Yetiştirdiği Meyveleri "Göz Hakkı Sepeti" ile Herkesle Paylaşan Bingöllü Amca

Şahane topraklarda yaşadığımızın en güzel örneklerinden biriyle tanışacaksınız birazdan.

Bingöl'de, sahibi olduğu meyve bahçesinin girişine koyduğu bir sepetle paylaşmanın değerini gözler önüne seren koca yürekli Ömer Amca, bulduğu basit ama bir o kadar da etkileyici ve harika fikirle kalplerinizi eritecek, eminiz.

Buyurunuz, sizi daha fazla merakta bırakmadan Ömer Amca ile tanıştıralım.

Bingöl'de yaşayan Ömer Çakır, "göz hakkı sepeti" yaparak yetiştirdiği meyveleri ikram ediyor

62 yaşındaki Ömer Çakır, Bingöl'ün Sariçiçek köyü Kantar mezrasında yaşıyor ve Ekinyolu köyündeki meyve bahçesinde meyve yetiştiriciliği yapıyor. Uzun yıllar önce yaşadığı, aslında birçoğumuza çok tanıdık gelecek bir olay nedeniyle de aklına şahane bir fikir geliyor ve "göz hakkı sepeti" yapıyor.

Ömer Çakır "göz hakkı sepeti" fikrinin uzun yıllar önceye dayandığını söylüyor

Ömer Çakır, seneler önce başkasına ait bir bahçenin önünden geçerken ağaçta gördüğü meyveleri yemek istiyor ancak meyve bahçesinin sahibi o sıralarda oralarda olmadığı için habersizce almak istemiyor ve vazgeçiyor.

Yıllar sonra kendi meyve bahçesi olduğunda ise halk arasında "göz hakkı" olarak anılan ve "Görüldüğünde imrenilebilecek yiyeceklerden, görenlere verilen pay" olarak tanımlayabileceğimiz durumu hayata geçirmeye karar veriyor. Tarlasının hemen girişine, elma ağaçlarının yanı başına bir sepet asıyor ve bu sepete "göz hakkı sepeti" ismini verip içini ağacından topladığı tazecik elmalarla dolduruyor.

Üç yıldır bu uygulamayı sürekli yaptığını söyleyen Çakır, elmaları alanları gördükçe mutlu oluyormuş

"Göz hakkı sepetini" tam üç yıl önce oluşturan Ömer Amca, meyve bahçesindeki son meyve bitene dek, tüm sezon boyunca bu uygulamaya devam ediyormuş. Ömer Amca, yoldan geçen ve gözü tarlaya ilişip de sepeti fark eden insanların sepetten gönül rahatlığıyla elma aldıklarını görünce çok mutlu olduğunu da eklemeden geçmiyor.

"İnsanların gönlü daha hoş olsun istiyorum"

Elinde olanı başkalarıyla paylaşma fırsatı bulduğu için huzur ve mutluluk duyduğunu ifade eden Çakır, şunları da ekliyor: "Meyve ikramı insanları birbirine yaklaştırıyor, sevindiriyor. Meyveden ziyade insanların gönlü daha hoş olsun istiyorum. Yarım elma gönül elmadır fakat tam elma vermek gönülleri fethetmektir. Herkesin gönlünün hoş olmasını istiyorum."

Evinin önüne de aynı sepetten asan Ömer Amca, ömrü yettiği sürece bu uygulamaya devam edeceğini de ekliyor

2 çocuk babası olan ve iki yıl önce eşini kaybeden Ömer Amca, ölen eşi ve çocukları için yaşadığı müddetçe bahçesinden elma ikramına devam etmekte kararlı. Sadece meyve bahçesinin girişine değil aynı zamanda yaşadığı evin önüne de göz hakkı sepeti asan Ömer Amca şunları da ekliyor:

"Yetiştirdiklerimi satmaktan çok insanlara ikram etmek hoşuma gidiyor. Sadece elma değil, bahardan itibaren çıkan muhtelif meyve ve sebzeleri de getirip sepete bırakıyorum. Bu yöntem en çok çocukları sevindiriyor, hatta sepette meyve kalmadığı zaman gelip bana haber veriyorlar." diyor.