Yemek.com

Kendin İçin mi Erkek İçin mi, Kimin İçin Kilo Veriyorsun?

11 Nisan 2016

Hafta içi en sevdiğim şey spontane gelişen arkadaş buluşmaları!

Pazartesi sabahı işe gitmek zaten işkenceden farksız oluyor, Salı günü "yine mi" diye kalkıyorsunuz yataktan, Çarşamba "hadi az kaldı" diye kendinizi motive ediyorsunuz, Perşembe "bir gün daha, ha gayret" diye uyanıyorsunuz, Cuma günü de saatleri sayıyor ve nasıl geçtiğini bir türlü anlayamadığınız bir hafta sonuna geçiş yapıyorsunuz.

Oysa hafta içi arkadaşlarla buluşmak, size hayatınızın işten ibaret olmadığını hatırlatıyor. Hadi şunu da yapalım, bunu da yapalım gibi önerilere maruz kalmadan arkadaşlarınızla vakit geçirmek muhteşem bir şey!

Ofiste çalışırken “akşam bir şeyler yapalım mı” mesajı ile başlayan ve hızlıca karar alındıktan sonra kendinizi arkadaşlarınızla bir masada saçma sapan bir şeye gülerken bulmak kadar güzel bir şey olamaz.

İşte yine böyle gelişen bir akşam yemeğindeyiz. Hepimiz açız, birbirimize şu yemek nasıl, bu yemek nasıl diye soruyoruz. Hatta iki yemek arasında kalan arkadaşıma “sen onu söyle, ben de bunu söyleyeyim. Tadarız” diyorum. Garson geliyor, herkes kararını vermiş, tam sipariş vereceğiz, bir arkadaşımız “ya galiba ben salata yiyeceğim” diyor.

Başlıyor herkes fikrini değiştirmeye… İki dakika önce “şinitzelin üzerine tereyağ koyuyor musunuz, yanında patates kızartması da geliyor değil mi” diye garsona soru soran arkadaşım “Akdeniz Salatası” yemek istediğine karar veriyor. Konu "yaz yaklaşıyor"dan başlıyor, yeni öğrenilen detoks tarifine kadar uzanıyor ve garson hala sipariş almak için bekliyor. Bir anda herkes “salata” yemek istediğine karar veriyor.

Diyetlerden diyet seçebileceğiniz birçok örnekleme ile muhabbet devam ederken “Ne meraklıymışsınız salataya” diyorum, bir arkadaşım gülerek başından geçen bir olayı anlatıyor:

- Geçen sene bir çocukla buluştuk, neyse oturduk bir yere yemek söyleyeceğiz. Ben çocuktan önce davranıp pizza söyledim, çocuk da salata söyledi. Ya bir anda içimden düşündüm ve "yok, ben de salata yiyeyim, ihtiyacım yok ama salatayı daha çok seviyorum" gibi bir şey söyledim. Çocuğun gözünde; "lan nasıl ihtiyacın yok, tombikto!" bakışını gördüm.

Oysa ki arkadaşımın 4 - 5 kilo fazlası ya vardır, ya da yoktur. O tombikto bakış da nereden çıktı?

Yemeklerimiz geliyor, konu aşka geçiyor, muhabbet derinleşiyor. Aşk hayatında yeni hareketlenmeler olan bir başka arkadaşımız, heyecanla yaşadıklarını anlatıyor. İlk buluşma nerede oldu, neler konuşuldu, nasıl biri, ne iş yapıyor, kimdir, necidir, ailesi ne iş yapar falan derken konu yine yemeğe geliyor ve pizza söyleyen arkadaşımıza dönüp; “O akşam ben de salata söyledim ama gözüm başka bir yemekteydi” diyor.

Hadi, bu masada biz bizeyiz siparişini bir anda değiştirmeni anlayabilirim; yaz geliyor, diyete başlamak, hafif bir şeyler yemek, formuna dikkat etmek… Bunların hepsine tamam, derim.

Ama ilk buluşmada istemeden “salata söylemek” nedir?

Pizza yemek isteyen arkadaşım neden siparişini değiştirmek istedi, diğer arkadaşım neden gözü başka yemekteyken salata söylemek zorunda hissetti?

Eskiden salata dediğin şey ortaya gelirdi, kim bu baskıyı yarattı?

Kadınlara ne oldu?

İlk buluşmada salatanı yedin, ikinci buluşmada da hafif bir şeyler söyledin diyelim. Üçüncü buluşmada bir buçuk İskender söylediğinde ne olacak?

Farkında olmadan yaptığımız seçimleri tartıştıktan sonra masada hemfikir olduğumuz konuşmanın ana başlıklarını size de aktarmak isterim: Evet, formumuza dikkat etmeliyiz, spor yapmalıyız, sağlıklı beslenmeliyiz.

Fakat bunların hepsini kendimiz için yapmalıyız, bir başkası için değil.

Eğer kilolu olmak istiyorsak, oluruz. Gece çikolata yemek istiyorsak yeriz. Sağlıklı beslenmek istiyorsak ona göre tercih yaparız ancak bu tercihi hiç tanımadığımız biri için yapmak zorunda değiliz. İnsanları yedikleri yemeğe göre kategorize edenleri dikkate almamalıyız. Kendimizi olmadığımız biri gibi göstermenin gelecekte bize hiçbir faydası olmayacak.

90 - 60 - 90 olup mutlu olacağına inanan bir topluluk yarattı popüler kültür, farkındayız. Ancak doğal olmadıktan sonra 90 - 60 - 90 bir kadın olmanın hiçbir önemi yok!

İşte bu yüzden hafta içi buluşmalarını çok seviyorum; yaşasın 1,5 İskender İttikafı!

Şimdi, size soruyorum. İlk buluşmada siz ne yemek sipariş ettiniz/edeceksiniz; sadece salata mı, yoksa en sevdiğiniz yemeğin yanı sıra, ortaya bir salata mı?