Ufak Tefek Yemekler

Merve, Pelin, Oya ve Arzu...

Kıyafetleri konuşulmuş, tarzları dillere destan olmuş bu güçlü dizinin entrikasından, tuzaklarından, merakla beklenen sonundan çıktım yemeklerine bir girizgah yapmak istedim.

Evler muhteşem, bahçeler mükemmel. Ama kimsenin bahçesinde bir domates olsun, bir karpuz olsun yok.

Dizinin her olaylı bölümü ya mutfakta ya da yemek masasında geçiyor. Romantizm bile mutfakta yaşanıyor. O zaman bize de yemeklerini yazmak düşer. Önce karakterler ve yemeklerinden başlayalım.

Oya: Ayvalı Kereviz.. Dizinin her bölümünde o ayvalı kerevizi görüyorum ve mütemadiyen Serhan için yapılıyor. Bir kez sebze çorbası yaptı. İşte burası çok romantik olan kısımdı. Masanın üzerindeki 32 adet limona bakıp, onları limondan saymayıp, limonlarının hatırını görmezden gelip 'evde limon yok' dedi.

Benim bu dizi izlerken içimdeki ses inanılmaz gelişiyor. Camdan kafamı uzatıp 'kasede limon var ya ablam' gibi sahneleri gözümün önünde canlandırıp dizinin en romantik sahnesini içimdeki ses ile berbat edebiliyorum. Neyse biz buna takılmıyoruz. Oya gelenekçi ve daha sağlıklı beslenme taraftarı olarak çıkıyor karşımıza. Ayvalı kereviz tarifini de ekleyeceğim bir ara mutlaka, adı geçmişken kendisi de burada olsun.

Merve: Cheesecake.. İnanır mısınız yazarken bile korkarak yazıyorum. Bana da sarar da bir oyun çevirir mi arkamdan diye.

Merve mutfaktan çıkmayan frambuazlı cheesecake ile nam salmış tüm kötülükleri bu cheesecake ile yapan karakterimiz. Neden limonlu ya da neden karamelli cheesecake değil onu ayrı bir merak ediyorum. En son bölümde kabakları yuvarlak bir biçimde keserken o kadar iyi cheesecake yapan birinin chef bıçağını yanlış tutması gözümden kaçmadı değil. Ve mutfağı yerle bir ederken benim içimdeki ses 'dağıt tabi ya zaten sen toplamıyorsun, Rachel ordan yetişir toplar ortalığı zaten' diyerek yine o anı da berbat etmekle meşguldü. Başka bir bölümde fırında yaptığı somonların üzerine dereotu koyarak tam puan aldığını da eklemek isterim. Sevgili Merveciğim kötüsün ama yemeğin de hakkını vermişsin. Yiğidi öldür hakkını ver diye boşuna dememişler. Yalnız anlamadığım bir şey var ki o abiye elbiselerin üzerine bir şey sıçratmadan nasıl yemek yapılabiliyor?

Diğer yazıda Pelin ve Arzu'nun yemeklerini ele alacağım.