: Tavuklu sini mantısı

Mantı denilince herkesin aklına küçücük Kayseri mantısının üstüne yoğurt ve sos dökülmüş hali gelir ama Trakya’da hiç de öyle değil. Bildiğimiz mantı hamuru açılıp kare kare kesilir, içine pirinç ya da bulgurla karıştırılmış tavuk etleri konup kapatılır. Tüm tepsi dolunca fırında pişirilir ve fırından çıkınca da üzerine sıcak tavuk suyu dökülür. Yanında yine yoğurt tercih edebilirsiniz? ama ayran daha iyi bir fikir olabilir.

Ciğerin en leziz hali: Edirne tava ciğeri

Yolunuz Edirne’ye düşerse ve yemeden dönerseniz kesinlikle pişman olacağınız bir lezzet Edirne tava ciğeri. Ciğer bu hale nasıl geliyor da böyle lezzetli oluyor merak ederseniz kısaca: Trakya’nın verimli otlaklarında yetişen semiz danalardan günlük olarak elde edilen ciğerin zarı soyulup yaprak inceliğinde kesilip damar ve sinirlerden ayrılır. Defalarca yıkanıp kanından ayrılan ciğer sıkılıp karbonatla yoğurulduktan sonra bir gece dolapta bekletilir. Kızartmadan önce una bulanan ciğerler kızgın ayçiçek yağına atılır. Kuvvetli ateşte sadece
birer dakika kızaran ciğerler üzerine tuz serpilerek servis edilir.

Tava ciğerinin olmazsa olmazı ise yanında servis edilen kurutulup kızartılmış sivri biberdir.

Olsa da yesek: Edirne'nin meşhur badem ezmesi

Edirne’den dönüş yolunda buralardan en lezzetli ne alınır da tekrar gelmenize sebep olur merak ediyorsanız kuşkusuz bu 50 yılı aşkın ünüyle Edirne ile özdeşleşmiş badem ezmesidir. Turistlerin daha yoğun olarak ziyaret ettiği Selimiye Camii civarında karşılaşabileceğiniz dükkanlardan bu muhteşem lezzeti kutu kutu satın alabilmeniz mümkün.

Bildiğimiz krep: Cizleme

Trakya’ya gelince krepe krep denmez, cizleme denir! Un, süt, yumurta, tuz, maya ve su boza kıvamına gelene kadar karışıp tavada ters yüz edilince bildiğimiz krep gibi cizleme oluverir. Yanında tercih ettiklerinize göre tatlı ya da tuzlu tüketebilirsiniz.

Trakya’nın en lezzetlisi: Peynir

Süt ve süt ürünleri bakımından en elverişli yerde olduğunuza göre peynirin tadına bakmadan Trakya’dan dönmek olmaz. Yol üstünde karşılaştığınız irili ya da ufaklı pek çok fabrika satış mağazasına uğrayabilirsiniz. Tabii ki peynir deyince sadece bir çeşitten bahsetmiyorum. Peynir çeşitliliği konusunda da Trakya epey zengin: beyaz peynir, lor peyniri, keçi peyniri, koyun peyniri, kaşar peyniri, abaza peyniri…

Olmazsa olmaz patlıcan: Manca

Rakısıyla ve şarabıyla ünlü Trakya’nın bilinen bir mezesinden de bahsetmemek olmaz. Pek çok kişinin adını Köpoğlu mancası diye bildiği manca? közlenmiş patlıcan, biber ve domatesin sarımsak ve sirkeyle karıştırılmasıyla yapılan bir mezedir. Adı hakkında farklı rivayetler var: Patlıcan mancası, papaz mancası, bağ mancası ve bahsettiğim Köpoğlu mancası gibi gibi… O yüzden hiç karıştırmadan sadece manca desek yeterli olabilir.

Bilenler bilir: Trakya’nın burma sucuğu

Yılları aşan tecrübesiyle bir kez tadanı tekrar ağırlayan Tekirdağ Malkara yolu üzerinde İnecik’te bulunan pek çok işletme, tüm et çeşitlerinin yanı sıra burma sucuğu ile ünlüdür. Yörede şöhretini giderek katlayan burma sucuklarda teke ve oğlaklardan elde edilen etler kullanılmakta, üretimde izlenen yönteme ait farklılıklar da bu sucukları İnecik’e has kılmaktadır.

Semillondan papazkarasına: Şarköy mürefte

Şarköy bilindiği gibi Tekirdağ’ın turistik bir ilçesi, Mürefte de Şarköy’ün şirin bir beldesidir. Mürefte, özellikle üzüm bağları ve şarap sahili diye tabir edilen bölgesiyle tanınır çünkü Türkiye’nin şarap üretiminin yaklaşık %30’u bu beldedeki üzüm bağlarından karşılanmaktadır. Özellikle bağ bozumu dönemlerinde pek çok turisti ağırlayan beldede butik şarap mağazalarını ve Türkiye’de kurulan ilk şarap müzesini gezebilir, pek çok şarap çeşidini tadabilirsiniz.

Ve Tekirdağ’ın şahanesi: Tekirdağ rakısı

Henüz yeni dinmiş bir yağmur sonrası Tekirdağ sahil şeridi yakınlarındaysanız etraf buram buram anason kokar. Zaten Tekirdağ Rakısı’nın farkı da yapımında en iyi anasonun ve diğer rakı çeşitlerinin aksine yaş üzümün kullanılmasıdır. Hakkında çok fazla söz etmeye gerek yok, bilenler biliyor: Rakının şahı, hası, padişahı…