Patatesin Dünya Tarihinin Değişmesine Sebep Olan Şaşırtıcı Hikayesi
23 Aralık 2020Patates... Ekmekten sonra mutfağımıza belki de en çok konuk ettiğimiz lezzet. Kızartması, haşlaması, sulu yemeği ve daha pek çok haline bayıldığımız patatesin dünya tarihinde tahmin ettiğinizden çok daha büyük etkiler oluşturduğunu biliyor muydunuz?
"Altı üstü patates, nasıl etkileri olabilir ki" diye düşünmeyin. Hemen her gün pek çok sofraya konuk olan, sevmeyeni neredeyse olmayan, faydaları saymakla bitmeyen patatesin tarih boyunca dünya üzerinde nasıl etkiler oluşturduğunu öğrenince şaşırmadan edemeyeceksiniz, eminiz.
Nice toplumu açlıktan kurtaran ama bir ülkenin de zor zamanlar yaşamasına sebep olan patatesin hikayesine davetlisiniz şimdi. Buyursunlar...
Dünya tarihine büyük etkileri olan patatesin hikayesi
Yemek kültürümüzde önemli bir yer tutan patatesle ilgili bulunan en eski veriler, patatesin dünya üzerindeki varlığının milattan önceki yıllara dayandığını gösteriyor aslında. Ama patatesin mutfaklara girmesi, Avrupa'ya ve Osmanlı'ya gelmesi çok daha yakın zamanlarda gerçekleşiyor bildiğiniz gibi. Ana vatanı Güney Amerika olan ve uzun yıllar "yabani bitkiler" kategorisinde anılan patates, zaman içinde önce Peru'da, ardından da tüm kıtada yaygınlaşmaya başlıyor. Yabani bir bitki olarak görülürken bir süre sonra tüketilebilir hale gelmesinin sebebi ise mısırların olgunlaşma sürecini tamamlayamadığı topraklarda patatesin mısırın yerini tutabilecek bir bitki olarak görülmesi.
Ancak patatesi "dünya tarihini etkileyen" bir bitki yapan bu özellikleri değil tabii ki. Sadece yemek tarihini değil, tüm dünya tarihini etkilemesinin sebebi onun Avrupa serüveni aslında. 1500'lü yıllarda Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine gelen İspanyol gemiciler, burada tanıştıkları patateslerin lezzetini çok beğenince yanlarına bir miktar alıyor ve Avrupa'ya götürüyorlar. İlk kez Avrupa'ya gelen patatesler, İspanya'nın güneyinde hemen ekiliyor ve yetiştiriciliğine başlanıyor. Ardından ise hediye etmek ve tanıtmak gibi farklı sebeplerle İspanyollar tarafından İtalya ve Portekiz'e de götürülüyor.
İspanyol gemicilerden yaklaşık 20 yıl sonra, 1590'larda İngiliz gemiciler de Amerika dönüşü yanlarında patates getirmeyi ihmal etmiyor ve onların getirdikleri patatesler de ilk olarak İrlanda'da yetiştirilmeye başlıyor. Hemen ardından İskoçya ve Galler'de de patateslerin namı duyuluyor ve yetiştiriciliğine başlanıyor. Avrupa'da patatesin bu kadar ünlenmesi ve hızla yetiştirilmeye başlanması ise boşuna değil.
Dünyaca ünlü tarihçi William H. McNeill'in 1999’da yazdığı, ‘Patates Dünya Tarihini Nasıl Değiştirdi?’ başlıklı makalede bu durum şöyle açıklanıyor: "Amerika kıtasından gelen patates, kıtlık sorunuyla yüz yüze olan Kuzey Avrupa'yı yok olmaktan kurtardı, şehirleşmeye ve zenginleşmeye olanak sağladı".
Büyük bir açlık sorunuyla karşı karşıya kalan Avrupa ülkeleri çareyi Amerika'dan gelen patateslerde buldu. Zira patates, tahıllardan bile dört kat daha fazla karbonhidrat içeriyordu ve bu sayede aç olan insanları doyurmak kolaylaşıyor, nüfus artışı sağlanabiliyordu. Sık sık savaşların yaşandığı bu yıllarda nüfus, devletlerin güçlü kalabilmesinde en önemli silahlardan biri olarak görülüyordu. Aynı zamanda devletler sanayileşme süreçlerini de hızlandırmaya çalışıyordu. İşte tüm bu sebeplerle öncelikle açlık ve kıtlığa çözüm bulmaları gerekiyordu ve o çözüm, Amerika'dan gemilerle getirilen patatesler oldu!
Tam da bu yüzden birçok tarihçiye göre patates, dünya tarihini değiştiren, Avrupa'yı yok olmaktan kurtaran ve günümüzde bildiğimiz devletlerin kurulmasına ya da ayakta kalmasına ön ayak olan en önemli etkenlerden biri oldu.
Patatesin dünya tarihi üzerindeki etkileri bu kadarla da sınırlı kalmadı. Koskoca bir kıtayı yok olmaktan kurtaran, açlık ve kıtlığa çözüm olan patates, İrlanda tarihinde de acı dolu zamanlar yaşanmasına sebep oldu. Üstelik yine aynı sebeple, yani açlıkla. Patates yetiştiriciliğine hızlıca başlayan ve "patates tarımı"nı dünyada ilk yapan ülke olarak anılan İrlanda, 1800'lere kadar bu konuda oldukça büyük başarılar yakaladı. Öyle ki patates, halkın temel besin maddesi haline gelmişti. Ancak 1845 yılında ülkenin başına talihsiz bir olay geldi ve patateslerde mildiyö hastalığı adı verilen bir hastalık görülmeye başlandı. Yağışlı ve soğuk iklim şartları sebebiyle oluşan bir tür mantardan dolayı patatesler henüz tam olarak olgunlaşmadan ölüyorlardı. Yenmeyecek durumda olan patateslerle dolu tarlaların bu durumu tam tamına 6 yıl sürdü. Patates kıtlığı yaşanan ülkede bu süre boyunca 2 milyondan fazla insanın açlıktan öldüğü düşünülüyor.
Bir kıtayı adeta yok olmaktan kurtaran, bir ülkeninse açlık ve kıtlıkla yüz yüze kalmasına sebep olan patatesin, dünya tarihi üzerinde işte böyle etkileri bulunuyor. Onun ve topraklarımızdan çıkan her türlü bitkinin değerini herkesin bilmesi dileğiyle...