Sabina için her şey arkadaşının bebeğini emzirmeye son vermesiyle başlıyor...
İspanya'da yaşayan Sabina Urraca, bir gün çiçeği burnunda anne olan arkadaşı Marina ile buluşuyor ve Marina, bebeği artık büyüdüğü için onu yavaş yavaş sütten kesmeye çalıştığını söylüyor. Marina, artık bebeğini yeteri kadar emzirdikten sonra kalan sütünü sağıp buzdolabında sakladığını da ekleyince Sabina, fazla olan bu sütü tatmak istiyor.
Sabina, anne sütünü içtikten sonra tadının bildiğimiz diğer sütlere oranla daha tatlı olduğunu ve damağında uzun süre izi kaldığını da ekliyor. Bunun üzerine iki arkadaş, oldukça sıra dışı bir denemeye girişiyorlar.
Sabina, 1 hafta boyunca anne sütü içmeye karar veriyor...
Sabina'nın bu kararı almasının sebebi sadece anne sütünün diğer tüm sütlerden daha tatlı ve lezzetli gelmesi değil tabii.
Genç kadın, anne sütünün bağışıklık sistemini güçlendiriyor olması, cildi güzelleştirmesi ve enerji vermesi gibi çeşit çeşit faydalarından haberdar olduğunu ve bu kararı vermesinde bu faydalarından yararlanma isteğinin de baskın geldiğini söylüyor.
Anlayacağınız Sabina, arkadaşının sütünü sadece lezzetli olduğu için değil anne sütünün bebeklere olan faydalarından da yararlanabileceğini düşündüğünden böyle bir denemeye girişiyor.
Genç kadın, buzdolabında sakladığı anne sütlerini içmeye başladığında aldığı ilk sonuçlarla mutlu oluyor...
Sabina, anne sütü içmeye başladığı ilk birkaç gün içinde kendisini daha enerjik ve daha arınmış hissettiğini, vücudununsa hiç olmadığı kadar temizlendiğini düşünüyor.
Öyle ki genç kadın, bugüne kadar içtiği sabah kahvelerinin bile anne sütü kadar enerjik hissettirmediğini, her gün yaptığı 2 saatlik pilates programını uyguladığında kendisini hiç yorgun hissetmemeye başladığını söylüyor.
Ancak yaptığı araştırmalar hiç beklemediği sonuçlarla karşılaşmasına neden oluyor...
Sabina, anne sütü içmeye başladıktan sonra konuyla ilgili araştırmalar yapmaya da başlıyor tabii. Bu araştırmalar sırasındaysa hiç beklemediği cevaplar bulmaya başlıyor. Bir kere, inek sütü gibi hayvanlardan elde edilen sütlerin, bir yetişkin için anne sütünden çok daha besleyici olduğu sonucuna ulaşıyor.
Ardından emzirme danışmanlığı yapan Alba Padro'nun açıklamaları da gelince işler neredeyse tamamen değişiyor. Çünkü Padro, sütün olumlu etkilerinin hissedilebileceğini ama ölçülemeyeceğini, bunun sadece bir plasebo etkisi olabileceğini söylüyor.
Plasebo etkisi nedir derseniz hemen açıklayalım, aslında bilimsel olarak hiçbir etkisi olmayan bir ilacın ya da ürünün, kullanan kişi tarafından olumlu etkileri olduğuna inanılması ve bu nedenle ilaç ya da ürünün kişiye psikolojik olarak da olsa fayda sağlaması. Bir örnekle anlatmak gerekirse, doktorunuz size "bu baş ağrını şıp diye kesecek" diye bir kutu renkli çikolata drajeyi ilaç olarak verirse ve siz, bu drajeleri baş ağrısına iyi gelen bir ilaç sandığınız için ciddi bir şekilde kullanmaya başlarsanız baş ağrınız psikolojik olarak geçebilir ama bu, çikolatanın gücü değil tamamen kendinize telkin yoluyla aşıladığınız bir fayda olur.
Sözün kısası Alba Padro'ya göre Sabina'nın anne sütü içmeye başladığı ilk günlerde kendini daha enerjik ve arınmış hissetmesinin nedeni, anne sütünün faydalı bir içecek olduğuna olan inancından başka bir şey değil.
Sabina, bu açıklamalardan sonra anne sütüne olan bakış açısını değiştirse de denemesini 1 hafta boyunca sürdürmekten vazgeçmiyor...
Sabina, yaptığı araştırmalardan sonra anne sütünün kendisi için faydalı olabileceği düşüncesinden neredeyse tümden vazgeçiyor ancak bir yola çıktığı için bu bir haftalık denemeyi de yarıda kesmek istemiyor. Bu nedenle her gün düzenli olarak anne sütü içmeye devam ediyor.
Genç kadın, aynı hafta içinde bir de kemoterapi gören bir hastayla görüşünce işler iyice karışıyor...
Bu deneyi sürdürdüğü hafta içinde Sabina, Marga Cáceres isimli bir kadınla tanışıyor ve kadının, 1 yıl boyunca kemoterapi aldığını ve bu kemoterapi dönemi boyunca günde 100 ml kadar anne sütü tüketmeye başladığını öğreniyor. Marga, kemoterapi nedeniyle yaşadığı mide bulantısı ve iştah kaybı gibi ciddi sıkıntıların üstesinden anne sütü sayesinde geldiğini söylüyor.
Bunun üzerine yeniden araştırmalar yapmaya başlayan Sabina, birçok uzmanın anne sütünün kepoterapi gören hastalar üzerinde olumlu sonuçları olabileceğini açıkladıklarını görüyor. Yine de bu durum, kendisinin anne sütünden beklediği faydaları görebileceği anlamına gelmiyor tabii.
Bir haftanın sonunda Sabina, son anne sütünü de içiyor ve giriştiği bu sıra dışı denemeyi sonlandırıyor...
Sabina, anne sütü içmeye başladığında beklediği faydaları bu bir haftanın sonunda elde edemiyor. Yine de yaptığı bu sıra dışı denemeyi tüm ayrıntılarıyla insanlarla paylaşıyor ve diyor ki: "Bir yetişkinin anne sütü içmesi, o sütü bir bebekten çalmış gibi hissetmekten başka bir şey değil aslında".
Ne diyelim, oldukça farklı denemesi ve bu süreçte yaptığı araştırmalarıyla genç kadın, hepimizi şaşırtmayı başardı doğrusu.
Kaynak: vice.com