Yemek.com

Diyetisyenlere Göre Yaşadığımız 12 Farklı Açlık Türü ve Kontrol Etme Yöntemleri

5 Temmuz 2018

Açlık hissinin sadece uzun süre yemek yememe sonucu oluştuğunu sanıyorsanız büyük yanılıyorsunuz.

Diyetisyenlere göre birbirinden farklı tam tamına 12 açlık türü var. Çoğunu görünce siz de nasıl bir his olduğunu hemen anlayacak, bu açlık türleri ile nasıl baş edebileceğinizi öğrenerek çok daha sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olabileceksiniz.

Zira çevremizdeki kokular, görüntüler hatta sesler bile aslında bizim acıkmamız için adeta sıra olup bir bir üstümüze geliyorlar, bize düşen de bunlarla baş etmenin yollarını öğrenmek oluyor.

Peki o açlık türleri neler mi? Buyurunuz, birlikte öğrenelim.

1. Göz açlığı

Aslında hepimize en çok tanıdık gelecek açlıklardan biri bu. İsminden de kolayca anlaşılabileceği gibi bir yiyeceği sadece gördüğünüz için bile kendinizi hemen aç hissetmeniz ve onu yemek istememiz diyebiliriz. Mesela bir kavanoz düşünün; çikolatalı milkshake ile dolu, çevresinden çikolatalar damlıyor, üstünde dondurma, waffle, yanlardan akan çikolata sosu ve çikolata parçacıkları... Gördüğünüz gibi yemek isteyebileceğiniz görüntülerden yalnızca biri. Bir de buna izlediğiniz dizilerde, filmlerde gördüklerinizi, restoranların, kafelerin masalarında, vitrinlerinde gözünüze takılanları eklerseniz gün içinde aslında çok sık göz açlığına maruz kaldığınızı fark edeceksiniz.

Nasıl kontrol edilir: Diyetisyenlere göre en kolay yöntem dikkatinizi hemen başka güzel şeylere çekmeye çalışmak. Mesela bir restorandaysanız insanların yüzüne ya da tablolara bakmaya çalışın. Yemeğe bakmaktansa çiçeklere bakmak bile yeter. Ne kadar çabuk bir şekilde gördüğünüz o yemek hakkında düşünmeyi bırakacağınıza şaşıracaksınız.

2. Akıl açlığı

Akıl açlığı ya da beyin açlığı diyebileceğimiz bu açlık türü diyetisyenlere göre en zor baş edilebilecek açlık türlerinden biri. Çünkü beynimiz o anki fiziksel ve duygusal durumunuza göre bir yönlendirmede bulunabilir. Örneğin şekerli yiyeceklerin kötü olduğunu biliriz. Bir an düşündüğünüzde elinizdeki tatlıyı yemekten bile vazgeçebilirsiniz ama bir an sonrasında aklınız size tam anlamıyla oyunlar oynamaya başlayabilir, farklı alternatifler bulmanıza ve akıl yürütmenize neden olabilir. Mesela "Şeker kötü bir şey, yeme" düşüncesinden hemen sonra "Ye gitsin, sonra spor yaparsın" gibi bir düşünce de ortaya çıkabilir. Hatta bildiğiniz gibi genelde de bu şekilde olur.

Nasıl kontrol edilir: Beynimiz genelde aldığı bilgiye göre karar verir. Yani ona gerçek açlık ve akıl açlığı arasındaki farkı anlatmaya çalışmak gerekir. Diyetisyenlere göre basit bir test olarak şunu deneyebilirsiniz: Ne zaman aç olduğunuzu hissediyorsanız ve önünüzdeki pastayı yemek istiyorsanız, onu sevmediğiniz bir şeyle değiştirin. Mesela kabak. Eğer gerçekten açsanız kabağı bile yemek isteyeceksinizdir. Ama kabağı yemek istemiyorsanız demek ki bu akıl açlığıdır ve aslında vücudunuzun o pastayı yemeye ihtiyacı yoktur.

3. Kulak açlığı

İş yerinde, okulda ya da evde bir cips paketinin açıldığını ya da birinin cips yerken çıkardığı sesleri düşünün... Ya da hep size yemeğinizi getiren kuryenin başkasına yemek getirdiğini duyduğunuzu... Genelde birden siz de bir şeyler yemek ya da yemek siparişi vermek istersiniz değil mi? İşte diyetisyenlere göre bunun en temel sebebi kulak açlığı. Bu açlığa göre sizin yemeklerle ilişkilendirdiğiniz herhangi bir sesi duymanız sizi acıktırabilir.

Nasıl kontrol edilir: Duyduğunuz sesi durdurmanız pek mümkün değil tabii ki. Ama size ye diyen kafanızın içindeki sesleri durdurabilirsiniz. Dikkatinizi başka bir noktaya çekmeye çalışın ya da hemen kulaklığınızı takıp müzik dinlemeye başlayın. Eğer gerçekten aç değilseniz ve yaşadığınız sadece kulak açlığı ise kısa süre içinde yeme isteğiniz kaybolacaktır.

4. Burun açlığı

Tıpkı göz açlığı gibi burun ya da koku açlığı diyebileceğimiz bu açlık türü de bize çok tanıdık gelen açlık türlerinden biri aslında. Kabul edelim, güzel bir yemeğin kokusu herkesi acıktırabilir. Pişmekte olan bir ekmeğin, yeni yapılmış bir kahvenin ya da eriyen bir peynirin kokusu mesela... Peki bunu nasıl kontrol edebiliriz?

Nasıl kontrol edilir: Burun açlığıyla baş etmek için yemek yerken olabildiğince koklamaya ağırlık vermelisiniz. Böylece burun açlığınızı eğitebilir, gerçekten aç olmadığınız hallerde burnunuza gelen kokuları göz ardı etmeyi öğrenebilirsiniz. Diyetisyenler şöyle öneriyor: Yemeğiniz önünüze geldiğinde her içeriği ayrı ayrı koklayın. Yemeye başladığınızda her parçayı ayrı ayrı koklayarak yutun. Eskiye oranla daha az yiyeceğinizi göreceksiniz.

5. Mide açlığı

Mide ve açlık kelimelerinin "gerçek" açlığı temsil ettiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Diyetisyenlere göre aslında her zaman midemiz bize acıktığımızı söylemez. Zaman zaman biz midemize acıktığımızı söyleriz. Genelde önümüzdeki porsiyon kadarını yeriz, doyacağımız kadarını değil. Mesela, bu öğlen acıkmamış olabilirsiniz ama saat öğle yemeği saatine yaklaştıkça birden acıkmış gibi hissedebilirsiniz. Kısacası, her zaman acıktığımız için değil, bazen sırf yemek saati yaklaştığı için yemek yeriz.

Nasıl kontrol edilir: Mideniz gerçekten boş mu yoksa stresten, alışkanlıktan ya da sıkıntıdan dolayı mı yiyorsunuz anlamaya çalışın. Aynı zamanda yavaş yavaş yiyin ve karınızın "çok az" doyduğunu düşündüğünüz o an yemeyi bırakın.

6. Ağız açlığı

"Ağzımın suyu aktı" deyiminin gerçek bir karşılığı olduğunu biliyor muydunuz? Ağız açlığı tam da bu gibi durumları tanımlamak için kullanılıyor desek yeri. Hani bazen insanın canı baharatlı/acılı bir şeyler yemek mesela şöyle bir porsiyon bol acılı, limonlu çiğ köfte yemek ister ya... İşte bu açlık ağız açlığı olarak tanımlanır. Dilimizdeki tat parçacıklarının memnun olması için oluşan bu açlık aslında aşerme olarak da tanımlanabilir.

Nasıl kontrol edilir: Diyetisyenlere göre ağzınızın keyfini dinlemek çok kötü bir şey değil ama aşerme geçtiği an durmak lazım. Tabaklar dolusu bir şeyi sadece tat parçacıklarımızın canı çekti diye yemek mantıklı bir şey değil. 2 ya da 3 ısırık alıp yetinmeye çalışabilir, örneğin bir koca porsiyon çiğ köfte yemek yerine 1 adet çiğ köfte yiyerek kendinizi sınırlandırabilirsiniz.

7. Kalp açlığı

Anneninizin yaptığı nefis yaprak sarmalar ya da sıcak bir günde karşınıza çıkıveren buz gibi bir limonata düşünün... Bazı şeyler sanki tam da o an yemek-içmek için yaratılmış gibi geliyor, değil mi? Buzdolabında dondurma kabındaki o yaprak sarmalar bir an önce yenilmeli, o limonata tam da o an bir dikişte bitirilmeli mesela. İşte bunlar aç olduğumuz için değil aslında ruhumuzu doyurmak için yediğimiz şeyler. Bu, duygusal bir açlık.

Nasıl kontrol edilir:Kalp açlığını yok saymak ya da onunla baş etmek pek kolay değil ama yine de kontrol edilebilir. Porsiyonlara dikkat edip bitirmeye çalışmak yerine bir miktar yiyip bırakmayı denemek iyi bir fikir diyebiliriz.

8. Hücresel açlık

Küçük çocukların bazı yiyecekleri yemek istemedikleri ya da "O tabağı bitireceksin" dendiğinde bitirmemek için direndikleri o anları düşünün. Zaman zaman bu durum tatlarını sevmemelerinden kaynaklansa da aslında çoğunlukla vücutlarının verdiği sinyalden, kendisi için neyin gerekli olup olmadığını anlayan vücudun kişiye verdiği işaretlerdendir. Büyüdükçe biz bu sesleri duymamaya, bunun yerine aklımızın, arkadaşlarımızın ya da kitapların söylediklerine göre yeme alışkanlıklarımızı belirlemeye başlarız. "Çikolata mutlu eder" dediklerinde fütursuzca çikolata yememiz gibi.

Nasıl kontrol edilir: Yapmamız gereken, vücudumuzun ihtiyacı olanla aklımızın istediği şeyleri birbirinden ayırmak. Susarsak su aramalı, su içmeliyiz mesela, yemek yemeye başlamak ya da su yerine farklı bir içecek tüketmek doğru bir tercih olmaz. Kısacası vücudumuz günlük olarak vitaminlere, minerallere, tuzlara, yağlara, karbonhidratlara ve benzerlerine ihtiyaç duyar. Bu noktada vücudumuzun isteklerini dinlemeliyiz.

9. Stres açlığı

Bildiğiniz gibi stresli olduğumuzda ya kendimizi açlığa bırakır ya da aşırı yemek yemeye başlarız. İkisinin de sonunda pişman olacağımız kesin. Stresli olduğumuzda genelde ne yediğimize pek dikkat etmeyiz. "Cips yerine yoğurt alayım da sağlıklı olsun" demeyiz çünkü hep stres yaptığımız şeyi düşünürüz.

Nasıl kontrol edilir: Kontrol etmek kolay değil ama imkansız da değil. Pratik olmalı ve hareketlerimizin ilerde yol açacağı sonuçları da düşünerek hareket etmeliyiz. Yiyerek kendimizi aslında daha fazla stresin içine sokabileceğinizi fark etmelisiniz.

10. Çalışırken ya da televizyon izlerken hissedilen açlık

Televizyonun karşısına geçtiğinizde saatlerce duruyor, izlerken de sürekli bir şeyler atıştırıyorsanız yalnız değilsiniz. Bu durum bazı insanlarda, özellikle de masa başı çalışanlarda iş yerinde de görülebiliyor. 2013’de yapılan bir araştırmaya göre dikkatimiz dağınıkken ya da başka bir noktaya odaklanmışken yemek yemek daha fazla yemek yiyip daha fazla kalori almamıza neden oluyor.

Nasıl kontrol edilir: Televizyonu açmadan ya da çalışmaya başlamadan önce "Aç mıyım değil miyim?" diye durup bir düşünün. Eğer aç değilseniz yanınıza, yakınıza atıştırmalık almayın. İzlerken ellerinizi farklı bir şeylerle meşgul edin. Mesela örgü örmeyi deneyebilirsiniz. Sadece yemek yemek için ya da elleriniz boş olduğu için yemek yemeyin.

11. Canınız sıkkınken hissettiğiniz açlık

Sıkıntı hali, insanın "saçma" denilebilecek eylemlerde bulunmaya en açık olduğu hallerden biridir. Sırf "Canım sıkılıyor" diye yemek yemeyi istemek de çok yaygın olarak rastlanan bir durumdur. Oysa sıkıntıyı tolere edebilmeyi öğrenmek gerekir. Aksi halde yapacaklarınız, ki buna yemek yemek de dahil, daha sonra pişman olabileceğiniz eylemler olabilir.

Nasıl kontrol edilir: Sıkılmak yemek yemeniz gerektiği anlamına gelmez. Sıkılıyorsanız buzdolabını ya da mutfak raflarını kontrol etmek, bulduğunuz her yemeği de yemek yerine kitap okuyun, yürüyüşe çıkın, müzik dinleyin, dans edin. Bu boş vakti rahatlama zamanı olarak değerlendirin.

12. Gece yarısı açlığı

Pek yakından tanıdığımız gece yarısı açlığını diyetisyenler şöyle açıklıyor: Günümüzde çoğumuzun yeme alışkanlığı fazlasıyla hatalı. Her yemek için ayrılmış kesin bir zaman yok. Bazen kendimizi aç hisseder ve uykumuzdan uyanıp yemek yeriz. Bazıları için gece yarısı açlığı, stresin de bir sonucu olabilir ama birçoğumuz için bu hormonal bir düzensizlik.

Nasıl kontrol edilir: Uyurken acıktığınızı düşündüğünüz an, uykunun çok daha öncelikli olduğunu hatırlayın. Mutlaka yiyecekseniz yatağınızın yakınlarında meyve ya da çiğ badem gibi sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun. Böylece yemek yemek için uyansanız bile en azından sağlıklı bir şeyler yersiniz.